Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/159 E. 2022/527 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/159 Esas
KARAR NO :2022/527

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/03/2022
KARAR TARİHİ:20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;haksız ve hukuka aykırı olarak banka çalışanları tarafından müvekkil davacının hesabında yer alan dolar ve tl cinsi para çekilmiştir.Müvekkil …’in, davalı bankada yer alan 3200 … nolu Vadesiz USD hesabında 150.000 USD ve … nolu vadesiz TL hesabında ise 265.700,00 TL mevduatı bulunmakta idi. Müvekkilin hesaplarına erişememesi ve bu hususta bankadan sürekli bilgi talep etmesi, davalı bankanın ise bilgi vermekten imtina etmesi müvekkili kuşkulandırmıştır. Bu sebeple hesabında yer alan tüm tutarın tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalı banka ise müvekkili sürekli oyalamış ancak bu ısrarlı talepleri de daha fazla cevapsız bırakamayacağından müvekkilin hesabında bulunması gereken USD ve TL cinsi paraların bulunmadığı bildirmiştir. Davalı banka çalışanları tarafından müvekkilin hesabında yer alan USD ve TL cinsi paralar 20/10/2009 tarihinde müvekkilin yazılı veya sözlü herhangi bir talimatı olmaksızın banka çalışanları tarafından çekilmiş ve zimmetlerine geçirilmiştir. Davalı banka çalışanlarının yaptıkları bu fiil sebebiyle müvekkil tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur.Davalı banka çalışanlarının müvekkilin hesabında bulunan USD ve TL cinsi paraları kendi menfaatlerine olacak şekilde hesaptan çekmeleri zimmet suçunu oluşturmakta olup bu hususta müvekkil tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş, neticesinde iddianame düzenlenmiş ve … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile banka çalışanları yargılanmıştır. Nihayetinde de … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas2012/400 Karar sayılı ve 04.12.2012 tarihli ilamı ile ” Sanıklar … ve …’ın üzerlerine atılı nitelikli zimmet suçunu birlikte işledikleri sabit olduğundan suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak eylemine uyan 5411 Sayılı Yasanın 160/2. maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 14’er yıl Hapis ve 25.000 GÜN adli para cezası ile cezalandırılmalarına, Adli Gün Para Cezası banka zararından az olduğundan banka zararının üç katından fazla olmak üzere sanıkların 258.728 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına” sanıklar banka çalışanları … ve … hakkında nitelikli zimmet suçundan 14’er yıl hapis cezası ve 258.728 gün adli para cezasına hükmolunmuştur.Müvekkil tarafından hesabında yer alan tutarların kendisine ödenmesi için davalı bankaya karşı alacak davası ikame edilmiştir.Banka çalışanları tarafından gerçekleştirilen suça konu davranışlar sebebiyle ortaya çıkan zarardan davalı bankanın B.K. 100 ve B.K. 55 maddeleri kapsamında sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sebeple 21/01/2010 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile davalı banka aleyhine fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutularak 150.000 USD karşılığı için (olayın gerçekleşme anındaki kur üzerinden ) 225.000 TL ve TL hesabında bulunan 265.700 TL alacağın tahsili için dava ikame edilmiştir.Söz konusu bu dava 11 yıl sürmüş olup son olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Sayılı 07/11/2019 tarihli ilamı ile “Davacı taraf, davalı banka nezdinde açtırdığı mevduat hesabında, kendi rızası dışında işlem yapıldığını iddia etmekte, banka hesabında meydana gelen ve kendi talimatına dayanmayan işlemlerin … tarafından gerçekleştirildiği konusunda taraflar arasında tartışma bulunmamaktadır. Davacı hesabına yatırılmış olan 150.000-usd ve 338.200TL’dan,davacının kendi almış olduğu toplam 72.500-TL dışındaki, davacı itirazına maruz kalan 150.000-usd ve 265.700-TL’nin davacının mail adresinden verilmiş mail talimatları ve …’a gönderilen havalelerde olduğu gibi yazılı talimatlarına istinaden hesaplardaki paraların tamamının çekilmiş olduğu, buna göre meydana gelen zararın 490.700-TL tutarında olduğu, ve mail yoluyla yapılan işlemler dışındaki havelelerin …’ın Kayseri Şubesi’ndeki hesabına gönderilmiş olan toplam miktarı 275.000-TL olduğu mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş olmakla ve 275.000TL’lik yazılı talimata konu miktarın BDDK soruşturma raporunda Siteler Şubesi nezdinde yer alan talimat metinleri üzerinde yapılan incelemede “…” yazısı ile müşteri imzası olan kısmın gölgeli olarak göründüğü anılan bölümün başka bir metinden kopyalanarak yapıştırılması halinde bu şekilde görünebileceğinin tespit edildiği ve yine Soruşturma Raporu’nda … hesabından gerçekleştirilen nakit çekilen işlemlere ilişkin dekontlar üzerinde … ve …’in imzalarının yer aldığı, imzaların grafolojik incelemesi yapıldığı, ilgili dekontlar üzerindeki imzaların müşterinin kardeşleri olan, … ve …’e ait olduğunun uzman grafolog bilirkişi raporu ile belirlendiği ve … 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, 2012/400 karar sayılı kararında müdahil olarak davaya katılan … hesabından suistimal edilen miktar belirlenerek diğer müşteki ve müdahillerin talepleri de değerlendirilerek davalı banka çalışanı … ve diğer sanık …’ın nitelikli zimmet suçundan teselsülde uygulanarak cezalandırılmasına karar verildiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi gerek BDDK soruşturma raporu ve Ağır Ceza Mahkemesindeki tespitlerin birbirini doğruladığı anlaşılmakla mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen 275.000-TLlik … havale işlem miktarının tamamından davalı bankanın BK.100. ve BK. 55. maddeleri kapsamında sorumluluğu bulunduğu bu sebeplerle … 490.700-TL’nin 20/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı müvekkilin hesabından, banka çalışanları tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak çekilen 150.000 USD ‘nin ve 265.700 TL’nin (…. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Sayılı dosyasında olayın gerçekleşme anındaki kur üzerinden hesaplanarak 225.000 TL olarak talep edilen tutarın) 11 yıl süren yargılama neticesinde sadece anapara ve faiz ödemesi ile karşılanamayan ve denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde hesaplanan şimdilik kısmi (fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla ) 300.000 tl zararın avans faizi ile birlikte tahsiline ,yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı/karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sayın Mahkemeniz huzurunda görülen dava ile aynı taraflar, aynı dava sebepleri ile görülen ve kesin hükme bağlanmış bir karar söz konusudur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114. Madde ile aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmamış olması bir dava şartı olarak düzenlenmiştir. Huzurdaki davayla aynı dava sebepleri, aynı talepleri içeren tarafları da aynı olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dava ikame edilmiştir. Davacı taraf ilgili davada dava sebeplerini, Müvekkil Banka … Siteler Şubesi çalışanı …’in davacı hesaplarında bilgisi dışında para transferleri yaparak bir takım paraları zimmetine geçirdiği ve bu nedenle müvekkil Banka’dan tazminat talep ettiği açıklanmıştır. İlgili davanın davacısı Huzurdaki davada olduğu gibi Sadettin Şimşek ve Davalısı Müvekkil … A.Ş.’dir. Dava sebepleri de yukarıda açıklandığı gibi aynı sebeplere dayanmaktadır. Davacının talebi de bu davada olduğu gibi yukarıdaki sebeplerden dolayı zarara uğradığı iddiasıyla (kabul anlamına gelmez) tazminat talebidir. … 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/… E. Sayılı dosya ile (dosya …. Asliye Ticaret Mahkemesinden devrolmuştur) dava görülmüş ve karara çıkmıştır. … 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/… E. 2013/75 K. Sayılı 27.03.2013 tarihli kararına karşı temyiz yoluna başvurulmuş Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/9784 E., 2014/2399 K. Sayılı kararıyla Yerel Mahkeme kararının bozulmasına hükmetmiş ve akabinde Dosya…. Asliye Ticaret mahkemesi 2014/… E. Ve… K. Sayılı kararıyla (… 19. Asliye ticaret Mahkemesi kapatılmıştır) hüküm kurulmuştur.Akabinde yeniden temyiz yoluna başvurulmuş ve Yargıtay tarafından dosya yeninden bozulmuş ve dava…. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… E. Sayılı dosyasına kaydedilmiştir. …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… E. Ve 2019/… K. Sayılı 07.11.2019 tarihli kararla “” 490.700-TL’nin 20.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine”” karar verilmiştir. İlgili Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5367 E, 2021/5316 K. Sayılı kararıyla onanmıştır. Davacı bu onama kararı sonrası…. İcra Müdürlüğü … E. sayılı ilamlı icra takibinde ödemeyi almıştır. Görüldüğü üzere davacının daha önce açmış olduğu ve kesinleşen mahkeme kararı sonrası ödemesini de icra takibiyle aldığı ortadadır. Davacı kesin hükme rağmen huzurdaki haksız davayı ikame etmiştir. Sayın Mahkemenizin de malumu olduğu üzere Hukuk Muhakemeleri kanunu 114. Madde “Dava Şartları”nı düzenler ve bir davanın görülebilmesi için davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasını şart olarak düzenler.”””MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır….i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması…..”””Oysaki huzurdaki dava daha önce görülmüş ve kesin hükme bağlanmıştır. Hukuk Güvenliğinin olmazsa olmaz şartı olan ve yargı kararları arasında çelişki oluşmasını engelleyerek istikrar sağlayan bu kanun hükmü Mahkeme tarafından gözetilmesi gereken bir dava şartıdır. Davacının davasının herhangi ek bir incelemeye gerek olmadan bu aşamada dava şartı yokluğundan reddi gerekir. Zamanaşımı def’i Sayın Mahkeme huzurunda görülen davada davacının tüm talepleri (taleplerin haklılığını kabul anlamına gelmez) zamanaşımına uğramıştır. Zira huzurdaki davaya konu sözde alacağa ilişkin temerrüt tarihi de 20.10.2009 tarihidir. Nitekim ilk Davanın kararında da bu tarihten itibaren faiz işletilmiştir. Davacı tarafın açtığı ilk davanın tarihi de 21.01.2010 tarihidir. İlgili ceza dosyasının Mahkeme kararı dhuzurdaki davanın açılışından seneler önce verilmiştir. Görüleceği üzere davacının haksız davası zamanaşımı süresi hangi tarihten başlatılırsa başlatılsın (Davacının iddia ve taleplerini reddederiz) dava zamanaşımına uğramıştır. Sayın Mahkeme nezdindeki dosyada yukarıda sunduğumuz ve resen gözetilecek usule ilişkin itirazlarımız neticesinde davanın esas incelemeye geçmeden reddedilmesi gerekmektedir. Ancak davacının talepleri hakkında esasa ilişkin inceleme yapıldığında da herhangi bir talep hakkının olmadığı görülecektir. Şöyleki;Davacı taraf…. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Sayılı kararıyla hüküm kurulan dava dosyasının dava dilekçesinde, zararının bir kısmının USD para birimi mevduat üzerinden gerçekleştiğini belirterek taleplerini olay günündeki USD kuruna göre TL’ye çevirerek iletmiştir. Davacı taraf seçimlik hakkını zarar tarihindeki kura göre ödenecek şekilde kullandığından yeni bir talepte bulunamaz.Davacı taraf …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Sayılı kararıyla kesin hüküm kurulan bir önceki davada davacı taraf 150.000-USD ve 265.700-TL zararı bulunduğunu belirterek USD zararı talebini, iddia ettiği zarar tarihindeki kurdan hesaplayarak TL’ye çevirmiştir. Davacının talebi ilgili dava dilekçesinde de görüleceği üzere 490.700-TL (265.700-TL +225.000-TL (150.000-USD’nin zarar tarihi itibariyle TL karşılığı)) üzerinden dava açılmış ve Mahkeme tarafından da bu talep dikkate alınarak kesin hüküm kurulmuştur. Sayın Mahkemenin malumu olduğu üzere “Ödeme” üst başlıklı “”Ülke parası ile” alt başlıklı Türk Borçlar Kanunu 99. maddesi;””” D. ÖdemeI. Ülke parası ileMADDE 99- Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.
“”” Hükmünü amirdir.Görüldüğü üzere Kanun, para borcu alacaklısına ülke para birimi dışında başka bir para birimindeki borç için ödemenin bu para biriminin ödeme tarihi veya vade/temerrüt tarihi kuruyla hesaplanan TL karşılığında ödenmesini istemede seçimlik hak tanımıştır. Ancak yenilik doğurucu nitelikteki bu hakkın kullanılmasıyla birlikte hakkı kullanan kişi bu kararından geri dönemez.Davacı taraf Açmış olduğu ilk davada iddia ettiği USD cinsinden para borcunu ödeme tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevirerek TL üzerinden talepte bulunmuştur. Yargılamada da bu dikkate alınarak hüküm kurulmuştur. Özetle davacı para borcunun ifası için seçimlik hakkını kullanmış ve paranın zararın meydana geldiği tarih itibariyle iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının kullanmış olduğu bu seçimlik hakkı değiştirme gibi bir durum söz konusu olamaz. Nitekim bu seçimlik hakkın kullanılarak tüketildiği ilk davada kesin hüküm kurulmuştur. Davalı Yusuf Horuz taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir. Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, Mahkememizce verilen 30/11/2021 tarihli ara karar ile iddia ve savunma hudutları doğrultusunda, dosya içeriği delil ve belgeler ile davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından açılan davanın öncelikle kesin hüküm nedeniyle reddine, olmazsa sıfat yokluğundan davanın usulden reddine, mahkemenizce davanın esasına geçilmesi halinde yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen nedenlerle esastan reddine,takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, arabuluculuk ve dava Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı ilamına konu ve denkleştirici adalet ilkesi gereğince karşılanmaya zararın tazmini talebidir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 29/04/2021 tarih 2021/4680 Esas, 2021/8875 Karar sayılı ve 25/03/2021 tarih 2020/9125 Esas, 2021/6983 Karar ilamları ışığında; dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi (818 sayılı BK’nın 83. maddesi) uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir.
İş bu davayla aynı tarafları olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ikame edilmiş ve uyuşmazlık konusu da banka bilgilerinin haksız olarak ele geçirilmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dava …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya ile karara çıkmış verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/9784 esas ve 2014/2399 karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş akabinde…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1305 esas ve 2015/397 karar sayılı verilen karar bozulmuş ve iş bu dava…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih … sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiş verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/5367 esas ve 2021/5316 karar sayılı onanmış olup; onama sonrası…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ilamlı icra takibine konu edilerek tahsilat yapılmıştır. …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı ( eski …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas) dosyasında dava açılırken davacı yanca yabancı para alacağının TL karşılığı talep edilmiş olup hükmedilen kararda da faiziyle birlikte zarar miktarı tespit edilmiştir. Yargıtay yerleşik içtihatları gereğince 6098 sayılı TBK’nın 99. Maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün olmadığı gibi iş bu uyuşmazlıkta olduğu gibi paranın alım gücü vs.. Sebeplerle de denkleştirici adalet ilkesi gereğince de zararın tazminini istemesi mümkün değildir. Kesin hükme konu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı ( eski …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas) dosyasının davası açılırken lehine olan seçimlik hakkı kullanan davacı yanın yargılama bittikten sonra yeniden dava açmak suretiyle zarar tazmini hakkaniyete uygun olmayacağı değerlendirilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 5.123,25-TL harçtan mahsubu ile artan 5.042,55-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 45.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu …’e 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümlerine göre davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
6-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip …

Hakim …