Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/324 E. 2023/246 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/324
KARAR NO:2023/246

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:10/05/2022
KARAR TARİHİ:30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … İnşaat Tic. A.Ş. arasında 20.12.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, borçlu ve aynı zamanda ilgili şirketin yönetim kurul üyesi olan …’ın sözleşmeye tam ve müteselsil olarak kefil olduğunu, bahsi geçen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden borçlulara kullandırılan teminat mektuplarının, çek yaprağı karşılığı risk tutarı ve sair gayri nakdi kredilerden kaynaklanan hesapların kat ettiğini, bu nedenle borçluya … 25. Noterliği’nin … yevmiye numaralı 02.01.2020 tarihli Kredi Kat İhtarı gönderildiğini, ihtar üzerine borçlunun, müvekkiline kredi kat ihtarından kaynaklanan alacağını ödemediğini, bunun üzerine taraflarınca davalı-borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, bu takibe yönelik davalının haksız olarak borca ve ferilerine ilişkin itirazda bulunduğunu, karşı tarafça yapılan itirazların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının itirazı neticesinde 17.05.2021 tarihinde tarafımızca arabuluculuğa başvurulmuş olup gerçekleşen görüşmeler sonucunda müvekkili ile borçlu arasında anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine 16.06.2021 tarihinde arabuluculuk görüşmesinin sonlandırıldığını ve son oturum anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, ilgili tüm tutanakların tüm taraflarca e-imza ile imzalandığını, taraflarına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan teminat mektuplarının, çek yaprağı karşılığı risk tutarı ve sair gayri nakdi kredileri içerir; Gayri Nakit Krediler Kat Borç Bakiyesini usulüne uygun yapılan ihtara rağmen ödemeyen davalının, icra takibine yönelik yapmış olduğu itirazın son derece haksız olduğunu ve yapmış olduğu haksız itirazla alacaklarına kavuşmalarına engel olan davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, mahkemeden davalının yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline karar verilmesini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına hükmedilmesini, tarafları lehine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının 1 yıllık zaman aşımına tabi olup, işbu davanın başlatılan takibe itirazlarımız üzerinden 2 yıldan daha uzun bir süre geçtikten sonra açıldığını, bu nedenle zamanaşımı bakımından davaya itiraz ettiklerini, söz konusu takipte ödeme emri gönderilmesinin haksız ve yasaya aykırı olduğundan ödeme emrinin iptalini, takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde taraflarına gönderilmemiş olup bu hususun takibin iptalini gerektirdiğini, müvekkiline ödeme emri ekinde takip dayanağı kredi sözleşmeleri gönderilmemiş olup bu nedenle takibin iptalinin gerektiğini, müvekkiline sadece ödeme emri tebliğ edilmiş olup takip dayanağı belgelerin ödeme emrinin ekinde tebliğ edilmediğini, teminat olarak verilen risklerin gerçekleşmediği halde davacı banka tarafından gerekli hassasiyet gösterilmeden ödeme yapıldığını, takibe konu borcun kaynağının gayri nakdi kredi bedeli olduğunu, kefaletin verildiği anda borcun belirlenebilir olması gerekmekte olup kefalet sözleşmelerinde belirlilik ilkesinin esas olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartını taşımadığını, kefalet sözleşmesinde kefil müvekkili açısından eşin rızası alınmadığından kefaletin geçerlilik şartının bu yönüyle de eksik kaldığını, ödeme emrinde talep edilen ve uygulanan faiz oranının da çok fahiş olup mahkeme tarafından bu hususun araştırılmadığını, icra dosyasında asıl alacağın nasıl hesaplandığı belli olmadığı gibi, hiçbir şekilde borcu kabul anlamına gelmemek üzere uygulanan faiz oranına da usul ve yasaya aykırı olduğundan faiz oranına da itiraz ettiklerini, muaccel bir alacak olmadan, müvekkili aleyhine icra takibi başlatmış olmasının müvekkilinin ticari hayatını ve itibarına zarar verdiğini, bu nedenlerle hem esas hem usul bakımından yasaya aykırı bir şekilde açıldığını, hukuki temeli bulunmayan öncelikle ödeme emrinin akabinde icra takibinin iptalini talep ettiklerini, davacı tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, …. İcra Müdürlüğü‘nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin müvekkili yönünden iptalini. yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; 20.12.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, … 25. Noterliği’nin … yevmiye numaralı 02.01.2020 tarihli Kredi Kat İhtarı dava dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 02/05/2019 tarihli sözleşme aslı mahkememizin 8143 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 07/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) … İnş. Ve Tic. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan nakdi kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, kefalet limiti ve davalı kefilin sorumluluğunun; davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 1.750.000,00 EUR olduğu (1.750.000 EUR x c.kur 6.5767 TL=11.509.225,009 TL) temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan GAYRİNAKDİ kredi borç tutarı 1.185.844,01 TL’sının kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (07.12.2015 T. 2015/3357 E. ve 2015/16301 s.K uyarınca) müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin düşünülebilineceği (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m/nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği) davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacakları; takip sadece gayrinakdi alacakların depo edilmesi bakımından açıldığı, gayrinakdi alacakların depo talebi yönünden gayrinakdi teminat mektubu bedeli bakımından; Mer’i olan 173.239,50 EUR tutarındaki teminat mektubu bedelinin depo edilmesinin talep edildiği, bir üstte – belirtilip takibe konu edilen 173.239,50 EUR tutarındaki teminat mektubunun vadesi 31.12.2020 tarihinde dolduğu, yani takip tarihi ile dava tarihi arasında hükümsüz kaldığı, davacı kayıtlarına göre anılan teminat mektubu 31.12.2020 tarihinde ticari defter kayıtlarından çıkılarak terkin edildiği, o halde teminat mektubu bedeli bakımından takibin ve davanın konusuz kalmış olduğunun söylenebileceği, bu aşamadan sonra teminat mektubu bedelinin depo edilmesinde hukuki bir yararın kalmamış olduğu her ne kadar düşünülmekte ise de, konunun nihai takdirinin mahkemeye ait olduğu, gayrinakdi çek taahhüt bedeli bakımından; gayrinakdi çek taahhüt bedeli 46.725,00 TL’nın depo edilmesinin talep edildiği, yapılan inceleme sonucunda güncel olarak (15) adet çek yaprağı bedelinden dolayı, davacı bankanın 33.375,00 TL’nı (2.225,00 TL x 15 adet çek yaprağı bedeliz) faiz getirmeyen bir hesapta davalı kefilden depo edilmesini talep etme hakkının doğmuş bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı ile dava dışı … İnş. Tic. A.Ş arasında imzalanan 20/12/2016 tarihli genel kredi sözleşmesini, borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalı …’ın müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıyıp usulüne uygun olduğu, davalının sözleşme kapsamında kefil olarak alacaktan dolayı sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Nitekim genel kredi sözleşmesinin kefaleti düzenleyen 3.maddesinde kefilin sorumluluğu, asıl borçlunun gayrinakdi kredilerinden kaynaklanan teminat mektubu, çek ve buna benzer risklerini de kapsamakta olup bu bedellerin/risklerin bankaca depo edilmelerinin istenilmesi halinde kefil talep edilen bedeli depo etmeyi kabul ve taahhüt eder, düzenlemesi yer almaktadır. Bu sözleşmenin 02/05/2019 tarihinde akdedildiği, davalının TBK 598.maddesi uyarınca 10 yıllık kefalet süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi … 25. Noterliği’nin 20/01/2020 tarih ve 38 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın 31/12/2019 tarihi itibari ile kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde nakdi kredi ve gayri nakdi çek taahhüt bedelinin ve teminat mektubunun depo edilmesi ihtarında bulunulduğu, ihtarnamenin borçlu …’ya 03/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefil …’a 03/01/2020 tarihinde tebliğ edilerek davalının 05/01/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Teminat mektubu depo bedeli ve gayri nakdi çek depo bedeli istemlerine ilişkin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatılmıştır. Teminat mektubu depo talebi yönünden takibe konu edilen 173.239,50 Euro bedelli teminat mektubunun vadesinin 31/12/2020 tarihinde dolduğu, bu tarih itibariyle davacı kayıtlarından çıkarılarak terkin edildiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Davanın 10/05/2022 tarihinde açıldığı, takibin ise 14/02/2020 tarihinde başlatıldığı, takip tarihi ile dava tarihi arasında teminat mektubunun vadesinin dolmuş olmasına rağmen teminat mektubu depo talebi yönünden dava açılması nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Takibe konu gayri nakdi çek depo talebi yönünden yapılan incelemede davacı tarafça 21 adet çek yaprağından doğan banka yükümlülüğüne istinaden 46.725,00 TL yönünden takip yapılmış olup 6 adet çek yaprağı için belirlenen bedelin kayıtlardan terkin edildiği, risk oluşturan çek yaprağının 15 adet olup çek bedeli riskinin ise 33.375,00 TL olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmakla davacının 15 adet çek yaprağından doğacak sorumluluk tutarının depo edilmesi talebi yerinde görülerek belirlenen gayri nakit alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Kayıtlardan çıkışı yapılan 6 adet çek yaprağının çıkışının 29/03/2022 tarihinde yapılmış olduğu dosyaya ibraz edilen hesap dökümünden anlaşılmakla her ne kadar çeklerin çıkışı takipten sonra ise de; dava tarihi olan 10/05/2022 tarihinden önce bu çekler yönünden çıkış/terkin yapıldığı ve kayıtlardan düşüldüğü anlaşıldığından 6 adet çek yönünden de davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hukuki yarar yokluğu nedeniyle red verilen 6 adet çek ve teminat mektubu yönünden yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında teminat mektubuna ilişkin komisyon tutarının hesaplanmadığını, teminat mektubuna ilişkin 26.067,33 TL komisyon alacağı olduğunu belirtmiş ise de; takibin teminat mektubu bedeli olan 173.239,50 Euro’nun depo talebine ilişkin olduğu, komisyon alacağının takip konusu yapılmadığı dikkate alındığında davacının bu itirazına itibar edilmemiştir. Yine davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında 15 adet çek yaprağının güncel sorumluluk tutarı üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek itiraz etmiş ise de; bilirkişi raporunda isabetli olarak takip tarihindeki güncel sorumluluk miktarı dikkate alınarak hesaplama yapılmış olup dava itirazın iptali davası olarak takibe bağlı bir dava olduğundan davacının itirazlarının takip talebi ve takip tarihi dikkate alındığında kül halinde yerinde görülmemiş ve davanın kısmen kabulüne, yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
15 adet çek yaprağı karşılığı 33.375,00 TL gayri nakit alacağın davacı banka nezdinde faizsiz bir hesapta depo edilmek üzere …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile; takibin devamına,
6 adet çek yaprağı yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK 144/1h ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Teminat mektubu depo talebi yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK 144/1h ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 179,90 TL maktu karar harcından, peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 172,90 TL ( 80,70TL BVH, 11,50 VSH, 80,70 TL Peşin Harç) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.628,50TL ( Tebliğler ve postalar, bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 73,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 37,15 TL’nin davalıdan, 1.282,85 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2023

Başkan ….
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır