Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/94 E. 2021/234 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/94
KARAR NO:2021/234

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:27/10/2014
KARAR TARİHİ:12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların kardeşi ve çocuğu …’ün davalı … sorumluluğunda ve asıl işveren …. Ltd. Şti’nin alt işvereni …. Şti. olan şirkete bağlı olarak … gişelerinde bayrakçı olarak çalışırken 07.09.2013 tarihindeki kazada vefat ettiğini , kazada araç sürücüsü ve Bakanlığın kusurlu olduğunu, aracın geri çıkmasının yasak olmasına rağmen güvenlik tedbirlerini almadığını, ortamın gürültüsünden dolayı aracın geri geleceğine ihtimal vermeyen …’ün ezilerek öldüğünü, … bölgedeki can güvenliğini almadığını, güvenlik bariyerinin kurulmadığını, ışıklandırma önlemi almadığını, kazada şoför … de kusurlu olduğunu, aracı ZMMS ile sigortalayan davalı … A.Ş’nin 33.009,38 TL ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin hakkaniyete uygun olmadığını belirterek 160.000 TL manevi tazminat ile 100.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; idari eylemden doğan tam yargı davalarının idari aleyhine idari yargıda açılması gerektiğini, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazayı yapan … plaka sayılı aracın 26/04/2013-2014 tarihleri arasında ve 01/11/2012-2013 tarihleri arasında … Poliçesine bağlı İhtiyari Mali sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçeye göre aktüerya hesabı yapılarak 22/08/2013 tarihinde …’a 33.009,38 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 07/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … E. Sayılı dosya sureti celp edilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüklerine müzekkere yazılarak davacıların sosyal ekonomik durum tespitleri yapılmıştır.
… Belediye Başkanlıklarına müzekkere yazılarak davacıların adli yardımdan faydalanıp faydalanmadıkları hususu sorulmuştur.
Tarafların kusur durumlarının belirlenmesi yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 23/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü… ‘in % 75 oranında aslı kusurlu olduğu, Davacıların murisi yaya … ‘ün olayda % 25 oranında tali kusurlu olduğu, Davalılardan …’na atfı kabil bir kusur oranı mevcut olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tazminatın varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; 29/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı babası …’ün nihai ve gerçek maddi zararının ( 81.122,625 ) TL den ibaret bulunduğu, Davacı annesi … ‘ün nihai ve gerçek zararının ( 81.122,625)TL den ibaret bulunduğu, Davacı hak sahiplerine İş kazası geliri bağlandığının tespiti halinde bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin davalı tarafa rücu edilecek % 75 kusura isabet eden tutarı davacıların hesaplanan Maddi tazminat miktarlarında tenzili gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 12/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerini artırmış, harç tamamlanarak dilekçe davalılara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce davanın 03/07/2018 tarihinde Kısmen Kabul Kısmen Reddine karar verilmiş olup, kararın davacılar vekili ve davalı … A.Ş vekilinin istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/2733 Esas 2020/4151 Karar sayılı 10/11/2020 tarihli kararı ile ” Somut olayda, davacıların desteği olduğu ileri sürülen …’ün, asıl işvereni …, …. Şti. ve …. Şti. adi ortaklığı, alt işvereni ise …. Şti. olan şirkette işçi olarak çalıştığı sırada meydana gelen kazada hayatını kaybettiği belirtilmektedir. Kamu düzeniyle ilgili olan görev konusu, HMK’nin 115/1 ve 114/1-c maddeleri uyarınca Mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden ele alınması gerekir. İş mahkemeleri, 5521 sayılı Yasa ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5521 İş Mahkemeleri Kanununun 1’inci maddesinde ve karar tarihinden sonra yürülüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5’inci maddesinde iş mahkemelerinin görevi düzenlenmiştir. 7036 Sayılı Yasa’nın 5. maddesine göre İş Mahkemeleri; “a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere … veya …’nun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere bakar.” düzenlemesine göre görevlendirilmiştir. Gerek karar tarihinde yürürlükte bulunan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1’inci maddesi, gerekse hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5’inci maddesine göre işçi sayılan kişiler ile işveren arasındaki iş akdinden uyuşmazlıklara bakma görevi iş mahkemesine aittir. Davacıların desteği olduğu ileri sürülen … ile diğer davalı … AŞ arasında iş ilişkisinin bulunmaması görevi etkilemeyecektir. Bu itibarla uyuşmazlığın davalıların tümü için iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, iş mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davalı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına karşı açılan davanın reddine, davalı … yönünden ise kabulüne karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçeleriyle kaldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, destek …’ün, asıl işvereni …, …. Şti. ve …. Şti. adi ortaklığı, alt işvereni ise …. Şti. olan şirkette işçi olarak çalıştığı sırada trafik kazasında hayatını kaybetmesinden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kamu düzeniyle ilgili olan görev konusu, HMK’nin 115/1 ve 114/1-c maddeleri uyarınca Mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden ele alınması gerekir.
İş mahkemeleri, 5521 sayılı Yasa ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5521 İş Mahkemeleri Kanununun 1’inci maddesinde ve karar tarihinden sonra yürülüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5’inci maddesinde iş mahkemelerinin görevi düzenlenmiştir.
7036 Sayılı Yasa’nın 5. maddesine göre İş Mahkemeleri; “a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi sebebiyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere … veya …’nun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere bakar.” düzenlemesine göre görevlendirilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 2019/2733 Esas 2020/4151 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; gerek karar tarihinde yürürlükte bulunan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1’inci maddesi, gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5’inci maddesine göre işçi sayılan kişiler ile işveren arasındaki iş akdinden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakma görevi iş mahkemesine aittir. Davacıların desteği olduğu ileri sürülen … ile diğer davalı … AŞ arasında iş ilişkisinin bulunmaması görevi etkilemeyecektir. Bu itibarla uyuşmazlığın davalıların tümü için iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında; görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE;
2-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra taleple bulunulması halinde mahkememizce davacının açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331 maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır