Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. 2023/427 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/742 Esas
KARAR NO:2023/427

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:15/11/2021
KARAR TARİHİ:07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hizmet alımı ihaleleri kapsamında davalı firmalar bünyesinde …görevlisi olarak çalışmakta olan dava dışı işçi …nin 02.06.2021 tarihinde vefat ettiğini, Kurum tarafından ilgili veraset ilamı gereği yasal mirasçısı eşi …’nin hesabına müteveffanın Kurum bünyesinde çalıştığı 5078 gün için toplam 91.759,46-TL kıdem tazminatının ödendiğini, müteveffanın hizmet sözleşmesi ile çalıştığı firmalara – İl, sözleşmeler hükümleri gereği sorumlu oldukları dönemlere ait kıdem tazminatı bedellerinin ödenmesi için yazı gönderildiğini, dava dışı … Kor. Eğt. Hiz. Tic. Ltd. Şti. tarafından müteveffanın çalıştığı dönemle ilgili olarak hesaplanan bedel olan 2.475,59-TL Kurum hesaplarına ödendiğini, ayrıca, mütefevvanın hizmet sözleşmesi ile çalıştığı dava dışı … …Hiz. San. Tic. Ltd. Şti’nin mersis kayıtlarına göre terkin edilmiş olması sebebiyle bu firma payına düşen 6.505,20-TL’den Kurum tarafından sarfınazar edildiğini, belirtilen tutarlardan sonra kalan toplam 82.778,67-TL’nin davalılar nezdinde çalıştığı süreler nazara alınarak ödeme tarihi olan 02.07.2021 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faiziyle rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı İdare ile şirket arasında Hizmet Alım Sözleşmesi imzalanmış olup, işbu sözleşme kapsamında dava dışı işçi 01.12.2012 tarihinde işe başladığı, 30.11.2014 tarihine kadar fiilen çalıştığı, bu tarihten itibaren, dava dışı işçi farklı firma bünyesinde ve aynı işyerinde çalışmaya devam ettiği, 4837 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde işyeri devri düzenlenmiş olup, devreden ve devralan işverenlerin sorumluluk esasları belirtildiği, bahse konu işyerinde dava dışı işçi dahil tüm çalışanların iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralan firmaya geçtiği bilirkişi tarafından yapılan hesaplamayı kabul etmediği, Kıdem Tazminatından” şirketlerin sorumlu olduğuna ilişkin bir düzenleme yer almadığı, “ Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Hizmet İşleri Genel Şartnamesinde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür” ifadesi ise takdir edilmesi gerektiği, Bu denli genel bir ifadeye dayanarak ‘ödenen tazminatın tamamından şirketin sorumlu olduğunu söylemek hakkaniyetle bağdaşmadığı. Bu nedenle davacının Kıdem Tazminat alacağı bulunmadığı, Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamayı kabul etmediği, Bahse konu olan sözleşmede kıdem tazminatına ilişkin herhangi bir ifade yer almadığı, Her ihale ve sözleşme dönemine ilişkin düzenlenen şartname hükümleri incelenmeden, dava dışı işçinin çalıştığı dönem sonunda hak ettiği kıdem tazminatından şirketin sorumlu olduğunun iddia edilmesi hakkaniyetle bağdaşmadığı, Davacının tüm iddialarını kabul etmediğini, Bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamaların hatalı olduğunu, Davacının alacağının bulunmadığı, açıklanan nedenlerle, mahkemenin davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev itirazında, zamanaşımı itirazında bulunulmuş, 4857 Sayılı İş Kanunun 112. Maddesinin 6. Ek fıkrası (Ek fıkra:21/2/2019-7166/11 md.) gereği kıdem tazminatından davacı kurumun sorumlu olduğunu, Davaya konu işçi başlangıçtan itibaren davacı kurumun işçisi olduğunu, alt işveren sıfatlarının olmadığını bu nedenle husumet ehliyetlerinin olmadığını, 6552 sayılı kanun ile 4857 sayılı kanunun 112. Maddesine eklenen düzenleme ile Kamuda çalışan personellerin kıdem tazminatının sorumluluğu asıl işveren olan idarelere yüklenmiş olup taşeron firmaların sorumluluğu son bulduuğunu, Kıdem Tazminatından sorumluluk asıl işveren olan davacıda olduğunu, Taraflar arasında akdedilen …Hizmet alım sözleşmesinde işçilik alacaklarından tek başına müvekkil firmayı sorumlu kılan bir sözleşme hükmü bulunmadığını savunarak davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tip olarak hazırlandığı, İdarenin kamugücünü kullanarak imzaladığı sözleşmeler olduğunu, genel işlem şartlarına tabi olması nedeniyle, söz konusu sözleşme hükümlerinin hükümsüz olduğunu, tip sözleşmenin Medeni Kanun’un 2. Maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olarak da akdedildiğini, alt işverenlerin asıl işverenler karşısında ekonomik anlamda güçsüz olduğunu, davacı kurumun da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların TBK 167. Maddesine göre yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerektiğini, Dava dışı işçinin Müvekkil şirkette 11.11.2006 – 14.09.2007 tarihleri ile 01.08.2008 – 17.09.2009 tarihleri arasında çalışdığını bu döneme ait brüt ücreti üzerinden Müvekkilinin sorumlu tutulabileceği kıdem tazminatının belirlenmesi gerektiği savunması ile davanın reddini talep edilmiştir.

Dava dilekçesi ve duruşma günü diğer davalılara, usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup diğer davalı taraflarca süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davalı alt işverenlerden işçiye ödenen bedelin rücuen tanzimi isteminden ibaret olduğu görüldü.

DELİLLER; SGK’ya müzekkere yazılarak (TC:…) …nin SGK kayıtları celp edilmiştir.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 04/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Alt iş verenlerin sorumluluk hesaplamaları dava dışı müteveffa işçinin; Davalı … Ltd. Şti.’nde 549 gün çalışma süresi olduğu, kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı 88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (549 gün/5152 gün) =9.457,00 TL, Davalı … Ltd. Şti.’nde 17 gün çalışma süresi olduğu, Kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı;88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (17 gün/5152 gün, 293,00 TL. Davalı … Hiz. Ltd. Şti’nde 305 gün çalışma süresi olduğu, Kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı;88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (305 gün/5152 gün) = 5.254,00 TL olduğu, Dava dışı …. Hizmetleri Ltd. Şti.’nde 365 gün çalışma süresi olduğu, -Kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı; 88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (365 gün/5152 gün) =6.287,00 TL olduğunu, Davalı … … Ltd. Şti.’nde 2.305 gün çalışma süresi bulunmakta olduğu, Kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı; 88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (2305 gün/5152 gün) =39.703,00 TL olduğunu, Davalı … … Ltd. Şti.’nde 730 gün çalışma süresi bulunmakta olduğunu, Kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı; 88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (730 gün/5152 gün) = 12.574,00 TL. olduğunu, Davalı … Ltd. Şti.’nde 731 gün çalışma süresi bulunmakta olduğunu, Kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı; 88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (731 gün/5152 gün) = 12.591,00 TL. olduğunu, Dava dışı … Ltd. Şti.’nde 731 gün çalışma süresi bulunmakta olduğunu, -Kıdem Tazminatı Sorumluluk Miktarı; 88.742,52 TL.(Kıdem Taz )x (150 gün/5152 gün) = 2.584,00 TL olduğunu, Tam rücu hakkı takdir edilmesi durumunda kıdem tazminatı sorumluluk miktarı toplam: 79.872,00-TL, TBK 167 Mad. Göre rücu hakkı olması Halinde Kıdem Tazminatı sorumluluk miktarı, toplam: 39.936,00 TL olduğunu, Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, idari şartnameler ve TBK 167. Maddesine hükümlerine göre rücü hakkının olup olmadığı, var ise hangi oranda olabileceği hukuki değerlendirmesi Sayın Hakimliğe ait olmak üzere hesap raporu arz edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında hizmet alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacı … tarafından ödenen işçilik alacaklarından alt işverenlerin sorumlu olup olmadığı, sorumluluk miktarının ne olacağı hususundadır.
Davalı … vekilinin zamanaşımı defi bakımından, sözleşmelere bağlı alacaklar için genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl dolmadığından yerinde değildir.
Genel olarak; “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de aynı esasla ve iş davasında taraf olmaları halinde gecikmeden doğan zarardan ayrı bir temerrüt ihtarına gerek olmadan ve ödeme tarihinden itibaren, davalılar tacir olduğundan ticari faiz işletilerek yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.”(23.HD 2019/296 E-2020/340 K,2019/1047 E-2020/2188 K)
Davalı şirketler, sözleşme hükümlerine göre açıkça rucu edileceği sonucuna varılmadığını, kaldı ki 4857 sayılı kanunun değişik 112.maddesine göre asıl işverenin sorumluluğunun getirildiğini, bu yönüyle davanın reddini talep etmiş ise de;
112. Maddenin işçinin alacaklarına kolay kavuşmasını teminen düzenlendiği, aynı yasanın n 2/6. Ve 6. Maddelerinin açık düzenlemesi karşısında alt işverenlerin sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca sözleşmelerin 30.13. maddesi, 37.09/37.11. Maddesi, 36.11. Maddesi, 36.05 ve 36.07. Maddesinde işçinin ücreti ve türevlerinden alt işvereni sorumlu tutuğu belirlenmiştir.
Asıl işverenden tahsil edilen işçilik alacakları, çoğunlukla işçinin birden fazla alt işverenler nezdindeki çalışmalarını kapsamaktadır. İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işverenin dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır. Davalının “son işveren“ olması da bu sonucu değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise, diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile üst işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden talep edebilir.
Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu alt işverenler, üst işverene karşı, kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar. Yine, asıl işveren, yargılama gideri (dava ve icra), avukatlık ücreti, harç, faiz gibi fer’i borçlardan, her bir alt işverenin toplam ana para tutarı içinde sorumlu olduğu kısma oranı kadarını ilgili alt işverene rücu edebilir.
Nitekim, yukarıdaki genel hukuki düzenlemeyi anlatan Yargıtay içtihadı da sorumluluğun kapsamını tayin etmektedir.
Davalı şirket vekili …’nin dava dışı işçiye yaptığı ödemeyi kendilerinden talep hususunda herhangi bir ihtar gönderilmediğini dolayısıyla temerrüde düşürülmemiş olduğunu bu sebeple ödeme tarihinden faiz uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürmüş ise de; rücu hakkı nihai olarak başkasının ödemesi gereken bir borcun tamamen veya kısmen ifa eden kişinin yapmış olduğu ifayı asıl borçluya dönerek isteme hakkıdır. Söz konusu hak başkasına ait borcu ifa ettiği için mal varlığında kayba uğrayan kişiye tanınan ve eksilmeyi gidermeye yönelik tazminat niteliğinde talep hakkıdır. Asıl borç ilişkisinden bağımsız rucu edilen ile aralarındaki hukuki ilişkiden doğan yeni bir haktır ve hak doğduğu anda muaccel hale gelmektedir. Keza ödeyenin mal varlığındaki zarar ödeme anında doğmaktadır. Bu durumda mahkeme kararı uyarınca ödemek zorunda kalan davacının zararı ödeme tarihinde doğduğundan açtığı rucu davasında ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebilmesi için karşı tarafı ayrıca bir ihtar ile temerrüde düşürmesine gerek olmadığı Hukuk Genel Kurulunca kabul edilmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/3-993 – Karar No: 2018/202)
22.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7166 sayılı “Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11. Ve 12. Maddeleri değiştirilmiş ve kıdem tazminatının alt işverene rücu edebilmesi için bu konuda sözleşmede açık hüküm bulunması zorunluluğu getirilmiştir. Ancak değinilen kanun hükümleri Anayasa Mahkemesi’nin 19.09.2019 gün 2019/42 Esas, 2019/73 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden uygulanma imkanı kalmamıştır.
Anayasa’nın 153.maddesi gereğince, Anayasa Mahkemesi Kararları geriye yürümez. Geriye yürümemesinin gerekçesi olarak iptal kararlarının kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı bir sonuç doğurmasının önlenmesi olduğu belirtilmiştir.
Ancak kanun hükmünün hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir. (HGK’nın 21/01/2004 gün ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar, 03/02/2010 gün ve 2010/4-40 Esas, 2010/54 karar sayılı kararları)
Davacı asıl işverenin rücu alacağının 04/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; dava dışı işçinin toplam kıdem tazminatının net 88.742,52 TL olarak hesaplandığı, davalı … Ltd. Şti.’nde 549 gün çalışma süresi olduğu, kıdem tazminatı sorumluluk miktarının 88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (549 gün/5152 gün) =9.457,00 TL, davalı … Ltd. Şti.’nde 17 gün çalışma süresi olduğu, kıdem tazminatı sorumluluk miktarının;88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (17 gün/5152 gün, 293,00 TL, davalı … Hiz. Ltd. Şti’nde 305 gün çalışma süresi olduğu, kıdem tazminatı sorumluluk miktarının;88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (305 gün/5152 gün) = 5.254,00 TL olduğu, dava dışı …. Hizmetleri Ltd. Şti.’nde 365 gün çalışma süresi olduğu, kıdem tazminatı sorumluluk miktarının; 88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (365 gün/5152 gün) =6.287,00 TL olduğunu, davalı … … Ltd. Şti.’nde 2.305 gün çalışma süresi bulunmakta olduğu, kıdem tazminatı sorumluluk miktarının; 88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (2305 gün/5152 gün) =39.703,00 TL olduğunu, davalı … … Ltd. Şti.’nde 730 gün çalışma süresi bulunmakta olduğunu, kıdem tazminatı sorumluluk miktarının; 88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (730 gün/5152 gün) = 12.574,00 TL. olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nde 731 gün çalışma süresi bulunmakta olduğunu, kıdem tazminatı sorumluluk miktarının; 88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (731 gün/5152 gün) = 12.591,00 TL. olduğunu, dava dışı … Ltd. Şti.’nde 731 gün çalışma süresi bulunmakta olduğunu, -kıdem tazminatı sorumluluk miktarının; 88.742,52 TL.(kıdem tazminatı )x (150 gün/5152 gün) = 2.584,00 TL olduğunu, Tam rücu hakkı takdir edilmesi durumunda kıdem tazminatı sorumluluk miktarının toplam 79.872,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunu usul ve yasaya uygun, denetime elverişli, itirazları karşıladığı kanaati hasıl olmuştur.
Kural olarak her yüklenici çalıştırdığı işçinin işçilik haklarından kendi çalıştırdığı dönemle sorumludur. Aynı işin devamı niteliğinde davacıya bağlı yerlerde hizmet verip dava dışı işçiyi çalıştıran diğer firmalar içinde sözleşme hükümleri ve yasal düzenlemeler çerçevesinde …’yi sorumlu tutmak mümkün değildir. Buna göre davacı kurum davalı firmaların işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden işçilik alacaklarını davalıdan isteme hakkına sahiptir. Davacı kurum tarafından ödenen kısmın rücuen tahsiline ilişkin davada ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bakılması gerekir. Sözleşmede ve sözleşmenin eki şartnamelerde tarafların sorumluluklarına dair düzenleme bulunması halinde bu düzenlemenin uygulanması gereklidir. 2014 tarihinden sonraki döneme ilişkin yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince kaldırıldığı da göz önüne alındığında bilirkişi raporunda hesaplanan alt işverenlerin çalıştırdıkları dönemle ilgili sorumluluk miktarları esas alınarak hüküm tesis edilmesi gerektiği anlaşılmış ayrıca rücu davası olması sebebiyle ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulü ile, toplam 79.872,00 TL’nin ;9.457,00 TL’sinin davalılardan … Ltd. Şti’den, 293,00 TL’sinin davalılardan … Ltd. Şti’den, 5.254,00 TL’sinin davalılardan … Hiz. Ltd. Şti.’den, 39.703,00 TL’sinin davalılardan … … Ltd. Şti’den, 12.574,00 TL’sinin davalılardan … … Ltd. Şti’den, 12.591,00 TL’sinin davalılardan … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, hükmolunan tazminatlara 02/07/2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
-1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-9.457,00 TL’nin davalılardan … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
-293,00 TL’nin davalılardan … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
-5.254,00 TL nin davalılardan … Hiz. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
-39.703,00 TL’nin davalılardan … … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
-12.574,00 TL’nin davalılardan … … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
-12.591,00 TL’nin davalılardan … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
2.Hükmolunan tazminatlara 02/07/2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
3.Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.456,05-TL nispi karar harcının, peşin alınan 1.413,66-TL harcın mahsubu ile geri kalan 4.042,40-TL harcın davalılardan (… Ltd. Şti’nin 478,63-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin 14,82-TL kısmından, … Hiz. Ltd. Şti.’nin 265,92-TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin 2.009,40-TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin 636,38-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin 637,24-TL kısmından sorumlu olmak üzere) tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.779,52- TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (… Ltd. Şti’nin ‭1.513,12‬-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin ‭46,88‬-TL kısmından, … Hiz. Ltd. Şti.’nin ‭840,64‬-TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin ‭6.352,48‬-TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin ‭2.011,84‬-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin ‭2.014,56‬-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Ltd. Şti. yönünden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.906,67 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan … Ltd. Şti. ve … … Limited Şirketine verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam ‭1.481,46‬-TL (59,30-TL BHV, 8,50-TL VSH, 1.413,66-TL peşin harç) harcın davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8- Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.572,00-TL (‭1.022‬,00-TL tebliğler ve posta, 1.550,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.481,68TL yargılama giderinin davalılardan (… Ltd. Şti’nin 304,53-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin 9,44TL kısmından, … Hiz. Ltd. Şti.’nin 169,19TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin 1.278,50-TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin 404,90-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin 405,45-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davadaki kabul ve red oranına göre; 46,35-TL’sının davacıdan, 1.273,65-TL’sının davalılardan (… Ltd. Şti’nin 151,16-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin 4,67-TL kısmından, … Hiz. Ltd. Şti.’nin 83,78TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin 633,11TL kısmından, … … Ltd. Şti.’nin 200,51-TL kısmından, … Ltd. Şti.’nin 200,78-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … Grup vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır