Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/205 E. 2023/169 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/205 Esas
KARAR NO :2023/169

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:23/03/2022
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf, müvekkilinden mal alışı yapıp Faturaları kesildiği, ancak davalı taraf bu fatura miktarlarının ödemesini yapmadığı, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile İcra takibi başlatılmış olup ; davalı taraf borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiği, İstanbul Arabuluculuk Bürosu … dosya No, 2021/… arabuluculuk Nolu dosya ile görüşme sağlandığını ancak bir anlaşmaya varılamadığı davalı tarafın borcu olması sebebiyle işbu davayı açmamız zaruret doğduğu, davalı taraf 03.06.2020 tarihli 2.850,00TL. ve 26.11.2020 tarihli 2.485,89 TL. e-arşiv faturalarını ödemediği, bu nedenle alacağının olduğunu belirterek, davalı tarafa gönderilen icra dosyasına haksız yere itiraz etmiş olduğu ; Arabuluculuk görüşmesinde de anlaşma sağlanamadığı, açıklamış olduğu nedenlerden dolayı ; telafisi güç zararların doğmasının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulüne karar verilerek icra dosyamızın devamına karar verilmesini, davalının kötü niyetli olarak icra dosyasına itiraz etmiş olması sebebiyle %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 04/10/2022 tarihli ara karar ile davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin SMM aracılığı ile incelenmesine ve rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
11/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı … İnşaat Malzemeleri San.ve Tic. Ltd. Şti. ile Davalı … ve Gıda San.ve Tic. Ltd. Şti. arasında 2 adet faturadan kaynaklı cari hesaba dayalı uyuşmazlık konusunda ; Tüm dava dosyası kapsamında belgeler ve davalının 2020 yılı yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri üzerinde yaptığım incelemeler ve değerlendirmelerim neticesinde sonuç ve kanaatim aşağıya çıkarılmıştır. Davalının İncelenen 2020 yılı yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK’nun ticari defterlere ilişkin hükümlerine göre Yevmiye, kebir ve Envanter defterlerinin noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış, onaylı oldukları tespit edilmiştir. Davacı taraf Dava dilekçesinde, davalı adına düzenlediği, 03.06.2020/ 0645 tarih ve nolu 2.850,00 TL. tutarlı arşiv faturası (irsaliye yerine geçer) ile 26.11.2020/0962 tarih ve nolu 2.485,89-TL tutarlı arşiv faturası (irsaliye yerine geçer ) olmak üzere toplam 5.335,89 TL. alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davalının incelenen Yasal ticari defterleri kayıtları arasında davacının düzenlediği 2.485,89-TL tutarlı fatura kaydının bulunduğu, 2.850,00 TL. tutarlı fatura kaydının ise bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalının incelenen 2020 yılı yasal ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan 2.485,89 TL. alacaklı olduğu, Şayet Sayın Mahkemenin davacıya ilişkin bilirkişi raporunda davacının davalı adına düzenlediği her iki faturasının yasal ticari defterlerinde kayıt görmüş olduğunun belirtilmiş olması halinde ; nihai karar sayın mahkemeye ait olmak üzere, davacının davalıdan olan alacağının 5.335,89-TL olması gerekeceği, Davacı ve davalı arasında herhangi bir sözleşmenin akdedilmemiş olması ve TBK. madde 117’ye göre davacının alacağına ilişkin herhangi bir ihtarname keşide edilmemiş olması nedeniyle, davalıdan işlemiş Faizin talep edilemeyeceği, Taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya istinaden ; Davacının asıl alacağına ( Sayın mahkemenin kararına göre 2.485,89 TL. veya 5.335,89 TL. ) İcra takip tarihi itibariyle %10 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerekeceği, ancak davacı taraf %9 oranında kanuni faiz talep ettiğinden, taleple bağlılık ilkesine göre %9 oranında kanuni faiz uygulanması gerekeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından kaynaklanan 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı tarafça uyuşmazlık konusu 03/06/2020 tarihli 0645 numaralı ve 2.850,00 TL, 26/11/2020 tarihli, 0962 numaralı ve 2.485,89 TL bedelli faturalardan kaynaklı …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığı, itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı, mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında uyuşmazlık konusu her iki faturanın yer aldığı, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarında ise 26/11/2020 tarihli, 0962 numaralı ve 2.485,89 TL bedelli faturanın yer aldığı, davalı yanca 03/06/2020 tarihli 0645 numaralı ve 2.850,00 TL faturaya itiraz edildiği, faturaya konu malların teslim edildiği hususunun da davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne ile; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 2.485,89-TL asıl alacak ve asıl alacağı takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve faturanın düzenlendiği tarih itibariyle davalı yanın temerrüte düşüldüğü hususu ispat edilemediği anlaşılmakla faiz taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 2.485,89-TL asıl alacak ve asıl alacağı takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 169,82-.TL nispi karar harcının, peşin alınan 91,13-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 78,69‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
5-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.485,89-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.850,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam 183,33-TL (80,70-TL BVH , 11,50-TL VSH, 91,13-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.320,00-TL (320,00-TL tebliğler ve posta, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.546,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1320,00-TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 705,04-TL ‘sının davacıdan, 614,96- TL’sının davalıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/03/2023

Katip …

Hakim …