Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/193 E. 2022/755 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/193
KARAR NO:2022/755

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:05/04/2017
KARAR TARİHİ:29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … vekili dava dilekçesinde davalı … Bankası A.Ş. ile dava dışı …’in kredi sözleşmesi yaptıklarını ve bu kişiye kredi kullandırdıklarını, kendisinin de sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, dava dışı …’in kredi borcunu ödememesi üzerine şirketin kredi hesaplarının kat edildiğini, bankanın alacağının tahsili için kendisi aleyhine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, kendisinin 172.500,00 TL’ye kadar kefil olduğunu, eşinin ise sadece 90.000,00 TL’ye kadar kefalete yazılı izin verdiğini, arada kalan 27.900,00 TL için haksız icra takibi başlatıldığını, 27.966,79 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Bankası A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde dava dışı … ile kredi sözleşmesi yaptıklarını ve bu kişiye kredi kullandırdıklarını, davacının da sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, dava dışı …’in kredi borcunu ödememesi üzerine … 18. Noterliğinin 12.01.2017 tarih ve ihtarnamesi ile şirketin kredi hesaplarının kat edildiğini, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, itiraz edilmesi üzerine de …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, kullandırılan kredinin ticari kredi olması nedeniyle eş iznine gerek olmadığını, bu nedenle de açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 586’ya göre müteselsil kefaletten kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 2017/329 esas ve 2019/839 sayılı kararı sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiş olup; verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 02/03/2022 tarih, 2020/493 Esas ve 2022/321 Karar sayılı ilamıyla; ”6098 sayılı TBK’nun eşin rızası başlıklı 584. maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.(Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece, TBK’nın 584/3. maddesine göre, 27.12.2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletlerin geçerli olması için eş rızasına gerek bulunmadığı, kullanılan kredinin ticari kredi olması sebebiyle eş muvafakatinin aranmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamındaki belgelerden davalı … Bankası A.Ş. ile dava dışı … arasında imzalanan kredi sözleşmesinin GKS. Olduğu, kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun gerçek kişi olduğu da gözetildiğinde davacı kefilin şirket ortağı veya yetkilisi olma durumunun da söz konusu olmadığından eş muvafakatinin gerektiği, ayrıca anılan kredinin 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerden olduğu yönünde dosya kapsamında delil olmadığı gibi mahkemece bu yönde davalı bankadan sorulmak suretiyle araştırma yapılmadığı, söz konusu kredi sözleşmesi ile ilgili kayıt ve belgeler getirtilip gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiği tesbit edilmiştir.
Bu itibarla, davaya konu GKS.’nin 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerden olup olmadığının davalı bankadan sorularak söz konusu GKS. İle ilgili kayıt ve belgeler getirtilip incelenmek ve aynı icra takibinden kaynaklı davalı banka tarafından davalı ile dava dışı asıl borçlu hakkında … ATM. Nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, itirazın iptali davasının eldeki davaya göre daha kapsamlı olup uyuşmazlığın aynı olduğu gözetildiğinde bu dosyadan verilecek karar eldeki davanın sonucunu etkileyeceğinden … ATM. Nin … esas sayılı dosyasının akıbeti sorularak, bu dosyanın sonucunun beklenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken..” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davacı tarafça davalı … Bankası A.Ş. ile dava dışı …’in genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, kendisinin de sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, dava dışı …’in kredi borcunu ödememesi üzerine şirketin kredi hesaplarının kat edildiğini, bankanın alacağının tahsili için kendisi aleyhine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, kendisinin 172.500,00 TL’ye kadar kefil olduğunu, eşinin ise sadece 90.000,00 TL’ye kadar kefalete yazılı izin verdiğini, arada kalan 27.900,00 TL için eş muvafakati olmadığından geçerli kefaletinin olmadığından bahisle iş bu davanın açıldığı, mahkememizce davalı bankaca kullandırılan kredinin niteliği hususunda yazılan müzekkereye 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerden olmadığından bahisle cevap verildiği, bu durumda aşan bedel üzerinden eş muvafakatinin zorunlu olduğu ve eş muvafakatinin bulunmadığı anlaşılmakla aşan bedel üzerinden; davanın kabulü ile; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 27.966,79-TL bedel ile borçlu olmadığının tespitine, takip başlatılmakta davalı yanın ağır kusuru ispat edilemediğinden yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve davacı yanın sorumlu olmadığı bedel sabit olduğundan dosyamız arasına getirtilen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yargılamanın geldiği aşamada dikkate alınarak bekletici mesele yapılmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 27.966,79-TL bedel ile borçlu olmadığının tespitine,
2-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.910,41-TL nispi karar harcının, peşin alınan 477,61-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.432,80-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam 513,61‬-TL (31,40TL, BVH, 4,60TL VSH, 477.61-TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 160,75TL tebliğler ve posta ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 29/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸