Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/266 E. 2023/188 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/266
KARAR NO:2023/188

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:13/04/2022
KARAR TARİHİ:14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye binaen 04/12/2017 tarihinde tedarik satın alma sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme ile davacının, davalının talep ettiği malları fatura karşılığı tedarik ederek davalıya teslim ile davalının da davacı tarafça teslim edilen malların satışına müteakiben 30 gün içerisinde bedelini davacıya ödemekle mükellef olduğunu, davalının davacı tarafından teslim edilen ve faturası 21/01/2020 tarihinde kesilerek KDV’si ve kurumlar geçici vergisi ile, teslim edilen ve faturası 21/01/2020 tarihinde kesilerek KDV’si ve kurumlar geçici vergisi ile, ödenen mallardan 120.089,10-TL bedelli kısmını ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine alacağın tahsili amacı ile …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının yasal süresi içerisinde takibe itiraz ederek durduğunu, davacı tarafından tedarik edilen, faturası 21/01/2020 tarihinde kesilen ve davalıya teslim edilen 175.089,10-TL bedelli maldan 120.089,10-TL’lik kısmın aradan 2.5 yıl geçmesine rağmen hala ödenmediğini, işbu malların modellerinin geçmekte olduğunu, faturanın kesildiği tarihte dolar kuru 5,90-TL iken güncel dolar kurunun 14,60TL olduğunu ve davalıya teslim edilen mallarının hangilerinin satıldığının bilinmediğini, davacının daha fazla zarara uğramaması adına davalıya … 15. Noterliği’nin 07/03/2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalının belirtilen süre içerisinde malları iade etmediği gibi bedellerini ödemekten de imtina ettiğini beyan ettiği, netice ve talep olarak itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden talep edilen faizi ile birlikte devamını, davalının asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının uzun süredir perakende sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacının da davalının mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalardan biri olduğunu, davalının vadeli sat – öde konsinye ve toplu alım şeklinde ürün tedarik ettiği birden farklı tür tedarik sözleşmesi tipi olduğunu, davacı ile sözleşme tipini ve içeriğini birlikte değerlendirdiklerini ve davacının özgür iradesiyle benimsediği satılan malın bedelinin ödenmesi esasına dayalı vadeli ödeme özgür iradesiyle benimsediği satılan malın bedelinin ödenmesi esasına dayalı vadeli ödeme yöntemi seçilerek sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşmelerden sat – öde sözleşmesine göre, taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin vadeli olarak 30 gün şeklinde olacağının kararlaştırıldığını, bu sisteme göre ay içerisinde satılan ürünlerin ödemesinin satıldığını ayın son günü vade kabul edilmekte ve bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesinin yapıldığını, ödemenin, ürünün satışına bağlandığını, bu nedenle davalının satmadığı ürünün bedelini davacıya ödemesinin söz konusu olmadığını, davacının düzenlediği faturaların vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceğini, vade ve ödenecek tutarın ise sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde uygulanacağının taraflar arasındaki sözleşme ile belirlendiğini beyan ettiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 17/01/2023 tarihli duruşma ara kararı ile dosyanın SMM bilirkişi iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
08/12/2022 tarihli raporunda bilirkişi; mali yönden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; davacı tarafından, davalı aleyhine, ….İcra Dairesi *nin … esas sayılı dosyası ile 13.01.2022 tarihinde 120.089,10.TL tutarında asıl alacak, 20.245,84.TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 140.514,94.TL tutarında icra takibi başlatılmış, davalı 28.01.2021 düzenlenme tarihli dilekçe ile itiraz ederek durdurduğu, taraflar arasında 04.12.2017 tarihli Tedarikçi Satınalma Sözleşmesi akdedilmiş ve taraflar arasındaki ticari ilişki, bu sözleşme temelinde yürütüldüğü, usul yönünden incelenen, davacıya ait 2017-2018-2019-2020-2021-2022 dönemi, defter-i kebir ve yevmiye defteri, e-defter olarak tutulmuş, beratları, zamanında ve usulüne uygun oluşturulmuş, fiziki tutulan envanter defteri açılış noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmıştır. Davalı taraf, yasal defter ve belgelerinin, bilirkişi incelemesine ibraz edilmesi hususundaki talebe, herhangi bir cevap vermemiş ve yasal defter ve belgelerini sunmadığı, hesap ve kayıt yönünden incelenen davacı yasal defterlerine göre; davalı takip talebi tarihinde (13.01.2022) 120.089,19.TL tutarında borçlu olduğu, davalı, davacıya yapılacak ödemelerin, ürünün satışına bağlandığını, ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için öncelikle satışın gerçekleşmiş olması gerektiği yönünde itirazda bulunduğu, davacı; davalıya, 07.03.2022 tarih … yevmiye nolu … 15.Noterliği ihtarnamesi keşide etmiş ve 120.089,10.TL tutarındaki hesap bakiyesinin ödenmesi veya 120.089,10.TL tutarındaki bakiye içerisinde satışa dönüşen ve satışa dönüşmese dahi aradan geçen uzun süreye rağmen iade edilmeyen veya iade şartlarına uygun olmayan ürünlerin bedellerinin ödenmesi talep ettiği, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapılmış olunan itirazın iptali halinde takip talebi tarihinden önce, işlemiş faiz talebi ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK 117. Maddesine istinaden, takip öncesinde, davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarın olmaması sebebiyle takip öncesi faiz hesaplaması yapılamadığı, diğer yandan temerrüt şartlarının 6102 sayılı TTK 1530 maddesi hükmüne değerlendirmesinin nihai takdirinin Mahkememize ait olduğu, takip talebi sonrası faiz talebine ilişkin takip talebi tarihinden 13/01/2022 dava tarihine 13/04/2022’ye kadar geçen 90 gün için 4.728,51- TL tutarında değişen oranda takip sonrası reeskont avans faizi hesaplandığı, davacının talep ettiği icra inkar tazminatı 24.017,82 TL tutarında hesaplandığı, davalı yasal defter ve belgelerini incelemeye sunmadığını sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından kaynaklanan 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı … … San. ve Tic. A.Ş. ile davalı … Tic. Ve Yatırım A.Ş. arasında 04/12/2017 tarihinde Tedarik-Satınalma sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince teslim edilen malların satışını müteakiben 30 gün içerisinde bedelini davacı şirkete ödemediğinden bahisle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas takibe başlanıldığı, itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin satıcının yükümlülükleri başlıklı 3.2. Maddesi gereğince satıcı tarafından sevkıyatı yapılan ürünler … ‘in depolarında veya mağazalarında şartlı kabul kaşesi ile teslim alınacağı, ürün teslimine takiben 30 günlük gözden girme süresi tandığı yine taraflar arasındaki sözleşmenin 3.17. Maddesi gereğince şartlı kabul ile kabul edileceği belirtilmiştir. Sözleşmenin 3.27. Maddesi gereğince … satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri SATICI’yı (e-posta, faks, ihtar vb..) bilgilendirip nakliye bedelleri de SATICI’ya ait olmak üzere iade etmeye ve bedellerini piyasada geçerli olan satış üzerinden geri fatura etme hakkına sahiptir. …’in yükümlülükleri başlıklı 4.4. maddesi gereğince gözden geçirme ve kabul usulü tamamlandıktan sonra her sipariş formu ve irsaliye için kondisyan özet tablosundaki ödeme koşullarına göre ödeme yapacağı hususu düzenlenmiştir. Davacı yanca usulüne uygun ticari defter ve kayıtlar sunulmuş, davalı yanca ticari defter ve kayıtların sunulmasından imtina edilmiştir. Taraflarca sözleşme konusu malların teslimi hususunda itilaf olmayıp, sözleşme konusu, sözleşmenin niteliği konusunda itilaf bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.27. Maddesi gereğince … satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri SATICI’yı (e-posta, faks, ihtar vb..) bilgilendirip nakliye bedelleri de SATICI’ya ait olmak üzere iade etmeye ve bedellerini piyasada geçerli olan satış üzerinden geri fatura etme hakkına sahiptir. …’in yükümlülükleri başlıklı 4.4. maddesi gereğince gözden geçirme ve kabul usulü tamamlandıktan sonra her sipariş formu ve irsaliye için kondisyan özet tablosundaki ödeme koşullarına göre ödeme yapacağı hususu düzenlenmiştir. Davalı tarafça teslimi hususunda itilaf olmayan ürünlerin istenen niteliklere sahip olup olmadığı, ayıplı bulunup bulunmadığı hususunda gerekli bildirimleri yapmadığı gibi, sözleşmenin 3.27. Maddesi kapsamındaki ürünler noktasında ihbar hususunu ispat edemediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 120.089,19-TL asıl alacak, 4.728,51-TL işlemiş faiz olmak üzere aynı koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 120.089,19-TL asıl alacak, 4.728,51-TL işlemiş faiz olmak üzere aynı koşullarla devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.526,29-TL nispi karar harcının, peşin alınan 1.328,25-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭7.198,05-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
5-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 19.722,66-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam ‭1.420,45‬-TL (80,70-TL BVH , 11,50-TL VSH, 1.328,25-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.301,00-TL (101,00-TL tebliğler ve posta, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.155,66-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00-TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; ‭174,28‬-TL ‘sının davacıdan, 1.385,72-TL’sının davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır