Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/799 Esas
KARAR NO :2023/774
DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:09/12/2021
KARAR TARİHİ:15/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar ile davalı arasında restoran/işletme devri nedeni ile oluşan alacak için çok sayıda senet düzenlenerek davalıya verildiğini, senetlerin davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, usulsüz tebligat, ödeme emrinin iptali, 18 adet bononun lehtar ismi olmadığından takibin iptali ve zaman aşımı itirazlarında bulunduğunu; ….İcra Mahkemesinin ….sayılı dosyasından açılan davada yalnızca ödeme emrinin iptaline diğer itirazların ise süre yönünden reddine karar verildiğini; Zaman aşımı itirazlarının değerlendirilmediğini; kararın istinafı neticesinde İstanbul BAM.22.HD’nin 2018/1046E.sayılı karar ile davacıların tüm taleplerinin reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini; vekalet ücreti dahil haricen tüm dosya borcunun alacaklı vekiline elden ödendiğini; takibe konu senetlerde 1-18’e kadar olan senetlerin bononun lehdar kısmının boş olarak icra takibine konu edildiğini, kıymetle evrak vasfında olmadığını, vade tarihleri 05.01.2014 öncesi olan toplam 33.500-TL bedelli bonoların takip başlangıcı 05.01.2017 tarihinde TTK.729.m.uyarınca üç yıllık zaman aşımının dolduğunu, kambiyo takibine konu edilemeyeceğini, haksız yapılan tahsilatın davacılara iadesinin gerektiğini; takip talebinde belirsiz olarak talep edilen tüm faiz ve komisyon istemi tümden hatalı olup davacılardan; fazla faiz ve haksız ve mükerrer tahsilat yapıldığını, vekalet ücretinin hatalı olduğunu, lehtarı boş zamanaşımına uğramış senetlere ilişkin tahsilatın ve bunlara bağlı faizt komisyon icra vekalet ücreti tahsil harcı şeklindeki tüm ödemelerin davacılara iadesi gerektiğini; haksız/fazla tahsil edilen 120.000-TL’nin alacaklı vekiline ödeme tarihi olan 24.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının hukuki yararının bulunmadığı; dava dilekçesinde belirtilmemiş olsa da davaya konu icra takibiyle ilgili borçlularca açılan zamanaşımı ve senedin unsurlarının eksikliği nedeniyle takibin iptali isteminin ….İcra Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından ret edildiği, kararın istinafta onaylandığı, istinaf kararının temyiz edilmediği ve kararın kesinleştiğini; İİK.166.vd.hükümler çerçevesinde yapılabilecek takip hukukuna dair itirazlardan olup, borçlular bu yönde kendilerine tanınan hakları dahi kullanmadıklarını, haklı bir icra takibinden ötürü ödenen paranın iadesini talep etmişlerse de dava hukuki yarar yokluğundan ret edilmesi gerektiğini; Davacının iddia ettiği zorunlu unsurların eksikliği takibe konu kambiyo senetlerini eksik kambiyo senedi değil, açık kambiyo senedi yaptığını; Kambiyo senedi zorunlu unsurları eksik bulunan senedin keşidecinin iradesi dışında elden çıkarak tedavüle girmesi ve hamilin elde etmesi halinde oluşurken somut olaydaki gibi keşidecinin zorunlu unsurlarını eksik bırakarak tanzim ve teslim ettiği senetler açık senet olup geçerliliğine hale getirmeyeceği; takip talebinin ekleri arasında yer alan protokolünde ispatladığını; senetlerin bu şekilde takibe konulmasında keşideci/borçlunun iradesinin rol oynadığını, ayrıca açık senetlerin tedavülünde yahut takibe konulmasında hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığını; Ayrıca davacıların bu nedenle takibin iptalini veya yaptıkları ödemenin iadesini istemeleri Yargıtay içtihadına göre hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan kabulünün mümkün olmadığı, Yargıtay HGK.E:2001/11-99,K:2001/244, T:14.03.2001 kararında da“ kural olarak kambiyo senetlerinde lehdar hanesine hakiki ve hükmü şahsın belirli şekilde yazılması şarttır.Ne varki, lehdarın eksik ifade edilmesi ve bunun sonradan belirli hale dönüştürülmesi durumunda az yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir.Dahası, bononun bu yönde usulsüzlük durumunu bilen ve imzalayan borçlunun daha sonra bu eksikliğe dayanması MK.2.moddesi ile bağdaşmaz. Öte yandan bononun ciro şerhinde lehtadın tam hüviyeti belirlenmiş olmakla, eksikliğin tamamlanmış olduğu da açıktır. O nedenle bozma kararında yukarıda açıklanan nedenlerle HGK.ca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykındır.Bozma nedenidir.” Takibe konu senetlerin bir kısmının lehtar kısmı boş bırakılmış olsa da, takibe konu diğer senetlerin lehtar kısmının müvekkilinin adı yazılarak doldurulduğu, takip talebi ekindeki protokolde açıkça senetlerin lehtarının davalı müvekkili olduğunu, davacı borçluların işbu eksikliği bilerek tanzim ettikleri senetlerdeki zorunlu şekil şartı eksikliğini kötü niyetli olarak İleri sürdüklerini ispatladığını; yani senetlerin lehtarının kim olduğu konusunda bir belirsizlik olmadığını, senetlerin kambiyo hukuku bakımından geçerli olduğu, hem de davacıların kendi fiilleriyle bilerek ve isteyerek yarattıkları bir eksikliği dönüp itiraz ve istirdat sebebi yapmalarının açıkça kötü niyetli olduğunu; davacıların zaman aşımı itirazında bulunma haklarının düştüğünü ve zamanaşımına uğradığını; ödeme tarihindeki icra dosyası kapak hesabının takibe konu hiçbir alacak kalemi dışlanmaksızın bilirkişi tarafından hesaplanmasını; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Taraflar arasındaki işletme devri nedeniyle oluşan alacak için senetlerin düzenlendiği, senetlerin zamanaşımına uğradığı ve takibe konulan 18 adet senedin lehtar kısmının boş olduğu, kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ile icra dosyasına ödemek zorunla kalınan bedelin istirdatı isteminden ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … esas sayılı dosyasında bulunan 26 adet bono aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … esas sayılı dosyası aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 14/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
….İcra Dairesi …E.sayılı takibine konu 16.02.2017 tanzim tarihli 10/03/2013-10/06/2013-10/07/2013-10/08/2023-10/09/2023-/10/10/2023-10/11/2023-10/12/2023 vade toplamı 33.500,00-TL olan senetlerin, 05.01.2017 takip tarihi itibariyle TTK 749.madde uyarınca zaman aşımına girdiği; TIK’nun 776/1-e maddesinde öngörülen koşulları taşımayan 16 adet belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması mümkün olmayacağından ve bu belgelerden bir kısmın da zamanaşımı gerçekleştiği dikkate alınarak toplamı 58.500-TL -asıl miktar 22.152,02-TL takibe kadar işlemiş 7.758,46-TL ödeme tarihinden dava tarihine kadar ki işlemiş faiz 175,50-TL%3 komisyon 11.307,57-TL. icra vekalet ücreti 3.677,65-TL harç toplamı 103.571,20-TL’nin istirdadı gerekeceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 24/10/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Tahsil edilen miktarın 145.490,33 TL olduğu kabul edildiği takdirde, yalnızca zamanaşımına uğramamış ve lehtar kısmı yazılı olan bonolar gözetilerek 24/02/2021 tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olduğu miktarın 60.860,72-TL. olduğu ve 145.490,33-TL’nin mahsup edilmesi neticesinde 84.626,61-TL fazla ödeme yapıldığı; Sayın Mahkemece verilen görev kapsamında Tahsil edilen miktarın 219.742,88 TL olduğu kabul edildiği takdirde, yalnızca zamanaşımına uğramamış ve lehtar kısmı yazılı olan bonolar gözetilerek 24/02/2021 tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olduğu miktarın 60.863,72-TL. olduğu ve 219.742,88-TL’nin mahsup edilmesi neticesinde 158.879,16-TL fazla ödeme yapıldığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; taraflar arasındaki işletme devri nedeniyle oluşan alacak için senetlerin düzenlendiği, senetlerin zamanaşımına uğradığı ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konulan 18 adet senedin lehtar kısmının boş olduğu, kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ile icra dosyasına ödemek zorunla kalınan bedelin istirdatı isteminden ibaret olan istirdat davasıdır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 02/01/2017 tarihinde başlatılan takip olduğu, takip dayanağı bonolardaki keşideciler davacılar olduğu görülmüştür. Takibe dayanak olarak 26 adet bono gösterilmiştir. Takip miktarı, 87.000,00 TL asıl alacak, 55.721,73 TL işlemiş faiz, 268,50 TL komisyon olmak üzere toplam 142.990,33 TL’dir. Alacaklı vekilinin, borcun haricen tahsil ile ödendiğine dair 24/02/2021 tarihli beyan dilekçesini icra müdürlüğüne sunduğu icra dosyasından görülmüştür.
Ödemelerin yapıldığı 24/02/2021 ile davanın açıldığı 09/12/2021 tarihi arasında geçen süre nazara alındığında davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçmeden açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde takibe konu 18 bononun lehtar kısmının boş olması sebebiyle kıymetli evrak vasfının bulunmadığını, vade tarihi 05/01/2014 öncesi olan bonoların ise zamanaşımına uğradığını iddia ederek istirdat talebinde bulunmuştur.
Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, takibe itirazında, icra hukuk mahkemesinde bononun zamanaşımına uğradığını ileri sürmeyen borçlunun, menfi tespit davasında bononun zamanaşımına uğradığını ileri süremeyeceği kabul edilmiş olup, davacı tarafça ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında şikayet dilekçesinde özetle; Müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını, takip talebi ve ödeme emri üzerinde mühürsüz, parafsız düzeltme yapıldığını, icra müdürünün takip başlangıç tarihinin 2 farklı şekilde yazıldığını, taraflarına gönderilen ödeme emirlerinde bono suretlerinin çıkmadığını, müvekkillerine gönderilen ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe konu senetlerin kambiyo vasıflarının bulunmadığını, zamanaşımı sürelerinin dolduğunu ve faiz oranının yüksek olduğunu bildirerek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ödeme emri iptali talebinin kabulü ile borçlulara gönderilen ödeme emrinin iptaline, karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2018/1046 esas, 2018/2646 karar sayılı kararı ile İstinaf talebinin HMK nun 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile … İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı ilamının 2 nolu bendinin ortadan kaldırılmasına, ödeme emrinin parafsız düzeltme yapıldığı iddiasına dayalı şikayetin süre yönünden reddine, karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2019/4012 esas, 2020/1891 karar sayılı ilamıyla Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince; alacaklının istinaf talebi kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğine göre, ileri sürülen şikayetlerin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının bir kısmı muhafaza edilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak ve “hüküm” sonucunu doğurmayacak şekilde karar oluşturulması doğru görülmeyip Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2020/1196 esas, 2020/1596 karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına,davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine,ödeme emrinde parafsız düzenleme yapıldığı iddiasına dayalı şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2020/6536 esas, 2020/8284 karar sayılı ilamıyla temyizen incelenmesi istenen karar, ödeme emrinde parafsız düzeltme yapıldığı iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali talebinin süre yönünden reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafça …. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından, ….İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe dayanak evrak asılları incelendiğinde 18 bononun lehdar kısmının boş şekilde icra takibine konu edildiğini, 18 bono kıymetli evrakın vasfında olmadığını, senet vade tarihleri ile takip başlangıç tarihi olan 05/01/2017 arasında 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, tüm faiz ve komisyon istemine itiraz ettiklerini beyanla, işbu sebeplerle takibin iptaline karar verilmesini talep ettikleri görülmüş, mahkemece “Mahkememizce verilen davanın süre yönünden reddine kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 2020/349 esas 2020/2777 karar sayılı kararı ile “Davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, 18/02/2017 tarihinde davacı asillere ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlular vekilinin ödeme emirlerinin iptali yönünde açtığı davanın kabul edildiği, müdürlükçe yeniden gönderilen ödeme emirlerinin bu sefer davacıların vekiline 08/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Mahkeme sürenin başlangıcı olarak ilk ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin tarihi baz almışsa da bu yönde isabetsiz davranmış olmakla” sebepleri ile bozulduğu ….İcra Hukuk Mahkemesince 18/02/2017 tarihinde gönderilen ödeme emrinin iptali kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 2020/349 esas 2020/2777 karar numaralı kararı ile ortadan kaldırıldığı ve kararın 07/10/2020 tarihinde kesinleştiği de dikkate alındığında davacılara çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/02/2017 tarihi olduğu kesin olarak belirlenmiş olup davacı borçlular tarafından her ne kadar mahkememize takibe konu senetlerin kambiyo vasfında olmadığı ve takip öncesi zamanaşımı oluştuğu bahsi ile dava açılmış ise de, 5 günlük yasal itiraz süresi geçirilerek davanın açıldığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine” karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 2021/3226 esas 2021/2846 karar numaralı kararı ile başvurunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı tarafça icra mahkemesine karşı zamanaşımı itirazı sunulmuş olmakla mahkememizde açtığı istirdat davasında hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır.
TTK 749.maddesi uyarınca “Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
“
Takibin başlatıldığı 02/01/2017 tarihi itibariyle takip konusu 10/03/2013, 10/06/2013, 10/07/2013, 10/08/2013, 10/09/2013, 10/10/2013, 10/11/2013, 10/12/2013 vade tarihli bonoların zamanaşımına uğradığı görülmüştür. Dava konusu bononun zamanaşımına uğramış olması nedeni ile kambiyo senedi vasfını yitirerek yazılı delil başlangıcına dönüştüğü, davalı alacaklı tarafın, davacı tarafça bono altındaki imzalar inkar edilmediğinden temel borç ilişkisine dayanarak alacağını her türlü delille ispat edebileceği, buna karşın davalının cevap dilekçesi sunmadığı, bu suretle davacının ileri sürdüğü tüm vakıaları inkar etmiş sayıldığı, tüm bu durum karşısında ispat külfetinin alacak iddiasında bulunan davalı tarafta olması ve alacak iddiasının açıklandığı üzere ispat edilememiş olması nedeni zamanaşımına uğramış yukarıda sayılı bonolar yönünden davacının borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
6102 s.TTK.nun 776.maddesinde bononun zorunlu unsurları;
“(1) Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını içerir.”
6102 s.TTK.nun 777.m.si hükmüne göre Bononun zorunlu unsurların bulunmaması halleri “- (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.” şekilnde düzenlenmiştir.
Davacı zamanaşımı itirazı yanında takibe konu bonoların lehtar kısımlarının boş olması sebebiyle kıymetli evrak vasfında olmadıkları itirazında da bulunmuş olup, mahkememizce yapılan incelemede takibe konu bonolardan, yukarıda zamanaşımına uğradığı tespit edilen 10/03/2013, 10/06/2013, 10/07/2013, 10/08/2013, 10/09/2013, 10/10/2013, 10/11/2013, 10/12/2013 vade tarihli bonolarla birlikte, 10/01/2014, 10/02/2014, 10/03/2014, 10/04/2014, 10/05/2014, 10/06/2014, 10/07/2014, 10/08/2014 tarihli bonoların lehtar kısımlarının boş oldukları görülmüştür. Bonoların ticari hayatta boş olarak verildiği görülmekte ise de bononun en geç tedavüle koyuluncaya kadar doldurulması gerekmektedir. Davalı tarafça icra takibine dayanak yukarıda sayılan bonoların lehtar kısımlarının boş oldukları görülmekle TTK 776. Maddesi gereği bono vasfında olmadıkları anlaşılmıştır. Dava konusu bononun lehtar kısmının boş olması nedeni ile kambiyo senedi vasfını yitirerek yazılı delil başlangıcına dönüştüğü, davalı alacaklı tarafın, davacı tarafça bono altındaki imzalar inkar edilmediğinden temel borç ilişkisine dayanarak alacağını her türlü delille ispat edebileceği, buna karşın davalının cevap dilekçesi sunmadığı, bu suretle davacının ileri sürdüğü tüm vakıaları inkar etmiş sayıldığı, tüm bu durum karşısında ispat külfetinin alacak iddiasında bulunan davalı tarafta olması ve alacak iddiasının açıklandığı üzere ispat edilememiş olması nedeni lehtar kısmı boş olan yukarıda sayılı bonolar yönünden davacının borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde, istirdat talebine konu ödemeye ilişkin dekont ya da makbuz sunulmamış, davalı alacaklının icra dosyasına sunduğu haricen tahsil bildirimine dayanılmıştır. Mahkememizce istirdatı talep edilecek miktarın hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 13/03/2023 tarihli kök raporunda lehtar kısmı boş, zamanaşımı uğramış senetlerin toplam miktarının 58.500,00 TL olduğu, ferileri ile birlikte 103.571,20 TL olduğu, bu miktarın istirdatı gerektiği yönünde görüş bildirilmiş, tarafların itirazı üzerine mahkememizin 07/06/2023 tarihli celsesinde, dosyanın önceki raporu düzenleyen bilirkişiye tevdii ile seçenekli, a-) Tahsil edilen miktarın 145.490,33 TL olduğu kabul edildiği takdirde, yalnızca zamanaşımına uğramamış ve lehtar kısmı yazılı olan bonolar gözetilerek 24/02/2021 tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olduğu miktarın hesaplanmasının, bu miktarın tahsil edilen miktardan mahsup edilmesinin, b-) Tahsil edilen miktarın 219.742,88 TL olduğu kabul edildiği takdirde, yalnızca zamanaşımına uğramamış ve lehtar kısmı yazılı olan bonolar gözetilerek 24/02/2021 tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olduğu miktarın hesaplanmasının, bu miktarın tahsil edilen miktardan mahsup edilmesinin, ve bu suretle ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiş, bilirkişi 19/10/2023 tarihli ek raporunda, tahsil edilen miktarın 145.490,33 TL olduğu kabul edildiği takdirde, yalnızca zamanaşımına uğramamış ve lehtar kısmı yazılı olan bonolar gözetilerek 24/02/2021 tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olduğu miktarın 60.860,72-TL. olduğu ve 145.490,33-TL’nin mahsup edilmesi neticesinde 84.626,61-TL fazla ödeme yapıldığı; tahsil edilen miktarın 219.742,88 TL olduğu kabul edildiği takdirde, yalnızca zamanaşımına uğramamış ve lehtar kısmı yazılı olan bonolar gözetilerek 24/02/2021 tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olduğu miktarın 60.863,72-TL. olduğu ve 219.742,88-TL’nin mahsup edilmesi neticesinde 158.879,16-TL fazla ödeme yapıldığı yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı tarafça bilirkişi raporlarına itirazlarında, haricen tahsil bildirimde bulunduğu dilekçesine icra müdürü tarafından 145.490,33 TL üzerinden peşin harç alınacağına yönelik karar verildiğinden bahisle yapılan ödemenin bu miktar üzerinden olduğu iddiasında bulunulmuş ise de davalı alacaklının icra dosyasına yaptığı haricen tahsil bildiriminde ödemenin kısmen yapıldığına ilişkin bir beyanı bulunmadığından, ödemenin tüm dosya borcuna ilişkin yapıldığı mahkememizce kabul edilmiştir. Buna göre haricen tahsil bildiriminde bulunulduğu tarih itibariyle takip dosyasından toplam borcun 219.742,88 TL olduğu görülmekle ödemenin bu miktar üzerinden yapıldığı mahkememizce kabul edilmiş, bilirkişi raporunda yapılan seçenekli hesaplamalardan yalnızca zamanaşımına uğramamış ve lehtar kısmı yazılı olan bonolar gözetilerek 24/02/2021 tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olduğu miktarın 60.863,72-TL. olduğu ve 219.742,88-TL’nin mahsup edilmesi neticesinde 158.879,16-TL fazla ödeme yapıldığı yönündeki hesaplamaya itibar edilmiş, davacının dava dilekçesinde 120.000,00 TL talep ettiği görülmekle, davacıların …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, taleple bağlı kalınarak icra dosyasına ödenen 120.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 24/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacıların …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, taleple bağlı kalınarak icra dosyasına ödenen 120.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 24/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.197,20 TL nispi karar harcının peşin alınan 2.049,30 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 6.147,90 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 19.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yapılan toplam 2.117,10 TL( 59,30 TL BVH, 8,50 TL VSH, 2.049,30TL peşin harç) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.500,50 TL (200,50 TL tebliğler ve posta, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır