Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/695 E. 2023/305 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/695
KARAR NO :2023/305

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:23/10/2021
KARAR TARİHİ:02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firmanın … Plakalı aracın maliki olduğunu, davacı firma, garanti kapsamında bulunan … marka aracının bakımı ve sorunlu parçalarının tamiri ile değişimi adına klima arızası nedeniyle 24.05.2021 tarihinde aracı davalı servise teslim ettiğini, araçtaki sorunun giderildiği ifade edilerek aracın 26.05.2021 de davalıca iade edildiğini, fakat aynı gün tekrar aynı sorun yaşandığından, aracın 27.05.2021’de tekrar davalı aynı servise bırakıldığını, 03.06.2021’de gerekli onarımların yapıldığı bilgisi verilerek aracının bir kez daha davacıya iade edildiğini, 29.06.2021 tarihinde aynı arızanın bir kez daha tekrarlandığını, davacının aracının kullanılamaz hale geldiğini, ve davacının aracının çekici ile aldırarak servise bırakmak durumunda kalındığını, 29/06/2021’de davalıya bırakılan aracın bir türlü iade edilmediğini, bu sebeple 28/07/2021’de davalıya ihtarname keşide edildiğini, ticari amaçla kullanılan araçtan davacı firma defalarca mahrum kaldığını, uğranılan tüm zararların tazmini adına tazminat davası açılacağını, taraflar arasında arabuluculuğa gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafından yapılan tahsilatın hukuken haksız ve dayanaksız olduğunu, haklı davanın kabulünü, davacının araçsız kaldığı dönem için şimdilik 10.000,00 TL tutarında maddi tazminata hükmedilmesini, 100.000,00 TL+10.000 tutarında manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, ticari alım-satım işlemlerinde alıcının ihbar ve ayıp yükümlülüğü uyarınca mevzuatta belirtilen süre içerisinde ve usulüne uygun olarak satıcıya ayıp ihbarının yapılması gerektiğini aksi halde dava hakkının ortadan kalkacağını, davacı tarafın delillerine itiraz ve karşı delil sunma haklarının saklı kalması kaydıyla davacı tarafın sunacağı delil listesinin kabul edilmemesini ve davanın reddini, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıbın bulunmadığını, davacının ayıp olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatasına veya müşteri memnuniyetsizliğine dayandığını, dava konusu aracın hangi şartlar altında ve ne şekilde kullanıldığının belirsiz olduğunu, kullanıcı hatası/dış etken faktörlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, davacı tarafa ikame araç tahsis edildiğini, 06.08.2021 tarihinde müşteri tarafından ikame araca ihtiyacı olmadığından bahisle aracın iade edildiğini, araçsız kalındığına ilişkin beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, talep edilen maddi zarar kaleminin davalı tarafça anlaşılamadığını, hukuka aykırı ve mesnetsiz taleplerin reddinin gerektiğini, manevi tazminat şartlarının oluşmamış olması nedeniyle davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddini, esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; Davacının … plakalı aracı için davalı yetkili servisten hizmet aldığı, hizmetin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, arızanın garanti kapsamında olup olmadığı, sorunun giderilmesi için makul sürenin ne olduğu, davacının aracın serviste kaldığı 24/05/2021 – 26/05/2021 tarihleri arası, 27/05/2021 – 03/06/2021 tarihleri arası ve 29/06/2021 – 27/10/2021 tarihleri arasında emsal araç kiralama bedeli talep edip edemeyeceği, talep edeceği maddi tazminatın miktarının ne olduğu ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyiceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu kazaya ilişkin … plakalı aracın sigorta bilgileri ve kaza kayıtları celp edilmiştir.
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın tüm sicil kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 15/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu aracın Haziran 2021 tarihinde henüz oldukça kısa bir kullanım mesafesinde 17.317 km’de ve ekonomik ömrüne göre oldukça erken bir yaşta (2 yaşında) olduğu dikkate alındığında ve dosya içerisinde konu klima sistemine davacının direk müdahalesi olduğuna dair bir bulgu da olmadığı dikkate alındığında konu klima arızanın basit onarımla giderilebilir imalat kaynaklı ayıp niteliğinde olduğu, ilgili arızanın ortalama bir tüketici tarafından satın alınma esnasında tespitinin mümkün olmadığı dikkate alındığında ayıbın niteliğinin gizli ayıp olduğu, satış sonrası hizmetler yönetmeliği 14. Maddesi uyarınca garanti süresi içerisinde ortaya çıkan bu ayıplar için 10 onarım iş günü sonrasında ikame araç tahsis edilmesi zorunluğu bulunduğu dikkate alındığında davalı yanın 2 iş günü ve 7 iş günü süren ilk iki onarım için ikame araç tahsisi zorunluluğu bulunmadığı, 29/06/2021 – 27/10/2021 tarihleri arasındaki servis girişine dair herhangi bir teknik detay dosyaya sunulmadığından ayıp yönünden bir değerlendirme yapılamadığı, dava konusu aracın garanti süresi içerisinde yetkili servise bırakıldığı göz önüne alındığında 29/06/2021 tarihini takip eden 10 iş gün süresinde onarım gerçekleşmemiş ise 09/07/2021 tarihi itibari ile ikame araç tahsis zorunluluğu bulunduğu, dosya içerisindeki bilgilerden davacı yan yetkilisine 29/06/2021 tarihinde (servise girdiği anda) ikame araç tahsis edildiği ve ikame aracın 06/08/2021 tarihinde geri döndüğü anlaşıldığı, bu noktada davalı yan konu aracın davacı yan tarafından istenmediğini iddia ettiği, davacı yanın bu yönde bir beyanı bulunmadığı, 06/08/2021 tarihinde geri döndüğü anlaşıldığı, bu noktada davalı yan konu aracın davacı yan tarafından istenmediğini iddia ettiği, davacı yanın bu yönde bir beyanı bulunmadığı, 06/08/2021 tarihinden aracın teslim edildiği kabul edilen tarihe 27/10/2021 kadar olan 83 gün (2 ay 21 gün) için süreç için ikame araç bedeli hesaplanmış olup ilgili tarafların iddialarının değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, 06/08/2021 – 27/10/2021 tarihleri arasındaki 83 gün için muadil benzer araç kiralama bedelinin 202.520,00 TL olarak hesaplandığının mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 13/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dosyadaki mevcut sunulan belgeler ışığında dava konusu aracın henüz 17.317 km gibi 1 yıl 10 ay gibi bir kullanım mesafe ve süresinin ardından (kullanım ömrüne göre oldukça erken bir dönemde) klima arızası yaşanması beklenmemesi gerekmekte olup , konu aracın (davacı beyanına göre) önce 3 gün sonra 6 gün yetkili serviste kaldığı dikkate alındığında ilgili arızanın basit onarımla giderilebilir imalat kaynaklı ayıp niteliğinde olduğu, ilgili arızanın ortalama bir tüketici tarafından satın alınma esnasında tespitinin mümkün olmadığı, zaman içerisinde ortaya çıktığı dikkate alındığında ayıbın niteliğinin gizli ayıp olduğu, sunulan belgelerden ilgili klima arızasının basit müdahale ile giderilip giderilmediğin tespit edilemediği, diğer yandan 29.06.2021 – 27.10.2021 tarihindeki servis girişine dair herhangi bir teknik detay dosyaya sunulmadığından ayıp yönünden bir değerlendirme yapılmadığı, olup aynı görüş iş bu kök raporda da korunduğu, detayı yukarıda verildiği üzere dosyaya sunulan bir araç kiralama faturasının bulunmadığının sabit olduğu, gerek Türk Ticaret Kanunun da gerekse Türkiye Borçlar Kanunun’da binek araçların onarım süreleri ve azami onarım süreleri hakkında özel bir bir detay verilmediği, bu hususla garanti belgesi ile satılan ve tescil kullanım amacı hususi olduğu anlaşılan dava konusu binek otomobil için Satış Sonrası hizmetler Yönetmeliği Madde 10.1’de detay olarak azami onarım süresinin verildiği kök raporda ilgili yönetmeliğin uygulama alanı bulacağı öngörülerek değerlendirme yapıldığı ilgili husustaki takdirin Sayın Mahkemenin olduğu, Sayın Mahkemenin ilgili yönetmeliğin uygulama alanı bulabileceğine hükmetmesi durumunda aynı tip aracın araçsız kalınan 83 gün için kiralama bedelinin olay tarihinde 202.520 TL olarak hesaplandığı ilgili husustaki kök raporda görüşünün korunduğu, davalının aynı tip araç ikamesi hususuna itiraz ettiği bu noktadan hareketle davalının davacıya daha önce ikame araç olarak tahsis araç için ortalama kiralama bedelinin 83 gün için olay tarihinde 83.000 TL olarak hesaplandığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davanın konusu, … Plakalı aracın klima arızası nedeniyle defalarca davalı servise tamir amaçlı bırakılması, ancak arızanın giderilememesi nedeniyle açılan maddi manevi tazminat talebidir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda davacı, aracındaki ayıp nedeni ile tazminat talebinde bulunmuş olup, davalı şirketin garanti sözleşmesi kapsamında ayıbı gideremediği, garanti belgesi ile satılandava konusu binek otomobilin, tescil kullanım amacı hususi olduğu anlaşılmakla, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerin görevleri kanun ile belirlendiğinden ve ayrıca dava şartları arasında yer aldığından mahkemece resen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gereken kurallar olduğundan davaya bakmakta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliği nedeni uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve 115/2 md uyarınca davanın usulden görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 20 madde gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına dair karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır