Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/280 E. 2023/121 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/280
KARAR NO:2023/121

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/08/2021
KARAR TARİHİ:16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ve … Yapı Dış Tic. A.Ş. (VKN: …) ile müvekkili bankanın Mimaroba Şubesi arasında Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, bunun üzerine müvekkili bankanın … Şubesi tarafından borçlulara çeşitli krediler kullandırıldığını ancak bu alacağın geri ödemelerinin borçlular tarafından yapılmadığını, ödemelerin aksaması üzerine, hesap kat edilerek davalılara … 27. Noterliği’nin 30.10.2019 tarih, … yevmiye nolu, … 27. Noterliği’nin 06.11.2019 tarih, … yevmıye nolu, … 27. Noterliği’nin 06.11.2019 … yevmiye nolu, … 10. Noterliği’nin 08.01.2020 tarihi … ve … yevmıye nolu ihtarnamelerinin keşide edildiğini, borcun ödenmesinin talep edildiğini, buna karşın yine herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından “İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız” icra takibi başlatılmış olup, davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini, davalı taraflarca ödeme emrine yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu, davalı borçluların yetkiye, borca, faizine ve fer’ilerine yönelik itirazlarının yerinde olmadığını beyanla …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına yapılan icra takibine yönelik itirazların iptaline, takibin devamına, davalıların %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, icra ve yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan takip talebi ve ödeme emrinden ve krediye dair sözleşme ve eklerinin incelenmesinden genel nakdi ve gayrinakdi kredi sağlamaya yönelik olduğunu, bu nedenle davalının davacı bankadan kullandığı ticari kredi sebebiyle alınan masrafların iadesine dair davanın ticari dava niteliğinde olduğunun mahkemece incelenmesi neticesinde anlaşılacağını, …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasınca oluşturulan ödeme emrinde ticari borçlar olduğunun görüleceğini, davacının davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, bu işlemler sebebiyle davalı banka tarafından tahsil edilen bedellerin iadesi talebiyle eldeki davanın açıldığını, davacının kullanmış olduğu krediye dair sözleşme ve eklerinin incelenmesinden genel nakdi ve gayrinakdi kredi sağlamaya yönelik olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle davacının davalı bankadan kullandığı ticari kredi sebebiyle alınan masrafların iadesine dair davanın ticari dava niteliğinde olduğunu, takibe konu ödeme emrinde uygulanan faiz oranlarının haksız ve usule aykırı olduğunu, davalıların tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlarından dolayı uygulanan faiz oranlarının TKHK uyarınca usule aykırı olduğunu, aynı zamanda ticari işlerden kaynaklı borçlar için uygulanan faiz oranlarının da hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, ticari işlerde aşırı faiz oranını belirleyen sözleşmenin bazı şartlarının gerçekleşmesi halinde TBK m.28’de düzenlenen gabin hükümlerine tabi olabileceği gibi bu sözleşmenin veya bazı hükümlerinin TBK m.27 uyarınca kişilik haklarına veya ahlaka aykırılık gerekçesiyle geçersiz sayılmasının da teorik olarak mümkün olduğunu, izah edilen ve mahkemece resen nazara alınacak nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddini, …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas dosyasındaki takibin davalılar yönünden durdurulmasını ve takibin iptalini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasındaki takibe konu yapılan itirazın iptali ve takibin devamından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak… Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
Dosyanın …. Tüketici Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı sonucu mahkememizin esasına kayıt edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan dava konusu 2 adet GKS, ihtarname ve tebliğ şerhi asılları, hesap özeti ve ödeme planları mahkememizin 8095 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 11/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … Yapı Dış Tic. A.Ş arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği iş bu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan davacı bankanın davalılar aleyhinde takip hakkının bulunduğu kanaatinin edinildiği, takip tarihi itibariyle toplam 4.144.843,64 TL alacak hesaplandığı, davacının ise gerek takip talebinde gerekse de davasında 2.200.000,00 TL değerinde alacak talep ettiği, davacının talep ettiği alacak limit ipoteği üt sınır ipoteği bedelinin 2.200.000,00 TL ile sınırlı olarak talep edildiği, takip ipoteğinin paraya çevrilmesi yoluyla açılmış olduğu için hesaplanan alacak miktarının her ne kadar 4.144.843,64 TL ise de; limit ipoteği miktarının 2.200.000,00 TL olduğu için davacının zaten bu miktardan fazlasını talep edemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı ile dava … Yapı Dış Tic. A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalı …’nın müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebi ile …. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, açılan davada takibe konu yapılan ticari nitelikli kredi borcu, borçlu cari hesap borcu, çek kredisi borcu, taksitli ticari kredi borcu, ticari kredi kartı borcu, ticari kredinin mevduat borcu yönünden davanın tefrik edilerek mahkemenin 2022/… Esas sayısına kayıt edildiği, bu dosya üzerinden de verilen görevsizlik kararına istinaden dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu olan …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının … Bankası, borçluların dosyamız davalıları … Yapı Dış Tic. A.Ş ile … olduğu, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip olduğu, takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; kredi sözleşmesindeki yetki şartı gereği itirazların reddine karar verilmiştir. Yine davalı … tarafından eş muvafakatine ilişkin itirazda bulunulduğu görülmüş ise de; davalı kefil …’nın kredinin kullanıldığı tarihte davalı şirketin yetkilisi olarak sözleşmeyi imzaladığı anlaşıldığından bu itiraz da TBK 584 ek fıkra gereği yerinde görülmemiştir. Davalı …’nın kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesindeki kefaletin yasal şartları taşıyıp usulüne uygun olduğu, bu nedenle davalı … Yapı Dış Ticaret A.Ş’nin asıl borçlu, davalı …’nın ise sözleşme kapsamında kefil olarak kat edilen alacaktan dolayı sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Dava konusu kredinin teminatı olarak davalı Mücahit adına kayıtlı taşınmazlar üzerine birinci derecede olmak üzere toplam 2.200.000,00 TL miktarlı limit ipoteği – üst sınır ipoteği tesis edildiği, bu nedenle davalı …’nın sorumluluğunun hem ipoteklere hem de müteselsil kefalete dayandığı anlaşılmıştır.
İstanbul BAM 12. HD’nin 2020/372 Esas 2022/1633 Karar sayılı ilamında da; “TBK’nın 586. maddesi uyarınca, kefil yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse, alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Bir kişi, hem asıl borç için ipotek vermiş, hem de asıl borca müteselsil kefil olmuşsa, alacaklı o kişiye karşı, hem asıl borçlu ile birlikte ipotek veren üçüncü kişi sıfatı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir, hem de ipotek limiti dışında kalan alacak bölümü için müteselsil kefil sıfatı ile genel haciz yolu ile takip yapabilir. Somut olayda asıl borçlu ile birlikte kefile de kat ihtarı tebliğ edilmiş olup, verilen sürede borcun ödenmediği de sabittir. Bu nedenle alacağın tahsili amacıyla davalı kefile başvuru koşulları oluşmuştur. Ayrıca davalı ipotek veren genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak da yer almakta olup, davalı borçlunun kefalet sözleşmesinden kaynaklı borçları da ipotek ile teminat altına alınmıştır. Dolayısıyla davalı borçlu, kefili bulunduğu kredi sözleşmesi kapsamındaki kendi kefalet borcu için de davacı banka lehine ipotek vermiştir. Bu nedenle asıl borçlunun kullandığı kredi ile ilgili sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğundan ve kefalet borcu da ipotek kapsamında olduğundan, davacı banka tarafından davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmasında usule aykırılık yoktur.” bu husus belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, her bir kredi yönünden temerrüt tarihi, hesap kat ve faiz oranları dikkate alınarak denetime elverişli şekilde rapor hazırlanmış olup, rapor hükme esas alınabilecek nitelikte ise de; davacı tarafça bilirkişi raporuna yapılan takip öncesinde gerçekleşen tahsilatın mükerrer olarak düşüldüğüne yönelik itiraz yerinde görülmekle bu husus mahkememizce hesaplanabileceğinden tekrar ek rapor alınmamış ve resen yapılan hesaplamada bilirkişi raporunun 12.sayfasında tablonun 2 nolu bendinde belirtilen borçlu cari hesap kredisi yönünden 18/01/2020-13/03/2020; 1.859.491,81x54x38,40/36000 şeklinde hesaplanarak bulunan temerrüt faizi 105.639,47 TL olarak belirtilmiş ise de; resen yapılan hesaplamada 18/01/2020-18/08/2020; 1.859.491,81x212x38,40/36500 şeklinde yapılan hesaplama sonucu temerrüt faizinin 414.732,90 TL olduğu, bunun BSMV’sin 22.758,50 TL olduğu anlaşıldığından, ihtarname gideri 225,50 TL ile raporda hesaplanan 19.562,87 TL akdi faizle, 20.874,60 TL akdi faiz eklendiğinde toplam alacak tutarının 2.337.646,18 TL olduğu bu şekilde yapılan hesaplamaya göre de genel toplam alacağın 4.420.885,20 TL olacağı tespit edilmiştir.
TMK’nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K).
Davacı, üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olup alacaklı ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabilir. Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır. (HGK 18.06.2019 tarih ve 2017/12-356 E, 2019/711K)
Yukarıda yer verilen İstanbul BAM 12. HD’nin 2020/472 Esas 2022/1449 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında; somut olayda alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde, ipotek bedeli toplamının 2.200.000,00 TL olduğu, anlaşıldığından bilirkişi raporu sonrası mahkememizce resen yapılan hesaplamada, davacının toplam alacağının 4.420.885,20 TL olduğu tespit edilmekle birlikte takibin ipotek limiti olan 2.200.000,00 TL ile sınırlı olarak iptaline karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarlarının %20 oranına tekabül eden 440.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın iptali ile; (davacının a)Ticari nitelikli kredi bakımından 2.726,23 TL asıl alacak, 1.002,08 TL işlemiş faiz, 50,10 TL BSMV olmak üzere toplam 3.778,41 TL, b)Borçlu cari hesap kredisi bakımından 1.859.491,81 TL asıl alacak, 455.170,37 TL işlemiş faiz, 22.758,50 TL BSMV, 225,50 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.337.646,18TL, c)Çek taahhüt bedeli tazmin kredisi bakımından 2.030,00TL asıl alacak, 560,73 TL işlemiş faiz, 28,03 TL BSMV olmak üzere toplam 2.618,76TL, d)Taksitli ticari kredi bakımından 619.374,30 TL asıl alacak, 151.236,70TL işlemiş faiz, 7.561,84 TL BSMV olmak üzere toplam 778.172,84 TL, e)Ticari kredi kartı bakımından 10.854,44TL asıl alacak, 1.335,35TL işlemiş faiz, 66,77 TL BSMV olmak üzere toplam 12.256,56 TL, f)Ticari kredili mevduat hesabı bakımından 541,88 TL asıl alacak, 89,22TL işlemiş faiz, 4,46 TL BSMV olmak üzere toplam 635,56 TL, g)Çek taahhüt bedeli tazmin kredisi bakımından 4.450,00 TL asıl alacak, 421,27TL işlemiş faiz, 21,06 TL BSMV olmak üzere toplam 4.892,33TL, h)Taksitli ticari kredi bakımından 961.090,53 TL asıl alacak, 228.907,74TL işlemiş faiz, 11.445,39 TL BSMV olmak üzere toplam 1.201.443,66 TL, ı)Ticari kredili mevduat hesabı bakımından 38.805,82 TL asıl alacak, 4.739,64TL işlemiş faiz, 236,98 TL BSMV, 572,79 TL masraf olmak üzere toplam 44.355,23 TL, i)Ticari kredi kartı bakımından 30.678,19 TL asıl alacak, 3.626,91TL işlemiş faiz, 181,35 TL BSMV olmak üzere toplam 34.786,45 TL olarak toplam 4.420.885,20 TL alacağının bulunduğunun tespiti ile,) takibin icra masrafı ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere ipotek limiti 2.200.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere itirazın iptaline,
2-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarlarının %20 oranına tekabül eden 440.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 150.282,00 TL nispi karar ve ilam harcının tamamlama harcı ile alınan 37.479,69TL harçtan mahsubu ile eksik 112.802,31TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılarken yatırılan 37.479,69 TL tamamlama harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.084,00 TL ( 84,00 TL tebliğler ve posta, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 209.000,00TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-1.320,00TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne (e-duruşma ile), davalı yokluğunda;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır