Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/730 E. 2023/529 K. 08.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/730 Esas
KARAR NO:2023/529

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:09/11/2021
KARAR TARİHİ:08/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davaya konu çekin imzasız olarak kaybedilmiş olduğunu, kaybolan çek davalı tarafça tahsil amaçlı olarak …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 116.515,21TL asıl alacak üzerinden icra takibi icra takibi yapıldığını, davalı tarafından icra takibine konulan, bilgileri yer alan 1 adet ve toplam 500.000,00TL bedelli olarak doldurulmuş çek, davacı şirketin rızası hilafına imzasız ve boş olarak kaybedilen çek koçanından olduğunu, başkaca çekler çıkması sonucu halinden dava açma haklarının doğduğunun, ancak, söz konusu çekteki keşideci ve lehtar-ciranta imzası olarak görünen imzalar, davacı şirketin yetkilisine ait olmadığını, kötü bir taklitten ibaret olduğunu, Mahkememizce yaptırılacak imza incelemesinde de bu husus tespit edileceğini, davacı şirketin davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi ve borcu da bulunmadığını, davacı şirket aleyhine icra takibinin önlenmesi için, öncelikle HMK md. 208 vd. uyarınca takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, bu talebimiz kabul görmediği takdirde, İİK md. 72/2 hükmü uyarınca yargılama sonuna kadar ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, dava konusu çekler üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığının ve bu nedenle davacı şirketin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile söz konusu çeklerin davacı şirket açısından iptaline, davalı tarafın %20 kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
söz konusu çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olduğu davacı tarafından da çok iyi bilindiğini, davalı şirket ile dava dışı …A.Ş. arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı şirket tarafından keşide edilmiş çok fazla sayıda seri çek davalı şirkete verildiğini, söz konusu çeklerin bir kısmının davalı şirket tarafından tahsil edildiğini, ancak aralarında davaya konu çekin de bulunduğu bazı çekler bankaya ibrazında karşılıksız çıkmış ve davacı şirket ile dava dışı …A.Ş.’ nin ısrarla ödeme yapmamakta direnmeleri nedeniyle davalı şirketçe tahsil edilemediğni, söz konusu çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı iddiası tamamen kötü niyetle ve borcu ödemekten kurtulma çabasıyla yapılmış iddialar olduğunu, söz konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine; davacı tarafından …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında kayıtlı dava ile imzaya ve borca itiraz edildiğini, söz konusu dosyada da; icra takibine konu çekte bulunan imzanın şirket yetkilisi …’ a ait olmadığı iddia edilerek itirazda bulunulduğunu, davacı tarafından keşide edilerek davalı şirkete teslim edilen aynı imzayı taşıyan çok fazla sayıda seri çek davalı şirket tarafından tahsil edilmiş olup, dava konusu çek bedelini ödememek amacıyla davacı şirket tarafından kötü niyetli olarak çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı iddia edilmekte olup; davalının aleyhine ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Delillerin toplanması aşamasında davacı vekili 24/08/2023 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan feragat ettiğini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 08/09/2023 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını talep etmiştir.
Davadan feragat, 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafların kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. 6100 Sayılı HMK’nın 311 maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de 6100 Sayılı HMK’nın 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince hesap olunan alınması gerekli 119,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 198,98TL harçtan mahsubu ile artan 79,08TL harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacıdan tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstenilmediğinden davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.08/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır