Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/22 E. 2022/601 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/22
KARAR NO :2022/601

DAVA:Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ:27/07/2016
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: Müvekkili şirket ile davalı müflis şirket arasında süregelen bir ticari İlişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin bu ticari ilişki uyarınca cari hesaptan kaynaklanan ve ödenmeyen 90.000,00-TL tutarında alacağı bulunduğunu, davalı şirketin tasfiye işlemlerinin …. İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yürütüldüğünü, müvekkili şirkete ait alacağın 1626 sıra numarasına kaydedildiğini, ancak bu taleplerinin davalı iflas idaresinin 23/06/2016 tarihli kararı ile cari hesap ekstresinden başka bir belge sunulmadığı gerekçesi ile alacaklarının tamamının reddedildiğini, müvekkili şirkete ait alacağın varlığını kanıtlayan belgeleri dilekçeleri ekinde dosyaya sunmuş olmalarına karşılık bu belgelerin gözden kaçırıldığını, iflas masasının kayıt taleplerinin yasaya aykırı bir şekilde ret edildiğini, İflas müdürlüğünce verilmiş olan iş bu karar ile alacakları ret edilen alacaklıların alacaklar toplantısına katılabilmeleri için kayıt kabul davası açarak mahkemeden alınacak olan toplantıya katılma kararının İflas müdürlüğünün adı geçen dosyasına ibraz edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu nedenle alacaklılar toplantısına katılabilmelerine izin verilmesi ile 90.000,00-TL tutarındaki alacaklarının İflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: İflas idaresi tarafından davacının varlık ve miktarı kesin olarak ispat edilemeyen alacak taleplerinin reddedildiğini, iflas masasına kayıt kabulü istenen alacağın davacı tarafından kesin olarak ispatının gerektiğini, bu haliyle alacağın mevcudiyetinin belirsiz olduğunu, dava konusu alacağa ilişkin müflis şirket defterlerinde herhangi bir kaydın yer almadığını, tüm bu hususların gözetilmesi sonucunda dava konusu alacağın iflas masasına kaydedilemeyeceğinin ortaya çıktığını, yine davacının dava konusu alacağı bakımından müflis şirket ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, bu nedenlerle yasaya aykırı davacı talebinin süre yününden reddine ve her halükarda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 31/10/2017 tarihli ara kararıyla … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı şirketin tüm ticari defterleri incelenmesi konusunda talimat yazılmış, talimat Mahkemesince bir SMM bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
27/12/2017 tarihli talimat bilirkişi raporunda; ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, bu defterlere yapılması gereken muhasebe kayıtlarının usulüne göre yapıldığı, yine bu defterlerden yevmiye defterlerine kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, diğer bir ifade ile davacının yasal ticari defter ve kayıtlarının lehine delil olmasına engel bir durumun bulunmadığı, davacı şirket ile davalı müflis … … Sanayi A.Ş. arasındaki ticari İlişkinin öteden beri devam edegeldiği, davacı şirketin davalı müflis … … Sanayi A.Ş’den 90.000,00-TL tutarında cari hesap bakiyesi asıl alacağının bulunduğu görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizin 15/03/2022 tarihli ara karar ile davalı tarafın defterlerinin SMM aracılığı ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
09/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davalının ticari defterlerinin yerinde incelemesini talep edildiğini, davalı tarafın ticari defterleri incelenmek için …. İflas Dairesi Müdürlüğüne gidildiğini, dosyaya bilirkişi olarak görevlendirildiğini söylediğini, iflas idaresinde çalışan memur görevliler müflis … … Sanayi A.Ş. Ticari defterlerinin iflas idaresinde olmadığını, ticari defter iflas idaresine teslim edilmediği şeklinde bilgi verildiğini, davalı tarafa ulaşmak için müflis şirketin iflas idare memur avukatı Av. … hanımın irtibat numarasının tarafına verildiğini ve irtibata geçildiğini ve kendisinine müflis şirketin ticari defter ve belgelerine ihtiyaç duyduğunun anlaşıldığı, avukat hanımdan alınan bilgide defterlerin müflis şirket fabrikada adresinde bir odada çok dağınık karışık tespit yapılamaz halde olduğunun belirtildiği, müflis şirketin adresine gidilmiş olan, fabrikada tamamen yıkılmış olduğu, hafriyat kamyonlarının çalıştığı ortada sadece arsa olduğu sonuç olarak davalı müflis şirket defterlerine belgelerine ulaşılmaya çalışıldığı ve başarısız olunduğu, tüm dosya kapsamı incelendiği, davalı tarafa ait ticari defter ve belgeler incelenmediğinden Mahkememiz talebinin doğrultusunda bilirkişi görüşü oluşmadığını, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu davacı şirket ile davalı müflis … … Sanayi A.Ş. Arasında ticari ilişkinin öteden beri devam edegeldiğini, davacı şirketin davalı müflis … … San. A.Ş.’den 90.000,00 TL tutarında cari hesap bakiyesi asıl alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesaptan kaynaklı kayıt kabul davası yasal şartlarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Mahkememizin 2016/784 esas ve 2018/487 karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiş olup; verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2021 tarih 2018/2880 esas ve 2021/1474 karar sayılı ilamıyla; ‘…Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur. Somut olayda, mahkemece davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapmadan, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinden sonuca gitmesi doğru olmamıştır. Bu sebeple davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp kayıtların yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda değerlendirilmesi, tüm delillerinin toplanarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi isabetli olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına…’ gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kural olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 191. maddesi gereğince, borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür. Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflâs ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesi uyarınca da masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Belirtilen hükümler gereğince; iflasın açılmasıyla taraf sıfatı ve dava takip yetkisi artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229. maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Dairesine aittir.
Müflis, iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmediği gibi dava ehliyetini de kaybettiği söylenemez. Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki taraf sıfatı ve dava takip yetkisi artık müflise değil, iflâs idaresine ait olacaktır. İflâs idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflâs organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, İİK’nın 194. maddesi gereğince müflisin davacı ve davalı bulunduğu hukuk davalarının, iflâsın açılması ile belli bir süre için durması öngörülmüştür.
İİK’nın 194. maddesine göre; “Acele haller müstesna olmak üzere iflasın açılması ile kural olarak müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ancak alacaklıların ikinci toplantısından on gün sonra devam olunabilir”
İflasın açılması ile duracak olan davalar, iflâstan önce açılmış olup da halen derdest bulunan ve iflâs masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk davalarıdır. Davaların durduğu bu süre içinde, iflâs idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre, usul işlemleri farklılık arz eder.
Müflisin davalı olduğu davalarda ise; iflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, (İİK md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı çekişmeli alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplantısında karar verilir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK’nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan mahkemenin asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına karar vermesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar vermesi gerekir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/7164 E- 2019/3248 K. sayılı ilamı) Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlıkta; İstinaf kaldırma kararı doğrultusunda davalı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda ara karar tesis edilmiş olup; verilen süre içerisinde ticari defter ve kayıtların sunulamadığı ve atıl durumda olduğu bu hususunda aldırılan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarına dayandığı, usulüne uygun ticari defter ve kayıtlarını sunmayan davalı karşısında davacı yanca haklılığın ispat edildiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile; 90.000,00-TL alacağın …. İflas Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında tasfiye işlemleri yürütülen müflis davalı … … A.ş.’nin İflas Masasına kayıt ve kabulüne, sıra cetvelinin mahkememizce hükmedilen alacak değerlendirilmek suretiyle düzenlenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
90.000,00-TL alacağın …. İflas Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında tasfiye işlemleri yürütülen müflis davalı … … A.ş.’nin İflas Masasına kayıt ve kabulüne, sıra cetvelinin mahkememizce hükmedilen alacak değerlendirilmek suretiyle düzenlenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 51,50-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭2.014,20-TL’nin ( 29,20-TL BVH, 4,30-TL VH, 29,20-TL Peşin Harç, 551,50-TL Tebliğ ve Posta, 1.400,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır