Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/650 E. 2022/172 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/650
KARAR NO :2022/172

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:05/10/2021
KARAR TARİHİ:29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı… San. ve Tic. A.Ş. ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini ve müvekkilinin de kefil olduğunu, akabinde… San. ve Tic. A.Ş. ile davalı arasında “Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi akdedilerek borçların yeniden yapılandırılması yoluna gidildiğini ve dava dışı… San. ve Tic. A.Ş’nin borçlarının taksitlere bölünerek yeniden vadelendirildiğini, sözleşmede daha evvelki kredi sözleşmelerinde imzası bulunan müteselsil kefillere karşı her alacaklı kuruluşun dava/yasal takip başlatmaya, başlatmış olduğu yasal takipleri/davaları devam ettirmeye yetkili olduğunun belirtildiğini, ancak bir yandan da asıl borçluya karşı başlatılmış takiplerin yalnızca usuli olarak devam ettirileceği hüküm altına alındığını, kefalet sözleşmeleri yapıları gereği fer’i ve tali nitelikte olduğunu, kefilin asıl borçludan daha ağır bir sorumluluk altına sokulmasının mümkün olmadığını, sözleşmede borçlunun sorumluluğuna gidilmesi seçeneği adeta hiçe sayıldığını, borcun öncelikle asıl borçludan tazmininin amaçlanması yerine kefilin sorumluluğuna öncelik verildiğini, FYYS’nin amacının asıl borçluya ödeme kolaylığı sağlarken kefili dibe batırmak olmadığını, davalı bankaya çekilen ihtarnamenin 02/07/2021 tarihinde okundu sayıldığını, ihtarnamenin okundu sayılmasının üzerinden bir ayı aşkın süre geçtikten sonra davalının taraflarına … 23. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname ile ihtar edilen hususların yasal dayanağı olmadığına yönelik cevap verildiğini, müvekkilince TBK madde 601’den hareketle çekilen ihtarın üzerinden 1 ayı aşkın süre geçmesine rağmen davalı banka ihtarnamedeki hususlar doğrultusunda hiçbir aksiyon alınamadığını, kabul etmemekle birlikte davalı bankanın öncelikle asıl borçluya karşı takip ve dava haklarını kullanması gerektiğini, ancak icra yolu izledikten sonra kefilin sorumluluğuna başvurulabilmesi mümkün olabilse de akdedilen FYYS’de bulunan asıl borçlunun sorumluluğuna gidilemeyeceğine yönelik ibareler, müvekkilinin TBK madde 601’den kaynaklı kanuni haklarını kullanmasına set çekmeye yönelik olduğu, bu bağlamda FYYS’de yer alan hükümlerin geçerli olduğunun kabulü müvekkilin geri dönülemez zararlara uğramasına ve hukuk devleti ilkesinin onarılamaz biçimde zedelenmesine sebebiyet vereceğini beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek TBK madde 601 uyarınca müvekkilinin genel kredi sözleşmesine kefilliğinin ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile… Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında 27.04.2017 tarihinde 25.000.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşmeyi davacı ile dava dışı … 25.000.000,00 TL tutar ile müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, borçluları davacı ile dava dışı … olan, 25.04.218 vade tarihli, 27.500.000,00 TL tutarlı bono, dava dışı kredi borçlusu tarafından müvekkili devrettiklerini, davacı tarafın eksik harç yatırdığını, dava dışı kredi borçlusu… Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin müvekkili bankaya olan borçlarının tahsilini teminen borçtan sorumlu olanlar hakkında icra takipleri 30.04.2018 tarihinde bu yana devam ettiğini, davacı tarafça müvekkiline keşide edilen … 13. Noterliğinin 01.07.2021 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile; dava dışı kredi borçlusu… Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçilmesi ve takibe aralıksız devam edilmesi, aksi takdirde kefaleti sona erdirme yoluna gidileceği ve bu hususta davalar açılacağı hususunun ihtar edildiğini, anılan ihtarnameye karşı müvekkilim Banka tarafından keşide edilen … 23. Noterliğinin 02.08.2021 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesinde ise; ihtar olunan tüm hususlara itiraz edilerek, dava dışı kredi borçlusu… Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine devam edildiğinin ihtar edildiğini, dava dışı kredi borçlusu… Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında, müvekkili Banka lehine 1. dereceden 24.000.000,00 TL tutarla müşterek ipoteğe konu, İstanbul İli, … İlçesi, … … Mah., 1214 ada 1,2,3,19,20,21 ve 22 ile 1215 ada 3,4,5,14,15 ve 16 sayılı parsellerde kayıtlı taşınmazlar üzerinde tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile 03.01.2019 tarihinde, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi devam ettiğini, takibe konu taşınmazların satışa hazırlık işlemlerinden olan kıymet takdir raporları düzenlenmiş, kesinleşmiş, ancak …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan konkordatonun tasdiki davası kapsamında verilen tedbir kararı kapsamında taşınmazların satışı talep edilemediğini, anılan mahkemece verilen feragat nedeniyle ret kararı sonrasında, taşınmazların kıymet takdir raporlarının yasal süresi olan iki yıl dolunca, taşınmazların yeniden kıymet takdir raporları düzenlendiğini, akabinde …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan kıymet takdirine itiraz davası kapsamında taşınmazların satışa esas kesin değeri 16.09.2021 tarihli karar ile tespit edildiğini, karar yazılınca taşınmazların bu kez satışa esas tapu son durumları celp edildiği ve İİK madde 100 madde eksiklikleri tamamlanınca da satış kararı alınacağını, dolayısıyla, dava dışı kredi borçlusu şirketin borçlarının güvencesini teminen tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi 03.01.2019 tarihinden bu yana devam ettiğini ve davacı tarafın iş bu yasal düzenlemeye istinaden kefaletin sonlandırılmasını talep etmesi yasal düzenlemeye göre yerinde olmadığını beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, dava konusu genel kredi sözleşmesi ve finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi suretleri, …. ATM’nin … Esas, İstanbul … 7. ATM’nin … Esas ve …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarının UYAP içeriği dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, TTK madde 601 gereğince müteselsil kefilin sona erdirilmesi yasal şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davalı banka ile dava dışı… Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında 27.04.2017 tarihli, 25.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. İş bu sözleşmeyi, davacı yan ve dava dışı … 25.000.000,00 TL tutar ile müteselsil kefil olarak imzalamışlardır. Kredi sözleşmesinin teminatı olarak dava dışı kredi borçlusu adına kayıtlı İstanbul İli, … İlçesi, … … Mah., 1214 ada 1,2,3,19,20,21 ve 22 ile 1215 ada 3,4,5,14,15 ve 16 sayılı parsellerde kayıtlı taşınmazlar üzerinde müşterek 1. dereceden 24.000.000,00 TL tutarlı limit ipoteği tesis edilmiştir. Ve yine davacı yan ile dava dışı … olan, 25.04.218 vade tarihli, 27.500.000,00 TL tutarlı bono, dava dışı kredi borçlusu tarafından müvekkil Bankaya devir edilmiştir. Akabinde dava dışı kredi borçlusu müteselsil kefil sıfatıyla … tarafından, bir kısım alacaklı kuruluşlar arasında, 11.06.2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalanmıştır. Dava dışı kredi borçlusuna kullandırılan kredi borçları ödenmeyince, kredi hesapları kat edilerek, … 32. Noterliği’nin 12.12.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiştir. İhtarname keşide edilmesinden sonra; borçluları davacı ile dava dışı … olan, 25.04.218 vade tarihli, 27.500.000,00 TL tutarlı bonoya istinaden, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden, 30.04.2018 tarihinde, davacı ile dava dışı … hakkında kambiyo takibi başlatılmış, yine müşterek ipoteğe konu taşınmazlar üzerinde tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış olup iş bu takiplerle ilgili yargılama süreçleri devam etmektedir.
Davacı tarafça iş bu uyuşmazlık nedeniyle davalı bankaya çekilen ihtarnamenin incelenmesinde; … 13. Noterliği’nin 01.07.2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiş ve davalı tarafça … 23. Noterliği’nin 02.08.2021 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi keşide edilmiştir.
TBK 601. madde düzenlemesi gereğince; Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.
Borç, alacaklının borçluya yapacağı bildirim sonucunda muaccel olacaksa kefil, kefalet sözleşmesinin kurulduğu tarihten bir yıl sonra alacaklıdan, bu bildirimi yapmasını ve borç bu suretle muaccel olunca, yukarıdaki fıkra hükümleri uyarınca takip ve dava haklarını kullanmasını isteyebilir.
Alacaklı, kefilin bu istemlerini yerine getirmezse, kefil borcundan kurtulur. ” denilmektedir.
Müteselsil kefalette; kefilin bu hakkı kullanabilmesi kanunun uygun gördüğü hallerde mümkündür. Kanunun uygun gördüğü haller, TBK md 586/2.’de düzenmiş olup; teslim şartına bağlı menkul rehni veya alacak rehni var ise müteselsil kefil TBK md. 601 düzenlemesinden faydalanabilecek ve müteselsil kefil alacaklıya bildirimde bulunarak rehinlerin paraya çevrilmesi işleminin bir ay içinde başlatılmasını isteyebilecektir. Alacaklı bir ay içinde bu süreci başlatmaz veya başlatmakla birlikte önemli ölçüde ara verirse, müteselsil kefil sorumluluktan kurtulacaktır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2021 tarih 2020/561 esas ve 2021/1549 karar sayılı ilamında; “….Davalının imzasının bulunduğu 12/072012 tarihli genel kredi sözleşmesi, çerçeve sözleşme niteliğinde, cari hesap şeklinde işleyen, süresiz bir sözleşme olup, cari hesap şeklinde işleyen genel kredi sözleşmelerinde ödeme nedeniyle borcun herhangi bir tarihte sıfırlanmış olması taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça çerçeve sözleşmesi niteliğindeki genel kredi sözleşmesini ve bu sözleşmede imzası bulunan kefilin sorumluluğunu sona erdirmez ve sözleşmenin imzalandığı tarihte borçlu şirketin ortağı olan kefilin sonradan şirket ortaklığından ayrılmış olması da tek başına kefaletinin sona ermesi sonucunu doğurmaz ise de (Yargıtay 19 HD 2015/15236 Esas 2016/1232 Karar-2015/4465 Esas 2016/468 Karar); davalı ortaklıktan ayrıldıktan sonra davacı bankanın başka kefillerle 27/01/2015 ve 12/06/2015 tarihli sözleşmeleri imzaladığından Yargıtay 19. HD.’nin 2010/11945 esas ve 2011/6293 karar ve 11. HD.’nin 10/4/2012 tarihli 2010/15368 esas ve 2012/5735 karar sayılı kararı uyarınca, davacının şirket ortaklığından ayrılmasından sonra dava dışı şirket ile davalı banka arasında limit artırımı şeklinde olmayan ve ilk sözleşmeden bağımsız olarak sözleşme imzalandığı taktirde, kefil kefaleti olmayan yeni sözleşmelerden sorumlu olamayacağından, takibe konu borç davalının kefaletinin olmadığı 27/01/2015 ve 12/06/2015 tarihli sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden doğduğundan…” şeklindedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; Davalı banka ile dava dışı… Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında 27/04/2017 tarihli, 25.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olup; kredi sözleşmesini, davacı yan 25.000.000,00 TL tutar ile müteselsil kefil olarak imzalamıştır. İş bu ödenmeyen kredi sözleşmesi nedeniyle hesap kat edilerek, takip süreçleri ve akabinde yargılama süreçleri başlamıştır.11/06/2020 tarihinde ise davalı banka ile dava dışı… Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalanmış ve davacı yanın bu süreçte ortaklık ilişkisi sona ermiş ve Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi’ne iştirak etmemiştir. Yargıtay yerleşik içtihatları gereğince ve sözleşme metninde açıkça düzenlendiği üzere iş bu sözleşme yeni bir sözleşme olmayıp; çerçeve sözleşmesi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinin devamı niteliğindeki bu sözleşmede imzası bulunan kefilin sorumluluğunu sona erdirmeyeceği ve sözleşmenin imzalandığı tarihte borçlu şirketin ortağı olan kefilin sonradan şirket ortaklığından ayrılmış olması da tek başına kefaletinin sona ermesi sonucunu doğurmayacaktır. Ve her halükarda genel kredi sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu devam edecektir. Kaldı ki genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takip ve yargılama süreçleri devam etmekte olup; TBK md 601 uygulama şartları oluşmadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 80,70-TL harçtan, peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile eksik 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip …

Hakim …