Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2023/647 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/253
KARAR NO:2023/647

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:05/02/2021
KARAR TARİHİ:05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı … Plastik arasında GKS akdedildiği, sözleşmeye istinaden nakdi ve gayrinakdi krediler kulandırıldığı, davalı şirket hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden 30/10/2018 tarihinden başlamak üzere geçici mühlet kararı verildiği, müvekkili bankanın komiser heyetine 26/04/2019 tarihli dilekçe ile müracaat edip 2,153,726,44 TL nakdi ve 40.480,00 TL gayrinakdi alacak kayıt talebinde bulunduğu, borçlu firma yetkilisince alacağın 1.436.230,15-TL kısmı kabul edilip bunun dışında kalan 717.496,29-TL nakdi ve 40.480,00-TL garinakdi alacak kayıt talebinde bulunduğu, borçlu firma yetkilince alacağın 1.436.230,15-TL kısmı kabul edilip bunun dışında kalan 717.496,29-TL nakdi ve 40.480,00-TL gayrinakdi alacak miktarının çekişmeli hale geldiği, çekişmeli alacaklar hakkında mahkemeye sunulan 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda rehinli taşınmazların rayiç değeri 1.237.500,00-TL olduğu bu bedelin talep edilen 2.153.726,44-TL’den düşülmesi sonucunda bakiye 916.226,44-TL kısmının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi gerektiği, borçlu tarafından kabul edilmeyen 717.496,29-TL tamamının kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği, gayri nakdi alacağa ilişkin olarak herhangi bir değerlendirmenin yapılmadığı, konkordato mahkemesi 16/06/2020 tarihli ara kararında rehni aşan 916.726,44-TL nisapta dikkate alınmasına karar verdiği, gayrinakdi alacağa ilişkin bir karar verilmediği, müvekkili bankanın ödeme planında adi alacağı 916.726,44-TL olarak yer aldığı, gayrinakdi alacağın ödeme planında yer almadığı, müvekkili banka … 60. Noterliği’nin 02/11/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı kat ihtarı ile 1.915.645,46-TL üzerinden alacak bildiriminde bulunduğu, müvekkili bankanın 26/04/2019 tarihli alacak kayıt dilekçesinde 2.153.726,44-TL nakit ve 40.480,00-TL gayrinakdi alacak talebinde bulunduğu, nakdi kredi işlemlerinde akdi faizin %30 fazlası mertebesinde temerrüt faizi belirlenerek kademeli olarak faiz hesabı yapılması gerektiği, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin GKS’nin 20/e m. Uyarınca şarta bağlı alacak olarak depo edilmesinin içerdiği, ipotekli taşınmazlardan dolayı …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, gayrinakdi alacağın nakde dönen kısmı gözetilerek bu kez 29.900,00-TL gayrinakdi alacaktan dolayı talepte bulunulduğu, alacağın rehinle temin edilen kısmına İİK’nun 294/3 maddesi uyarınca faiz işletilmesi gerektiği, müvekkili bankanın 717.496,29-TL nakdi ile 29.900,00-TL gayrinakdi alacağı hakkında İİK’nun 308/B maddesi uyarınca borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava İİK madde 308/b gereği nizalı alacakların tahsiline ilişkindir.İİK md. 308/b hükmü gereğince; “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.”Madde hükmünde görüldüğü üzere konkordato dosyasında alacaklı tarafça bildirilen alacağa borçlu tarafından itiraz edilmiş ve alacak çekişmeli hale getirilmiş, daha sonra ise konkordato yargılamasına bakan mahkeme tarafından alacaklı talebi reddedilerek alacağın nisaba dahil edilmemesi kararı verilmiş olabilir. Bu durumda yasa gereği alacaklılar tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde dava açarak, davalarının kabul edilmesi halinde konkordato garamesinden yararlanabilme imkanına kavuşacaklardır. Fakat ilgili maddenin uygulanabilmesi için borçlunun itirazı yeterli olmayıp bu itirazın konkordato dosyasına bakan mahkeme tarafından da haklı bulunması gereklidir. Aksi durumda bu davanın açılmasını gerektirecek bir hukuki yarar mevcut olmayacaktır.Somut davada, müvekkil her ne kadar davacının alacağına kısmen itiraz etmişse de bu itiraza konkordato davasına bakan mahkemece itibar edilmemiş ve işbu davanın konusu olan alacak miktarını konkordato nisabına dahil etmiştir. Hal böyleyken zaten nisaba dahil olan alacak için yeni bir dava tesis edilmesinde hukuki bir yarar bulunmamaktadır.fazlaya ilişkin haklarımız ve dava açma haklarımız saklı kalmak kaydıyla ;İşbu davanın öncelikle usulden reddine,Aksi halde haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın 24/06/2021 tarihinde davanın usulden reddine kararı verildiği, kararın İstanbul BAM 12.Hukuk Dairesi’nin 24/03/2022 tarih ve 2021/… Esas 2022/… Karar sayılı ilamıyla ” İİK’nun 300’üncü maddesi uyarınca konkordato komiseri yazdırılan alacaklara karşı borçlunun beyanını alır. Borçlunun itiraz ettiği alacaklar çekişmeli hale gelir. Bu durumda alacaklının yapması gereken şey, alacağının itirazlı kısmının ne şekilde nisaba dahil edileceği hususunda mahkemeden karar almaktır (İİK m.302/VI). Mahkemenin bu konuda verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği için çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesine imkân sağlanmıştır (İİK m.308/b). Konkordatonun tasdikine karar veren veren mahkeme, çekişmeli alacaklar olarak kabul edilen alacaklıların haklı olup olmadığına karar veremez. Mahkeme konkordato sürecinde yalnızca çekişmeli alacakların konkordatoya dahil olup olmayacakları, olacaklarsa hangi oranda konkordatoya dahil olacaklarına yönelik karar verecektir. Konkordato talebini inceleyen mahkemenin, çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına veya olmamasına ilişkin kararı maddi hukuk bakımından kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim İİK 302.f.6’da çekişmeli alacaklar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu tasrih edilmiştir. Konkordatoya tabi olmak isteyen alacaklının çekişmeli alacağı hakkında konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin vereceği karar sadece konkordato nisabına dahil olmak bakımından sonuç doğuracaktır. Mahkemece alacağın varlığını ve miktarını yaklaşık ispat derecesi ile tespit ederek, esasa etkisi olmayan bir kararla tesis edecektir. Alacağı borçlunun itirazına uğrayan alacaklı, alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresi içinde davasını her zaman açabilir. (Öztek/Kale, Yeni Konkordato Hukuku, s.408) Konkordatonun tasdikinin ilanından başlayarak bir ay içinde çekişmeli alacaklar hakkında alacağın esasına ilişkin dava açmayanlar maddi hukuk yönünden alacak hakkını kaybetmezler. Bu kategoriye giren alacaklılar konkordatoya hiç kayıt yaptırmamış süjelerin hukuki statüsüne tabi olurlar ve dava açtıklarında kendilerine bir nevi ihtiyati tedbir olarak ve teminat olarak bir pay ayrılıp bankada bloke edilmez. Mahkemece bu davanın sonucunda verilecek davanın kabulüne dair ilamın tasdik edilen konkordato ödeme projesi dahilinde infazı zorunludur. (Altay/Eskiocak, Konkordato ve Yeniden Yapılandırma Hukuku, s.268) Somut olayda; davacı banka tarafından konkordato davasında 2.153.726,44-TL nakdi ve 40.480-TL gayrinakdi alacak talebinde bulunulmuş, davalı borçlu şirket tarafından ise nakit alacağın 1.436.230,15-TL’si kabul edilmiş, kalan kısmına itiraz edilmiştir. Gayrinakit alacak ile ilgili ise olumlu ya da olumsuz beyanda bulunulmamıştır. Konkordato talebini inceleyen mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonrası mahkemenin 16/06/2020 tarihli ara kararı ile davacı bankanın rehinli alacağının 1.237.500-TL ve adi konkordatoya tabi alacağın ise 916.726,44-TL olduğu, borçlunun kabul ettiği kısmın da dikkate alınarak çekişmeli olan 717.796,29-TL alacağın tamamının nisapta yer almasına karar verilmiştir. Bunun dışında konkordato talebini inceleyen mahkemece 30/12/2020 tarihli konkordato tasdik kararında 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun karar eki sayılmasına karar verildiği, bu rapor ve ekindeki ödeme planı incelendiğinde davacı banka yönünden rehinli kısmın dışında kalan 916.726,44-TL adi konkordato alacağının ödeme planında yer verilen taksitlerle ödenmesi hususunun kararlaştırılmış olduğu, konkordatonun tasdiki kararında rehinli olan ve olmayan toplam 2.153.726,44-TL nakdi alacağın ödenmesine yer verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, konkordato talebini inceleyen mahkemece çekişmeli alacağın nisaba dahil edilmiş olması, alacağın sadece konkordato sürecindeki tabi olduğu hukuki statüyü belirlemekte olup maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden alacaklının genel hükümlere göre dava açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Bu itibarla mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle kaldırıldığı ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edildiği görüldü.
DELİLLER;
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası uyap üzeriden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 03/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilen ticari defter tasdik belgelerine göre, ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerin davacı lehine delil nieliğinin mahkememizin takdirinde olduğu, delil anlaşması sözleşmenin 26. Maddesi “…. Müşteri, banka ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıkta banka defter ve belgelerindeki kayıtların HMK 193 maddesi hükmü uyarınca geçerli ve bağlayıcı delil olacağının kabul eder. ” denildiği, bu durumda HMK md. 193/1 hükmüne göre, davacının alacağının ispatı bakımından davacının ticari defterleri kesin delil gücüne sahip olabileceği söylenebildiği, ancak HMK md. 193/f.2 hükmüne göre davalı sunacağı kesin deliller ile davacının ticari defterlerinin ispat gücünü çürütme hakkında sahip olabileceğinin de söylenebildiği, dava konusu uyuşmazlıkta ise davalı davacının ticari defterlerinin ispat gücüne çürütebilecek nitelikte kesin deliller sunmamış olduğundan davacının dava konusu ettiği alacağın delil anlaşması uyarınca delil gücüne sahip olduğu düşünün davacının ticari defter kayıtları ile ispat edilmiş olduğunun kanaatine varılabilmekte olduğunun söylenebildiğini, davacı bankanın inceleme konusu alacağı rehinle teminat altına alınan imtiyazlı alacak dışında kalan kısmın “adi alacak” kapsamında / statüsünde değerlendirildiği, davacı bankanın geçici mühlet karar tarihi 30/10/2018 tarihli terditli olarak belirlenen alacağı gayrinakdi çek taahhüt bedeli alacağı hariç tutulması halinde davacı bankanın ilaveten talep edebileceği alacağın 130.126,49-TL, gayrinakdi çek taahhüt bedeli alacağının dahil edilmesi halinde davacı bankanın ilaveten talep edebileceği alacağın 160.026,49-TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

Dava, İİK 308/b kapsamında konkordato davasında çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İİK 308/b maddesine göre; “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açabilirler.” konkordato tasdik kararının 05/01/2021 tarihide ilan edildiği, eldeki davanın yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
İlgili maddede; davanın açılacağı mahkemenin görevi ve yetkisi konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın genel yetkili mahkemede açılması gerekmektedir. İİK’nun 308/b maddesi gereğince açılacak olan dava, genel hükümlere tabi bir dava olduğundan yargılama usulünün davanın niteliğine göre belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulü halinde alacaklı ilgili konkordato şartları dairesinde alacağına kavuşacaktır. Bu durumun kararda belirtilmesi yerinde olacaktır. Şayet dava devam ederken konkordato feshedilmişse, artık alacaklı konkordatoya tabi olmadan alacağını borçludan talep edebilecektir. (Yeni Konkordato Hukuku, Tunç Yücel, Öztek-Konkordato Şerhi syf 414)
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 308/c maddesinde, Konkordatonun, tasdik kararıyla bağlayıcı hale geleceği ve bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olacağı düzenlenmiştir. Tasdik edilen konkordato genel olarak bütün alacaklılar için mecburi ve bağlayıcı olduğundan çekişmeli alacağın mukadderatı da konkordato hükümlerine tabiidir. Bir başka deyişle çekişmeli alacak hakkında karar veren mahkeme, konkordato projesini göz önünde bulundurarak alacağın tasdik edilen vade, tenzilat ve diğer ödeme koşullarına göre tahsil edilmesi yönünde hüküm kuracaktır. Aksi halde hem ödemeler dengesi bozulur hem de alacaklılar arasında eşitsizlik yaratılmış olur(Yargıtay 6. HD’nin 20.06.2022 Tarih ve 2022/2431 E. – 2022/3414 K. Sayılı kararı).

Somut olayda davacı bankanın kredi borçlusu davalı şirketin başvurusu üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında komiser heyetine sunulan alacak kayıt dilekçelerinde bankanın davalı şirketten olan alacağının 2.153.726,44 TL nakdi, 40.480,00 TL gayri nakdi olarak bildirildiği, borçlu firma tarafından alacağın 1.436.230,15 TL’sinin kabul edildiği, kalan kısma itiraz edildiği görülmüştür. Gayri nakit alacak ile ilgili ise olumlu ya da olumsuz beyanda bulunulmamıştır. Konkordato talebini inceleyen mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonrası mahkemenin 16/06/2020 tarihli ara kararı ile davacı bankanın rehinli alacağının 1.237.500 TL ve adi konkordatoya tabi alacağın ise 916.726,44 TL olduğu, borçlunun kabul ettiği kısmın da dikkate alınarak çekişmeli olan 717.796,29-TL alacağın tamamının nisapta yer almasına karar verilmiştir. Bunun dışında konkordato talebini inceleyen mahkemece 30/12/2020 tarihli konkordato tasdik kararında 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun karar eki sayılmasına karar verildiği, bu rapor ve ekindeki ödeme planı incelendiğinde davacı banka yönünden rehinli kısmın dışında kalan 916.726,44 TL adi konkordato alacağının ödeme planında yer verilen taksitlerle ödenmesi hususunun kararlaştırılmış olduğu, konkordatonun tasdiki kararında rehinli olan ve olmayan toplam 2.153.726,44 TL nakdi alacağın ödenmesine yer verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde tespit edildiği üzere; davacı bankanın davalı firmadan gayri nakdi çek yükümlülük bedellerinden dolayı geçici mühlet tarihi itibariyle risk alacağı 30.400,00 TL olarak belirlenmiştir. Davacı bankanın nihai alacağı ise bankanın geçici mühlet tarihindeki nakdi ana para, işlemiş faiz ve ferilerinden doğan toplam alacağı 2.025.266,25 TL olarak hesap edilmiş, geçici mühlet tarihinden sonra sağlanan tahsilat tutarı olan 657.639,76 TL mahsup edildiğinde (Davacı bankanın rehinle teminat altına alınan alacağı dava konusu dışında kalıp adi alacak kapsamındaki dava konusu alacağına geçici mühlet sonrası faiz işletilmesi mümkün görülmemiştir.) davacı banka alacağı 1.367.626,49 TL olarak hesaplanmıştır.
… Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2021/… Esas 2023/… Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; İİK’nun 288.maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, bu durumda kesin mühletin sonuçlarının düzenlendiği 294 vd.maddelerinin geçici mühlet için de uygulanması gerektiği, buna göre İİK 294/3.maddesi uyarınca konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühletten itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi duracağından geçici mühletten itibaren de rehinle temin edilmemiş her türlü alacak için faiz işlemesi duracaktır, bilirkişi tarafından buna göre yapılan hesaplamaya itibar edilmiştir. Raporda gayri nakdi çek taahhüt bedeli alacağının hariç tutulması halinde bankanın talep edebileceği alacak 130.126,49 TL olarak bildirilmiş olup mahkememizce de bu seçenekteki hesaplamaya itibar edilmiş, gayri nakit alacak talebi yönünden ise taleple bağlı kalınarak depo hükmü kurulmuş ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının nakdi krediden kaynaklanan alacağa ilişkin davasının KISMEN KABULÜ İLE, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında tasdikine karar verilen konkordato projesinden davacının alacak kaydı yaptırdığı ‭2.153.726,44‬-TL nakdi alacağın 1.436.230,15-TL’lik kısmı borçlu tarafından kabul edilmiş olup, borçlu tarafından itiraz edilerek çekişmeli hale getirilen ve konkordato projesinde yer almayan adi alacak niteliğindeki banka kredisinden kaynaklanan 130.126,49-TL adi alacağın konkordato projesinde kabul edilen kısım ile birlikte tasdik edilen konkordato projesindeki koşullarla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının gayri nakdi alacağa ilişkin davasının KABULÜ İLE, çek karnesinden kaynaklanan 29.900,00-TL gayri nakdi alacağın, davalı tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
3-Nakdi alacak talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.888,94- TL nispi karar harcından peşin alınan ve nakdi alacağa isabet eden ‭12.258,16 TL harcın mahsubu ile artan 3.369,66TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Gayri nakdi alacak talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 269,85-TL maktu karar harcının peşin olarak yatırılan ve gayri nakdi alacağa isabet eden 510,63 TL harcın mahsubu ile artan 248,78 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam ‭9.226,59TL (59,30 TL BVH , 8,50-TL VSH, nakdi alacak yönünden yatırılan 8.888,94TL peşin harç ve gayri nakdi alacak yönünden yatırılan 269,85 TL harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.654,50 TL (164,50 TL tebliğler ve posta, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 568,13 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 20.820,24 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen nakdi alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 88.273,77 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kabul edilen gayrinakdi alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 1.037,48 TL‘sinin davacıdan, 282,52-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne (e-duruşma ile), 6100 sayılı HMK’nun 342. ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile veya HMK 348. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize verecekleri bir cevap dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri cevap dilekçesi ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2023

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır