Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2023/764 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/629
KARAR NO:2023/834

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:20/09/2022
KARAR TARİHİ:05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı/borçlu arasında akdedilen 03.08.2021 tarihli Proforma sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tarafından emtialarının üretimi ve davalı tarafa satışı kararlaştırıldığı, 03.08.2021 tarihli proforma – davalı şirket yetkilisi tarafından kaşe-imzalandıktan sonra, müvekkil şirkete elektronik ortam üzerinden gönderildiği, İşbu ticari ticari ilişki gereğince, müvekkil üzerine düşen borcu ifa ederek sözleşmeye konu emtiaları * 20.08.2021 tarih ve … nolu 13.025,12 USD ( 111.057,38 TL.) tutarlı ,96 30’u nakit, kalan 3 aylık çek açıklamalı, * 26.08.2021 tarih ve 0060 nolu 3.703,64 USD ( 31.010,21 TL.) tutarlı , Çekin tahsil edildiği gün kuru geçerlidir açıklamalı, * 16.09.2021 tarih ve 0001 nolu, 1.296,00 USD ( 10.941,35 TL.) tutarlı, Döviz cinsinden bankaya havale açıklamalı, * 04.10.2021 tarih ve 0006 nolu, 340,20 usd ( 3.014,27 TL.) tutarlı, peşin ödeme açıklamalı Satış faturaları ile davalı şirkete sevk ve teslim edilmiştir. Davalı tarafça sözleşmeye aykırı bir şekilde türk lirası cinsinden; 30.11.2021 vadeli – 50.000,00tl. bedelli 31.10.2021 vadeli – 60.000,00 tl. bedelli keşide edilen kıymetli evraklar verilmiştir. Sözleşmede belirtilen ödeme şekli, “ satış tutarının %30’u 10.08.2021 tarihinde nakit havale, kalan kısım usd 3 aylık çek olarak alınacaktır. “ olarak kararlaştırılmıştır. ayrıca proforma faturanın 1 genel şartlar “ başlıklı 7.nci maddesinde aynen kur farkı satışlarda tl. çeklerinde tahsil olduğu tarihdeki kur geçerlidir “ düzenlemesine yer verildiği, açıklanan ve re’sen nazara alınacak nedenlerle ; müvekkili şirketin uğradığı tüm zararlardan ve alacaklardan fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla ; ….ncı icra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı hakkında yapmış olduğumuz ilamsız takibe konu asıl alacak olan 3.663,27 USD ( Dava tarihinde 67.133,45 TL.) üzerinden borca ve yetkiye itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, Davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğu için %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talepleri haksız ve mesnetsiz olup, davacının taleplerinin reddi gerektiği, Şöyle ki; müvekkili şirket davacı şirket ile sözlü olarak anlaşmaları gereği, malların hazır olduğu ve hemen teslim mallar olduğu noktasında anlaştıkları, ancak davacı şirket anlaşmaları gereğince malların teslimini hemen yapmadığı, yaklaşık 60 gün sonra teslim ettiği, taahhütlerine açıkça aykırı davrandıkları, davacının dava dilekçesinde sözleşme adı altında bahsetmiş olduğu e proforma fatura “ ticari teamüller gereğince hazır ürünler için düzenlenen bir fatura şekli olup , hukuken bir geçerliliği bulunmamakta olduğu, Proforma faturanın geçerli olduğu varsayımında dahi ; Proforma fatura genel şartlar 3 gereğince, “Kumaş alım sözleşmesini imzalamadan termin ve işlem geçersizdir. “ şeklinde olduğu, Müvekkili şirket ve davacı şirket arasında dava dilekçesinde belirtilen şekilde geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulmamış olup, davacının haksız bir şekilde proforma faturayı bir sözleşme niteliğine sokarak taraflar arasında kur farkı anlaşması varmışçasına haksız bir şekilde kur farkı talep edilmekte olduğu, müvekkili şirket, davacı tarafa anlaşmaları gereğince 31.10.2021 vadeli 60.000,00 TL. 30.11.2021 vadeli 50.000,00-TL bedelli kıymetli evrak keşide ederek ve borcunun kalan kısmını da nakit ödeme ile tamamlayarak tüm sorumluluklarını yerine getirdiği, reklamasyon faturası düzenlenmiş ve davacıya iletilmiş olduğu, ancak davacı itiraz ederek faturayı iade ettiği, 48.970,00 TL zararımızın giderilmesi maksadıyla ….İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığı, her şartta davacının yabancı para üzerinden alacak talebi haksız olduğu, İcra takibinde yabancı para alacağı yönünden talep edilen faiz ve oranı da haksız ve hukuka aykırı olup, bu talebin de reddi gerekmektiği, ayrıca alacak likit bir alacak olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının haksız icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerekmekte olduğu, açıklanan nedenlerle; haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, davacı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, Davacının haksız icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Ticari satımdan kaynaklı ve …. İcra Müdürlüğünün … esas Esas sayılı dosyasına konu 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 09/05/2023 tarihli ara karar ile dosyanın Davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin SMM aracılığı ile incelenmesinin istenilmesine, bilirkişinin celse arasında resen seçilmesine rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
29/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda;Davacı … İç ve Dış Tic. Teks. San. Ltd.Şti. ile Davalı … Tekstil İş kıyafetleri San. ve Dış Tic. Ltd.Şti. arasında, davacının iddia ettiği ve takip konusu yaptığı 3.663,27 USD alacağı, uyuşmazlık konusunda ; Tüm dava dosyası kapsamında bilgi ve belgeler ve davacı ile davalının ticari defterleri kayıtları üzerinde yaptığım incelemeler ve değerlendirmelerim neticesinde ; Sonuç ve kanaatim aşağıya çıkarılmıştır. Heriki tarafın 2021 yılı yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı TTK.’nın ve 213 sayılı VUK.’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun ve usulünde tutuldukları, açılış kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış onaylı oldukları, Ticari defterlerinin birbirini doğruladığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında 03.08.2021 tarihinde imzalanmış sözleşme niteliğindeki Proforma Genel Şartlar ; 7. maddesinde “ kur farkı satışlarda tl. çeklerinde tahsil olduğu tarihdeki kur geçerlidir.” şeklinde belirtilmiş olduğu, ( davacı tarafça düzenlenmiş satış faturaları üzerinde ayrıca belirtilmiş. ) Genel şartlar maddeleri arasında, herhangi bir nedene ilişkin Reklamasyon hususunda bir maddenin bulunmadığı/belirtilmediği, Malın teslim tarihine ilişkin bir maddenin bulunmadığı/belirtilmediği, – 03.08.2021 tarihli Proforma faturasında belirtilen mal miktarının 5.800 metre olduğu, davacının satışlara ilişkin düzenlediği e-faturaların tarih ve miktarlarının ; 20.08.2021/58 Fat….. 4.020,10 metre 26.08.2021/60 Fat…… 1.143,10 metre 16.09.2021/01 Fat … -400,00 metre 04.10.2021/06 Fat. ….. 105,00 metre Toplam 5.668,20 metre olduğu, görüldüğü üzere Davacı 03.08.2021 tarihli imzalanmış proformaya istinaden en yüksek metre /miktarlı ilk faturası tarihinin 17 gün sonra 20.08.2021 tarihli 4.020,10 metre
olduğu, dosya kapsamındaki faturalarda tespit edilmiştir. Davacı … .. Ltd.Şti.’nin, Davalı … Tekstil İş Kıyf. San. ve Dış Tic. Ltd.Şti.’den Kur Farklarından kaynaklı 2.757,75 USD cari hesap alacağı bulunduğu, Davacının 2.757,75 USD asıl alacağına 13.12.2021 takip tarihinden itibaren ; Devlet Bankalarının aynı yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına verdiği en yüksek oranda faiz uygulanması gerekeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08/12/2020 tarih 2020/2682 esas ve 2020/5731 karar sayılı ilamında; “Dava, kur farkı ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan bedel yabancı para cinsinden olup, davacı, alacağının tahsili için davalı tarafından verilen TL cinsinden düzenlenen çekleri teslim almış olmakla, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemez. Davacı tüm alacağının bu bedel üzerinden ödenmesini kabul etmiş bulunmaktadır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 15/11/2021 tarih, 2019/1222 esas ve 2021/1367 karar sayılı ilamında; ” çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabilir. Taraflar arasındaki ilişkide kararlaştırılan bedel yabancı para cinsinden olup, davalı, alacağının tahsili için davacı tarafından verilen TL cinsinden düzenlenen çekleri teslim almış olmakla, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemez. Davalı tüm alacağının bu bedel üzerinden ödenmesini kabul etmiş bulunmaktadır. Bu nedenle davanın kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir( Yargıtay 11. HD 2020/2682 E 2020/5731 K 08.12.2020 T. Emsal kararı). Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.” şeklindedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davacı tarafça davalı tarafın sözleşmeye aykırı bir şekilde Türk Lirası cinsinden 30/11/2021 vadeli tarihli 50.000,00 TL bedelli, 31/10/2021 vadeli tarihli 60.000,00 TL bedelli keşide edilen kıymetli evrakların verildiği, sözleşmede belirtilen ödeme şeklinin satış tutarının %30’u 10/08/2021 tarihinde nakit havale, kalan kısmın USD 3 aylık çek olarak alınacağının kararlaştırıltığı, ayrıca proforma faturanın genel şartlar başlıklı 7. ‘nci maddesinde aynen kur farkı satışlarda TL çeklerinde tahsil olduğu tarihdeki kur geçerli olduğunun düzenlendiği, bu nedenlerle uğranılan zararın tazmini için iş bu davanın açıldığı, emsal kararlardan da açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafın alacağının tahsili için davacı tarafından verilen TL cinsinden düzenlenen çekleri teslim almış olmakla, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemeyeceği anlaşılmakla; davanın reddine, kötüniyet ve ağır kusur olgusu ispat edilemediğinden yasal şartlar oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Yasal şartlar oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan (269,85-TL) maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 892,24-TL harçtan mahsubu ile geri artan 622,39‬-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00-TL’nin davacıdan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2023

Katip …

Hakim …