Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/307 E. 2023/185 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/307
KARAR NO :2023/185

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:15/04/2022
KARAR TARİHİ:09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun İşsizlik Sigortası Fonu (Fon) Devlet İç Borçlanma Senetlerinin (DİBS) 29/06/2012 tarihi itibari ile, … (…) nezdinde hak sahibi adına izlenmeye karar verildiğini, bu işlemle birlikte … tarifesi doğrultusunda komisyon alınacağını ve ikincil piyasalarda yapılan işlemlerden de masraf alınacağının bildirildiğini, bunun üzerine, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunun 53 üncü maddesi dikkate alınarak fondan kesinti yapılması hususunun yeniden değerlendirilmesi yönünde davalı ile yapılan yazışmalar yapıldığını, davalı kuruluşun yönetim kurulunun 02/07/2012 tarihli toplantısında 4447 sayılı Kanun çerçevesinde kurulmuş olan İşsızlık Sigortası Fonu hesaplarına ilişkin fonun üstlendiği kamusal fonksiyon dikkate alındığını, herhangi bir komisyon tahhakkuku yapılmamasının kararlaştırıldığını ve söz konusu kararın SPK tarafından onaylandığını ve müvekkili kuruma bildirildiğini, ancak 13/10/2017 tarihinde müvekkili kurumun İşsizlik Sigortası Fonu hesaplarından kesinti yapılması üzerine yazışmalar yaptığını, davalı kuruluştan alınan 18/09/2017 tarih ve 5097 sayılı yazı ile söz konusu muafiyetin Hazine Müsteşarlığı’nın uygun görüşü ve Sermaye Piyasası Kurulunun onayı üzerine 14/09/2017 tarihi itibariyle kaldırıldığını ve mevcut ücret tarifesi doğrultusunda ücretlendirme yapılacağının öğrenildiğini, 4447 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrası; “bu fon bütçe kapsamı dışında olup, gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiçbir şekilde kesinti yapılamaz ve genel bütçeye gelir kaydedilemez .” şeklinde, aynı maddenin beşinci fıkrasının ise; “ Fon 26.5.1927 tarihli ve 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa tabi olmadığını, fon gelirleri ile bu gelirlerle alınan malların kuruma ait olduğunu, kurumun malları 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu bakımından Devlet malı hükmünde olup, alacaklarının da Devlet alacağı derecesinde ayrıcalıklı olduğunu, fon, damga vergisi hariç her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğunu, bu muafiyetin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerine şümulü yoktur.” şeklinde düzenlermiş olduğunu, fonun gelirlerinden vergi kesintisi hariç hiçbir kesinti yapılamayacağının kanunda açıkça düzenlenmiş olduğunu ancak davalı tarafından müvekkiline ait fon hesaplarından kesinti yapılmasının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini ancak İşsizlik Sigortası Fonunun davalı nezdindeki işlemlerine tahakkuk ettirilen komisyon ve masraf kesintilerinin hukuki dayanağının söz konusu kuruluş yapısı ile iş ve işlemlerinin düzenlendiği “… … Kuruluş, Faaliyet, Çalışma Ve Denetim Esasları Hakkında Yönetmelik” ve bu yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan …Ücret Tarifesinin ilgili maddeleri olduğunu söz konusu düzenlemelerin normlar hiyerarşisi kapsamında 4447 sayılı Kanunun 53 üncü maddesine aykırılık teşkil ettiğini, 4447 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinde İşsizlik Sigortası Fon gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiçbir kesintinin yapılamayacağının açıkça düzenlenmiş olduğunu ancak davalı tarafından kanuna aykırı olarak kesintiler yapıldığını, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnamelere rağmen İşsizlik Sigortası Fonu gelirlerini doğrudan masraf ve komisyon kesintisi yapılmaya devam edildiğini, müvekkili kurumca gönderilen ihtarnamelere karşı davalı tarafından cevap verildiğini, kuruluş üyesi olan banka aracılığı ile hizmet bedeli alındığını, kuruluş üyesi banka ile kurumları arasındaki anlaşma ile söz konusu hizmet bedelinin müvekkili kuruma yansıtılmamasının sağlanabileceğinin iddia edildiğini ancak bankanın söz konusu kesintileri yapma ya da yapmama gibi bir yetki ya da inisiyatifinin olmadığını, bankaya getirilen bu yükümlülüğün davalının mevzuatından kaynaklandığını ve İşsizlik Sigorta Fonuna daha önce muafiyet sağlayan kuruluşun da, bu muafiyeti kaldıran kuruluşun da davalı olduğunu, 03/07/2017 tarihli … Ücret Tarifesi’nin ‘Genel Esaslar” Bölümü’nün 10 ve 11 inci maddeleri ile …, … Bankası ve kentsel dönüşüm projelerinde gayrimenkul sertifikası ihraç eden kurumlar, … A.Ş., Fon ve Şirketin kuracağı varlık kiralama şirketlerinin davalı tarafından alınan hizmet bedelinden muaf tutulduğunu, dava konusu kesintilerden muaf tutma yetki ve inisiyatifin bankada değil, davalı nezdinde olduğunu, 31/05/2012 tarih ve 6322 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 4447 sayılı Kanunun 49uncu maddesinin 9 uncu fıkrası yürürlükten kaldırıldığını ve aynı kanunun 27 nci maddesiyle 4447 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasında yer alan “gelirlerinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “vergi kesintileri hariç” ibaresi eklendiğini, 4447 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin mülga olan 9 uncu fıkrası “İşsizlik sigortası gelirleri vergiye tabi olmadığını, bu gelirlerden hiçbir vergi, resim ve harç kesintisi yapılamaz.” şeklinde, 4447 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası değişiklik yapılmadan önce ; “Bufon bütçe kapsamı dışında olup, gelirlerinden hiç bir şekilde kesinti yapılamaz ve Genel Bütçeye gelir kaydedilemez.” şeklinde düzenlendiğini, ilgili kanun maddelerinde yapılan değişikliklerden önce İşsizlik Sigortası Fonu gelirlerinden, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun geçici 67 nci maddesinin 4 üncü fıkrası ile Kanunun 75 inci maddesinin 7 nci fıkrası uyarınca mevduat faizi elde edenlere yapılacak ödemelerden 44 15 oranında tevkifat yapılacağı düzenlemesi uyarınca yapıları gelir vergisi kesintileri sebebiyle müvekkili kurumca Vergi Mahkemeleri nezdinde açılan davaların müvekkili kurum lehine sonuçlandığını, kurum aleyhine sonuçlananların tamamında ise esasa girilmeksizin sadece usul hükümleri nedeni ile davanın ret edildiğini, söz konusu davalarda, “Genel Kanun ile özel kanunun çeliştiği durumlarda, özel kanunun uygulanması…. 4447 sayılı kanunun 53 üncü maddesinin anılan hükmüyle davacı kuruma vergisel muafiyet sağlayan bir özel kanun niteliğindedir… ” denildiğini, işsizlik sigortası fonu gelirlerinden hiçbir kesinti yapılamayacağına hükmedilmiş olduğunu, söz konusu davalarda verilen kararların bir kısmı mevzuat değişikliği öncesinde kesinleştiğini, bir kısmının ise yargılama süreci içinde 31/05/2012 tarih ve 6322 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle 4447 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasında yer alan “gelirlerinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “vergi kesintileri hariç” ibaresi eklenmesine dair mevzuat değişikliği yapılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğunu, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 53 üricü maddesinde Fonun gelir ve giderleri tek tek sayılmak suretiyle belirlenmiş, fonun kaynaklarının korunması amacıyla gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiçbir şekilde kesinti yapılamayacağı düzenlenmiş olduğunu ve yapılan düzenlemeler ile fondan herhangi bir gider/kayıp/eksilme olmamasının amaçlandığını, dava tarafın Yönetim Kurulu’nun 02/07/2012 tarihli toplantısında İşsizlik Sigortası Fonun üstlendiği kamusal fonksiyon dikkate alınarak , fondan farklı kalemler altında milyonlarca kişiye ödeme yapıldığını ve gelir desteği sağlandığını, işsizlik sigortası fonu’nun kaynaklarının tamamının , kamusal nitelikte veya kamu yararı gözetilerek yapılan/yapılacak ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeye yönelik yatırımlarda kullanıldığını ve buna bağlı olarak Fonun kaynaklarının piyasa şartlarında değerlendirilerek güçlendirildiğini, fonun kuruluş amacına yönelik faaliyetlerin artması ve dolayısıyla ekonomik kalkınmanın güçlenmesi anlamına geldiğini, fon kaynaklarının piyasa şartlarında değerlendirilmesinde ticari bir kaygı güdülmediğini, aksine sosyal devlet anlayışının gelişmesine katkı sağlanmasının amaçlandığını, bu nedenle fon portföyünde bulunan DİBS’lerin hukuki statüsünde ve müvekkili kurum nezdinde yapıları işlemler ile ikincil piyasalarda gerçekleştirilen alım satım işlemleri nedeniyle komisyon ve masraf tahakkuk ettirilerek kesinti yapılması Fonun kuruluş amacı ile de bağdaşmadığını, ancak fonun kuruluş kanunu olan 4447 Sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Bu Kanunun gerektirdiği görev ve hizmetler için mali kaynak sağlamak, piyasa şartlarında kaynakları değerlendirmek Kanunun öngörülerde bulunmak üzere “İşsizlik Sigortası Fonu” kurulduğunu, fon, Kurum Yönetim Kurulunun kararları çerçevesinde işletilir ve yönetilir.” hükmünün bulunduğunu, fonun gelirleri; işsizlik sigortası primleri, primlerden elde edilen kazanç ve iratlar, devletçe sağlanacak katkılar, bu kanun gereğince sigortalı ve işverenlerden alınacak ceza, gecikme zammı ve faizlerden oluştuğunu, fon’un işleyişine ve yapılan ödemlerin tamamen kamusal menfaatin ön planda olduğunu, işsizlik sigortasının pasif gelirlerin başında geldiğini, pandemi sebebiyle işçi ve işverenlere yapılan ödemelerle ülke ekonomisini 40 milyar dolar katkı sağlandığını, yaşanan pandemi süreci fon hesaplarından herhangi bir ad altında hiçbir kesintinin (yapılan kanuni düzenleme nedeniyle vergi kesintisi hariç) yapılmaması gerektiğini, fonun işçinin parası ve hakkı olduğunu, İşsizlik Sigortası Fonunun işçinin ve ülke ekonomisinin bir sigortası olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, ülkelerin işsizliğin sonuçlarını giderici, geçici gelir kayıplarını tazmin edici politikalar uygulamak zorunda olduklarını, politikaların temel araçlarından birisi de işsizlik sigortası olduğunu, işsizlik sigortasının bir çok potansiyel faydasının olduğunu, 03/07/2017 tarihli … Ücret Tarifesi’nin “Genel Esaslar’ Bölümü’nün 10 ve 11 inci maddelerinde; “10. …, … Bankası ve kentsel dönüşüm projelerinde gayrimenkul sertifikası ihraç eden kurumlardan herhangi bir ücret alınamayacağı, 11. … A.Ş., Fon ve Şirketin kuracağı varlık kiralama şirketlerinden ihraççı üye olarak yapacağı işlemler nedeniyle ihraç, ihraç hizmetleri ve üyelik ücreti alınmaz.” hükümlerine yer verildiğini, , davalı Kuruluş tarafından kamusal hizmet veren …, … Bankası ve … Fonunu ücret ödemeden muaf tutulmasına rağmen aynı nitelikte olan İşsizlik Sigortası Fonundan Kanunun açık hükmüne rağmen ücret kesintisi yapıldığı , … … Kuruluş, Faaliyet, Çalışma ve Denetim Esasları Hakkında Yönetmeliğinin “Faaliyet ilke ve esasları” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin; “…’nin faaliyetleri sırasında aşağıda yer verilen ilkelere uyması zorunludur: Hizmetlerin ücretlendirilmesinde adil davranmak.” hükmüne de açıkça aykırı davranıldığını, 4447 sayılı Kanunda Fondan vergi kesintileri hariç hiçbir şekilde kesinti yapılamayacağına dair açık hükmün açık olduğunu ancak, kanuna aykırı olarak İşsizlik Sigortası Fonu portföyünde bulunan DİBS’lerin hukuki statüsünde ve davalı nezdinde yapılan işlemler ile ikincil piyasalarda gerçekleştirilen alım satım işlemleri nedeniyle komisyon ve masraf tahakkuk ettirilerek İşsizlik Sigortası Fonunun; dava dilekçesinde dökümü yapılan bedellerin kesinti yapıldığını, İşsizlik Sigortası Fonu portföyünde bulunan DİBS’lerin hukuki statüsünde ve davalı nezdinde yapılan işlemler ile ikincil piyasalarda gerçekleştirilen alım satım işlemleri nedeniyle İşsizlik Sigortası Fonunun …hesaplarından komisyon ve masraf tahakkuk ettirilerek yapılan toplam 6.709.718,72TL kesinti bedelinin her bir kesinti bedeli için kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davaya konu edilen alacak sebepsiz zenginleşme iddiasına dayandığını, Borçlar Kanununda borç ilişkisinin kaynakları, sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak belirlendiğini ve sebepsiz zenginleşmenin haklı bir nedene dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından veya emeğinden zenginleşme olarak tanımlandığını, davacı tarafından herhangi bir hukuki nedene dayanılmaksızın hesaplarından haksız olarak kesildiği iddia edilen komisyon tutarlarının iadesi talep edilmekte olup bu hali ile dava konusu edilen alacağın sebepsiz zenginleşme iddiasından kaynaklandığını, Borçlar Kanununun 82’nci maddesinde sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak hakları 2 yıllık zamanaşımına tabi tutulduğunu, mahkeme nezdinde görülen davanın, 13.10.2017-11.12.2018 tarihleri arasında çeşitli tarihlerde davacının banka hesaplarından hesaplarının bulunduğu …tarafından yapılan kesintilerin kuruluşlarından iadesi istemi ile açıldığını, davacı tarafından iddia edilenin aksine davacının hesaplarından herhangi bir kesinti yapılmış olmakla birlikte, dava konusuna ilişkin 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, her ne kadar davacı tarafından ….Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 04.01.2019 tarihinde 2019/41 sayılı dava ile aynı alacaklar için dava açılmış olsa da ilgili mahkeme tarafından görevsizlik kararı verildiğini ve bu kararın 02.07.2020 tarihinde kesinleştiğini, daha sonra görevli mahkeme olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … esas no ile açılan davanın ise bu defa dava şartı yokluğundan (dava öncesinde arabulucuya başvurulmamış olması) reddedildiğini ve kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onandığını, bu bağlamda, söz konusu davanın dava şartı yokluğundan reddedilmiş olması nedeniyle, dava açılmasının sonuçlarından biri olan zamanaşımının durmasının ortadan kalktığını, talebe konu alacak iddialarının 2017-2018 yılına ilişkin olduğu gözetildiğinde mahkeme nezdinde açılan bu dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, anılan nedenle davanın esasına girilmeden davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde davalı ve davacı olarak gösterilen kişilerin şeklen o davanın tarafları olduğunu, ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olmaları gerektiğini, bu bağlamda bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişinin o hakka uymakla yükümlü olan kişi olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın çözümü için müvekkilinin … (…) tarafından … gelirlerinden kesinti yapılıp yapılmadığının ortaya konulmasının gerekli görüldüğünü, davacı tarafından açılan diğer davalarda da ihbar olunan banka tarafından verilen dilekçeler ile esas itibariyle müvekkili kurum tarafından davacı … hesaplarından bir kesinti yapılmadığının ortaya çıktığını, davacının işsizlik Fonunun sahibi olduğunun Devlet İç Borçlanma Senetleri hesaplarında kayden durmaya devam etmekte olup, dava konusu yapılan kesintilerin tamamı ihbar olunan banka nezdindeki çeşitli şubelerde bulunan nakit hesaplarından yapıldığını, müvekkili Kurum nezdinde sadece kaydileştirilmiş sermaye piyasası araçlarının kayden saklanmakta olup, nakit varlıkların mevzuat gereği tutulmadığından hesaptan bir kesinti yapılmasının da gerek hukuken gerek fiilen imkansız olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesinde de bu durumun tespit edilebileceğini, dava dilekçesinde ileri sürülen hususlardan birinin de kuruluşları tarafından …, … Bankası ve … Fonunun ücret ödemeden muaf tutulmasına rağmen aynı nitelikte olan işsizlik fonundan ücret kesinti yapılmasının … Yönetmeliğindeki hizmetlerin ücretlendirilmesinde adil davranmak ilkesine uygun olmadığı hususu olduğunu, iddia edilenin aksine söz konusu muafiyet anılan kurumların hesaplarında bulunan kıymetlere ilişkin olmayıp, sermaye piyasası ihraç ettikleri için ihraçcı sıfatıyla kuruluşlarına ödenmesi gereken üyelik ücretleri ile sınırlı olduğunu, somut olayda … ve/veya İşsizlik Sigorta Fonu tarafından … nezdinde ihraç edilmiş bir sermaye piyasası aracı ve … tarafından …’dan/İşsizlik Sigorta Fonundan alınan üyelik ücretinin zaten bulunmadığını, izah edilen nedenlerle her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydıyla davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davanın husumet yokluğundan reddini, zamanaşımı ve husumet itirazının kabul edilmemesi halinde ise davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı kurum bünyesindeki işsizlik sigorta fonu portföyünde bulunan DİBS ‘lerin hukuki statüsünde ve davalı nezdinde yapılan işlemler ile ikincil piyasalarda gerçekleştirilen alım-satım işlemleri nedeniyle işsizlik sigortası fonunun …hesaplarında komisyon ve masraf tahakkuk ettirilerek yapılan kesintiler nedeniyle davalının alacak talebinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu kesintilere ilişkin banka kayıtları, excel tablosu, ihtarnameler, yazışmalar mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…A.Ş Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu işsizlik sigorta fonu yönünden çeşitli şubelerince yapılan 13/10/2017 tarihinden itibaren yapılmış olan komisyon ve masraf kalemlerinin tespiti istenilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 09/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye verilen
görev ile sınırlı olmak üzere, dava konusu uyuşmazlığın esası, davacı … Genel Müdürlüğü İle davalı … A.Ş. arasında, Dava dışı … tarafından DİBS İşsizlik Sigortası Fonundan yapılan kesintilerin …’nın Saklama hizmet bedelinin yansıtılmasından kaynaklı, davalı kurumun kendi iç mevzuatı gereğince yaptığı; öte yandan DİBS İşsizlik sigortası fonundan yapılan kesintilerin Fon gelirlerinin muhtemel kesintilerden yeterince korunması, azalmasının önlenmesi ve güvence altına alınabilmesi için 4447 sayılı Kanuna aykırılık teşkil etmesi nedeniyle, Davacı tarafından davalının kasasına giden toplam 6.301.717,85-TL kesinti bedelinin her bir kesinti bedeli için kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile geri ödenmesi talebinden ibaret alacak davası olduğu anlaşıldığı, yapılan ayrıntılı inceleme ve değerlendirme neticesinde; dava konusu uyuşmazlık, davalı; …mevzuatından kaynaklandığı, yani … işsizlik sigortası fonundan herhangi bir kesinti yapılmaması gerektiği, dava konusu uyuşmazlığın konusu kesintinin; fondan hiçbir kesinti yapılamayacağına dair açık bir Kanun hükmü yer almasına rağmen davalı kurumun mevzuatından ve kendi iç işleyişinden kaynaklı bir
saklama ücreti ve masraf adı altında bir kesinti yapılmasından kaynaklandığı, … tarafından yapılan hizmetlere ilişkin 14.09.2017 tarihinde yürürlüğe giren yeni tarife çerçevesinde DİBS İşsizlik Sigortası fonundan saklama ücreti adı
altında kesintilerin yapılmasına karar verildiği, öncesinde DİBS İşsizlik Sigortası fonunun bu kesintilerden muaf olduğunun anlaşıldığı, davalı kurum … nın bu kesintileri direkt yapmadığı fakat üye banka … aracılığı ile tahsilini gerçekleştirdiği ve bu fondan yapılan kesintilerin … nın kasasına gittiğinin anlaşıldığı, dava dışı …’ın yapılan bu işlemlerde aracı gibi işlev gördüğünün söylenebileceği, yapılan ayrıntılı hesaplamalar neticesinde, 13.10.2017-11.12.2018 tarihleri arasında yapılan kesintilerin toplamının 6.301.717,85-TL olduğunun tespit edildiği, davacı … Genel Müdürlüğü’nün talep ettiği kesintinin, Davalı … A.Ş.den 6.301.717,85-TL olarak talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmakla; talep edilen icra inkâr tazminatı yönünden takdirin Sayın mahkemede olduğu belirtilmekle; sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup; ancak, mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak
hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerine ulaşıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, işsizlik sigortası fonu portföyünde bulunan DİBS’lerin hukuki statüsünde ve davalı kuruluş nezdinde yapılan işlemler ile ikinci piyasalarda gerçekleştirilen alım satım işlemleri nedeniyle işsizlik sigortası fonunun …hesaplarından komisyon ve masraf tahakkuk ettirilerek yapılan kesinti bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalının zamanaşımı itirazının, davanın açılması ile zamanaşımı kesilip baştan itibaren işlemeye başladığından davacı tarafça … 26.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 04.01.2019 tarihinde açılan davayla zamanaşımı kesildiğinden ve iş bu davaya konu uyuşmazlıkla ilgili 18.12.2020 tarihinde Arabuluculuk sürecinin başladığı anlaşıldığından kaldı ki dava alacak istemine ilişkin olup 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça husumet itirazında da bulunulmuş ise de; işsizlik sigorta fonu hesaplarından kesinti yapılmasıyla alınan bedel davalı kayıtlarına intikal ettirildiğinden davalının husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
…A.Ş.’nin kuruluş, faaliyet ilke ve esasları ile gelirleri ve kar payı dağıtım esasları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılmış olan … … Kuruluş, Faaliyet, Çalışma ve Denetim Esasları
Hakkında Yönetmelik ile düzenlendiği, anılan düzenleme uyarınca … A.Ş. tarafından verilecek hizmetler nedeniyle alınacak ücret ve komisyonların … … A.Ş. yönetim kurulu tarafından belirlenip, Sermaye Piyasası Kurulu onayı ile
yürürlüğe girdiği, …A.Ş.’nin yönetim kurulunun 02.07.2012 tarihli
önerisi ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun onayı çerçevesinde, 4447 sayılı Kanunun 53’üncü
maddesinden bağımsız olarak, mülga … Yönetmeliği’nin 19. maddesi uyarınca
İşsizlik Sigorta Fonu hesaplarında kayden izlenen Devlet İç Borçlanma Senetleri nedeniyle
ilgili üyelere verilecek hizmetlerden ücret alınmamasına karar verildiği, Merkezi
Kayıt … A.Ş. yönetim kurulunun 15.02.2017 tarihli toplantısında karar verilen,
uygulanmakta olan söz konusu muafiyetin kaldırılmasına ve üyelere verilen hizmetlerin
ücretlendirilmesinde İşsizlik Sigorta Fonu hesaplarının da dikkate alınarak mevcut
tarifelerine göre ücretlendirilmesi önerisine ilişkin olarak, Sermaye Piyasası Kurulu’nun
23.08.2017 tarih ve 32 sayılı toplantısında, Hazine Müsteşarlığı’nın 07.08.2017 tarihli görüşü
dikkate alınarak, İşsizlik Sigorta Fonuna hesapları için ilgili üyelere tanınan muafiyetin
kaldırılmasına ilişkin …’nın başvurusunun onaylanarak … tarafından Fon varlıkları
için üyelerine verilen hizmetlerin mevcut tarifelerine göre ücretlendirilmesine karar verildiği, bu doğrultuda 14/09/2017 tarihinde yürürlüğe giren yeni tarife çerçevesinde davalı üyesi …A.Ş tarafından banka nezdindeki işsizlik sigorta fonu hesabında bulunan kaydi kıymetlerin dikkate alındığı bu kapsamda … tarafından İşsizlik Sigorta Fonu hesapları ile üyelere
tanınan muafiyetin kaldırılarak hizmetlerin mevcut tarifelere göre ücretlendirildiği;
dolayısıyla davacı kurumun İşsizlik Sigorta Fonu’nun banka hesaplarından yapılan kesinlerin
SPK tarafından onaylanan … yönetmeliğine aykırı olmadığı anlaşıldığından hukuki dayanağı bulunmayan bilirkişi raporuna itibar edilmemiş ve davanın
reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Davacı harçtan muaf olduğundan harç ve arabuluculuk ücreti alınmasına yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 301.017,18TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekili ve davalı vekilllerinin yüzüne;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2023

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır