Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/97 E. 2023/36 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/97
KARAR NO :2023/36

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:03/02/2021
KARAR TARİHİ:19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … S.A. … (bundan sonra kısaca “Müvekkil Şirket” olarak anılacaktır.) ile davalı şirket arasında mühendislik, mimarlık ve tasarım hizmetleri ifasını konu alan 8 (sekiz) ayrı projeye ilişkin yüklenici sözleşmeleri akdedildiğini, davalı şirket ile akdedilen mezkur yüklenici sözleşmeleri kapsamında müvekkili şirket tarafından projelerin ifasının kanun ve sözleşme hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, sözleşmelerle belirlenen hizmet bedellerine göre hazırlanan hakediş raporlarına uygun olarak faturalar düzenlendiğini ve davalı tarafa teslim edilmiş olmasına rağmen fatura alacaklarının vadesinde ödenmediğini, müvekkili şirket ve davalı arasında fatura tutarları ve vade tarihleri ile bu faturalara karşılık yapılan tahsilatlar dikkate alınarak yapılan cari hesap mutabakatı neticesinde 30.09.2019 tarihi itibarıyla müvekkili şirketin davalı şirketten 3.087.004,15 TL tutarında alacaklı olduğu konusunda mutabık kalındığını, mutabakat tarihi itibariyle bahse konu alacağın tamamının muaccel olduğunu, mutabakat tarihinden sonra müvekkili şirkete 8.01.2020 tarihinde 560.754,44 TL ve 10.03.2020 tarihinde 150.000,00 TL olmak üzere iki ayrı ödeme yapıldığını, bu tutarların cari hesap alacağından mahsubundan geriye kalan 2.376.249,71 TL borcun ödenmediğini, vadesi geçmiş alacakların tahsili konusunda bir yılı aşkın bir zamandır müteaddit defalar diyalog girişiminde bulunulmuş olmasına karşın bahsedilen ödemeler dışında başka bir ödeme yapılmaması üzerine müvekkil şirket tarafından 24.09.2020 tarihinde keşide edilen ihtarnameyle vadesinde ödenmemiş olan fatura bedellerinin ve fatura bedellerine işlemiş faiz alacaklarının 7 (yedi) gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin … 11. Noterliği marifetiyle davalıya bildirildiğini, davalı şirketin kendisine tebliğ edilen ihtarnameye cevap vermediğini ve müvekkili şirketin ihtarnamede mevzubahis edilen anapara ve işlemiş faiz alacaklarını da ihtarnamede zikredilen mühlet içerisinde ödemediğini, ihtarname sonrasında davalı taraf ile ödenmemiş fatura alacaklarına ilişkin iki kez protokol görüşmeleri yapıldığını fakat davalının alacak bakiyesini temerrüt faizi tatbik edilmeksizin sadece ana para olarak belirtilen kısmını uzun vadelerle ödemeyi teklif etmesi üzerine anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine müvekkili şirketin, davalıdan olan mezkûr alacaklarının tahsili amacıyla 14.12.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 2.376.249,71 TL anapara alacağı ve 512.316,46 TL işlemiş temerrüt faizi alacağının davalıdan tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığını, lakin davalının takibe, borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takip durduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında akdedilen yüklenici sözleşmelerinin “Ödeme Yeri ve Şartları” başlıklı on birinci bölümünde projelerin yüklenici tarafından süresi içinde tamamlanıp idareye teslim edilmesini müteakiben idare tarafından yapılacak tetkik ve inceleme neticesinde projelerin hatasız, kusursuz ve eksiksiz olduğunun anlaşılıp onaylanması halinde ilgili projeye karşılık gelen oranda tanzim edilecek hakedişler ile idarenin Mali İşler Müdürlüğünce ödeneceği düzenlemesinin yer aldığını, bu madde uyarınca, kararlaştırılmış olan hizmet bedellerine ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından belli periyotlar halinde usulüne uygun bir şekilde hakediş raporları düzenlendiğini ve karşılıklı imza altına alındığını ve akabinde hakediş raporlarına uygun olarak faturalar düzenlendiğini ve davalı tarafa teslim edildiğini, müvekkil şirketin davalı taraftan toplam 3.087.004,15 TL tutarında vadesi gelmiş fatura alacağı bulunduğunun 30.09.2019 tarihli cari hesap mutabakatı ile karşılıklı teyit edilmiş olduğundan bu tarihten sonra yapılan kısmi tahsilatın mahsubu sonucunda müvekkili şirketin davalı taraftan 2.376.249,71 TL tutarında alacaklı olduğunun sabit olduğunu, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına 04.01.2021 tarihinde sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesinde takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğinin görüldüğünü, ancak daha evvel borcun varlığını tartışmasız kabul eden hatta ödeme planının konu edildiği taslak bir protokol teklifinde bulunan davalının takip dosyasına sunduğu itirazın tamamen haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, davalının borca itirazının hukuki dayanaktan yoksun ve tamamıyla geçici bir süreliğine de olsa takibi durdurmaya yönelik bir adım olduğu için, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını ve İcra ve İflas Kanununun 67/2 maddesi hükmü uyarıca davalı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin temerrüde düşmemiş olup söz konusu alacağın oluşmadığını, taraflarca imzalanan sözleşmelerin 18.3. maddesinde “Teslim alınan işin muayene ve kabul işlemleri işin kabule elverişli şekilde teslim edildiği tarihten itibaren 60(Altmış) iş günü içinde yapılarak kesin hesap raporu çıkarılır” dendiğini, görüldüğü üzere iş sonunda yüklenici firmaya ödeme yapılabilmesi için idare tarafından gerekli inceleme yapılarak projenin ancak kusursuz ve eksiksiz görülmesi, kabule elverişli olduğunun tespit edilmesi halinde ödeme yapılabileceğini, zira projenin kabule elverişli şekilde teslim edildiği tarih kabule elverişliliğin idare tarafından kesin olarak tespit edileceği tarih olduğunu, idarenin (…) ana işlere ilişkin kesin hakedişleri hala beklenmekte olup işin kabule elverişli şekilde teslim edilip edilmediğinin henüz tespit edilemediğini, bu cihetle “Projelerin Yüklenici tarafından süresi içinde tamamlanıp idareye teslim edilmesine mütakiben tetkik ve inceleme neticesinde projelerin hatasız, kusursuz ve eksiksiz olduğunun anlaşılıp onaylanması halinde ilgili projeye karşılık gelen oranda tanzim edilecek hakkedişler ile idarenin Mali İşler Müdürlüğünce ödenecektir ” şeklindeki sözleşmelerin 11.1.1. maddesi uyarınca hakedişin düzenlenerek faturanın alınması için projelerin müvekkili şirkete teslim edildiği tarihten itibaren söz konusu projelerin kabule elverişliliğinin incelenmesine derhal başlandığını ve idarenin (…) ana işlere ilişkin kesin hakedişleri hala beklendiğini, davacı tarafın gerekli idari prosedür bitmeden dolayısıyla işlerin kesin kabulü yapılmadan tek taraflı olarak fatura ve hakediş düzenleyerek müvekkili şirkete göndermek suretiyle ödeme talep ettiğini, davacı tarafından müvekkili şirketçe imzalandığı iddia edilen hakedişlerin kesin hakediş olmayıp kesin hakediş raporlarının idare (…) tarafından oluşturulacağını, zira söz konusu işlerin sözleşmelere uygun olarak yapılıp yapılmadığı tespit edilmeden ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflar arasında takibe esas değer konusunda da uyuşmazlık bulunmakta olup taraflarınca söz konusu proje ve işlerin uygun olarak tamamlandığının kabul edilmediğini, takibe esas tutarın fahiş olup müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin, davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak bitirilmeyen ayıplı işlerin karşılığı olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin davacıya borcu kalmadığını, davacının da dava dilekçesinde belirttiği gibi müvekkili şirket tarafından davacı tarafa ödeme yapılmış olup söz konusu ayıplı, uygunsuz iş ve projelerin tamamını karşılar nitelikte olduğunu, zira bu ödemelerin davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak bitirilmeyen ayıplı işlerin karşılığı olup ilgili projeye karşılık gelen oranların bilirkişi marifetiyle ortaya çıkarıldığında işlerin uygun olarak tamamlanmadığının görüleceğini, dava dilekçesinin maddi vakalar ve olgular bölümünün 8. maddesinde iddia edilen protokol görüşmeleri, yalnızca ödemelerin ne şekilde yapılacağına ilişkin olmayıp gerçeği yansıtmadığını, söz konusu görüşmelerde işlerin uygun olarak bitirilmediğinin de tartışıldığını davacı tarafından bu hususların da kabul edilmemesi neticesinde anlaşma sağlanamadığını, ayrıca söz konusu görüşmeler ve taslak protokollere ilişkin iddialarını ispatlar nitelikte bir delil davacı tarafından sunulmamış olup taraflarınca ikrarın kesinlikle söz konusu olmadığını, davacının talep ettiği faiz tutarının kabulünün mümkün olmadığını, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından takibe konu faiz tutarının ayıplı proje ve işlerin teslim tarihinden itibaren işletilmiş olup söz konusu geçmişe dönük faiz talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira sözleşmede temerrüt faizi oranı ve faiz başlangıç tarihinin düzenlenmediğini, bu sebeple faizin takip tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğinden davacının fahiş faiz talebinin reddini talep ettiklerini, açıklanan tüm sebeplerle işbu davanın reddinin gerektiğini, davanın reddine karar verilerek, reddedilen kısmın %20’si oranından kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında imzalanan 8 ayrı yüklenici sözleşmesi sonucunda oluşan hakediş alacağının varlığı ve miktarının ne olduğu, davacının ayıplı ifada bulunup bulunamayacağı, davalının ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, kesin hakediş raporlarının sunulup sunulmadığı, 30/09/2019 tarihli taraf mutabakatından sonra yapılan ödemeler sonucunda hakediş alacağının miktarının ne olduğu, davalı takibe yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; taraflar arasında akdedilen yüklenici sözleşmeleri, davalı şirket adına düzenlenmiş faturalar, 30.09.2019 tarihli cari hesap mutabakatı, … 11. Noterliği 24.09.2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarname, davacı ile davalı arasındaki elektronik posta yazışmaları mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyanın fotokopisi celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin sicil kayıtları celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan dava konusu yüklenici sözleşmesi aslı, ihtarname ve tebliğ şerhinin aslı mahkememiz … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan dava konusu hakediş raporlarının asılları mahkememizin 8050 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 14/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının dava konusu sözleşmelere ilişkin işi dosya kapsamında yer alan herhangi bir ayıp ihbarı da bulunmadığından sözleşmelere uygun olarak tamamladığı, davalının idareden (…) tahsilat yapamamasının davacıya borcunu ödemesine engel olmadığı, itirazın iptaline kara verilmesi gerektiği, tarafların ticari defterlerine göre 14.12.2020 takip tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan 2.376.249,71 TL alacaklı olduğu, her iki tarafın borç alacak bakiyesinde mutabık oldukları görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 25/08/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davacının dava konusu sözleşmelere ilişkin işi, dosya kapsamında yer alan herhangi bir
ayıp ihbarı da bulunmadığından, sözleşmelere uygun olarak tamamladığı, davalının
idareden (…) tahsilat yapamamasının davacıya borcunu ödemesine engel
olmadığı, itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği,
tarafların ticari defterlerine göre, 14.12.2020 takip tarihi itibari ile davacı tarafın davalı
taraftan 2.376.249,71 TL. alacaklı olduğu, her iki tarafın borç-alacak bakiyesinde
mutabık oldukları görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 09/12/2022 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 14.12.2020 tarihi itibarı ile 512.316,46.TL faiz alacağı ve fatura kesildiği
taktirde 92.216,96.TL KDV alacağı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili talebi ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, davacı tarafından davalı adına 2016-2020 yılları arasında muhtelif tarihlerde 18 adet toplam 13.807.256,99 TL bedelli fatura düzenlendiği ve faturaların davacı defterlerine alacak, davalı defterlerine borç olarak kayıt edildiği, davalı tarafça yapılan ödeme ve teminat iadesi sonunda davacının 2.376.249,71 TL yönünden alacaklı hale geldiği, tarafların ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile her iki tarafın borç alacak bakiyesinde mutabık oldukları yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Taraflar arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana yüklenicisi olduğu 8 ayrı projeye ilişkin davacının yüklenici, davalının idare olarak yer aldığı yüklenici sözleşmesinde; sözleşmenin 18.maddesi gereği kabul işlemi ve ödemelerin davalı tarafından yapılacağı ana yüklenici …’ye herhangi bir yükümlülük yüklenmediği görülmüştür. Davalı işin kabule elverişli şekilde teslim edilmediğini, bu sebeple alacağın muaccel olmadığını iddia etmiş ise de; dosya kapsamında davalının ayıp ihbarına ilişkin herhangi bir belge sunmadığı görülmüştür. …’ye yazılan 14/02/2022 tarihli müzekkere ile teknik şartnameler istenilmiş, … 16/05/2022 havale tarihli müzekkere cevabında … A.Ş’ye konu ile ilgili bilgi verildiğini belirtmiş, … 28/02/2022 tarihli yazı cevabında hak ediş asılları ve sözleşmeleri sunmuş ise de teknik şartnameleri ibraz etmemiştir. Bu nedenle projelerin sözleşme ve eki şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığının tespiti mümkün olmamıştır. Kaldı ki; davalı teslim edilen işlerde ayıp olduğu iddiasında bulunmuş ise de; eksikliklerin neler olduğunu belirtir bir ihtar ve bildirimde bulunduğunu ispata elverir delillerini sunmadığı gibi davaya konu işlerin kabullerinin yapıldığı, taraflar arasında hesap mutabakatlarının düzenlendiği dikkate alındığında davalının soyut ayıp savunmasına itibar edilmemiştir. Davacı tarafça asıl alacak talebine konu fatura alacağı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla yerinde görülmüş ise de; işlemiş faiz alacağı talebi yönünden taraflar arasındaki mutabakatın hesap mutabakatı olarak geçtiği, vade anlaşması bulunmadığı anlaşıldığından mutabakat tarihi itibari ile faiz hesabı yapılan 09/12/2022 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmemiş, davalının … 11. Noterliği’nin 24/09/2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarı ile temerrüde düşürüldüğü, ihtarnamede davalıya 7 günlük süre verildiği, davalının 25/09/2020 tarihli tebliğ sonrası 02/10/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, temerrüt tarihi ile takip tarihi olan 14/12/2020 tarihi arasında 73 gün bulunduğu, bu dönemde uygulanması gereken faiz oranı %15,75 olup asıl alacak miktarı üzerinden mahkememizce resen yapılan faiz hesabında davacının talep edebileceği faiz miktarının 74.851,87 TL olduğu anlaşıldığından davacının asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olarak 2.451.101,58TL yönünden davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davacı faiz ve KDV alacağına itiraz etmiş ise de; Yargıtay 15. HD’sinin 2013/6230 Esas 2014/4635 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere KDV Kanunu’nun 1.maddesinde verginin konusu teşkil eden işlemler tadadi olarak sayıldığından işlemiş faiz alacağına ayrıca KDV yürütülemez, faize fatura düzenlenmediğinden faizin KDV’ sine ilişkin talep yerinde görülmemiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilmiş, davalının kötü niyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2.376.249,71 TL asıl alacak, 74.851,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.451.101,58 TL alacak yönünden davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin hükmedilen alacak yönünden devamına, Asıl alacağa takipte talep edilen miktarı aşmamak suretiyle takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 490.220,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen miktar yönünden davalının kötü niyet tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 167.434,75 TL nispi karar harcının, peşin alınan 36.000,41 TL harçtan mahsubu ile eksik 131.434,34 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 36.068,21 TL ( 59,30 TL BVH, 8,50 VSH, 36.000,41 TL Peşin Harç ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 6.177,50 TL ( 177,50 Tebliğler ve postalar, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.079,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 221.555,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 76.264,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk görüşmelerinde atanan arabulucuya 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.085,44 TL’nin davalıdan, 234,56 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır