Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/722 E. 2021/897 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/722
KARAR NO:2021/897

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:05/11/2021
KARAR TARİHİ:12/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … 13 Mart 2013 tarihinde bir gayrimenkulün satışına dair ön sözleşme niteliğinde protokol adıyla yazılı bir anlaşma yaptığını, protokolde de yazılı olduğu üzere …, …, … … 1842 2 Parsel bağ bölümünde B3 de 940 m2 arsası, bulunan kullanım alanı 4 kat ve 1050 m2 olan sanayii sitesinde bir işyeri, davalı … tarafından müvekkiline 1.290.000-TL bedel ile satılması ve tapu devrinin de 25-05-2014 tarihinde yapılması konusunda mutabakata vardığını, yine bu protokole göre 1.290.000-TL ödemenin 350.000-TL nakit ve peşin, 940.000-TL’si müvekkilinin hissedarı, genel müdürü ve yetkilisi olduğu … Ve Konf. San. Tic. Ltd. Şti’ne ait toplam 23 adet sıralı çek imzalanarak teslimi yapıldığını ve bütün çeklerin bedelleri bazen de cebr-i icra yoluyla da olsa ödenmek zorunda kaldığını, davalı …’ın protokolde yazılı taahhüdünde dolayısıyla yükümlülüğünde olan ve kararlaştırıldığı üzere tapu devrini 25-05-2014 tarihinde yapamadığı için 13-03-2013 tarihli protokol gereği aldığı nakit meblağı ve tahsilata dönüşen çek bedellerini nakit olarak ve vadesi henüz gelmeyen çekleri de aynen fiziki olarak iade etmesi gerekirken bunları da iade etmediğini, müvekkilinin en başta nakit ve ortağı olduğu şirkete ait çek bedelleri olarak ödediklerinin karşılığını alamadığını, davalı … son derece samimiyetsiz ve kötüniyetle hareket ettiğini, Davalı …, kendisinin de piyasada çok büyük bir şekilde dolandırıldığını, alacaklarını henüz alamadığını, alacak miktarının müvekkile olan borçlarından kat kat fazla olduğunu, bu yüzden vermiş olduğu senetlerin sahte çıkmış olduğunu, kendisinin borcunu inkar etmediğini, ileri sürerek sürekli zaman talep ettiğini, aradan geçen uzun zaman zarfında hiçbir ödeme yapılmadığı gibi keşideci imzaları sahte çıkan senetler ve buna bağlı davalar ile uğraşılmak durumunda kaldığını, taraflar arasında yapılan en son tarihli protokole dayanılarak tarafımızdan …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı … bu defa icra takibine vaki haksız ve kötüniyetli itirazda bulunarak defalarca kabul, beyan ve taahhüt ettiği borçluluk durumunu inkar edebildiğini, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptaline, haksız ve kötüniyetle itiraz edilerek müvekkilimize büyük bir haksızlık ve dokuzuncu defe apayrı bir mağduriyet yaşatan davalı aleyhine likit alacak olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere İcra-İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelemesinde 26.03.2015 tarihli protokol dayanak yapılarak ilamsız takipte bulunulduğu anlaşılmıştır. 26.03.2015 tarihli protokolün ise adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi içeren protokol başlıklı belgenin eki niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
HMK nun 1. maddesi “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır.
6102 Sayılı TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
TTK’nın 4. maddesi incelendiğinde, üç grup ticarî davanın bulunduğu, ayrımın 1- Mutlak Ticari Davalar, 2- Havale, Vedia ve Fikir ve Sanat Eserlerine İlişkin Haklardan Doğan ve Bir Ticarî İşletmeyi İlgilendiren Davalar 3- Nispi Ticari Davalar olarak yapılabileceği, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davaların (mutlak ticarî davalar); ticarî sayılması için en azından bir ticarî işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar (nispî ticarî davalar) olarak nitelendirilebileceği, Mutlak Ticarî Davaların, 6102 Sayılı TTK’ nın 4/1.a bendinden f’ bendine kadar sayılan hususlardan doğan davalar ile özel kanun hükümleri gereği (Mutlak) ticarî sayılan davalar olarak ikiye ayrılabileceği, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın belirtildiği gibi bu tür davaların mutlak ticarî dava sayılacağı ve Ticaret Mahkemelerinin görevine gireceği, havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlığın ticarî dava sayılabilmesi için, uyuşmazlığın, taraflardan birinin ticarî işletmesiyle ilgili olması koşulu aranmayacağı (TTK 4.1, son cümle), nispi ticari davalar ile ilgili olarak ise; TTK 4/1 Maddesinde yer alan hükme göre “her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının” ticarî dava sayılacağı, taraflardan yalnız birinin ticarî işletmesi ile ilgili olarak yasada sayılanlar dışında sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların, ticarî davaya vücut vermeyeceği, taraflardan birinin ticarî işletmesini ilgilendiren bu tür sözleşmelerin, her ne kadar TTK 19.2 uyarınca diğer taraf için de ticarî iş sayılırsa da, bu durumun, davanın TTK 4/l’e göre (nispî) ticarî dava sayılmasını gerektirmeyeceği anlaşılmıştır.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava itirazın iptali olup takibe konu alacak 26.03.2015 tarihli protokol dayanak alınarak ilamsız takibe konu edilmiştir. 26.03.2015 tarihli protokolün ise dava dilekçesinde belirtildiği ve dosyaya ibraz edilen 13.03.2013 tarihli “protokol” başlıklı adi yazılı şekilde yapılmış gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin eki niteliğinde olduğu tespit edilmiş olup gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ve bu sözleşmeden kaynaklı alacak davalarında mahkememizin görevli olmayıp davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkeme’si olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan dava da dava dilekçesinin ” Görevsizlik ” nedeni ile HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince usulen Reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 mad. Gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılacağının karar verileceğinin ihtarına,(ihtar edildi)
4-HMK 331 md gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerin yetkili mahkemece karar bağlanmasına,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …