Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2022/513 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/648 Esas
KARAR NO:2022/513

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:04/10/2021
KARAR TARİHİ:14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı tarafça açılan Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile takip başlatıldığı takibe konunun teminat senedi olduğu teminat senetleri bir borcun teminatı olarak ve koşullu olarak verilmiş senetler olduğu müvekkili aleyhine açılan …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı takip dosyasının açıkça hukuka ve yasalara aykırı olduğu dolayısıyla davalı tarafından talep edebileceği meşru bir alacağın bulunmadığı teminat senedinin kambiyo senediymiş gibi ileri sürülmesinin hukuka aykırı olduğu müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığı ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve menfi tespit talebinin kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davacı tarafça açılan dava ticari uyuşmazlığa ilişkin olması nedeniyle dava şartı olan arabuluculuk evrakının dosyaya sunulmadığı ve dava şartı gerçekleştirilmediğinden davanın usulden reddinin gerekmekte olduğu müvekkili şirketin tüzel kişi olmamasından dolayı taraf ehliyeti bulunmaması nedeniyle usulden reddinin gerekmekte olduğu Teminat senedi iddia edilen senedin üzerinde veya vade kısmında herhangi bir şekilde teminat ibaresinin bulunmadığı dolayısıyla takibin dayanağı teminat senedi olduğu sened üzerine yazılmak sureti ile ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği ancak davacı tarafça ispatlanmadığı esasa ilişkin savunmaları doğrultusunda davanın esastan reddine ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takibe konulan senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla borçlu olunmadığının tespitinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı … ise iş sahibidir.
Mülga 818 sayılı BK’nın 520.maddesi ile, TBK’nın 620. ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığını taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı), davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları ya da tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir.
Bu açıklamalar doğrultusunda dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davalı tarafça icra takibinin doğrudan … tarafından başlatıldığı, ödeme emrinin bu şekilde tebligata çıkarıldığı, ödeme emri tebliğinden sonra borçlu adına borca itirazda bulunulduğu, icra takibinin …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/1112 e 2021/1440 k sayılı kararı ile adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından adi ortaklık adına takip başlatılamayacağından iptaline karar verildiği, mahkememizde görülmekte olan menfi tespit talebine ilişkin dava dilekçesinde de davalı olarak yine “İş Ortaklığının” gösterildiği, Adi Ortakların ayrı ayrı davalı gösterilmesi yoluna gidilmediği, buna göre davanın taraf ehliyeti olmayan adi ortaklığa karşı açılmış olması, adi ortaklığın taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesi Dosya No: 2022/74 Karar No: 2022/1367)
HÜKÜM:
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70.TL maktu red harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 4.269,38 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 4.188,68 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır