Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/272 E. 2023/120 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/272
KARAR NO:2023/120

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/04/2022
KARAR TARİHİ:16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … San. A.Ş. ile müvekkili bankanın … Ticari/İstanbul Şubesi arasında 50.000,00 TL ve 3.400.000,00 USD (400.000 USD limit artırımı) limitli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmenin diğer davalı … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, müteselsil kefil Muhtar ……’ın borçlu … San. A.Ş.‘nin tek hissedarı ve yetkilisi tarafından (kefalet limiti artırımları ile) 50.000,00 TL, 3.400.000,00 USD kefalet tutarı ile müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak imzalandığını, imzalanan sözleşme uyarınca borçlunun davalı firmaya krediler kullandırıldığını, borçlu şirketin söz konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine, borcun muaccel hale geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılara … 4. Noterliğinin 15.10.2019 tarih … yev. nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarname tebliğine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine borçlu davalılar hakkında …. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasından haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ancak, davalı borçluların icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebep olduklarını, kredi sözleşmelerinin borçlu davalılar tarafından imzalanmış olup, takip konusu kredinin taksitli ticari kredi olup ticari nitelikte Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi olduğunu, borçlu davalılar tarafından yapılan itirazların somut hiçbir dayanağı bulunmamakta olup, takibi sürüncemede bırakmak amacı ile yapıldığını, davalı borçlu şirketin ve diğer davalı kefilin itirazlarının gerçek dışı olduğunu, itirazın iptalinin gerektiğini, takibe konu 021891 kredi numaralı taksitli ticari kredi hazine desteği kapsamında … (…) kefaleti ile tahsis edildiğini, takibi açıldıktan sonra takip konusu kredi alacaklarına ilişkin olarak kefaleti bulunan …’ye ilgili mevzuat doğrultusunda tazmin talebinde bulunulduğunu ve … tarafından 06.08.2020 tarihinde 2.030.544,48 TL tazmin edilerek takip konusu kredi borçlarına mahsup edildiğini, bu aşamada belirtmek gerekmektedir ki; hazine desteği kapsamında … (…) kefaleti ile tahsis edilen kredilerin yasal takibe intikali sonrasında, alacağın tamamı üzerinden yasal takip işlemlerinin başlatılması akabinde, bankalarca …’ndan tazmin talebinde bulunulmakta ve … tarafından müvekkili bankaya ödeme yapılmasından sonra müvekkili banka tarafından yasal takip işlemlerine alacağın tamamı üzerinden devam edildiğini, itirazın iptali davasına konu icra takibinde takip açıldıktan sonra: belirtildiği üzere … tarafından kefaleti kapsamında 06.08.2020 tarihinde 2.030.544,48 TL ödenmiş ise de ilgili mevzuat gereği takibe tüm alacak üzerinden devam edildiğini, tazminden sonra takibe tüm alacak üzerinden devam edilmesinin, … ile müvekkili banka arasında imzalanan protokolün gereği olup, ayrıca konuya ilişkin olarak 28.02.2015 tarih, 29281 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 2015/7331 sayılı Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde gerçekleştirilen bir işlem olduğunu, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararının 6. maddesinde “temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemlerin kredi verenler tarafından yürütüldüğü ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır.” hükmü bulunduğunu, bu kapsamda, davalı müvekkilinin bankaya borçlu olup kötü niyetle hakeret ederek salt icra takibini durdurmak amacıyla borca itiraz ettiğini, borçlunun müvekkili bankaya muaccel olmuş borçlarının bulunmadığı gibi iddialarının sadece takibi durdurmaya yönelik ve kötü niyetli olarak yapılmış itirazlar olduğunu, müvekkili bankanın kayıtları üzerinde yapılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde istenilen borç miktarının gerçek olduğunun ortaya çıkacağını, taraflar arasında imzalanmış bulunan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin 13.5. maddesine göre “bankanın kayıtları kesin delil teşkil ettiğini, davalının faiz hakkındaki itirazlarının da yersiz olduğunu, çünkü 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre; temerrüt faizinin taraflarca serbestçe kararlaştırılacağının hükme bağlandığını, borçluların müvekkili banka ile imzalamış oldukları sözleşme ile tayin edilen oranlarda faiz ödemeyi kabul ettiğini, talep edilen faizin fahiş olmayıp taraflarca imzalanan sözleşme ile kabul edildiğini, bu nedenle davalıların faiz ve ferilerine yaptığı itirazın hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, dilekçemiz ekinde yer alan belgelerden ve yargılama sırasında tespit edilecek nedenlerden dolayı haksız, yersiz, hukuka aykırı, kötü niyetli olarak davalılar tarafından yapılan İtirazın iptalini, takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, masrafların davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini, davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına konu takibe, borca ve ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak yapılan kötü niyetli itirazların iptali ile takibin devamını, davalılar aleyhine takip tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve alacağın tahsilini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, her biri farklı icra dosyalarına yönelik itirazların iptali talebi olmakla birlikte, huzurdaki davanın taraflarıyla aynı olan ve her ikisi de Mahkeme esasına kayıtlı iki ayrı itirazın iptali davası açtıklarını, usul ekonomisi gereği, işbu davanın, ilk açılan Mahkemeniz dosyası 2022/… E. sayılı dosyada bileştirilmesi gerektiğini, mahkemede açılan ve …. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasına yönelik itirazlarının iptali istemli davasına cevaplarını sunduklarını, bu dosya ile birlikte davacı tarafın, her iki müvekkili aleyhine kredi sözleşmelerine dayalı olarak başlattığı başka icra takiplerine vaki itirazların iptali talepli olarak, yine aynı müvekkilleri aleyhine, mahkemenin 2022/… E. sayılı esasına kayıtlı dosyasında dava açtığını, davaların farklı icra takiplerine ilişkin olsa da aynı nitelikteki kredi ilişkisinden kaynaklanmakta olduğundan birbiriyle bağlantılı olup, davacısı ve davalılarının bu davanın taraflarıyla aynı olduğunu, keza incelenecek ve araştırılacak konularda benzerlik gösterdiğini, ayrıca bu davaların bir arada görülmesinin, usul ekonomisi ilkesine de uygun olacağını, bu nedenlerle işbu davanın mahkemenin 2022/… E. Sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, davaya konu …. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasıyla başlatılan takibe 24.10.2019 tarihinde itiraz edildiğini, huzurdaki davanın ise bir yıllık dava açma süresinin dolmasından çok sonra, 15.04.2022 tarihinde açıldığını, bu bakımdan süresinde açılmayan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini, müvekkillere çekilen kat ihtarnamesinin yasal koşulları taşımadığını, davacı bankanın dava dilekçesinde müvekkillerine kat ihtarı çektiğinden ve ihtara cevap verilmediğinden bahsederek, bu ihtara karşı müvekkillerinin keşide ettiği cevap ihtarını gizlemeyi tercih ettiğini, davacı bankanın ihtarına karşı süresi içinde cevap verildiğini, Beşiktaş 10. Noterliği’nin 25 Ekim 2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itirazlarının davacı bankaya bildirildiğini, kat ihtarının, yasal koşulları taşımadığından muacceliyet oluşmadığını ve ayrıca davacı banka ile müvekkilleri arasında hesap mutabakatı yapılmadığını, ihtarname ekinde hesap özetinin gönderilmediğini, ekte gönderilen belgelerin ise krediyi kullandığı ileri sürülen müvekkili şirketin hesap hareketlerini göstermediğini, nitekim şirket yetkililerinin bir kısım ödemelerin kayıtlarda hiç görünmediğini, banka ile hesap mutabakatı yapılmadığını, faiz ve komisyon tahakkuklarının sözleşmelere aykırı olarak yapıldığını belirttiklerini, bu bakımdan ihtarname ekindeki belgelerden hesaplarla ilgili kayıtların ve hareketlerin sağlıklı bir şekilde incelenmesi ve izlenmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında hesap mutabakatı yapılmadan, faiz vade farkı tahakkuk ettirilmesi ve oranı konusunda herhangi bir anlaşma olmadan oluşturulan borç rakamının kabulünün mümkün olmadığının ortada olduğunu, takipte talep edilen faiz oranlarının da fahiş ve sözleşmeye aykırı olduğunu, davacı bankanın, takip talebinde asıl alacak için yıllık %48,00 oranında temerrüt faizi isteminde bulunmuşsa da talep edilen faiz oranının, yasada gösterilen azami oranların üstünde olduğu gibi, sözleşmeye aykırı ve yüksek olduğunu, ayrıca talep edilen işlemiş faizin de yüksek hesap edildiğini, icra dosyasındaki itirazlarını geri aldıkları veya davayı/borcu kabul ettikleri anlamına gelmemek üzere; müvekkillerince hesap özeti gönderilmediğini, müvekkillerce bildirildiğine göre kredi ilişkisiyle ilgili taraflar arasında hesap mutabakatı sağlanamadığını, anlaşmalara aykırı faiz tahakkuk ettirildiğini, söz konusu kredilerin … kefaletli kredi olup, … tarafından belirlenen bekleme süreleri dolmadan, … ve … uygulamalarına aykırı biçimde icra takibine girişildiğini, davacı alacağının muaccel hale gelmediğini, bu bakımdan davacının şayet varsa alacağı muaccel hale getirilmeden, usulüne uygun kat ihtarı çekilmeden icra takibi yapılmasını ve itiraz üzerine huzurdaki davanın açılmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacının ileri sürdüğü diğer tüm iddialarda doğru olmadığını, bu iddiaları da kabul etmediklerini, taraflar arasında görülmekte olan Mahkemenin 2022/… E. sayılı dava dosyasıyla işbu huzurda görülen davanın birleştirilmesini, yapılacak yargılama sonunda haksız davanın reddini, davacının dava konusu tutarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak …Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 27/04/2022 tarihli dilekçe ekinde dava konusu; genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi sureti, hesap kat ihtarnamesi sureti, ödeme planları, temerrüt faizine ilişkin emsal BCH’ler mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 30/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının toplam 2.243.419,33 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 15.835,52 TL (2,259.254,85 – 2.243.419,33 =) reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarının 2.231.051,55 TL’nin tamamen ödeninceye kadar yıllık %48 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, … mevzuatı bakımından takip edilmesi gereken süreç yönünden … … A.Ş’nin dava tarihi 15/04/2022’den önce olmak üzere 06.08.2020 tarihinde davacı bankaya 2.030.544,48 TL tutarında tazminat ödemesi yaptığı, davacı bankanın … A.Ş ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında tazmin edilen iş bu bedelin davalı şirketten tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın tazmin edilen iş bu bedel (2.030.544,48 TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğü bulunduğu, bir başka deyişle davacı bankanın, … A.Ş ile imzalanan ek kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4.fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197 – 2015/7331 ve 2016/9538) kapsamında davalı asıl borçlu firma veya davalı kefillerden …’nin kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğü, çünkü bahse konu ödemelerin tazminatlar dvalı asıl borçlu firma veya davalı kefiller tarafından yapılmadığı, işte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlak Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmadığı gibi takiplere aynen devam edilebileceği nazara alındığında …’den tazminat yoluyla tahsil edilen 2.030.544,48 TL’nin davalı firmanın kredi borcuna mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı borçlusu (asıl borçlu) … San. A.Ş firması arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefilin kefalet limiti sorumluluğunun sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 50.000,00TL ile 3.400.000,00 USD olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de diğer davalı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizi başlıklı 10.5 maddesinde faiz oranı tespit edilmiş olup sözleşme kapsamında davacı tarafça takip talebinde %48 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19 -1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında bilirkişi tarafından hesaplanan temerrüt faiz oranının da % 48 olarak tespit edildiği görülmüştür.
Davacı tarafça … 4. Noterliği’nin 15.10.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 2.237.218,04 TL nakdi alacak yönünden hesabın 14.10.2019 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve kefile tebliğe çıkarıldığı, borçluya çıkarılan tebligatın 16.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefile çıkarılan tebligatın 16.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği ihtarname ekindeki tebliğ şerhinden anlaşılmıştır.
Davalılara çıkartılan kat ihtarının tebliğ edildiği anlaşılmakla borçlu ve kefile verilen 7 günlük süre sonrası 24.10.2019 tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan 30.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda talep edilebilecek toplam alacak 2.243.419,33 TL olarak hesap edilmiş olup, alınan rapor denetime elverişli ve teknik olarak yeterli görüldüğünden rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine, davalıların kötü niyet tazminat talebinin davacının takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamamış olup, yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 2.231.051,55 TL asıl alacak, 11.346,36 TL işlemiş faiz, 567,32 TL BSMV, 454,10TL masraf olmak üzere toplam 2.243.419,33 TL alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarlarının %20 oranına tekabül eden 448.683,87 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların kötü niyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 153.247,98 TL nispi karar harcının, peşin alınan 27.286,16 TL harçtan mahsubu ile eksik 125.961,82 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 27.378,60 TL ( 80,70TL BVH, 11,50 VSH, 27.286,16TL Peşin Harç) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.171,00 TL ( 171,00 TL Tebliğler ve postalar, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.148,77 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 211.170,97 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.600,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.600,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.588,79 TL’nin davalılardan, 11,21 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne (davacı vekiline e-duruşma ile), davalı yokluğunda;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır