Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/161 E. 2023/335 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/161
KARAR NO : 2023/335
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Bankası A.Ş. ile davalı … İç ve Dış Tic. A.Ş. arasında diğer davalıların müşterek/müteselsil kefaleti ile Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imza edilerek bir kısım ticari kredi ilişkisi kurulduğunu, kullandırılan diğer/ticari kredi ( … ve … sayılı) ilişkisi kapsamında davalıların geri ödemelerini vadesinde yapmamış olmakla tüm borcun muaccel olduğunu, yine Müvekkilinin anılı ticari kredi ilişkisinden kaynaklı kredi tahsis masrafı, kredi ekstre masrafı, kredi ekstresi noter masrafı ve kat ihtarnamesi noter masrafı alacaklarının da bulunduğunu, ayrıca iade edilmeyen 6 adet çeke ilişkin olarak gayrinakit alacakları bulunduğunu, davalıların ödeme edimini vadesinde ifa etmemesi nedeni ile kredi hesaplarının kat edildiğini, davalılardan kat edilen hesaplara ilişkin bakiyelerin ödenmesi …. Noterliğinin … yevmiye numaralı, 13.12.2021 tarihli ihtarnamesi ile talep ve ihtar edildiğini, noter kanalı ile tanzim edilen ihtarnamenin davalı/borçlulara tebliğ edildiğini, ihtarnameye cevaben herhangi bir itiraz sunmadıklarını, konu tutarlar ile birlikte fer’ilerin ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ödenmemiş olması sebebiyle davalı/borçlular aleyhinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılmış olsa da konu ödeme emrine borçluların sunmuş oldukları itiraz neticesinde takibin durduğunu, müvekkilinin tahsil adına icrai işlemlerinin yerine getirilmesini talep etme hakkının önüne geçildiğini, icra takibine dayanak takip talebinde ayrıntıları ile izah edilmiş olduğu üzere müvekkilinin takip tarihi itibariyle davalılardan olan asıl alacağının 578.742,74.-TL; muacceliyet tarihinden takip tarihine değin temerrüt faizi alacağının 19.561,51.-TL; faizin gider vergisinden kaynaklı alacağının 978,06.-TL, iade edilmeyen 6 adet çeke ilişkin gayrinakit toplamının 16.020,00.-TL ve masraf alacağının 1.968,33.-TL olup fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile takip tarihinde müvekkilinin alacağının 617.270,64.-TL’ye baliğ olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili adına davalıların icra takibine sundukları itiraz akabinde arabuluculuk süreci taraflarınca başlatıldığını, … Arabuluculuk Bürosunun 2022/… Dosya, 2022/… Başvuru Dosya Numaralı dosyası kapsamında süreç devam etmişse de arabuluculuk görüşmelerinde bir anlaşma sağlanamadığını, davalı borçluların takibe itiraz dilekçesinde alacaklı bankaya icra takibine neden olan miktarda borcu olmadığını belirtmişse de bu itiraz yukarıda izah edildiği ve delillerimiz ile ispat edildiği üzere gerçeği yansıtmadığını, herhangi bir gerekçe ileri sürülmeksizin salt alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla yapılan takibe itirazının kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, davalı borçluların müvekkili alacağına tatbik edilen temerrüt faiz oranına da itiraz ettiklerini, işbu davaya dayanak icra takibinin bir ticari ilişkiden kaynaklandığını, ticari işlerde alacağa uygulanacak faiz oranı yönünden irade serbestîsi ilkesi benimsenmiş olup davalıların aksi savunmalarının işbu alacağa tatbik edilecek faiz oranı yönünden gözetilmesinin mümkün olmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle haklı davalarının kabulü ile mevcut itirazın iptalini, takibin devamını, daha da önemlisi borcun varlığının açık ve ihtarnameye cevaben herhangi bir itiraz sunulmamışken mahkemenizin iş yoğunluğuna sebebiyet verdiklerini ve tahsil sürecini bilerek ve art niyetli olarak uzatıyor olmaları sebebi ile davalıların takibe konu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine de karar verilmesini, fazlaya dair talepte bulunma hakları saklı kalmak kaydı ile; haklı davalarının kabulü ile; davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına sunulu mevcut itirazlarının iptali ile takibin devamını, borçluların takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, davaya konu müvekkilinin alacağının tahsilinin teminat altına alınması adına borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki alacak ve istihkakları üzerine 617.270,64.-TL üzerinden ihtiyati haciz kararı tesis edilerek kararın …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasından infazını, yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar …, … ve …’nin genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladıklarını, davalı kefiller için eşin rızası olmadığından verilen kefaletin geçersiz olduğunu, davalı kefillerin genel kredi sözleşmesi dışındaki çek hesabının, diğer kredilerden sorumlu olmadığını, davalı asıl borçlunun … Tic.A.Ş.’ye tebligat yapılmadan, başvuru yapılmadan kefiller hakkında icra takibi yapılamayacağını, kat ihtarının davalılar …, … ve …’ye tebliğ edilmediğini, çek bedellerinin kefillerden talep edilemeyeceğini, ek krediler ve çek bedellerinin ana kredi sözleşmesine bağlanmadığını, alacaklının doğrudan müteselsil kefillere takip edebilmesi İçin asıl borçlunun ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içinde olmasının gerekeceğini, dosyada bu şartlar sağlanmadığından tebliğ edilmiş ihtar olmadığından, ödeme güçlüğü olmadığından, temerrüt şartları oluşmadığından davalı kefiller hakkında icra takibi yapılamayacağını, kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı tarafından dosyaya sunulan ihtarname ekinde de görüldüğü üzere ihtarnamenin müvekkiller …, … ve …’ye tebliğ edilmediğini, davacının dava dilekçesinde icra takibine konu alacağın … no.lu kredi ve çek yaprakları kullandırılmasına dayandırdığını, ancak ticari kredi ve işletme kredisinin hangi genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığının belirsiz olduğunu, kredi sözleşmelerinin dosyaya sunulmadığını, yalnızca genel kredi sözleşmesinin dosyaya sunulduğunu, bu ek kredilerin genel kredi sözleşmesine baplı olduğunu ispatlanamadığını, genel kredi sözleşmesi tutarı ile kefalet tutarının uyumsuz olduğunu, bu nedenle icra takibine konu alacağın hangi genel kredi sözleşmesine dayandığının tespitinin gerektiğini, kabul manasına gelmemek kaydıyla geçerli bir kefalet ilişkisi olsa dahi müvekkillerinin yalnızca genel kredi sözleşmelerine kefil konumunda olduklarını, bu sözleşme haricindeki kredi sözleşmelerine ve çek yapraklarının kullanılmasına kefil olarak gösterilemeyeceklerini, kefillik koşullarının oluşması için sözleşmelere atıf gerekeceğini, çek bedellerinden müvekkillerinin kefil olarak sorumlu tutulmalarının ise mümkün olmadığını, müvekkillerinin yalnızca genel kredi sözleşmesinin kefili olarak kabul edilebileceğini, çek bedellerinden doğan herhangi bir sorumlulukları olmadığını, davacı tarafından çek depo bedeli olarak 16.020,00 TL’nin iade edilmeyen çekler talebi altında diğer müvekkillerden kefillerden de bu alacağın talep edildiğini, davacı tarafından muaccel olmayan bir alacak talep edilmiş olup aynı zamanda müvekkilleri …, … ve …’nın icra takibi ve dava tarihinde sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafından kabul edilmesine rağmen müvekkillerinin alacağın borçlusu konumuna getirildiğini, kabul manasına gelmemek kaydıyla çek depo bedelinin talep edilebileceği düşünülse dahi bu bedellerden müvekkilleri …, … ve …’nın sorumlu tutulmasının imkansız olduğunu, müvekkillerinin yalnızca genel kredi sözleşmesinin kefili konumunda olduklarını, davacı tarafından hem dava dilekçesinde hem de dosyaya sunulan çek hesabı açılış sözleşmesinde bu çeklerin genel kredi sözleşmesine istinaden açıldığına veya kefalet sözleşmesinden çek hesabı açılış sözleşmesine atıf yapıldığına dair bir ibare olmadığını, bu nedenle müvekkili kefillerden çek depo bedelinin talep edilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle müvekkillerinin çek depo bedellerinin kefili, borçlusu konumuna getirilmesinin ve aleyhlerinde icra takibi başlatılmasının, henüz muaccel olmayan bir alacağın müvekkili şirket ve müvekkillerden talep edilmesinin hukuka aykırı olup takibin iptalini, davanın reddini, davacı tarafından uygulanan faiz oranının fahiş olduğunu, davacı tarafından başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosya ile başlatılan haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalı borçlu ve kefiller ile davacı arasında imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklan alacağın tahsili talebi ile başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazına iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyası uyap üzerinden dosya içerisine alınmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan dava konusu genel kredi sözleşmesi aslı ve ihtarname asılları mahkememizin 8024 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 21/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi borçlusu kredi lehtarı … İç ve Dış Tic. A.Ş firması arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında davacı bankanın davalılar hakkında takip ve davanın hakkının bulunduğu kanaatinin edinildiği, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 2.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarının 578.742,74 TL’sinin kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı asıl borçlunun kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı borcunun tamamından kredi limitiyle sınırlı olmaksızın (07.12.2015 T. 2015/… E. ve 2015/… s.K uyarınca) müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği, davacı bankanın takip tarihi itibari ile alacaklarının nakdi krediler yönünden; 578.742,74 TL asıl alacak, 11.750,15 TL işlemiş faiz, 593,51 TL %5 gider vergisi (BSMV), 1.968,33 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 593.174,73 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 8.075,91 TL’nin reddi durumumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 578.742,74 TL’ye yıllık %29,172 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo talebi yönünden dosya içeriğinde bulunan çek statü raporları göre davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarının talep edilmeyip 6 adet çek yaprağından dolayı toplam 16.020,00 TL faiz getirmeyen bir hesapta davalı kredi lehtarı şirket ve kefilleri tarafından müteselsilen depo etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığı, … ‘dan sağlanan tahsilat tazminat yönünden … ‘nun kefaletiyle davalı asıl borçlu Doğan Mak. İç ve Dış Tic. A.Ş’ye 1 adet taksitli kredi kullandırıldığı, bu kefalete atfen … A.Ş tarafından rava kanipi 07/03/2022’den sonra olmak üzere 17/05/2022 tarihinde 138.966,47 TL tutarında tazminat ödemesi yaptığı, davacı bankanın … A.Ş ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında tazmin edilen iş bu bedelin davalı şirketten tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın tazmin edilen iş bu bedel (138.966,47 TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğü bulunmadığını, bir başka deyişle davacı bankanın … A.Ş ile imzalanan ek kefalet protokolü ve bakanlar kurulu kararları kapsamında davalı şirket veya davalı kefillerden …’nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edileceğinin düşünüldüğü, çünkü bahse konu ödemelerin tazminatların davalı şirket veya davalı kefiller tarafından yapılmadığını, işe bu bakımından gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerekse de bankalar kurulu kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 138.966,47 TL’nin davalı şirketin kredi borcuna mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı, yapılan hesaplamalarda zaten tazminat bedelinin borca mahsup edilmediği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı ile davalı asıl borçlu … arasında imzalanan 12/03/2019 tarihli genel kredi sözleşmesi davalılarca müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalanmış olup, davalı kefiller tarafından kefalet sözleşmesinin şekil şartlarının sağlanmadığı ileri sürülmüş ise de; bilindiği üzere kefaletin şartları TBK 583. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olay yönünden kefaletin geçerli olabilmesi için gerekli şartların kefalet sözleşmesinde bulunduğu, TBK 584. maddeye eklenen ilave fıkranın 28/03/2013 tarihinde itibaren geçerli olduğu, somut olaydaki sözleşmenin 12/03/2019 tarihinde akdedildiği, davalı kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından eş muvafakat belgesinin zorunlu olmadığı, sonuç olarak, kefalet sözleşmesinin geçerli olarak tesis edildiği anlaşıldığından davalıların bu husustaki savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı, davalı şirket ile düzenlediği sözleşmenin 11. maddesinde temerrüt faizini bankanın mevzuat gereğince TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek olan kredi faiz oranına, bu oranın %30’unun ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceği düzenlemiş olup davacı banka takip talebinde %46,80 oranında temerrüt faizi talep etmiş ise de emsal HGK.’nun 2017/19-1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı doğrultusunda emsal nitelikte kredilere uygulanan en yüksek akdi faiz üzerinden yapılan hesaplamada bilirkişi tarafından tespit edilen %29,17 oranındaki temerrüt faizinin emsal içtihatlara uygun olduğu anlaşıldığından bu konuda yapılan itirazlara itibar edilmemiştir.
Davacı tarafça asıl borçlu ve kefillere … Noterliği’nin 13/12/2021 tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin asıl borçlunun sözleşmede gösterilen adresine tebliğe çıkarıldığı, asıl borçlu yönünden İİK 68/b maddesi uyarınca tebligatın sonuç doğurabilecek nitelikte yapıldığı, bu sebeple asıl borçlunun tebligatın iade olduğu 15/12/2021 tarihine ihtarnamede verilen 1 günlük süre eklenerek 17/12/2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefil …’ye çıkarılan tebligatın 17/12/2021 tarihinde, …’ye çıkarılan tebligatın 17/12/2021 tarihinde, …’ya çıkarılan tebligatın 16/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği noter tebliğ şerhinden anlaşılmakla davalı kefiller Aslan ve Moris’in 19/12/2021 tarihinde, davalı …’nın 18/12/2021 tarihinde temerrüde düşmüş sayıldıkları kabul edilerek bu doğrultuda mahkememizce kefillerin sorumlu olduğu miktar resen hesaplanmıştır. Bu husus dışında aldırılan bilirkişi raporu mahkememiz ve İstinaf denetimine elverişli olup, yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden raporda hesap edilen miktarlara itibarla sonuç olarak davacının davalılardan 578.742,74 TL asıl alacak, 11.870,15 TL işlemiş faiz (davalı kefiller … ve … 11.528,17 TL’lik kısmından; davalı kefil … 11.634,91 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere), 593,51 TL BSMV (davalı kefiller … ve … 576,41 TL’lik kısmından; davalı kefil … 581,75 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere), 1.968,33 TL masraf olmak üzere toplam 593.174,73 TL (davalı kefiller … ve … 592.815,65 TL’lik kısmından; davalı kefil … 592.927,73 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alacaklı olduğu anlaşıldığından belirtilen miktarlar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının gayri nakti çek bedeli depo talebi yönünden sözleşmenin 9/21-f maddesi gereğince davacının depo talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiş, davalı kefiller yönünden ise GKS’deki kefaleti düzenleyen 10.13 maddesinde müteselsil kefillerin çek garanti tutarlarından sorumlu olduklarına ilişkin açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması dikkate alındığında davalı kefillerin de çek depo talebi yönünden sorumlu oldukları kanaatine varılarak gayri nakit alacak bakımından davalıların itirazlarının iptaline karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Nakit alacak bakımından; …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 578.742,74 TL asıl alacak, 11.870,15 TL işlemiş faiz (davalı kefiller … ve … 11.528,17 TL’lik kısmından; davalı kefil … 11.634,91 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere), 593,51 TL BSMV (davalı kefiller … ve … 576,41 TL’lik kısmından; davalı kefil … 581,75 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere), 1.968,33 TL masraf olmak üzere toplam 593.174,73 TL (davalı kefiller … ve … 592.815,65 TL’lik kısmından; davalı kefil … 592.927,73 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %29,17 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca hükmedilen alacak miktarlarının %20 oranına tekabül eden 118.634,95 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Gayrinakit alacak bakımından; davalıların itirazının iptaline, 16.020,00 TL gayrinakit alacağın davacı banka nezdinde faizsiz bir hesapta depo edilmek üzere itirazlarının iptaline,
5-Nakdi alacak talebi yönünden, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 40.519,77 TL nispi karar harcından peşin alınan 7.180,91 TL harcın mahsubu ile eksik 33.338,86 TL harcın davalılardan (davalı … ve … 33.318,68 TL’lik kısmından, davalı … 33.324,98 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına;
6-Gayri nakdi alacak talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik 99,20 TL harcın davalılardan (davalı … ve … 99,14 TL’lik kısmından, davalı … 99,16 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 7.353,81 TL (80,70 TL BVH, 11,50 VSH, 7.261,61 TL Peşin Harç) harcın davalılardan (davalı … ve … 7.349,36 TL’lik kısmından, davalı … 7.350,75 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.591,50 TL ( 91,50TL Tebliğler ve postalar, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.556,69 TL yargılama giderinin davalılardan (davalı … ve … 2.589,93 TL’lik kısmından, davalı … 2.590,42 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kabul edilen nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 83.249,22 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (davalı … ve … 83.198,83 TL’lik kısmından, davalı … 83.214,55 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak, davacıya verilmesine,
10-Reddedilen nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.075,91TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Kabul edilen gayri nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-Arabuluculuk nedeniyle ödenen 1.600,00TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.578,51 TL’nin davalılardan, 21,50 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca … Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır