Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/817 E. 2022/825 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/817 Esas
KARAR NO : 2022/825

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı … Tic.Ltd.Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, anılan sözleşme uyarınca muhtelif krediler kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine … 6.Noterliğinin… tarih ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamelerini keşide edilerek hesapların kat edildiğini, akabinde borcun ödenmemesi üzerine … 12. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, itirazın iptaline,takibin devamına ve % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kefaletin geçerli bir şekilde kurulmadığını, asıl borçluya müracaat edilmeden kefilden alacağın istenilemeyeceğini, müvekkilinin asıl borçlu olmadığını, müteselsil kefil olduğunu, sözleşmenin genel işlem şartlarına tabi olduğunu, HMK 193 maddesi uyarınca davacının ticari defter ve kayıtlarına dayanılmasının haksızlık oluşturduğunu, kat ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, talep edilen BSMV hukuka aykırı olduğunu, yapılan ödemelerin borca mahsup edilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; dava dışı kredi borçlusu …Tic.Ltd.Şti. ile davacı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde kefil olan borçludan nakdi ve gayrinakdi alacakların tahsili talebi ile başlatılan … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu GKS, ihtarname ve faiz tablosu asılları mahkeme dosyasına sunulmuştur.
… 12. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası örneği UYAP’tan celp edilmiştir.
…12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 261.874,58 TL asıl alacak, 659.451,00TL işlemiş faiz, 33.032,30 TL BSMV, 17.854,79TL masraf olmak üzere toplam 972.212,67 TL alacak ile asıl alacağın alacağın tahsili tarihine kadar işleyecek % 54 oranında temerrüt faizi talebine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmış olup 08.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı (asıl borçlu) …Tic. Ltd.Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, bahse konu sözleşme kapsamında ticari nitelikli kredi kullandırılmış olduğunu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalı kefilden aşağıda tespit edilen alacaklarını talep edebileceği kanaatinin edinildiğini, davalı/kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: Davalı Kefilin/lerin kefalet limitinin – 550.000,00 TL olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 258.760,93 TL olduğunu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin kendi temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı sorumlu oldukları nazara alınarak,borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olmak kaydıyla-çünkü takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüşlerdir de ondan (07.12.2015 T. 2015/3357 E. ve 2015/16301s.K uyarınca) müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceğini,takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonuçları nakdi krediler bakımından asıl alacak 261.874,58 talep edilen, 258.760,93 hesaplanan, 258.760,93 talep edilmesi gereken, işlemiş faiz, 659.451,00, 279.033,05 hesaplanan, 279.033,05 talep edilmesi gereken, BSMV 33.032,30 talep edilen, 13.951,65 hesaplanan, 13.951,65 talep edilmesi gereken, masrafı 17.854,79 talep edilen, 17.854,79 hesaplanan, 17.854,79 talep edilmesi gereken , toplam alacak 972.212,67, 56.600,42 hesaplanan, 569.600,42 talep edilmesi gereken , fazlaya ilişkin 402.612,25-TL reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 258.760,93 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık % 931.43 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin DEPO talebi bakımından davacı bankadan temin edilen hesap ekstrelerine göre gayrinakdi çek taahhüt bedeli tutarının 2.240,00 TL’sı (1.120,00 TL x 2 adet çek yaprağı bedeli-) olduğunu, ancak 5941 sayılı Çek K’nu kapsamında davacı bankanın yasal yükümlülük süresinin kanımca sona ermiş olduğu, öte yandan bir an için davacının sorumluluğunun/yükümlülüğünün devam ettiği düşünülse bile sözleşmesel olarak davalı kefilin sorumluluğunun bulunmadığının söylenebileceği ” görüşü bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı ile dava dışı ….Ltd.Şti. arasında imzalanan 22/11/2013 tarihli genel kredi sözleşmesini davalı müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalamış olup, davalı tarafça kefalet sözleşmesinin şekil şartlarının sağlanmadığı ileri sürülmüş ise de; bilindiği üzere kefaletin şartları TBK 583. maddesinde düzenlenmiş olup, somut olay yönünden kefaletin geçerli olabilmesi için gerekli şartların kefalet sözleşmesinde bulunduğu, TBK 584. maddeye eklenen ilave fıkranın 28/03/2013 tarihinde itibaren geçerli olduğu, somut olaydaki sözleşmenin 22/11/2013 tarihinde akdedildiği, davalı kefilin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından eş muvafakat belgesinin zorunlu olmadığı, sonuç olarak, kefalet sözleşmesinin geçerli olarak tesis edildiği anlaşıldığından davalının bu husustaki savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafça asıl borçlu ve kefile … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin asıl borçluya sözleşmede gösterilen adresine tebliğe çıkarıldığı, asıl borçlu yönünden İİK 68/b maddesi uyarınca tebligatın sonuç doğurabilecek nitelikte yapıldığı, davalı kefile çıkarılan ihtarnamenin de iade edildiği, TTK 7.maddesi nazara alındığında kefile tebliğ edilememiş olan hesap kat ihtarından dolayı davalının temerrüdünden söz edilemeyeceğinden davalının takip tarihi olan 04/05/2021 tarihinde temerrüde düşmüş sayıldığı kabul edilmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde; davacı banka tarafından kullandırılan nakdi krediler yönünden hesaplama yapıldığı, alınan bilirkişi raporu mahkememiz ve İstinaf denetimine elverişli olup, yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden raporda hesap edilen miktarlara itibarla sonuç olarak davacının davalıdan 258.760,93 TL asıl alacak, 279.033,05 TL işlemiş faiz, 13.951,65 TL BSMV, 17.854,79 TL masraf olmak üzere 569.600,42 TL toplam alacaklı olduğu anlaşıldığından belirtilen miktarlar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, dava dışı şirket ile düzenlediği sözleşmenin 2.8 maddesinde temerrüt faizini bankanın kısa vadeli ticari kredilere uyguladığı en yüksek cari faiz oranına…. %50 ilavesi ile hesaplanacak oran üzerinden düzenlemiş olup davacı banka takip talebinde %54 oranında temerrüt faizi talep etmiş ise de emsal HGK.’nun 2017/19-1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı doğrultusunda emsal nitelikte kredilere uygulanan en yüksek akdi faiz üzerinden yapılan hesaplamada tespit edilen %31,43 oranındaki temerrüt faizinin sözleşmeye ve emsal içtihatlara uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de hesap katı ile temerrüt arası işleyen akdi faizin ihtarnamede istenilen anaparaya dahil edilip kapitalize edileceği bunun üzerinden temerrüt tarihine kadar temerrüt faizi yapılacağı bilinmekte ise de somut olayda kefilin takip tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından ve yukarıda açıklandığı üzere emsal nitelikte kredilere uygulanan en yüksek akdi faiz üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edildiğinden itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalının bilirkişi raporuna itirazları yönünden ise davacı bankanın sözleşmesel ve teamül olarak bsmv yi tahsil yetkisi bulunduğundan ve asıl borcu oluşturan olgunun rapora dayanak alınan son ihtarname olması karşısında reddine karar verilmiştir. Davalının TBK 589/3 maddesi gereği bir yıllık süreyle sınırlı sorumlu olunacağına ilişkin itirazı ise anılan hükmün aksi sözleşmeyle kararlaştırılmayan durumlar için geçerli olacağı ve aksinin sözleşmeyle kararlaştırıldığı anlaşıldığından yerinde görülmemiştir.
Davacının gayri nakti çek bedeli depo talebi yönünden GKS’deki kefaleti düzenleyen 3.5 maddede kefilin sorumlu olduğuna ilişkin yerleşik yargıtay uygulamaları paralelinde taraflar arasındaki sözleşmede çek depo talebine ilişkin açık bir hükme rastlanılmadığından kefilin gayrinakdi kredisinin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerekmekte olup, davacının kefil yönünden yerinde görülmeyen depo talebinin reddine karar verilmiştir. Kaldı ki davacı bankanın dava dışı şirkete vermiş olduğu çeklerin baskı tarihlerinin 2012-2013 yılları arasına denk geldiği, gerek 5941 sayılı Çek Kanunu’nun geçici 3/4 maddesine göre gerek aynı yasanın 3/9 maddesi uyarınca bankanın yasal sorumluluk süresinin takip tarihi itibariyle geçtiği anlaşıldığından davacının depo talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne, davalının kötü niyet tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 258.760,93 TL asıl alacak, 279.033,05 TL işlemiş faiz, 13.951,65 TL BSMV, 17.854,79 TL masraf olmak üzere 569.600,42 TL toplam alacağın asıl alacak miktarı olan 258.760,93 TL’sine takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık % 31,43 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacak miktarı üzerinden %20 olarak hesaplanan 113.920,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayri Nakdi çek taahhüt bedelinin depo talebi yönünden REDDİNE,
4-Davalının kötü niyet tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE;
5-Nadki alacak talebi yönünden, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 38.909,40TL nispi karar harcından peşin alınan 11.741,91 TL harcın mahsubu ile eksik 27.167,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına;
6-Gayri nakdi alacak talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70.TL maktu karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 11.809,71 TL (59,30 TL BVH, 8,50 VSH, 11.741,91 TL Peşin Harç) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.621,60 TL ( 121,60TL Tebliğler ve postalar, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.535,95TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kabul edilen nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 80.656.05TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
10-Reddedilen nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 59.365,72TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Reddedilen gayri nakit alacak miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.240,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Arabuluculuk nedeniyle ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 773,36TL’nin davalıdan, 546.64.TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider ve delil avanslarının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı;6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Başkan
*e-imzalıdır
Üye
*e-imzalıdır
Üye
*e-imzalıdır
Katip
*e-imzalıdır