Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/821 E. 2022/216 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/821
KARAR NO :2022/216

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:17/12/2021
KARAR TARİHİ:13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili arasında ticari münasebet ve ticari alışveriş bulunmadığını, müvekkilinin satın alacağı malların tümü için davalı ile anlaşmış olduğunu, dava konusu senetlerin davalıya verildiğini, müvekkilinin tüm taleplerine rağmen taahhütleri olan malları teslim etmeyerek edimlerini ifa etmediklerini, sebepsiz kalan senetleri de müvekkiline iade etmediklerini, dava konusu senetlerin yasal açıdan müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, davalı … tarafından kötü niyetli bir şekilde ciro edilerek … Bankası … Şubesi Müdürlüğü’ne tahsile verildiğini, davalı banka tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ve müvekkilinin ekonomik anlamda zor durumda kaldığını, bedelsiz kalan senetlerin müvekkiline iade edilmediğinden kötü niyetli davalıların senetlerden dolayı alacaklı sıfatının bulunmadığı bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, … … Ltd. Şti. cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senet tarafından ciro edilerek firma olarak kredili çalışmış olduğu … Bankası … Şubesi Müdürlüğü’ne tahsile verildiğini, davacının bir hafta sonra arayarak talep etmiş oldukları mobilyaları alamayacaklarını ve avans senedi olarak vermiş oldukları senetlerin iadesini talep etmiş olduğunu, banka tarafından kredilerde gecikme olması sebebi ile senetleri iade edemeyeceğini, … Bankası daha önce kullandığı kredilerde gecikme olması sebebiyle senetleri iade demeyeceğini ve teminat senedi gibi kabul edilip bankaya olan borcunun bittiğinde ancak alabileceği bilgisinin verildiğini, diğer davalı bankanın senetleri iade etmesi gerekirken haksız ve mesnetsiz bir şekilde elinde başka teminatlar varken kredisine karşılık kötü niyetli olarak iadeden imtina ettiğini, davacı … yönünden davayı kabul ettiklerini, tazminat, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin diğer davalı banka şirketine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Davalılar, … ve … Mobilya tarafından sunulan 24/03/2022 tarihli beyan dilekçesinde, davacının iş yeri ofis mobilyalarını sipariş ettiklerinin, bunun için avans senedi aldıklarını, davacının mobilyaları alamayacaklarını senedin iadesini talep ettiklerinde senedin diğer davalı … Bankası … Şubesine verilmesi nedeniyle davacıya iade edilemediğini, davayı kabul ettiğini, bu yönde karar verilmesini talep ettiklerini ifade etmiştir
6100 sayılı HMK’nun 308. maddesi gereğince, kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre, kabul, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. Öte yandan davayı kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK’nun 311/1). Davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer.
Somut olayda Davalılar, … ve … … tarafından sunulan 24/03/2022 tarihli dilekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, anlaşıldığından, bu davalılar önünden kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Öncelikle ciro konusundaki yasal düzenlemeleri hatırlatmakta fayda bulunmaktadır.
TTK 790. maddesinde; ” Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.”
TTK 792. maddesinde ‘”çek herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür”
TTK 801.maddesinde; ” Cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.”
TKK 683.maddesinde; ” Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve alonj denilen bir kağıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması gerekir.”
TTK 687.maddesinde;” Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi adasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez, meğerki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” Düzenlemeleri yer almaktadır.
Menfi tespit talebine konu senetler incelendiğinde 20/08/2018 düzenleme tarihli, 13/11/2018 ödeme tarihli, 60.000,00TL bedelli ve 20/08/2018 düzenleme tarihli, 25/09/2018 ödeme tarihli, 232.000,00TL bedelli lehtarı …, düzenleyen … olduğu, arkasında …, … Mobilya cirolarının bulunduğu, son cironun beyaz ciro olduğu görülmektedir.
Senedin teminat senedi olduğunun iddia eden taraf Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi bu konuya ilişkin 1989/1254 E.,1989/3739 K. sayılı 21.09.1989 tarihli kararında aynen “Çekin teminat veya borç senedi gibi herhangi bir hukuki ilişki nedeniyle verildiğini iddia eden taraf bu hususu ispat etmekle yükümlüdür” şeklinde içtihat etmiştir.
İspat külfeti altında olan taraf iddiasını yazılı delil ile ispat etmek zorundadır. Çünkü HMK’da yazılı delile karşı yazılı delille ispat kuralı bulunmaktadır. İşbu hüküm gereğince senedin üzerine teminatın hangi ilişkiden kaynaklandığı açık bir şekilde yazılmalıdır veyahut sözleşme üzerine teminat senedinin vasıf ve unsurları belirtilerek açıkça atıf yapılmalıdır.
Senetler üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt olmayıp ayrıca bu konuda davacı tarafça herhangi bir yazılı delil sunulmadığından, davalı Banka yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş olup ayrıca kötüniyet iddiasını ispat edilmediğinden bu yöndeki taleplerinde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı … Bankası yönünden davanın reddine,
-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Diğer davalılar yönünden davanın kabulü nedeniyle kabulüne,
-20/08/2018 tanzim tarihli, 25/09/2018 ödeme tarihli, 232.000,00 TL bedelli, 20/08/2018 tanzim tarihli, 13/11/2018 ödeme tarihli, 60.000,00 TL bedelli iki adet senet yönünden davalının borçlu olmadığının tespitine,
-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi 22. maddesi gereğince hesaplanan ‭‭6.648,84‬-TL nispi karar harcından peşin alınan 4.986,63-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭‭1.662,21‬-TL harcın davalılar …, … … Şirketi’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi madde 15 gereğince hesap olunan ‭14.445‬,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … … Şirketi’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam ‭5.252,93‬-TL’nin ( 59,30-TL BVH, 8,50-TL VH, 4.986,63-TL Peşin Harç, 198,50-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin ‭ davalılar …, … … Limited Şirketi’den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 28.890,00 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bankası A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … Bankası vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır