Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/781 E. 2022/566 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/781
KARAR NO:2022/566

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2015
KARAR TARİHİ:29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1989 yılında bankacılık kariyerine başladığı ve 2003 yılında … adı altında Finansal danışmanlık faaliyetine başladığını, şirketlerin talep ettikleri kredilerin bankalardan çıkarılmasına yönelik finansman modeli hazırladığını, şirketlere finansal hizmet sunduğunu, bu hizmetler kapsamında davalı … Ticaret Ltd. Şti.’nin (… Turizm) ne … A.Ş.’den kredi çıkartılması hususunda hizmet sunmuş olduğunu, ancak davalının müvekkiline keşide ettiği … Noterliğinin 09.03.2015 – … y. sayılı ihtarnamesi ile Şirketlerine … A. Ş.’den kredi sağlanmamış olduğunun bildirilmiş olduğunu, Davalı şirketle 10.07.2014 tarihinde Kredinin çıkartılması için müvekkili ile simsarlık sözleşmesi imzalandığını, kredinin bu sözleşme kapsamında müvekkilin yaptığı katkı ve raporlar ile sağlanmış olduğunu, bu durumun banka ile email yolu ile yapılan tüm yazışmalar ile ispat edilebileceğini, Şirketin … ile olan kredi ilişkisinin 04.06.2024 tarihinde … Turizm’den … tarafından … …’e gönderilen elektronik posta ile başladığını, bu talep üzerine şirkel ile 10.07.2014 tarihli Simsarlık Sözleşmesi imza edildikten sonra … ve … Bankasından kredi çıkartılmasına aracılık çalrşmalarına başlandığını, tarafları bir araya getirerek adı geçen bankalarda görüşmeler yaptığını, müvekkilin hazırladığı raporlar ve çalışmaları takiben kredi komitesinde yapılan çalışmalardan sonra … A. Ş. kredisinin onaylanmış olduğunu, kredi alındıktan sonrada hizmetlerin devam ettiğini, TBK’nun 521. maddesine göre, “simsar yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.” Seklinde düzenlenmiş olduğunu, kredinin kullanılması ile müvekkilin ücrete hak kazanmış olduğunuzu nedenle müvekkilin hak kazandığı ücretin tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Merkezi Tekirdağda olan müvekkili şirketin davacı ile danışmanlık sözleşmesi imzalamadan çok önce …’de Otel, AVM ve Residans inşaatına başladığını, … ile uzun vadeli kredi alınması için koşulların olgunlaştırılmasına başlamış olduğunu, kredinin müvekkilin kendi çabaları ile alınmış olduğunu, davacının ücrete hak kazanmadığını, davanın kötü niyetli açıldığını, …’ın tavsiyesi ile davacı ile tanışmış olduklarını, … ile … hanım arasında geçer yazışmaların da bunun kanıtı olduğunu, davacıya devam eden … kredi görüşmeleri hakkında bilgi verilerek, başka kredi kuruluşlarından daha iyi koşullarda kredi bulma konusunda mutabakat yapılmış, akabinde davacı … görüşmelerine kendisinin de katılabileceğini belirterek yetki belgesi istemiş olduğunu, ancak huzurdaki dava iş bu yetki belgesinin ne saikle alındığını ve MK m.2 gereğince hakkin kötüye kullanıldığını göstermiş oldğunu, davacı taraf ile sözleşmenin kurulmuş olması, ücrete hak kazanılabilmesi için tek başına yeterli olmadığını, davacı tarafın 10.07.2014 târihinde danışmanlık sözleşmesinin imzalanmasının ardından, işleminin gerçekleşmesi için üstün bir çaba ve özveri ile çalışıldığını iddia ederek, …’ı kredi temini için kendisinin bulduğunu ve kredi görüşmelerini kendisinin başlattığı izlenimi yaratarak kendisine, haksız menfaat temin etmeye çalışmakta olduğunu, danışmanlık sözleşmesinde, davacının münhasıran yetkili olacağı ve neticesinde temin edeceği krediler ile ilgili olarak ücrete hak kazanacağı aşikar olduğunu, uzun vadeli kredi temini için münhasıran yapmış olduğu araştırmalar ve çalışmalar neticesinde …’ı bulan ve krediyi temin eden davacı olmadığını, bu nedenle davacı ücrete hak kazanmadığından davacının davasının reddi gerektiğini, … ticari şube müşteri temsilcisi … Bey Ne yapılan e-posta’da anlaşılacağı üzere; davalı şirketin yaptığı yatırımlardan haberdar olan … temsilcisi … 2013 sonunda kendisinin davalı şirket yetkilisini ziyarete Geldiğini, 2014 yılı Şubat ayı ortasında “aldığı bilgi ve belgelerle” Bölge krediler birimine teklif yaptığını, ancak teklifin bölge yetkisini aştığını, bu nedenle ikinci teklifi 2014 nisan ortasında genel müdürlük birimine yaptığını, yatırım kredileri değerlendirme sürecinin bazen uzun sürebildiği yönünde açıklamada bulunmuş olduğunu, davacı taraf ile davalı müvekkil şirket daha danışmanlık sözleşmesi imzalamadan kredi temini türlü evrak …’a bizzat müvekkil şirketçe sunularak, şirket yetkilisi … … toplantılara katılıp görüşmeleri sağlamış olduğunu, yine mil içeriğinden de tespit edileceği üzere, kredi temini sürecinin uzamasında meblağının yüksek olması nedeni ile bölge yetkisni aşması bu nedenle de genel müdürlüğün devreye girmesi olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi, davacı tarafın çabaları ile komiteden geçen bir kredi söz konusu olmadığını, ne … ticari müşteri temsilcisi … … mailinden de anlaşılacağı üzere, kredi temini, genel müdürlüğün yetkisinde olup: davacının genel müdürlük yetkilileri ile yapmış olduğu görüşmeler ya da bilgi/ belge akısı da olmadığını, Davacı ile yapılan Danışmanlık Sözleşmesi …’ın bu kadar uzun sürmesi nedeni ile …’tan daha iyi koşullarda kredi bulma amacı ile yapılmıştır. Davacı taraf ile imzalanan sözleşme 10.07.2014 tarihinden itibaren 3 ay süreli olarak imzalanmış olup sözleşme süresi içinde, davacı tarafça organize edilerek sağlanmış bir kredi söz konusu olmadığını, Sözleşme 10.10.2014 tarihinde sona ermiş olup; ayrıca 3 aylık sürede davacının performansı, yine davacının ileri sürdüğü maillerden de anlaşılacağı üzere kredi bulma kabiliyetinin düşük olduğunu gözler önüne serdiğinden sözleşmenin uzatımına gidilmemiş olduğunu, sözleşme uzatılmamış, sözleşme bittikten sonra davacı yanın … Bankası ile çalışmalarının devam ettiğini ve bu yönde yetkilendirildiklerinin itirafı, …’tan temin edilen kredi için hertıangi bir girişiminin olmadığını ve … Bankasından alınacak kredi için görevlendirildikleri beyanı İKRAR olduğunu, dacaı taraf ile imzalanmış bir sözleşme var ise de, davacı ve iş ortaklarının belirtmiş oldukları tarihten en az üç ay sonra alınan … kredisinde herhangi bir aktivasyonlarının olmadığından ve … Bankasından da alınan bir kredi söz konusu olmadığından alınamayan krediler için herhangi bir ücret talep edilemez, Simsarlık sözleşmesinin hukuki niteliği de bunu gerektirmekte olduğunu, sözleşme bittikten sonra yani 10. Ayda, … değil de … Bankası için talep edilerek yetki belgesi gönderilmiş olduğunun itirafı, davacının … kredisinin temini için değil diğer kuruluşlardan kredi temini için çalıştığının açık ispatı olduğunu, bir başka söylemle bu itiraf, … kredisinin temininde davacının etkisinin olmadığını gösterdiğini, taraflar arasında tellallık (simsarlık) sözleşmesi oluşmasına göre, bu sözleşme hükümlerini davacının yerine getirdiğini ve ücrete hak kazandığını ispat etmesi gerektiğini, bu nedenlerle ispat yükü davacı taraf üzerinde olduğunu, iki satırlık ve yoruma muhtaç maille de kredi alımında etkili olduğunu beyan ederek, 300.000,00 TL Asıl alacağı (faiziyle birlikte 321.489 TL (takip çıkışı) alacağı olduğu iddiasında bulunmak MK md. 2 gereği hakkın kötüye kullanılmasına örnek teşkil edeceğini, davacı tarafın … 17. Noterliği vasıtası ile davalı müvekkil şirkete keşide etmiş olduğu 27.02.2015 tırihli … yevmiye numaralı ihtarname ile 300.000,00 TL (KDV ve Stopaj hariç) bedel talep etmiş iş bu ihtarnameye karşı … 2. Noterliği vasıtası ile 09.03.2015 tarihli … Yevmiye numaralı cevabi ihtarname keşide edilmiş olduğunu, davacı tarafın 6 ay kadar sessiz kalmış olduğunu ne var ki; …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak takibe geçmiş olduğunu, vaki takibe süresi içerisinde itirazda bulunulmuş olduğunu, davacının kredi olgunlaştırılmasına katkıda bulunmadığı için ücrete hak kazanmamış olduğunu, davacı yanın talep ettiği faizinde fahiş ve kabul edilemez olduğunu ileri sürmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Dava İ.İ.K nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraf vekilllerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … olup borçlusunun … Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu ödeme emrinin borçluya 21.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 28.09.2015 tarihinde yapıldığı, davanın 29.12.2015 tarihinde İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 08/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … A.Ş.Genel Müdürlüğü tarafından … Ticaret Ltd. Şt.’ne açılan kredinin Şirketin verdiği yetkiye istinaden … tarafından 28.08.2014 talihinde başlatıldığı ve davacının hazırladığı belgelerle kredinin çıkartılmasına yardımcı olduğu, davacının çalışmaları ile Şirkete 28.10.2014 tarihinde 25.000.000 TL kredi limiti tahsis edilmiş olduğunun bankadan gönderilmiş belgelerden tespit edilmiş olduğu, davacı …’in davalı Şirket ile 10.07.2014 tarihinde imza ettiği Danışmanlık Sözleşmesi kapsamında 28.08.2014 tarihinde başlattığı kredi danışmanlık hizmetini 28.10.2014 tarihinde kredi tahsisi ile ikmal ederek ücrete hak kazanmış olduğu, …. İcra Müdürlüğünün … sayılı İcra dosyasında davacı yanın davalı yandan olan alacak miktarının takip tarihi itibariyle 300.000 TL asıl alacak ve 16.800 TL işlemiş faiz olnak üzere 316.800 TL olduğu sonuç ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 27/09/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;davacı …’ ile davalı Şirket arasında 10.07.2014 tarihinde imza edilen Danışmanlık Sözleşmesi çerçevesinde davalı Şirketin 10.07.2014 tarihli yazrsı ile, “Şirketimizin bankanızdan talep ettiği kredinin takibi ve görüşmelerini yapmaya Sn. … yetkili kılınmıştır.” şeklinde davacı …’in, davalı Şirket tarafından … Genel Müdürlüğü ve Avcılar Şubesi nezdinde kredi temini için yetkilendirmesinden sonra, davacı …-…tarafından hazırlanan Projeye ilişkin Nakit Akış Tablosu’nun 23.07.2014 tarihinde … Avcılar Ticari Merkez Şubesine iletilmesini müteakip Banka Şubesinin de davalı şirket lehine kredi tahsis işlemlerini 28.08.2014 tarihinde başlatmış olduğu, …’ın 28.10.2014 tarihinde 25.000.000 TL tutarında kredi tahsisi ile 10.07.2014 tarihli Danışmanlık Sözleşmesine göre Danışmanlık Hizmetinin yerine getirilmiş olduğu, böylece davacı yanın ücrete hak kazanmış olduğu yönündeki Bilirkişi Kök Raporumuzdaki tespit ve görüşülerinde değişiklik bulunmadığı, müzekkerelere ilişkin davalıya ait itirazların Mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Davanın kısmen kabulüne dair mahkememizce verilen kararın İstinaf edilmesi üzerinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi’nin 2019/903 esas – 2021/1599 karar sayılı ilamı ile; “Somut olayda taraflar arasında 10/07/2014 tarihinde Danışmanlık Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı, davalı şirkete ait rezidans, otel ve alışveriş merkezi projesi ile ilgili uzun vadeli kredi temini işlemlerinin her aşamasında finansal danışmanlık, yardım ve hizmetlerin yapılmasını, bu kapsamda finansman modelleri hazırlanmasını ve sunulmasını, talep edilen kredi ile ilgili gerekli araştırmaların ve öngörüşmelerin yapılmasını, kredilerin onaylanması için azami gayret gösterilmesini; davalı ise, tahsis edilmiş kredi meblağı üzerinden davacıya % 1,2 oranında danışmanlık ücreti ödemeyi üstlenmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında 10/07/2014 tarihli sözleşme kapsamında davalıya kredi finansmanı sağlayabilmesi için danışmanlık ve aracılık hizmeti verdiğini, davalıya … A.Ş.’den kredi tahsis edildiğini, böylelikle sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini ve ücrete hak kazandığını ileri sürmektedir. Davalı ise, davacının … A.Ş.’den tahsis edilen kredi ile ilgili herhangi bir danışmanlık ve aracılık faaliyeti bulunmadığını, bu kredi başvurusunun davacı ile imzalanan sözleşmeden önce kendileri tarafından yapıldığını, bu kredinin kendi çabaları ile kullandırıldığını savunmaktadır.Mahkemece, dava dışı banka tarafından davalı şirkete 25.000.000-TL bedelli kredi tahsisi yapıldığı sonucuna varılarak davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir. Fakat bankadan gelen yazı cevabında limitin 28/10/2014 tarihinde tahsis edildiği bildirilmiş ise de, yazı ekinde sunulan 19/12/2014 tarihli ek sözleşmede kullandırılan kredi miktarının 21.500.000-TL olduğu belirtilmiştir. Yine yazı cevabında yer alan kredi ödeme planlarının 2016 yılına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bankaca davalı şirkete ne kadarlık bir kredi limiti tahsil edildiğine ilişkin dosyada açıklık bulunmamaktadır. Bu nedenle 19/12/2014 tarihli ek sözleşmede zikredilen ve ek sözleşmenin bağlı olduğu belirtilen 24/10/2014 tarihli … numaralı genel kredi sözleşmesi ile ek sözleşmenin tam metni getirtilerek davalı şirkete ne kadarlık bir kredi tahsisi yapıldığı hususu araştırılıp açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır ” denilerek kararın kaldırılması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiş ve İstinaf kararı doğrultusunda …’a yazılan müzekkereye verilen cevapta; … ile müşteri arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesindeki ödeme planına göre davalı şirkete kullandırılan kredinin 21.500.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır.
Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı ile davalı arasında düzenlenen 10.07.2014 tarihli danışmanlık sözleşmesi gereği davacının finansal danışmanlık ve aracılık işlerini yerine getirmiş olduğu, davalıya … A.Ş.’den 21.500.000,00-TL kredi tahsis edildiği, davacının sözleşmede kararlaştırılan tahsis edilen kredi miktarı üzerinden % 1,2 oranında danışmanlık ücretini hakettiği kanaatine varılmakla re’sen hesaplanan 258.000,00-TL asıl alacak ile temerrüt tarihi olan 09.03.2015 – 16.09.2015 tarihleri arasında hesaplanan 14.175,86-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 272.175,86-TL yönünden davacının davasının kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen alacak, tahsis edilen kredi miktarı ve hakedilecek ücret oranı sözleşmede kararlaştırılmış olmakla belirlenebilir olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-258.000,00TL asıl alacak, 14.175,86TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 272.175,86TL üzerinden davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın bu miktar yönünden iptali ile takibin devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 54.435,17TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 18.592,33 TL nispi karar harcının, bozmadan önce verilen karar nedeniyle bakiye karar harcının tahsili için 21.03.2019 tarihli harç tahsil müzekkeresinde belirtilen bakiye 17.757,83.TL harcın tahsil edildiği anlaşılmakla, bu harcın mahsubu ile eksik 834,50.TL harcın peşin alınan 3.882,78 TL harçtan mahsubu ile, artan 3.048,28.TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 866,30.TL ( 27,70 TL BH, 834,50.TL karar harcın, PH, 4,10 TL VH ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı, bilirkişi ücreti 3.000,00 TL, tebligat ve posta gideri 624,85 TL toplam 3.624,85 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.068,83.TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 41.104,62 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının yaptığı toplam 825,13 TL(750,00 TL bilirkişi ücreti, 75.13.TL tebliğ ve posta) nin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 126,57.TL TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200.00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …