Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/243 E. 2022/616 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/243 Esas
KARAR NO :2022/616

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:05.04.2022
KARAR TARİHİ:13.10.2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin, … 25. Noterliğinin 25.03.2022 Tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile pay sahibi müvekkilin ödenmeyen sermaye paylarının bulunduğu iddiasıyla, bu paylara karşılık gelen müvekkile ait payların ıskatına karar verildiğini bildirdiğini, yönetim kurulunun 14.03.2022 tarih 2022/… sayılı ıskat kararının (batıl) yokluğunun ve hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesi için huzurdaki davayı açmak zorunda kaldıklarını,
yönetim kurulunun 14.03.2022 tarihli ıskat kararı, hukuka aykırı olarak alınan 21.06.2021 tarih 2021/… sayılı ve 28.06.2018 tarih ve 2018/… sayılı yönetim kurulu kararlarına dayanmakta olup, 21.06.2021 tarih 2021/003 sayılı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespit edilmesi talebiyle … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında dava açıldığını, ancak yargılama süreci tamamlanmamasına rağmen davalı şirket tarafından bu kez de hukuka aykırı olarak davacı müvekkiline ait payların ıskatına yönelik karar alındığını, ıskat kararının öncelikle, eşit işlem ilkesine açıkça aykırı ve batıl olan sermaye artırımı kararı ile 21.06.2021 tarih 2021/003 sayılı yönetim kurulu kararına dayandığından hukuka aykırı ve yok hükmünde olduğunu, öncelikle, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile, işbu davada verilecek kararın kesinleşmesine kadar, takdiren teminatsız olarak, 14.03.2022 tarihli yönetim kurulu kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, yapılacak yargılama sonunda ise davanın kabulüyle davalı şirketin 14.03.2022 Tarihli 2022/010 sayılı yönetim kurulu kararının kararının(ve varsa bu konudaki diğer kararların) TTK’nın 391. maddesi uyarınca hükümsüzlüğünün tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş., bir kısım hissedar ve eski yöneticilerinin, FETÖ/PDY Silahlı terör örgütü mensubu/yöneticisi oldukları gerekçesi ile başlatılan soruşturma neticesinde, davalı müvekkil şirket ve … … A.Ş.bünyesinde bulunan ve çoğunluk hisselerine haklarında soruşturma yürütülen şahısların çoğunluk hissesine sahip olduğu şirketlere, öncelikle … 3.Sulh Ceza Mahkemesini CMK.m.133 hükmü gereğince kayyım atadığını, daha sonra çıkarılan Olağanüstü Hal Kararnamaleri gereğince, … Fonunun mahkemeler tarafından kayyım olarak atanması cihetine gidildiğini, bu kapsamda, davacı şirket ve … … A.Ş. (… … A.Ş.) grubuna bağlı şirketlere, … 2.Ağr ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyasından kayyım olarak …’nin atanmasına karar verildiğini, karar gereğince, … dönem içinde değişiklikler yapmak suretiyle, Kanun Hükmünde Kararname ile tanınan yetki çerçevesinde davalı şirkete yönetim kayyımları atamış bulunduğunu, davalı şirket yönetiminin, kanun hükmünde kararname gereğince verilen yetki çerçevesinde, … Fon Kurulu tarafından atanan kayyım yönetim kurulu üyeleri tarafından yönetildiğini, yönetimine …’nin kayyım olarak atandığı şirketlerin yönetimini, şirketlerin genel kurul kararlarının alınması, ortakların genel kurullarda temsili gibi bir kısım hususlarla ilgili, aşağıda açıklanacağı üzere Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnamelerle düzenlemeler yapıldığını, davanın halen … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Kaydı ile derdest olduğunu, … Fon Kurulu tarafından 2019/192 Sayı ile Sermaye Artırımına dair alınan karar sonrası, sermaye borcunu ödemeyen paydaş (davacı) için TTK mevzuatı çerçevesinde ödemeye davet ve akabinde ıskat kararı alınması sürecine dair olup, davacı , aynı dayanak ve konu için aynı butlan/yokluk talebi ile … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ile açılan ve Tedbir kararının kesin olarak reddi ile kesin yetki şartı nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … ESAS sayılı dosyasına kaydedilerek halen derdest olan bir dava olduğunu ve TTK ilgili düzenlemeleri gereği reddi gerektiğini, davacının taraf sıfatının olmaması, noter huzurundaki işlem yönünden irade sakatlığı ve eşit işleme aykırılık iddiasının gerçek dışı olması, tüm sürecin yasal mevzuata uygun yönetilmesi , … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından verilen İhtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın kesinleşmiş olması gözetilerek öncelikle ihtiyati tedbir talebinin reddine ve akabinde davanın reddine karar verilmesini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ….Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin … esas sayılı dosyası dosyamız içerisine alınmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı davalı şirketin ortağı olduğu ve davalı şirket tarafından … 25.Noterliği’nin 25.03.2022 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesiyle pay sahibi olarak ödenmeyen sermaye paylarının bulunduğu iddiasıyla bu paylara karşılık gelen paylarının ıskatına dair yönetim kurulunun 14.03.2022 tarih 2022/010 sayılı ıskat kararının (batıl) yokluğunun ve hükümsüzlüğünün tespiti talebiyle eldeki davayı açmış olup davalı şirketin 14.03.2022 tarihli ıskat kararının yine davalı şirketin 21.06.2021 tarihli 2021/003 sayılı ve 28.06.2018 tarih 2018/014 sayılı yönetim kurulu kararlarına dayandığı ve bu kararların batıl olduğunun tespiti talebiyle … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığı, … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen yetkisizlik kararına istinaden dosyanın ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına kayıt edildiği, 13.06.2022 tarihinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafça batıl olduğu iddia olunan davalı şirketin 14.03.2022 tarih 2022/010 sayılı yönetim kurulu kararında 21.06.2021 tarih 2021/003 sayılı yönetim kurulu kararı ile “sermayesi 97.100.000,00-TL olan şirketin 28.06.2018 tarih … sayılı yönetim kurulu kararı ve …’nin 22.03.2019 tarih ve … sayılı kararı ile arttırılan 47.100.000,00-TL bedelin, bir kısmı sermaye düzeltilmesi olumlu fark hesabından, bir kısmı ortakların şirketteki nakdi alacaklarından hisseleri oranında mahsubu ile karşılandığı, eksik kalan ve ödenmesi gereken rakamlar belirtilerek, ödemenin hisseler oranında 24 ay içerisinde ödenmesi gerektiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 28.03.2019 tarih 9797 sayılı nüshasında ilan edilmiştir.
Diğer hissedarların tamamı, payları oranında sermaye taahhüt borcunun tamamını ödemişlerdir. Şirket hissedarlarından … bugüne kadar sermaye taahüdü ile ilgili hiçbir ödeme yapmamıştır.
Yönetim kurulunun 21.06.2021 tarih 2021/003 sayılı kararı ile sermaye taaahhüt borcunu yerine getirmeyen mütemerrit ortak …’ya TTK ‘nın 481.maddesine uygun davet yazısı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 25.06.2021 tarih 10357 sayılı nüshasının 728.sayfasında ilanı ve … 10.Noterliği’nin 29.06.2021 tarih … yevmiye ile gönderilmiştir. Borcun verilen 1 aylık sürede ödenmemesi nedeniyle, ödenmemiş sermaye borcunu ödemesi aksi halde hakkında TTK.’nın 482 ve 483.maddesi mucibince mütemerrit olan paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağı, bedeli ödenmeyen hisselerin ana sözleşmeye göre işlem yapılarak devir ve intikali cihetine gidileceği hususu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 16.08.2021 tarih 10388 sayılı nüshasının 402.sayfasında ilan ve … 10.Noterliği’nin 16.08.2021 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile tebliğ edilmiştir.
Mütemerrit ortak … sermaye borcunu ödeme taahhüdünü ilgili ihtarnamelere rağmen yerine getirmemiştir. “denilerek davacının ödenmemiş paylar oranında ortaklıktan çıkartılarak iştirak taahhüdünden doğan haklarından mahrum edilmesine ve ıskatına karar verilmiştir. Sözkonusu yönetim kurulu kararı yine davalı şirketin 21.06.2021 tarihli ve 28.06.2018 tarihli yönetim kurulu kararlarına dayanmakta olup, bu kararların iptali talebiyle açılan ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında “Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 52075 sayılı ilan içeriği ve sermaye taahhüt dağılım tablosuna pay adedi 120.000’den 233.040 paya çıkarak ve pay oranı değişmeyerek değişen sermayeye katılımın sağlandığı, TTK.nın 457 maddesi uyarınca düzenlenen yönetim kurulu beyanına göre de davalı şirketin 28.06.2018 tarih 014 sayılı yönetim kurulu kararı tüm pay sahipleri yönünden bağlayıcı niteliğiyle eşit işlem ilkesine aykırılık nitelik taşımadığı, sermaye arttırım kararının anonim şirketin temel yapısına uymama veya sermayenin korunması ilkesini zedeleyen niteliği bulunmamasına göre sermaye azaltılma ve arttırma kararlarının anonim şirkette sermayenin korunmasına ilişkin karar niteliğinde olduğu, TTK 391 mad. kapsamında düzenlenen sermaye arttırımı kararı ile pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlanmasını ya da güçleştirilmesi ve de genel kurulun devredilmez yetkileri arasında yer alıp almadığına yönelik incelemede somut ihtilaftaki davalı şirketin … tarafından atanan Kurulu üyeleri tarafından yönetildiği ve Yönetim Kurulu, gerek Genel kurul kararlarına pay sahiplerinin katılmaları KHK ve ilgili düzenlemeler kapsamında mümkün olmadığı da gözetilerek somut olayda ayrıca “Bakanın atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak basiretli tüccar gibi” davranmaları yükümlülüğüne aykırı bir halin de varlığı tespit edilemediğinden 28.06.2018 tarih 014 sayılı Yönetim Kurulu Kararına yönelik butlan şartları oluşmadığı, davacının ayrıca dava konusu ettiği 21.06.2021 tarih 003 Sayılı Yönetim Kurulu Kararı yönünden ise TTK 480-483 arasında düzenlenen Pay Bedelini ifa ve ifa etmemenin sonuçları kapsamında alınan bir karar olduğundan bu kararın da ayrıca TTK m.391 yönünden batıl olduğuna ilişkin dosya kapsamı itibariyle bir delil tespit edilemediği, ayrıca davacı pay sahibinin irade fesadı iddiası yönünden ise imzasında aldatıldığını iddia ettiği belgenin dava dilekçesi ekinde bulunan … 8.Noterliği tarafından onaylanan sermaye arttırım taahhüdünden kaynaklı borcun ifasına yönelik olduğu, bu haliyle dava konusu sermaye arttırım kararının alınması ile ilgili olmadığı, ilgili sermaye arttırımı kapsamında bir kısım ödemelerin de yapıldığı anlaşılmakla, davacının alınan karar üzerinde ilgili KHK nispetinde engelleyici bir rolü de olması yasal olarak mümkün olmadığından, bu nedenle de TTK m.391 kapsamında yönetici sıfatı olmayan davacının irade fesadından bahsedilemeyeceği de gözetilerek butlan şartlarının oluşmadığı, davacının butlanını talep ettiği, yönetim kurulu kararlarının TTK’nda ortakların şirkete borç vermesini yasaklayan bir hüküm bulunmaması, kolay ve basit bir finansman kaynağı olduğu için de tercih edilmesi, artırım neticesinde hisse oranları değişmemiş olması da nazara alınarak eşit işlem ilkesine, anonim şirketin temel yapısına, sermayenin korunması ilkesine aykırılık taşımadığı, söz konusu kararın pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren nitelikte olmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar verildiği görülmüş, karar gerekçesinde belirtilen hususlar mahkememizce dikkate alındığında; butlanına karar verilmesi talep edilen 14.03.2022 tarihli yönetim kurulu kararında ıskat usulünü düzenleyen TTK 483.madde hükmüne uygun davranılmış olması gözetilerek sermaye arttırımına ilişkin 22.09.2019 tarihli 2019/192 sayılı kararın Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilerek ilanda ödenmeyen kısmın tamamlanması için tüm pay sahiplerine 24 aylık süre verildiği, taahhüt borcunu yerine getirmeyen davacıya 21.06.2021 tarihli 2021/003 sayılı karar ile 24 aylık sürenin 22.03.2021 tarihi itibariyle dolduğu ve 1 aylık süre içerisinde ödemesi, ödemediği taktirde TTK 482 ve 483.madde kapsamında yasal işlemlere devam edileceği yönünde alınan kararın 25.06.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilerek … 10.Noterliği’nin 29.06.2021 tarih … yevmiye ile ihtar edildiği, ilk ihtara rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle … 10.Noterliği’nin 16.08.2021 tarih … yevmiye ile ikinci ihtarnamenin gönderildiği ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde 16.08.2021 tarihinde ilan edildiği, ilk ihtar kapsamında verilen 1 aylık sürede ödeme yapılmayıp, ikinci ihtarın da keşide edilerek davacıya gönderildiği, ihtarnamelerin noter kanalıyla yapılıp nitekim davacı tarafça da ilk ihtara istinaden … 37.Noterliği’nin 26.07.2021 tarihli … yevmiye nolu cevabi ihtarının gönderildiği anlaşılmış olup, davalı şirket tarafından ıskat usulüne ilişkin usulüne uygun gerekli karar alınarak tebliğlerin yapıldığı, sürelerin verildiği anlaşılmakla davacının yerinde görülmeyen talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE;
Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13.10.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …