Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/793 E. 2021/1064 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/793
KARAR NO:2021/1064

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:15/06/2016
KARAR TARİHİ:22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu arasında 01.01.2011 tarihinde Alacağın Temliki, Sulh İbra ve Feragat Sözleşmesi imzalanmış olduğunu davalının sözleşme şartlarına uymaması sonucu müvekkilinin alacağının muaccel hale gelmesiyle ilamsız icra takibi başlattıklarını; takibe davalının ‘”alacaklı tarafa muaccel hiçbir borcumuz bulunmamaktadır, Bu nedenle borca, takibe ve ödeme emrine itiraz ediyoruz” şeklinde itiraz ederek takibi kötü niyetli olarak durdurduğunu, Müvekkili ve davalı arasında akdedilen sözleşmede alacağa ait ödeme tablosunda, ödeme miktarları ve tarihlerini belirlendiğini, Davalı aleyhine aynı sözleşme kapsamında başka bir takip daha yaptıklarını, davalının gene itirazı sonrasında …. Asliye Ticaret mahkemesinde … E. Sayılı dosyasında itirazın iptali davası görüldüğünü sonucunda …, Sayılı kararı ile davalının itirazının kaldırılmasına karar verilerek, icra inkar tazminatına hükmedildiğini belirterek açıklanan nedenlerle davalarının kabulüne, … İcra Müdürlüğü’nün … E, Sayılı dosyasına yapılan itirazın İptaline takibin devamına, itirazın haksız ve yersiz olması doiayısı ile % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine,-yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ettiği görülmektedir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafça cevap verilmemiştir.
Dava İİK’nun 67. Md. Gereğince itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafın talebi; Aralarındaki 01/01/2011 tarihi Alacağın Temliki, Sulh İbra ve Feragat Sözleşmesi ile ödeme miktarları ve tarihlerinin belirlenmesine rağmen davalı uymadığından, aleyhine başlatılan…. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine ilişkindir.
Taraflar arasında 01/01/2011 tarihli Alacağın Temliki, Sulh, İbra Ve Feragat Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin Özel Hükümler başlıklı 4. maddesi;
4.1 Muhatap “tasfiye halindeki … A.Ş.’de … numaralı kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 5.695,00 USD’ yi ve 00,0 EURO “yu bütün haklarıyla birlikte temlik alana temlik etmiştir.
4.3, Temlik alan (… A.Ş.) Muhatabın kendisine temlik ettiği tutarı, Mubataba (…) aşağıda belirtilen vadelerde taksitler halinde ödeyecek olup, her bir taksit ödeme günündeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz alış kuru karşılığı Türk Lirası olarak ödenecektir.
4.4 Temlik alan Md. 4.3. te ödeme miktarı belirtilen 5.695,00 USD’ yi ve 00,0 EURO “yu muhatabın …… iban numaralı hesabına Mad. 4.3 te belirtilen vadeler de havale ederek ödeyecektir. Her bir ödeme birbirinden bağımsızdır. Bu madde makbuz hükmündedir. Ödemelerden birinin gününde yapılmaması bakiye ödemeleri muaccel kılmaz. Ancak, ardışık altı taksitin gününde ödenmemesi halinde, takip eden altı aylık ödeme muacceliyet kesp edecektir. hükümlerini taşımakta olup, devamında ödeme tablosu düzenlenmiştir.
HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olup, HMK 115/1 maddesi gereği dava şartları mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gereken kamu düzenine ilişkin hususlardandır. HMK 355/1. maddesinin 2. cümlesindeki bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir hükmü uyarınca öncelikle mahkemenin görevine ilişkin dava şartı eksikliği yönünden inceleme yapılmıştır.
Bir davanın ticari dava olabilmesi için, tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Taraflar arasındaki 10/01/2011 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin temelindeki alacak, davacı ile dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdindeki … numaralı kâr ve zarar katılım hesabı olmakla birlikte, dava, hukuki niteliği itibari ile, davacı ile dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdindeki … numaralı kâr ve zarar katılım hesabı sözleşmesinden bağımsız olarak, taraflar arasında düzenlenen ve kendi başına hüküm ifade eden, 01/01/2011 tarihli alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, davacı tacir olmadığından, yasada belirtilen her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmasına ilişkin koşul bulunmadığı gibi, TTK 4. maddesinde sayılan davalardan da olmadığından, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi mümkün değildir.
Taraflar arasındaki 10/01/2011 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin temelindeki alacak, davacı ile dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdindeki … numaralı kâr ve zarar katılım hesabı olduğundan, yatırım amaçlı işlemdir. İşlemin niteliği nazara alındığında, davacının tüketici olduğu kabul edilemez. Bir işlemin tüketici işlemi kabul edilebilmesi için zorunlu olan, taraflardan birinin tüketici olması koşulu gerçekleşmediğinden, temlik işlemi tüketici işlemi değildir. Bir davanın tüketici mahkemesinde görülebilmesi için gerekli olan, taraflardan birinin tüketici olması ve alacağın tüketici işleminden doğması gerektiğine ilişkin koşullar dava konusu takipte gerçekleşmediğinden, dava tüketici mahkemesinde görülemez.
Davanın niteliği itibariyle 6100 Sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/7717 -10326 esas ve karar sayılı 12/10/2015 tarihli kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/03/2019 tarihli, 2017/11-2630 esas ve 2019/ 328 karar sayılı kararı dikkate alındığında kararı) Mahkememizce görevsizlik dava şartı eksikliği sebebiyle usulden ret kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331. Maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır