Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/194 E. 2023/184 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/194
KARAR NO : 2023/184

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14.09.2017 tarihinde İnsan Kaynakları Süreçleri Yapılandırma Projesi Hizmet Ahım Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin başlangıç tarihinin 26.09.2017 bitiş tarihinin ise 20.03.2018 tarihi olduğunu, davacının sözleşmeye uygun şekilde hizmet sunumunu yaptığını, 2018/Mart ayına ilişkin 01.03.2018 tarihli 035691 seri numaralı 206.500 TL bedelli fatura düzenlendiğini ve davalıya teslim edildiğini, davalının bahse konu fatura bedelini ödemediğini, davalının Kayseri … Noterliğinin 12.03.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davalının sözleşmenin feshinin geçerli ve haklı bir nedene dayanmadığını, sözleşmenin bitiş tarihine kadar yükümlülüğünü eksiksiz yerine getireceğini bildirir Büyükçekmece … Noterliğinin 21.03.2018 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesini davalıya keşide ettiğini, davalının sözleşmenin bitimine 15 gün kala haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, davacının davalıya 05.04.2018 tarihli ve …numaralı 206.500 TL bedelli faturayı gönderdiğini, davalının bahse konu faturayı iade ettiğini, davacının 01.03.2018 tarihli … numaralı 206.500 TL bedelli fatura ile 05.04.2018 tarihli… 206.500 TL bedelli faturalardan kaynaklanan alacak için İstanbul … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine derdest davanın ikame edildiğini, davalının 01.03.2018 tarihli 035691 numaralı faturaya itirazının olmadığını, davalı itirazının haksız vc yersiz olduğunu ticari teamüllere ve MK md.2’ye aykırı olduğunu, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, 1400 sayfaya yakın dokuman hazırlayarak davalıya teslim ettiğini, davacının hazırlamış olduğu projenin tamamının 2000 sayfa civarında olduğunu, sözleşmenin bedelinde kararlaştırılan hususun verilen eğitim sayısı ile sözleşme bedeli olan 7.000 TL’nin çarpımı ile hesaplanacağını, davalının daha önceki eğitim bedellerini ödediğini, faturalandırmaya itiraz etmediğini, fatura bedelinin tamamına davacının hak kazandığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında davalının borca yaptığı itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu hizmet alım akdinden doğan yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini, proje döneminin sonuna gelinmiş olmasına rağmen davacı tarafça somut bir çalışma ortaya konmadığını, sözleşmede kararlaştırılan birçok hizmetin yerine getirilmediğini, sözleşmenin 4/a maddesinde belirtilen idareye bağlı holding ve bağlı şirketler ziyaret edilerek mevcut insan kaynakları organizasyon yapısı ve insan kaynaklan uygulamalarının detaylı incelenmesi, inceleme sürecinde kontrol listeleri, organizasyon şemaları, kurumsal bilgi ve belgeleri incelenerek bazı çalışanlar ile derinlememesine mülakat şeklinde gerçekleştirilmediğini, analiz süreci sonunda kontrol edilen veriler raporlanmadığını, davacı şirketin organizasyon şemasının iyileştirilmesinde grup şirketlere yönelik çalışma yapmadığını, sadece holding için şema hazırlanıp grup şirketlerine ilişkin çalışmaların davalı şirket tarafından yapılmasına ilişkin yönlendirme yapıldığını, davacının ifasını eksik yerine getirdiğini, sözleşmenin 4. Maddesinde idarenin talebi halinde yönetici ve çalışanlara eğitim verilmesi ile koçluk hizmetlerinin ayrıca ücretlendirileceğı bu hizmetlerin günlük bedelinin 7.000 TL olduğu, davacıya günlük ödeme konusunda tarafların anlaştığını, davacının sözleşme hükmünü ihlal ederek eğitim başına ücret talep ettiğini ve fatura kestiğini, davacının tavrının MK md. 2’ye aykırı olduğunu, davacının yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle 12.03.2018 tarihinde davacının sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davaya konu icra takibinin iptali ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ödenmeyen fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görüldü.
DELİLLER;
İstanbul … İcra Müdürlüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu 14.09.2017 tarihli insan kaynakları süreçleri yapılandırma projesi hizmet alım sözleşmesi, Büyükçekmece …Noterliği’nin 21.03.2018 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi, Büyükçekmece … Noterliği’nin 06.04.2018 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi, 01.03.2018 tarih 035691 sıra numaralı 206.500 TL tutarlı fatura, 05.04.2018 tarih ve …sıra numaralı 206.500 TL bedelli fatura mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce 17/12/2020 tarihinde davanın reddine karar verilmiş olup davacı vekilinin istinafı üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 2021/284 Esas 2021/383 karar sayılı ilamı ile; ” Taraflar arasında sözleşme hükümleri gereğince davacı şirket tarafından sözleşme konusu hizmetlerin verilip verilmediği, davacının varsa alacak miktarının tespiti ile işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulanma yeri bulunmayan 670 sayılı KHK’nın 5. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi kararı hatalı olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 bendi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile kaldırılarak mahkememizin 2021/351 Esas sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizin 2021/351 Esas sayılı dosyasında davanın 21/10/2021 tarihinde kısmen kabulüne karar verilmiş olup taraf vekillerinin istinafı üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 2022/113 Esas 2022/217 karar sayılı ilamı ile; ” mahkemece takip dosyasında ödeme emrinin tebliğ evrakı getirtilerek öncelikle itirazın süresinde olup olmadığının tespit edilmesi, … Esas sayılı dosyasının eldeki dosya kapsamına alınması, hizmetin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği yönünde sektör bilirkişinden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ” gerekçeleri ile kaldırılarak mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince kaldırma sonrası bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 10/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tüm dosya içeriği ile davacının talep konularının subuti ve hukuki değerlendirmesinin nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının görev tanımında hizmet sağlanacak kişilerde bağlı şirketlerin olup olmadığı varsa hizmetin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği hususunda
rapor istenmiş olup dava dosyasında yer alan CD ve belgeler incenmiş olup, taraflar arasında davaya konu olan İnsan Kaynakları Süreçleri Yapılandırma Projesi Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı tespit edildiği, hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir. Bir kimse, durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında yapılabilecek bir işi belli bir zaman için görür ve bu iş de işveren tarafından kabul edilirse, aralarında hizmet sözleşmesi kurulmuş sayılır. Taraflar arasında yapılan sözleşme için bir teknik şartname dava dosyasında tespit edilemediği, teknik bir şartnamenin olması şart değildir ancak bu tür yapılan hizmet sözleşmelerinde taraflar arasında uyuşmazlıkların çözümünde yol göstermektedir. Teknik Şartname Ne Sağlar: “Teknik şartnamenin (iş tanımının) amacı, yürütülecek proje
kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetleri ve yapılacak işleri net bir şekilde tanımlamak, teklif verme aşamasında yüklenicilere verecekleri teklifin mahiyeti hakkında bilgi vermek, teklifçileri yönlendirmek ve proje uygulaması esnasında yüklenicinin başvuracağı referansı olarak hizmet etmektir. Teknik Şartnamenin tam olarak hazırlanması, projenin nihai başarısı için çok önemlidir. Düzgün bir şekilde hazırlanmış Teknik Şartname projenin doğru bir biçimde tasarlanmasını, çalışmanın öngörülen takvim dahilinde yapılmasını ve kaynakların israf edilmemesini sağlar.’’ Toplam 15 madde 8 sayfadan oluşan hizmet sözleşmesi kapsamında
davacının iddia ettiği şekilde dava dosyasında yer alan CD’de; 2.071 sayfa doküman tespit edilmiş olup, sözleşmeye ilişkin bir teknik şartnamenin olmaması nedeniyle verilen hizmetin hangi ölçüde
yerine getirlip getirilemediği tespit edilememektedir. Hizmet sözleşmesinde belirtilen Analiz; Şirketin insan kaynakları süreçlerinin tüm yönleriyle detaylı olarak analiz edilmesi, İhtiyaçları
Belirleme; İhtiyaç duyulan iyileştirme alanlarının ve problemlerin tespit edilmesi, İyileştirme Yol Haritası; İyileştirme ihtiyaçlarının ve yaşanan problemlerin gösteren raporun hazırlanmasına ilişkin, hazırlanmış detaylı doküman tespit edilememiş olup burada belirtilen husular sunum olarak hazırlandığı, CD’de yer alan hazırlanmış dokümanlarda organizasyon yapısı, görev tanımları ve iş gerekleri hususunda gerekli çalışmaların yapıldığı tespit edildiği, davcının iddia ettiği somut çalışmaların davalıya teslim edildiği, buna ilişkin mailler, cd ve dokümanlar davalıya gönderildiği hususunda bilgi tespit edilemediği, nihai takdir ve yorumun mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kararı doğrultusunda İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ödeme emri tebligat parçası istenilmiş ise de; müzekkere cevabında tebligat parçasına rastlanılmadığı belirtilmiştir. Uyaptan yapılan kontrolde davacı tarafça fatura alacağının tahsili talebi ile başlatılan … Esas sayılı takip dosyasında takibin 04/05/2018 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 06/05/2018 tarihinde tebliğe çıkarıldığı, davalı tarafça 14/05/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiği, itiraz evrakında ödeme emrinin 08/05/2018 tarihinde tebellüğ edildiğinin belirtildiği, dosya kapsamı itibariyle takibe itirazın süresi içerisinde yapıldığının kabulü gerektiği tespit edilmiştir.
Yine istinaf kararı doğrultusunda mahkememizin … Esas sayılı dosyası dosya içerisine alınmış olup istinaf kararında da belirtildiği üzere 01/02/2018 tarihli davalı defterlerine kayıt edilen faturanın dava konusu sözleşme bedeline ilişkin olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 14/09/2017 tarihli hizmet alım sözleşmesinin bitiş tarihi 30/03/2018 tarihi olup sözleşmeden doğan edimlere konu 01/03/2018 ve 05/04/2018 tarihli faturalar takip ve dava konusudur. Davacı tarafından takibe konu edilen faturalardan 01/03/2018 tarihli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerine kayıt edilmeyen 05/04/2018 tarihli fatura yönünden davalı tarafça sözleşmenin hizmetin gereği gibi yerine getirilmediği iddiasıyla feshedildiği, davacı tarafından ise sözleşme konusu hizmetlerin gerektiği şekilde verildiği beyan edilmekle bu hususta değerlendirme yapılmak üzere dosya sektör bilirkişisine tevdi edilmiştir.
Davalı, davacının hizmet akdinden doğan yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirmediğini iddia etmiş ve 12/03/2018 tarihli ihtarı ile “…sözleşmede hizmet sağlanacak kişiler için açıkça (idareye bağlı holding ve bağlı şirketler) ibaresi kullanılmıştır. Ancak organizasyon şemasının iyileştirilmesi hizmetinde grup şirketlerine yönelik çalışma yapılmamış, sadece holding için şema hazırlanıp grup şirketlere ilişkin çalışmanın şirketimiz tarafından yapılmasına ilişkin tarafınızca yönlendirmelerde bulunulmuştur.” denilerek sözleşmeyi feshetmiştir.
Yaptırılan bilirkişi incelemesinde de tespit edildiği üzere, sözleşmede iyileştirme yol haritası kısmında, yapılandırılan süreçlerin saha (gruba bağlı şirketlerde) uygulanması idare insan kaynakları birimi tarafından gerçekleştirilecektir, ibaresi yer almakta olup sözleşmenin bu bölümünden çıkarılacak yoruma göre yapılandırma süreçlerinin idare insan kaynaklarında uygulanacağı, saha uygulamasının idare insan kaynakları tarafından gerçekleştirileceği sonucuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda davacı tarafça holdinge bağlı şirketler için şirket iş tanımları başlığı altında organizasyon yapısı ve görev tanımları ile ilgili çalışmaların yapıldığı, bilirkişi tarafından incelenen CD içeriğine göre tespit edilmiştir. Davalı 12/03/2018 tarihli fesih ihtarında hizmetin verilmediği değil işin eksik yapıldığını zira sözleşmede hizmet sağlanacak kişiler için açıkça idareye bağlı holding ve bağlı şirketler ibaresi kullanıldığını, ancak grup şirketlere yönelik çalışma yapılmadığını beyan etmiş olup davalının feshe konu ettiği iddiasıyla sınırlı olarak yapılan değerlendirmede dosyaya ibraz edilen CD’de yer alan hazırlanmış dokümanlarda organizasyon yapısı, görev tanımları ve iş gerekleri hususunda gerekli çalışmaların yapıldığı ve bunların da davalı tarafça kendisine teslim edilmediğine ilişkin bir iddia olmadığı gibi ibraz edilen delillere göre gerek mail olarak gerek kargo ile davalıya gönderildiği, bu hali ile davacı takibe konu faturalara ilişkin hizmeti verdiğini ispat etmiş olup davasında haklı bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-413.00,00TL asıl alacak yönünden davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 82.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 28.212,03 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 4.988,01TL harç ile kaldırma kararı öncesi 17/01/2022 tarih ve 2022/28 harç tahsil nolu müzekkere ile yazılan ve uyap kaydında tahsil edildiği anlaşılan 9.118,01 TL’nin mahsubu ile eksik 14.106,01 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

4-Davacı tarafından dava açılarken yatırılan toplam 5.029,11 TL (35,90TL BVH, 5,20TL VSH, 4.988,01 TL peşin harç, ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.312,70 TL ( tebliğler ve posta, bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 60.820,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır