Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/270 E. 2022/375 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/270
KARAR NO :2022/375

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/04/2022
KARAR TARİHİ:09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … … Şubesinde eski işletme portföy yöneticisi …’ün 29/04/2016-10/11/2019 tarihleri arasında 16 adet müşterinin hesaplarından müşterilerin bilgisi dışında, vadeli mevduat erken kapama, virman, havale, para yatırma, döviz alım satım, ATM’den para çekme/ yatırma, ATM’den havale gönderimi işlemleri, kredi kartı harcamalar yapmak suretiyle zimmet eylemi gerçekleştirdiğinin tespit edilmesi üzerine kıdemli müfettiş … tarafından soruşturma raporu tanzim edildiğini, davalı borçluya ait olan hesaba 07/08/2019 tarihinde 2.250 euro, 08/08/2019 tarihinde 3.200 euro, 09/08/2019 tarihinde 2.800 olmak üzere toplamda 8.250,00 euro bakiye aktırımı yapıldığı, akabinde söz konusu olaya ilişkin ceza yargılaması … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile görülmüş olduğu, 2021/81 karar ve 18/03/2021 tarihli ilamlı eski işletme portföy yöneticisinin zimmet suçunu işlediği yönünde hüküm kurulduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu belirtildiği, bu durumda işbu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği, benzer dosyalarda verilen kararlarda da Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu ortaya konduğu, kanunun amir hükmünde açıkça düzenlenen işbu hükme göre; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemeler asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlılarda açılan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıkça ortaya konulduğu, davalı ile müvekkil banka arasında imzalanmış olan Bireysel Müşteri Sözleşmesi’nde yer alan yetki şartı uyarınca da İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, faiz; kanuna uygun olarak devlet bankalarının yabancı para birimi için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek döviz faizi olarak talep edilmiş olduğu, faiz başlangıcı olarak son işlem tarihinin esas alındığı, TBK madde 99 uyarınca, alacaklının seçimlik hakkını fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesi yönünde kullandığı hallerde, talep konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacağa 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz işletileceğini, işbu davanın konusu oluşturan icra takibinde de faiz hesaplaması kanuna uygun olarak bu kur üzerinden yapılmış olup Yargıtay uygulaması da bu yönde olduğu, davalı likit bir alacağa haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesini, müvekkili bankanın … … Şubesinde eski İşletme Portföy Yöneticisi’nin zimmet suçunu oluşturan eylemleri neticesinde Davalı … toplamda 8.250 euro olacak şekilde haksız olarak zenginleştiğini, faiz kanuna uygun olarak devlet bankalarının yabancı para birimi için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek döviz faizi olarak talep edildiği, faiz başlangıcı olarak son işlem tarihinin esasa alındığı, davalı likit bir alacağa haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davasının kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde;
HMK nun 1. maddesi “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır.
6102 Sayılı TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, Aynı yasanın 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, Geçici 1/1 Maddesinde ” Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık davacının 16 adet müşterisinin hesaplarından müşterilerin bilgisi dışında havale, para ekme ve kredi kartı harcamaları yapıldığı , bu eylemler sonucu davacı bankanın müşterisi davalı …’a bakiye aktarımı yapılarak sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup dava dilekçesinde davacı ile davalı Banka arasında “Bireysel Müşteri Sözleşmesi” imzalandığının belirtildiği, mahkemece davacı ile davalı Banka arasındaki ilişkinin Bankacılık işlemi olduğu, davalının Vergi kayıtlarına göre potansiyel mükellef olduğu, TACİR olmadığı, ticari ve mesleki amaçlı hareket etmediğinden tüketici konumda olduğu, dava tarihi itibariyle bu tür davalarda Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,

2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır