Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/214 E. 2022/615 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/214
KARAR NO:2022/615

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:25/03/2022
KARAR TARİHİ:13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris … …’nın 24/07/2020 tarihinde vefat ettiğini, geriye müvekkillerinin eşi olan … … ile çocukları …, … … (…) ve … … mirasçı olarak kaldığını, dava dışı … Tekstil San. İç ve Dış. Tic. Ltd. Şti ile … Bankası A.Ş arasında 23.11.2012 tarihinde 421.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeyi ayrıca borçlu ile birlikte müteselsil kefillerinde imzaladığını, müvekkillerinin murisi … …’nın 23 Kasım 2012 tarihinde vermiş olduğu ayrı bir beyan dilekçesi ile … … San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti’nin … Bankası A.Ş’den kullandığı kredilerden doğmuş ve doğacak borçlar nedeniyle 250.000,00TL tutar ile sınırlı olmak üzere kefil olduğunu, borçlu şirket tarafından kredi borçları ödenmediğinden alacaklı … Bankası A.Ş tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.12.2016 tarih ve … D. İş … Karar sayılı ihtiyati haciz kararı verildiğini, ancak mahkemenin muris … … yönünden 250.000,00 TL, diğer borçlular yönünden ise 268.179,20 TL’nin ifasının temini bakımından İİK. 257 maddesine uygun olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, muris … …’ya …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından ödeme emrinin 16.12.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak bu tebligatın geçerli bir tebligat olmadığını, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile muris … …’nın çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle kısıtlanması için 04.05.2016 tarihinde vesayet davası açıldığını, mahkemenin 18.10.2016 tarihli müzekkere ile … Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden … … için TMK’nun 405.maddesi kapsamında muayenesinin yapılarak sağlık kurulu raporu düzenlenmesini talep ettiğini, kısıtlı olan bir kişinin icra takibine itiraz etmesinin beklenilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacaklı … Bankası A.Ş’nin alacağını davalı … A.Ş’ye temlik ettiğini, davalı şirketin de alacaklı temlik alan olarak takibe devam ettiğini, müvekkillerinin evlerine yapılacak haciz baskısı nedeniyle tüm borcun davacı müvekkillerinden …’ya ait … … … Şubesindeki hesabından 03.12.2021 günü saat 08:48’de …. İcra Müdürlüğü hesabına dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla 822.000,00TL olarak ödenmek zorunda kalındığını, muris … …’ya ait 23 Kasım 2012 tarihli dilekçe de TBK 581.vd maddelerde açıklanan kefalet sözleşmesi olduğunu, ancak bu sözleşmenin de sorumluluğunun üst sınırının 250.000,00TL olarak belirlendiğini, TBK m. 589/f.II (1) nolu bend uyarınca aksi sözleşmede kararlaştırılmadığı sürece kefilin kefalet sözleşmesinde sorumluluğunun üst sınırı olarak gösterilen tutar içinde kalmak koşuluyla asıl borçlunun kusur ve temerrüdü sebebiyle ortaya çıkan yasal sonuçlardan sorumlu olduğunu, kefalet sözleşmesiyle güvence altına alınan borcun bir miktar para borcu olması halinde kefilin asıl borçlunun temerrüde düşmesi sebebiyle oluşan temerrüt faizinden de kefalet limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, müvekkillerinin murisi … …’nın 250.000,00 TL üst limitli olarak kefalet sözleşmesi imzaladığını ve bu rakama kadar sorumlu iken temlik alan alacaklı tarafın haksız ve kötüniyetli davranışları ile haciz baskısı altında 572.000,00 TL fazla ödeme durumu olduğundan fazlaya ilişkin hakları ile asıl borçlulara rücu hakları saklı kalmak kaydıyla İİK 72 maddesi uyarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına fazladan ödenen 572.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 03.12.2021 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan istirdatı ile davacılara verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ikame edilen davanın istirdat davası niteliğinde olduğu, doğrudan asliye hukuk mahkemesinde açılamayacağı, TTK 5/a maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın özel dava şartı olduğu, arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın ikame edilen davanın öncelikle usulden, değil ise husumet nedeniyle reddine, esas yönünden de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenen 572.000,00TL’nin ödeme tarihi olan 03/12/2021 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan istirdatına ilişkin olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi, 23.11.2012 tarihli muris … …’nın kefalet beyanı, 23.11.2012 tarihli müvekkili Nesrin …’nın rıza beyanı Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde dava konusu; genel kredi sözleşmesinin fotokopisi, temlik beyanı ve ekleri, hesap kat ihtarnamesinin fotokopisi mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… Bankası A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava dışı … … San. İç ve Dış. Tic. Ltd. Şti ile … Bankası A.Ş arasında imzalanan dava konusu genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi ile tebliğ şerhi aslı celp edilerek Mahkememiz 8072 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava dışı … Tekstil ile … Bankası A.Ş arasında düzenlenen GN ve GKS Sözleşmesine davacıların murisi … …’nın 23/11/2012 tarihinde kefil olduğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kefalet üst sınırının 250.000,00 TL olmasına rağmen 03/12/2021 tarihinde 822.000,00 TL ödendiği, fazladan ödenen 572.000,00 TL’nin davalıdan istirdatı istemi ile açılan davada doğrudan bir miktar paranın istirdatına dair hüküm kurulması istenildiğinden eldeki dava arabuluculuk dava şartına tabidir. Nitekim İstanbul BAM 16. HD 2021/1446 Esas 2021/1513 Karar sayılı ilamında da bu hususu belirtmiş olup; 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk, madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Dava dilekçesinden davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı, dava konusu alacak talebi bakımından zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 9.768,33 TL harcın mahsubu ile artan 9.687,63TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACILARA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır