Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/769 E. 2022/146 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/769 Esas
KARAR NO:2022/146

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/11/2021
KARAR TARİHİ:17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ” Müvekkil …’nun ikametgah adresi olan, “… Mah. … Sok. … Konutları … Blok K:… D:… …/…” adresinde, davalı …’nin alacaklısı olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından hacze gelinerek, haciz işlemi yapılmıştır. Söz konusu dosyanın borçlusu müvekkilin eşi … olup müvekkil, haciz sırasında haciz mahallinde bulunmayan eşi ile boşanma aşamasında olduğunu beyan etmiştir. Müvekkilin evinde haciz yapıldığı sırada, müvekkilin küçük çocuğu da orada olup hem haciz memuru hem alacaklı vekili hemde polis memurlarının kalabalık bir şekilde evde işlem yapmasından çok korkmuş ve bu durumdan, eve polislerin gelmiş olması ve eşyalarının götürüleceği düşüncesi ile olumsuz şekilde etkilenmiştir. Müvekkilin söz konusu borç ile ilgisi bulunamadığı beyan edilmiş ise de davalı alacaklı vekili tarafından muhafaza işlemi yapılacağı yönünde tehdit edilmiştir. Müvekkil, hem çocuğunun korkmuş olması hemde alacaklı vekilinin talebi üzerine haciz ve muhafaza işlemi yapılarak eşyalarının götürüleceği düşüncesi ile yaşamış olduğu baskı ve korku neticesinde, alacaklı vekilinin talebi üzerine icra dosyasının alacaklısı, davalı … lehine, tamamen alacaklı vekilinin yönlendirmesi sonucunda “17.11.2021 düzenleme, 26.11.2021 vade tarihli 1.210.000,00 TL bedelli” senedi imzalayarak alacaklı vekiline teslim etmiştir. Müvekkilin söz konusu senedi baskı ve tehdit edilmek suretiyle imzaladığı hususuna o sırada ev işlerinde müvekkile yardımcı olmak amacıyla evde bulunan … şahit olup, yargılama aşamasında tanığımız dinlettirilecektir.Yine haciz sırasında görevli icra memuru da bu hususa şahittir. Kaldı ki, senedin düzenleme tarihi ile haciz tarihi aynı olup, bu husus da iddiamızı ispatlamaktadır.Açıkladığımız üzere, müvekkil iş bu senedi haciz baskısı altında düzenlemiş olup müvekkilin davalı tarafa borçlu olmasını gerektirecek bir hukuki ilişki içinde olması da mümkün değildir. Zira, davalı tarafça da bu husus bilindiği ve bu durum bertaraf edilmek istendiği için müvekkile, senet alınırken yine alacaklı vekilince düzenlenen bir protokol de imzalatılmıştır. Davalı aleyhine açtığımız Menfi tespit davamızın kabulü ” ile dava konusu 17.11.2021 düzenleme, 26.11.2021 vade tarihli 1.210.000,00 TL bedelli senedin iptaline,Dava konusu senedin tahsili halinde, müvekkilin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat karşılığında ve iş bu dosya kapsamında yapılacak olan yargılama sonucu verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla İhtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ” Davacı …, müvekkil …’nin alacaklı taraf olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyalarında borçlu sıfatına haiz …’nun eşidir. Tarafımızca …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından daha evvel de gerçekleştirildiği gibi borçlu …’nun ikamet ettiği “… Mah. … Sk. … … … Blok K: … D: … …/…” adresine borçlunun taşınır mallarının haczi için gidilmiştir. Adreste yapılan haciz işlemleri sırasında davacı …’nun yanı sıra dava dışı borçlu … da mahalde hazır bulunmuştur. Yani davacı yanın dava dilekçesinde “Söz konusu dosyanın borçlusu müvekkilin eşi … olup müvekkil, haciz sırasında haciz mahallinde bulunmayan eşi…” olarak belirttiği, borçlu …’nun haciz mahallinde bulunmadığı yönündeki iddiası maddi hakikatle bağdaşmamaktadır. Bu husus ekte sunduğumuz 17.11.2021 tarihli haciz tutanağı ile sabittir. (EK-7 77.11.2021 tarihli haciz tutanağı) Devamla, daha önce mahale ilk defa 31.03.2021 tarihinde gidildiğinde kayden haczi yapılarak davacıya bırakılan mallardan başkaca haczi kabil ve dosya borcuna kıyasla muhafazaya değer bir eşya bulunmadığından yine aynı eşyalar tulanağa derç edilerek davacı …’ya yediemin sıfatıyla teslim olunmuş, herhangi bir yeni haciz veya muhafaza işlemi yapılmamış ve tutanak tüm hazirunlar tarafından imzalanmıştır.Açıklanan işlemler tamamlandıktan sonra, davacı …, dava dışı dosya borçlusu olan eşi …’nun borcunu üstlenmek istediğini ifade etmiş ve davaya konu 26.11.2021 vade tarihli, 1.210.000-TL bedelli, borçlusu davacı … ve lehtarı müvekkil … olan senet tanzim edilerek tarafımıza teslim edilmiştir. Hakeza mezkur senedin dava dışı borçlu …’nun borçlarının ödenmesi amacıyla düzenlendiğini ortaya koymak adına bir de protokol imzalanmıştır.15.12.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazımızın kabulüyle koşulları oluşmayan, usul ve yasaya aykırı tedbir kararının kaldırılmasına,Haksız ve kötüniyetli davanın reddine, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası tedbiren durdurulduğundan müvekkilin uğradığı zarar gözetilerek davacı aleyhine 420’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin toplanması aşamasında; davacı vekili 17/03/2022 tarihli duruşmada davadan feragat ettiğini, davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını,ihtiyati tedbirin kaldırılarak teminatın iadesini istediklerini beyan etmiş, davalı vekili tarafından da feragat beyanı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini,teminatın iadesine muvafakatlerinin bulunduğunu, davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu saptandığından, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Mahkememizce İİK 72/2 mad.uyarınca verilen ihtiyati tedbirin karar tarihi itibariyle kaldırılmasına ve teminatın davacıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 20.663,78 TL harçtan mahsubu ile artan 20.583,08 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Dosyada kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …