Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/260 E. 2022/847 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/260 Esas
KARAR NO:2022/847

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/04/2022
KARAR TARİHİ:21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı müvekkili ile davalı şirket düzenli olarak ödeme yapma konusunda anlaşmış olduğunu, anlaşmaya istinaden 17.01.2021 – 15.11-2021 tarihleri arasında davalı şirkete toplamda 11.419,94 TL tutarında ürün tedariki gerçekleştirmiş olduğunu, ödeme emrinde belirtilen faturaları keşide ettiğini, söz konusu faturalarında cari hesaba da işlendiği, davalı yan davacı müvekkil şirkete bu güne kadar yalnızca 2.000,00 TL lik ödeme gerçekleştirildiğini, faturalara konu ürün tedariklerinden kaynaklı 8.851,40 TL borcu bulunduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde, davalı yanın ödeme emrinde belirtilen faturalardan ve ekteki cari hesap ekstresinden ötürü 8.851,40 TL borçlu olduğunu, davalı şirketin mail yazışmalarında da borcu olduğunu kabul ettiğini, ancak çeşitli bahanelerle davacı müvekkil şirketi geçiştirdiğini, bugüne kadar hiçbir şekilde bakiye borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı yanın …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emrine haksız itirazının iptali ve takibin devamına ve işlemiş faiz ile birlikte takip tarihinden itibaren icra dosyasındaki alacağa ticari faiz işletilmesine, davanın kabulü ile davalı yanın %20 den aşağıya olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ve ayrıca yargılama ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkil şirket perakende sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, davacı müvekkil şirketin mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalarından biri olduğunu, taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin, vadeli olacağı ve 30+15 şeklinde olacağı karlaştırıldığı, bu sistemi göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesi, satıldığı ayın son günü vade kabul edilmekte ve bu tarihten 15 gün sonra sadece malın ödemesi yapıldığı, ödeme ürünün satışına bağlanmış durumda olduğu, bu nedenle davalının satmadığı ürünün bedelini davacıya ödemesi söz konusu olmadığı, davacı tarafça düzenlenen faturaların vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceği, vade ve ödenecek tutarın ise sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde uygulanacağı, taraflar arasındaki sözleşme ile tartışma dışı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin daha önce verilmiş benzer nitelikte Yargıtay kararları bulunmadığı, Davalı müvekkil şirketin, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, tahakkuk etmiş borcu bulunmadığı, …. İcra müdürlüğü… E. Sayılı dosyada belirtilen borca itiraz ettiği, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hüküm edilemeyeceğini, arz ve izah edilen ve resen değerlendirilecek diğer nedenlerle davacının davasının reddine ve yargılama ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesi vekaleten talep edilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;
Davacının davalıdan, alacaklı olup olmadığı alacağın miktarı itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu; davalı şirketle aralarındaki mail yazışmaları ile cari hesap dökümünü mahkeme dosyasına sunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu; davacı şirketle aralarında imzalanan satıcı kondisyon özet tablosunu mahkeme dosyasına sunmuştur.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak… Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 18/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı … Ticaret ve Yatırım A.Ş.’nin 2021-2022 yılları yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri üzerinde yapacağım yerinde inceleme için, davalı vekili ile önce telefon yoluyla iletişim kurularak randevu talep edilmiş, daha sonra da 2 adet mail mesajıma rağmen dönüş olmamış ve rapor düzenlendiği saate kadar, ticari defterleri ibraz edilmemiştir. Bu nedenle davalının ticari defter incelemesi yapılamamıştır. Davacı … Boya San. ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’nin 2021-2022 yılları yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri yerinde incelenmiştir. Davacının incelenen 2021-2022 yılları yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı TTK’nın ve 213 sayılı VUK.’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun esaslarda tutuldukları ve ticari defterlerinin, sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir. Davacının 22.02.2021 – 31.01.2022 tarihleri arasında 11.419,94 TL tutarında mal sattığı, davalının ise davacıdan yapmış olduğu alımlarına karşın 09.07.2021 tarihinde 2.000,00 TL. ödemede bulunduğu, davalının ayrıca davacı adına toplamları 568,54 TL tutarında 3 adet iade faturası ve 1 adet ciro prim faturası düzenlediği, böylece davalının, davacıya 8.684,90 TL borç bakiyesinin oluştuğu tespit edilmiştir. Davacının takip konusu yaptığı ve cari hesaptan kaynaklanan 8.851,40 TL. tutarın, Davalının düzenlediği ve toplam 166,50 TL. tutarlı 2 adet iade faturasının davacının ticari defterlerinde daha sonra kayıt görmüş olduğu, bu kayıtlardan sonra davalının borç bakiyesinin 8.684,90 TL olduğu tespit görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, davalıya ahşap boyası, vernik, yağ vs. satıldığını ve teslim edildiğini, davalının kısmi ödeme yaptığını, bakiye alacak için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise taraflarına teslim edilen ürünlerin ödemesinin ürünün satışına bağlanmış olduğunu, bu nedenle müvekkilinin satmadığı ürünü ödemesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası celp edilerek incelendiğinde; davacı/alacaklı tarafından, davalı/borçlu aleyhine, faturalar dayanak yapılarak, 8.851,40TL asıl alacak + 663,14TL işlemiş faiz olmak üzere 9.514,54TL alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, davalı/borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava, fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İcra dosyasında takibe itirazın süresinde yapıldığı, davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi ara kararı kurulmuş, davalı taraf usulüne uygun ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen inceleme gün ve saatinde hazır olmamış, ödemeye dair bilgi ve belge sunmamıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davacı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, birbirini teyit ettiği, davacı tarafın ticari defterlerindeki cari hesap dökümüne göre davalı taraftan 8.684,90TL alacaklı göründüğü, anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin, vadeli olacağı ve 30+15 şeklinde olacağının kararlaştırıldığı, bu sisteme göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesi, satıldığı ayın son günü vade kabul edilip ve bu tarihten 15 gün sonra sadece satılan malın ödemesinin yapıldığı, ödeme ürünün satışına bağlanmış durumda olduğu, bu nedenle davalının satmadığı ürünün bedelini davacıya ödemesinin söz konusu olmadığını, davacı tarafça düzenlenen faturaların vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceği, vade ve ödenecek tutarın ise sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde uygulanacağı taraflar arasındaki sözleşme ile sabit olduğu yönünde beyanda bulunulmuş ise de davalı vekilinin yalnızca sözleşme ekinde satıcı kondisyon özet tablosunu sunduğu, bunun dışında herhangi bir sözleşme sunmadığı, satıcı kondisyon özet tablosunun ödeme kısmında 30+15 gün yazdığı ancak mahkememizce belirlenen bu vadenin davalının beyan ettiği şekilde uygulanacağı, sunulan satıcı kondisyon özet tablosu dışında başkaca sözleşme sunulmamış olduğundan davalının bu yöndeki beyanına itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davacı taraf, icra takibinde işlemiş faiz talep etmiş ise de; davalı borçlunun, icra takibinden önce davacı tarafından temerrüte düşürülmesi söz konusu değildir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. Maddesinin 2 ila 8. fıkraları arasında ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, borçlunun temerrüde düşme şartları ve temerrüdün sonuçları bakımından genel hükümlerden ayrılan düzenlemeler yapılmıştır. Düzenlemelerin uygulama alanı ikinci fıkrasında belirtilmiş olup, ticari işletmeler arasındaki mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerle sınırlıdır.
TTK 1530/2 maddesi, “Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirlenen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.” şeklindedir.
TTK nun 1530.maddesi; yalnızca mal ve hizmet tedariki amacıyla akdedilen sözleşmelerde, mal veya hizmet karşılığı ödenecek bedelde temerrüde düşüldüğü durumda ve iki ticari işletme arasında akdedilen sözleşmeler bakımından uygulanır. TTK. m. 1530 borcunu zamanında ödemeyen borçlunun ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmesi ve faize hak kazanmasını öngörür. Ancak; TTK’nın 1530. maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup, satış sözleşmelerine uygulanmaz. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117. maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. (Yargıtay 19 HD. 2017/3266-2018/4228 E-K sayılı ilamı)
Somut olayda, faturaya dayalı alacak yönünden takip öncesinde bir temerrüt uyarısının bulunmadığı sabittir. Davacının takip tarihi itibariyle tespit edilen 8.684,90TL asıl alacağı bulunduğu, bu alacak miktarı üzerinden takibe itirazın yerinde olmadığı ve iptali gerektiği, takipten önce temerrüt ispatlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği ve alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-…. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 8.684,90 TL asıl alacak ve bu alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20 si oranında (1.736,98 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 593,26 TL nispi karar harcının peşin alınan 114,92 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 478,34 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.684,90 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 829,64 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 207,12 TL (80,70 TL BHV, 11,50 TL VSH, 114,92 TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.079,00 TL (79,00 TL tebliğler ve posta, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 984,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 136,03 TL’sının davacıdan, 1.423,97 TL’sının davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıl 21/12/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır