Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/300 E. 2023/578 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/300 Esas
KARAR NO:2023/578

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:26/04/2022
KARAR TARİHİ:20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ‘nın…. İcra Dairesinin … E. sayılı icra takibi ile fatura ve cari hesaptan alacak açıklamasıyla 8.000,03 TL. asıl alacak miktarında ilamsız icra takibi başlattığı, ….İcra dairesince müvekkile usulsüz tebligat yapılmış ve fakat müvekkil bu tebligattan haberdar olmadığı için takip usulsüz olarak kesinleştiği, Kesinleşme sonrası müvekkilin hesapları blokelenmiş müvekkil haciz baskısı altında dosya borcunu ödemek zorunda kaldığı, 17.09.2021 tarihinde dosya kapak hesabı olan 11.112,00 TL.’yi ödeyerek dosya borcunu kapandığı, Usulsüz tebligata karşı açılan davada ….İcra Hukuk Mahkemesi …. Sayılı kararı ile “ Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasındaki davacı-borçlu adına gönderilen takibe konu ödeme emri tebliğ tarihinin 15.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine “ karar verildiği, şikayetin kabulü haksız ödenen paranın tahsili için yeterli olmayıp işbu davayı ikame etme zorunluluğu doğduğu, davalı yan ile olan ticari ilişkisi kapsamında bulunan borcuna karşılık olarak 07.08.2022 düzenleme tarihli 31.10.2020 ödeme tarihli 8.000,00 TL. bedelli bir adet çek keşide ettiği, söz konusu çek dava dışı 3.şahıs olan … tarafından …. İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibine konulmuş olup müvekkilin söz konusu borcu ödediği, müvekkil, haciz baskısı altında 2 farklı dosyaya ödeme yapmak zorunda kaldığı, müvekkil davalı yana vermiş olduğu senetle borcunu ödemiş olup; Senedin kim tarafından takibe konulduğu müvekkil şirketi ilgilendirmediği, Davalı yan alacağına karşılık senet almasına rağmen sanki senet yokmuş gibi fatura alacağına dayalı takip yapması davalı yanın kötü niyetli olarak müvekkilden mükerrer tahsilat yoluna gittiğini, davalı yana verilen verilen senedin bir kambiyo evrakı olarak ödeme aracı olduğu ve senedin teslimi ile borcun sona erdiği, senedi kimin tahsil ettiğinin müvekkil açısından bir önemi bulunmadığı, Davalı senedi almasına rağmen ticari defterlerine işlemeyerek müvekkil şirketi borçlu göstermek kaydıyla cari hesaba dayalı icra takibi başlatması davalının kötü niyetli olarak takip yaptığını göstermekte olduğu, Davalı yan başlattığı icra takibinde takip dayanağı belge sunmadığı, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla haklı davanın kabulüyle İİK 72. Maddesi uyarınca Müvekkil tarafından….İcra dairesinin … E. sayılı dosyasına haciz tehdidi altında ödenen 11.112,00TL.’nin ödeme tarihi olan 17.09.2021 ‘den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatına , davalının 96 40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile Mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini bilvekale talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; …. İcra Müdürlüğünün … sayılı fatura/cari hesaptan kaynaklı icra dosyasına davacı tarafça ödenen bedelin, daha önce davalıya çek keşide etmek suretiyle ödendiğinden ve bu suretle mükerrer tahsilat yapıldığından bahisle icra dosyasına ödenen bedelin istirdatı talebinden ibaret olduğu görüldü:
DELİLLER; …. İcra Müdürlüğü”nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası celp edilmiştir,
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 02/1/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın, davalıya borçlu olduğu 8.000,00 TL. senet bedelini, dava dışı ciranta …’in senede ilişkin olarak ilamsız takip başlattığı ….İcra Müdürlüğü … E. dosyasına ilişkin olarak, davalı vekili Av. …’ın İban hesabına 8.819,68 TL. olark yatırdığı, incelenen … dekontunda görüldüğü, Davacı tarafın, davalının fatura ve cari hesaptan kaynaklı olduğunu iddia ettiği 8.000,03-TL.’nin alacağının tahsilatı için, …. İcra Dairesi Müdü ‘nün … E. dosyası ile ilamsız olarak başlattığı icra takibi için, icra dosya kapakta belirtilen 8.000,03 TL. kesinleşen ve ferileri olmak üzere toplam 11.112,00 TL. ödediği, 28. İcra dairesinin tahsilat makbuzunda görüldüğü, Davacının 07.08.2020 tarihinde düzenlediği, 31.10.2020 ödeme günlü, 8.000,00 TL. Tutarlı senedi, davalının ciro ettiği son cirantanın, ilamsız İcra takibi ile davacıdan tahsil ettiği, Davalının ayrıca, davacı ile olan ticari ilişkisinden kaynaklı cari hesap bakiyesi olarak takip başlattığı, davacının haciz baskısı altında (mükerrer) 11.112,00 TL. ödeme yaptığı mahkemenin takdirlerine arz edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizde görülmekte olan davanın…. İcra Müdürlüğünün … sayılı fatura/cari hesaptan kaynaklı icra dosyasına davacı tarafça ödenen bedelin, daha önce davalıya çek keşide etmek suretiyle ödendiğinden ve bu suretle mükerrer tahsilat yapıldığından bahisle icra dosyasına ödenen bedelin istirdatı davası olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf…. İcra Müdürlüğünün … sayılı fatura/cari hesaptan kaynaklı icra dosyasına yaptığı ödemenin daha önce davalıya çek keşide etmek suretiyle ödendiğini ispat etmekle yükümlüdür. …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasından dava dışı ciranta …’in 8.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı davalıya 8.819,68 TL’lik ödeme yaptığı, daha sonra mahkememizde görülmekte olan istirdat davasına konu…. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına davacının 11.112,00 TL ödeme yaptığı görülmüştür. Davacı tarafça bu iki ödemenin aynı sebepten kaynaklandığı ispatlanmalıdır. Davacı tarafça sunulan ticari defterlerden ve ödeme dekontlarından bu iki ödemenin aynı borç sebebiyle yapıldığı usulüne uygun delillerle ispatlanamamış davacı tarafça 12/04/2023 tarihli duruşmada yemin deliline dayanılmıştır, davacı vekili 24/04/2023 tarihli dilekçesi ile yemin metnini hazırlamış, yemin metni davalı asile tebliğ edilmiş, davalı asilin belirtilen gün ve saatte mahkememize gelerek yemin etmediği görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü için ispat yükü ve yemin hususlarına ilişkin yasal düzenleme ve kavramların da kısaca açıklanmasında yarar vardır.
Dava konusu edilen bir hakkın ve buna karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların (olguların) var olup olmadıkları hakkında mahkemeye kanaat verilmesi işlemine ispat denir. İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 187/1 maddesi).
İspat için başvurulan araçları ifade eden deliller HMK’da belge ve senet, yemin, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif ve uzman görüşü olarak sıralanmıştır. Ancak sayılan bu deliller sınırlayıcı (tahdidi) olmayıp kanunun belirli bir delille ispat zorunluluğu getirmediği hâllerde taraflar kanunda düzenlenmemiş diğer delillere de dayanabilirler. Delillerin değerlendirilmesinde ise hâkimin bağlılığı ve her bir delile bağlanan hukukî sonuçlar bakımından “kesin” ve “takdiri” deliller ayrımı esas alınarak incelenme yapılmaktadır. Kesin deliller hâkimin bağlı olduğu ve takdir yetkisine sahip olmadığı delillerdir.
Bu bağlamda belirtmek gerekir ki uyuşmazlık konusu olan “yemin delili” de kesin deliller içerisinde yer almakta olup hâkimi bağlamaktadır (Kuru,Baki/Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2013, s. 406-413).
Yemin, taraflardan birinin davanın çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru olup olmadığı konusunu, kanunda belirtilen usule uyarak mahkeme önünde, kutsal sayılan değerlerle teyit eden ve kesin delil vasfı yüklenmiş sözlü açıklamalardır (03.03.2017 tarihli ve 2015/2 E., 2017/1 K. sayılı YİBK).
Bir ispat vasıtası olan yeminin konusu HMK’nın 225. maddesine göre; davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Görüleceği üzere yemin, tarafın kendisinden kaynaklanan (ondan sadır olan) vakıalar hakkında teklif edilebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yemin teklifi” başlıklı 227. maddesi;
“(1) Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir.
(2) Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez.” hükmünü içermektedir.
Buna göre yemin teklifini, ispat yükü kendisine düşen taraf yapar.
İspat yükü kendisine düşmeyen taraf (ispat yükünün kendisine düştüğü sanısıyla) diğer tarafa yemin teklif ederse, diğer taraf yemin etmiş olsa bile bu yemin geçersizdir, başka bir ifadeyle kesin delil teşkil etmez (Kuru, Baki: Medenî Usul Hukuku El Kitabı, Ankara 2020, C.1, s. 738).
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190. maddesinde de;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesinin 1. fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmıştır. Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü üzerinde taşıyacaktır. 2. fıkrasında ise, karinelerin varlığı hâlinde ispat yükünün nasıl belirleneceği düzenlenmiştir.
Tüm dosya Kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacı tarafından davalıya mükerrer ödeme yaptığın iddiasıyla ödenen bedelin iadesi için talepte bulunduğu, davacı vekilinin yargılama esnasında yemin deliline dayandığı, davalıya usulüne uygun yemin ihtaratı yapılmasına rağmen yemin etmediği, yemin delilinin kesin delil olduğu, mahkemece başkaca araştırma yapılamayacağı, davacı tarafın iddiasını ispat ettiğinden davanın kabulüne, alacak likit olduğundan takip alacağının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, 11.112,00-TL’nin ödeme tarihi olan 17/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdatına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı 11.112,00-TL’nin ödeme tarihi olan 17/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte İSTİRDATINA,
2-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 759,06-TL nispi karar harcının peşin alınan 189,77-TL harçtan mahsubu ile geri kalan 569,29- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yapılan toplam 281,97‬-TL ( 80,70-TL BVH, 11,50-TL VSH, 189,77-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.437,50-TL ( 237,5‬-TL tebliğler ve posta, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00-TL’nin davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesi
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 20/09/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır