Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/308 E. 2023/145 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/308
KARAR NO:2023/145

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:28/04/2022
KARAR TARİHİ:28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının konu icra takibine yaptığı itirazların yasla dayanağı bulunmadığı, müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirme amacına yönelik olduğundan iptalini talep ettiklerini, müvekkili ile borçlu şirket arasında …. İCra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu borcun müvekkili şirkete ödenerek tasfiyesi hususunda protokol imzalandığı, taraflar arasında imzalanan protokolün ödeme planına uygun biçimde protokol ile belirlenen ödemelerin eksiksiz tamamen ve belirlenen vadede ödenmiş olması kayıt ve şartı ile alacaklı tarafından borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine konu asıl alacak, işlemiş faiz, icra masrafı ve icra vekalet ücretine karşılık olarak taraflar borcun toplam 507.626,00-TL üzerinden tasfiyesi konusunda mutabık kalındığı, bu tutarın 471.626,00-TL asıl alacak 36.000,00-TL icra vekalet ücretinden oluştuğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu borcun ana para, faiz ve fer’ileriyle kabulü ve ödenmesine ilişkin kayıtsız şartsız borç ve ödeme kabul ikrarı, borçlu şirketin itirazının gerçeği yansıtmadığı haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlu tarafından kabul ve ikrarı niteliğinde olduğu, davalı borçluların alacağın varlığını ve tutarını bilmesini ve kabul etmesine rağmen yaptığı itirazların tümünün haksız ve mesnetsiz ve takibi sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle yapıldığı, bu nedenle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 08/11/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilerek; iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
25/01/2023 tarihli raporunda bilirkişi; davacının incelenen 2021 yılı yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine ve muhasebe uygulamaları genel tebliğine uygun esaslarda tutulduğu, açılış kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış onaylı oldukları, ticari defterlerin birbirini doğruladığı ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde olduklarının tespit edildiği, davacının davalı adına 2021 yılında düzenlediği ve toplamları 471.625,87-TL olan 3 adet faturanın, davacının 2021 yılı yasal ticari defterlerinde kayıt görmüş olduğu, söz konusu toplam tutara mahsuben olmak üzere davalının herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı, davacının 20/10/2021 tarihi itibariyle davalıdan 471.625,87-TL alacaklı olduğu, davacının incelenen 2022 yılı yasal ticari defterleri kayıtlarında; davalının icra takip tarihinden sonra olmak üzere 20/06/2022 tarihinde 264.000,00 TL ve 30/06/2022 tarihinde 100.000,00 TL olmak üzere 364.000,00 TL toplam tutarda ödeme yaptığına dair kayıt tespit edildiği, bu durumda davacının davalıdan kalan alacağının 107.625,87-TL olduğu, ticari defter kayıtlarında tespit edildiği, davacı taraf vekilinin Mahkememize sunulan 14/11/2022 tarihli beyan dilekçesinde “dava açıldıktan sonra, dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya borcuna istinaden 3. Kişi … tarafından müvekkili şirkete 20/06/2022 tarihinde 300.000,00 TL ve 30/06/2022 tarihinde 100.000,00 TL ödeme yapıldığı, toplamda yapılan 400.000,00 TL’lik ödemenin icra dosyasına da bildirilmiş olduğunu, vekil sıfatıyla beyan ederiz Saygılarımızla davacı vekili Av. … ” şeklinde beyanda bulunduğu, dava dosyası kapsamında dilekçesinde görüldüğü, davacı vekili Av. …, davalının dava tarihinden dava tarihinden sonra yaptığı ödemeler toplamının ticari defter kayıtlarında 364.000,00 TL beyan dilekçesinde ise 400.000,00 TL olarak belirtilmesi arasındaki 36.000,00 TL farkın açıklamasını 36.000,00 TL şahsi hesabıma gelmiştir, bu nedenle müvekkilim kayıtlarına yansıtılmamıştır. ” şeklinde beyan ettiği, davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı … … San. Ve Tic. A.Ş.’nden 3 adet faturadan kaynaklı cari hesaba dayalı, ticari defter kayıtlarına göre 30/06/2022 tarihi itibariyle 107.625,87-TL alacağı bulunduğu, davacı vekilinin şahsi hesabına gönderilmiş, ticari defterlerinde kayıt görmemiş 36.000,00 TL ödemenin mahkememizce davacı taraf lehine kabul edilmesi halinde davacının davalıdan alacağının 71.625,87-TL olduğu, davacının toplam 8.628,45-TL işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, davacının davalıdan 8.628,45-TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu, taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya istinaden davacının asıl alacağına %16,75 ve değişen oranlarda avans faizinin uygulanması gerekeceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/11/2022 tarihli ara kararı ile; İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
04/01/2023 tarihli talimat bilirkişi raporunda; defterler yapılan inceleme sonucunda 2021 yılına ilişkin olarak davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede davalı kayıtlarında davacıya ait hesabın 2020 yılından 48.151,58-TL olarak devrettiği ve bu bedelin 06/01/2021 tarihinde vadeli çek ile ödendiği deftere 122 no ile kaydedildiği, davacının 2021 yılında kestiği 3 faturanın toplam tutarının 471.625,87-TL olarak belirlendiği, buna karşılıksız yapılan ödemenin olmadığı ve davacının icrada hazırlanan protokol ile aynı olduğunun davalının defterlerinde de görüldüğü belirlenmiş olduğu, bakiye üzerine protokolde düzenlenen 36.000,00 TL icra vekalet ücretinin eklendiği belirtilmiş olduğu, sonuç olarak davalının defterlerindeki davacıya ait kayıtların, protokol öncesi belirtilen tutar ile aynı tutarda borçlu olduğunun belirlendiği, davalının 2021 yılı defterlerinin ve incelemeye sunduğu belgelerin kapsamında yapılan çalışma, inceleme ve değerlendirme sonucunda, davacının defterlerinde yapılan inceleme sonucunda bir kısım beratın yasal süresi içinde yapıldığı, Aralık 2021 beratının yasal süresi içinde alınmadığı, envanter defterinin noter tasdik bilgisinin sunulmadığı ve HMK 222. Maddesine göre sahibi adına delil olarak kullanılması konusunda nihai kararın Mahkememize ait olacağı, defterlerde yapılan inceleme sonucunda davacının davalıya 3 adet fatura kestiği, bu faturaların toplam 471.625,87-TL olduğu, davalıdan 2021 yılı içinde sadece 2020 yılından devreden 48.151,58-TL bedelin ödemesinin yapıldığı, davalının defter kayıtlarına göre davacıya borcunun 471.625,87-TL olarak belirlendiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; cari hesaptan kaynaklı ve …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Taraflar arasında ıslak imzalı 01/02/2022 tarihli protokole istinaden davacı yanca …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından takibe başlanıldığı, mahkememizce aldırılan ve hükme esas bilirkişi raporlarıyla davalı yanca yapılan kısmi ödemeler tespit edilmiş olup; Yargıtay yerleşik içtihatları gereğince yargılama aşamasında dosya borcuna mahsuben yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınacağı, dava tarihi itibariyle tarafların ıslak imzasını içerir ve itiraz edilmeyen protokole konu bedel hususunda davalı tarafça ödeme olgusu ispat edilemediğinden; davanın kabulü ile; davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin 480.254,32-TL asıl alacak üzerinden ve takibin asıl alacağın %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi ile devamına, yargılama aşamasında dosya borcuna mahsuben ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin 480.254,32-TL asıl alacak üzerinden ve takibin asıl alacağın %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi ile devamına, yargılama aşamasında dosya borcuna mahsuben ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 32.806,17-TL nispi karar harcının, peşin alınan 5.800,28-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 27.005,90-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 70.235,60-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam ‭5.892,48‬-TL (80,70-TL BVH, 11,50-TL VSH 5.800,28-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.173,00-TL (173,00-TL tebliğler ve posta, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır