Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/814 E. 2021/1065 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/814
KARAR NO : 2021/1065

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 27/08/2020 tarihli imzalanan sözleşme gereği davalı markası … dondurmalarının … ve … bölgesinde satış yetkisinin müvekkili şirkete verildiğini, 2020 yılı için 2 aylık süre için anlaşıldığını, 2021 yılı için 15.04.2021-14-09-2021 tarih aralığı için taahhütte bulunulduğunu, 2021 yılında faaliyetlerine devam etme iradesinin ortaya konulması için noter ihtarnemeleri ile bildirimde bulunduklarını ancak somut bir sonuca ulaşamadıklarını, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaylı ile davalı şirketin davacı tarafa yatırmış olduğu güvenin boşa çıkarılmasından kaynaklanan, iş bu sözleşmenin ifasına yönelik olarak şimdilik 15.396,17-TL’lik harcamaların, kaçırılan sözleşme fırsatları bağlamında yoksun kalınan kar olarak şimdilik 1.000-TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde davacı tarafın talebi anlaşılır olmadığını, talep sonucunda belirtilen miktarın davacının hangi talebi ile ilgili olduğu da anlaşılamamakta olduğunu, 27.07.2020 tarihli sözleşmede sözleşme süresi 2020 yılında iki ay olarak öngörülmüş olduğunu, taraflarca akdedilen sözleşme öngörülen sürenin bitimi ile sona erdiğini, davacının 2021 yılı için taahhüt verildiğine ilişkin iddiaları gerçeği yansıtmamakta olduğuna, buna ilişkin tazminat taleplerinin haksız olduğunu, somut olayda denkleştirme talebi için kanunda öngörülen şartlar oluşmamış olduğunu, davacı bu husustaki ispat yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, bu nedenle davacının portföy tazminatına ilişkin haksız taleplerinin reddi gerektiğini, somut olay yönünden TTK m.122 hükümlerinin uygulanma ve portföy tazminatı talep imkanı bulunamamakta olduğunu, davacının denkleştirme tazminatı talep etmesi hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı sözleşmenin sona ermesi sonrasında aynı lokasyonda rakip firmanın markası adı altında ticari faaliyetine devam ettiğini, davacının işbu davada denkleştirme alacağı talep etmesi davacının kötü niyetini gösterdiğini, davacı taraf, sözleşmenin sona ermesi sonrasında sözleşme süresince faaliyet yürüttüğünü, …bölgesinde rakip firmanın (…) markası adı altında ticari faaliyetine devam ettiğini, davacı şirket yetkilisi, işbu dava sebebiyle başka bir şirket adı altında bu faaliyet yürütmekte olduğunu, davacı tarafın haksız menfaat elde etmek amacıyla baştan planlı ve hesaplı şekilde hareket ettiğinii, bu nedenle davacının sözleşmenin sona ermesi nedeniyle elde edeceği ücret hakkını kaybettiğini, davacı sözleşme kapsamında faaliyetini yürüttüğü aynı lokasyonda dondurma alanında faaliyet göstermeye devam etmekte iken sözleşmenin süresinde sona ermesi nedeniyle maddi ve manevi zararı uğradığını iddia ederek müvekkili şirkete karşı haksız taleplerde bulunması kötü niyetini açıkça gösterdiğini, müvekkili şirket yönünden haksız ve kötü niyetle açılmış davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
İşbu dosya, 2021/483E sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden usul ekonomisi ilkesi gereğince tefrikiyle mahkememizin ayrı bir esasına kaydının yapılmasına karar verilerek 15/12/2021 tarihli tefrik işlemi yapıldığı, asıl davanın 2021/483 Esas sayılı dosya üzerinden yargılamasının yürütüldüğü, Mahkememiz dosyasıyla birleştirilen … 14 Asliye Ticaret Mahkemesi …E …K sayılı bu dosya yönünden açılan davanın … Esas sayılı olarak kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasıyla birleştirilen dosya yönünden davalı vekilince arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği itirazında bulunulmuştur.
22/03/3021 tarihli arabuluculuk ilk oturum/açılış tutanağı incelendiğinde “Taraflar müzakerelere başlamışlardır. Aralarındaki akde aykırılık nedeniyle maddi manevi ve zarar tazmini, portföy tazminatı alacağı konusundaki uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi amacıyla görüşmelere taraf vekillerinin katılımıyla 16.04.2021 tarihinde saat 14:00’da başlanmıştır.” şeklinde uyuşmazlık konusu belirtilmiş olup davacı taraf birleşen davada ise sözleşme öncesi görüşmelerden doğan sorumluluk kapsamında taleplerde bulunmakta olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizin asıl dosyası 2021/483 ün 08/07/2021 tarihinde açıldığı, birleştirilen … 14 Asliye Ticaret Mahkemesi …E …K sayılı davanın12/10/2021 tarihinde açıldığı, dosya kapsamında taraflar arasında ilk açılan davanın dışında başkaca arabuluculuk görüşmeleri yapılmadığı, birleşen dosya yönünden anlaşamama tutanağı sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda ilgili düzenlemelere bakılması gerekmektedir.
Arabulucu, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlüdür (6325 s. K. HUAK m. 11). Arabulucu, arabuluculuk yoluyla çözümlenen hukuki uyuşmazlıklar ve arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların anlaşmaya varması durumunda düzenlenecek olan anlaşma belgesi ile icra edilebilirliğin nitelik ve hukuki sonuçları hakkında tarafları bilgilendirir (HUAK Yönetmeliği m. 13/2).
Tarafların ve uyuşmazlık konusunun aynı olduğu durumlarda birden fazla başvuru yapılmış ise, başvurunun hukuki sonuçları bakımından ilk başvuru esas alınır (HUAK Yönetmeliği m. 23/2). Bu durumda, ikinci başvuru büro tarafından sehven kayıt olarak kapatılır. Başvuru, dilekçe ile veya bürolarda bulunan formların doldurulması suretiyle yahut elektronik ortamda yapılabilir (HUAK Yönetmeliği m. 23/3). Arabuluculuk başvurusu sırasında başvurandan, uyuşmazlık konusuna ilişkin hususların açıklanması istenir (HUAK Yönetmeliği m. 23/4)
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır (HUAK m. 17/2)
Tarafların uyuşmazlık konusunda anlaşmaları veya kısmen anlaşmaları hâlinde süreç anlaşma son tutanağı ile sonuçlandırılır. Bunların haricindeki her durumda taraflar anlaşmamış sayılır ve anlaşmama son tutanağı düzenlenir (HUAK Yönetmeliği m. 25/6). Tarafların arabuluculuk sürecinde ileri sürülen taleplerden bir kısmı üzerinde anlaşmaya varmaları hâlinde, üzerinde anlaşma sağlanan ve özellikle anlaşma sağlanamayan hususlar son tutanakta açıkça belirtilir (HUAK Yönetmeliği m. 25/7). Tarafların üzerinde anlaşma sağlayamadığı hususların son tutanaktan açıkça anlaşılamadığı hâllerde dava açılması durumunda, mahkeme veya hâkim, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle herhangi bir işlem yapmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verecektir (HUAK m. 18A/2).
19.12.2018 tarihinde yürürlüğe giren 06.12.2018 tarih 7155 sayılı Kanunun 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, aynı tarihte yürürlüğe giren aynı yasanın 23. maddesiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-(2) maddesinin dördüncü cümlesinde “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, Davacı vekilince arabuluculuğa gidilen asıl dava yönünden uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle portföy tazminatı ve noter masrafı talebini içermekte olup birleşen dosya yönünden taraflar arasındaki sözleşmenin hüküm ifade edeceğini duyulan güvenin boşa çıkarılması nedeniyle uğranılan kayıplar nedeniyle yoksun kalınan kâr ve maddi tazminat isteminden ibarettir.
Kanun koyucu tarafından dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk ile amaçlanan, tarafların bir masa etrafında bir araya gelmesi, aralarındaki uyuşmazlığı müzakere etmesi ve her iki taraf için de fayda sağlayan ortak bir anlaşmaya varmaları için gerekli ortamın hazırlanmasıdır.
TTK’nun 5. Maddesinde yapılan değişiklik ile 01/01/2019 tarihinden sonra açılan Ticari davalarda tazminat ve alacak niteliğindeki davalarda, dava şartı niteliğindeki 6325 Sayılı arabuluculuk yasasın zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre davadan önce arabulucuya başvurmak, dava açarken uzlaşmazlık tutanağının dava dilekçesine eklemek, arabulucuya başvurulduğu halde belge eklenmemiş ise kendisine belgeyi eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verileceği, arabuluculuğa başvurulmamış veya 1 haftalık kesin süre içerisinde uzlaşmazlık tutanağı ibraz edilmez ise davanın dava şartı noksanlığından dolayı reddedileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Davacı tarafça asıl dosya yönünden yapılan arabuluculuk anlaşamama tutanağının Mahkememizin tefrik edilen 2021/814 dosyasını da kapsadığı ifade edilse de, taleplerin birbirinden farklı olduğu ,arabuluculuk tutanağına göre arabuluculuk sürecinde bu konuların tartışılmadığı ve tutanağa geçirilmediği, uyuşmazlık konusu ve taleplerin aynı olmadığı, somut olayda arabuluculuk kurumunun doğru olarak işletilmediği anlaşıldığından bu durumun 6325 Sayılı arabuluculuk yasasın zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi ile getirilen özel dava şartını ortadan kaldırmayacağı kanaatine varılarak 6325 Sayılı 18/A-2 maddesi gereğince Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin alınan 280,01-TL harçtan mahsubu ile artan ‭220,71‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır