Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/642 E. 2022/823 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/642
KARAR NO :2022/823

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:30/09/2021
KARAR TARİHİ:15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … … Şirketinin diğer davalı … Şirketinin iştiraki olup bu şirketlerin birçok yönetici ve yetkilisinin ortak olduğunu, müvekkili şirketle davalı şirketlerin … Devletinde yapılacak margarin yağ fabrikasının projelerinin hazırlanması ile imalat ve montaj işlerinin kontrollük ve müşavirlik hizmetlerinin verilmesi için anlaşmaya vardıklarını, müvekkili şirketin esas faaliyetinin proje hazırlanması ve kontrollük hizmeti olmakla birlikte … Şirketinin iştiraki olan … firmasının … Devletindeki yatırım avantajlarının davalılar lehine kullanılması ve davalıların isteği ile taraflara yapılan 05.09.2014 tarihli hizmet alım sözleşmesinde yüklenici olarak da yer aldığını, bu kapsamda projenin müteahhitik işlerinin yapılması için davalıların anlaştığı alt yüklenici firmalarla da anlaşmalar imzalandığını, alt yüklenicilerle yapılan sözleşmeler nedeniyle davalıların alt yüklenicilerin ödemelerini de müvekkili şirket üzerinden yaptığını, hatta davalıların müvekkilinin davaya konu alacağını ödememek için alt yüklenicilerden biri olan … Şirketinin 35.751,22 USD tutarlı alacağını pazarlık konusu yaptığını ve kendi alt yüklenicisinin alacağını ödemek için müvekkilinin davaya konu alacağından feragat etmesini şart koştuğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu … Yağ Fabrikası tamamlanarak davalılara teslim edildiğini ve yapılan her işe ait olan en sonuncusunu 28 Eylül 2017 tarihli geçici kabul tutanaklarının davalılar tarafından müvekkili şirkete verilerek fabrikanın 26.11.2017 tarihinde … Devlet protokolünün davalı şirketlerin ortakları ve yetkilileri ile açılışa davet edilen müvekkili şirket yetkilisinin katılımıyla düzenlenen törenle resmi açılışının yapıldığını, teslim zamanında yapılan işlere ilişkin davalılar tarafından hiçbir itirazi kayıt yapılmadığını, bu durumun müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini ispatladığını, davalıların 05.09.2014 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 5.maddesi 6.parağrafında şarta bağlı olarak müvekkiline ödemeyi taahhüt ettiği ödemeye ilişkin şartın yani uzamanın müvekkilinden kaynaklanmaması şartının müvekkilinin hiçbir ihtara veya itirazi kayıta uğramadan işi 26 Kasım 2017 tarihinde davalılara teslim etmesiyle yerine getirmiş olmasına rağmen müvekkilinin teslimi ile resmi açılışın yapıldığı Kasım 2017 tarihinde sözleşmeden kaynaklanan toplam 780.000,00 TL tutan alacağının davalılar tarafından ödenmediğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından yapılan girişimlerde alacağın haricen kabul edilmekle birlikte ödeme yapılmadığından bu sefer her iki davalı şirketi de bünyesinde bulunduran … Kurulu Başkanı Sayın …’e ve …’e çeşitli tarihlerde birçok mail göndererek olayın gelişimini anlattığını ve alacağın ödenmesi istenmiş ise de bundan da sonuç alınamadığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam ve zamanında yerine getirmesine ve sözleşmeye konu fabrikanın davalılar tarafından 26 Kasım 2017 tarihinde itirazi kayıtsız olarak teslim alınarak devlet töreniyle faaliyete geçmesine rağmen yine sözleşmeden kaynaklanan toplam 780.000,00 TL alacağın davalılar tarafından bugüne kadar ödenmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile; 05.09.2014 tarihli hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan toplam 780.000,00 TL alacağın Eylül 2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını, mahkeme masraflarıyla vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … & … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki ilişki kapsamında … Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacı tarafından da ikrar edildiği üzere taraflar arasındaki 05.09.2014 tarihli sözlemenin geçerliliğini yitirdiğini, davacı tarafın alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, alacağın varlığını ve iş bu davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte belirtmek gerekir ki davacı tarafından da açık bir şekilde dava dilekçesinde ve …’e hitaben kaleme alınan mektupta kabul edildiğini ve taraflar arasındaki sözleşmelerde de tereddütsüz bir şekilde dile getirildiği üzere davacının sözleşmeler kapsamında yüklenici olarak tanımlandığını ve müvekkili şirkete ait fabrikanın inşa edilmesi ile ilgili olarak görevlendirildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin mahiyeti gereği eser sözleşmesi olduğunu ortaya koyduktan s onra belirtmek gerekirki TBK’nın 147.maddesi uyarınca eser sözleşmesinden doğan alacakların beş yıl içinde zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla davacının dava dilekçesinde belirttiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddinin gerektiğini, öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlık kapsamında Türk Mahkemeleri’nin yargı hakkının bulunmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddini, yetkisizlik sebebiyle usulden reddini, hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Yağ San. Ve Tic. A.Ş vekilini cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yönünden huzurdaki davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddinin gerektiğini, taraf sıfatının dava konusu sübjektif hak ile taraflar arasındaki ilişki olduğunu, bir sübjektif hakkın istenebileceği kişinin o hakka uymakla yükümlü olan kişi olduğunu, somut olayda davacı tarafından açılan davanın borçlu sıfatına sahip olmayan müvekkili şirkete karşı ikame edildiğini, bu sebeple husumet y okluğundan reddinin gerektiğini, davacın dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu 05.09.2014 tarihli her ne kadar sözleşmenin başlığı hizmet sözleşmesi olarak belirtilmiş ise de; içerik itibariyle eser sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, bu anlamda davacı ile müvekkili şirket arasında yüklenici işveren dolayısıyla alacaklı borçlu ilişkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin diğer davalı şirketin yüzde yüz iştiraki olup her iki şirketin kontrol ve karar mekanizmalarının birbirinden tamamen ayrı ve bağımsız olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin diğer davalı şirketin aldığı kararlar üzerine herhangi bir etkisi veya müdahalesinin söz konusu olmadığını, davacı vekilinin delil listesinin 5.ekinde müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan ödemeye ilişkin dekonta yer vermiş olup bu sayede müvekkili şirkete husumet izafe etmeye çalıştığını, söz konusu ödemenin bir tür üçüncü kişinin borcunu ifa mahiyetinde olup sadece bir defaya mahsus olmak üzere yapıldığını, ödenen tutarın iç ilişkide diğer davalı şirkete yansıtıldığını, söz konusu ödemenin diğer davalı adına bir defaya mahsus olarak yapıldığı, akabinde iç ilişkide kedisine yansıtıldığı nazara alındığında bu durumun müvekkili şirketi borçlu konumuna sokmayacağı, iç işleyişlerinin birbirinden ayrı ve bağımsız olduğunun her türlü izahten vareste olduğunu, açıklanan sebeplerle müvekkili şirket aleyhine haksız şekilde ikame edilen iş bu davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddini, davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddini, davanın sıfat yokluğu sebebiyle reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında 05/09/2014 tarihli “hizmet alım sözleşmesi” imzalandığı, … yağ fabrikasının zamanında ve eksiksiz teslim edilip edilmediği, sözleşmenin 5.16 Maddesi uyarınca tesis inşasının uzaması nedeniyle davacının alacağı olup olmadığı, varsa alacağı miktarının ne olduğundan ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
DELİLLER;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketlerin sicil kayıtları celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan … 23. Noterliği’ne ait … numaralı 08 Ocak 2019 tarihli ihtarname aslı mahkememizin 8013 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 20/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin HMK m. 222 çerçevesinde davacı lehine delil teşkil edeceği, davacı tarafın yevmiye defteri kayıtlarının incelenmesi soncunda dava tarihi itibariyle davalı taraftan borç alacak bakiyesi olmadığı, davacı tarafın yevmiye defteri kayıtlarının incelenmesi sonucunda dava tarihi itibariyle davalı taraftan borç alacak bakiyesi olmadığı, davalı … Yağ’ın 2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, bu sebeplerle davalı ticari defterlerinin HMK m. 222 çerçevesinde davalı lehine delil teşkil edeceği, davalı … Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin 05.11.2014 tarihli … numaralı yevmiye maddesi ile davacı … …. Ve Tic. Ltd. Şti’ye 160.000,00 USD karşılığı 355.776,00 TL ödeme yaptığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı olan 05.09.2014 tarihli sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu ve tesisin tamamlandığı Kasım 2017 tarihine kadar yürürlükte olduğu, davalı … …’un diğer davalı … Yağ’ın yüzde yüz iştiraki olduğu, gerekçesi yukarıda anlatıldığı üzere davacının söz konusu talebinden davalı … Yağ’ın da sorumlu olduğu, davacının talebinin geçerli olduğu anlaşılan sözleşmenin açık hükmüne dayandığı dolayısıyla talep edileceği, taraflar arasında akdedilen sonraki sözleşmelerin önceki tarihli sözleşmeyi ortadan kaldıran nitelikte olmadığı, davacının 780.000,00 TL’yi ticari faizi ile birlikte alacağı davacının davalılardan müteselsilen olmak üzere talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava alacak istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile davalı … … arasında akdedilen sözleşmenin geçerli olup olmadığı; davalı … Yağ’ın sorumlu olup olmadığı, husumet, zamanaşımı ve yetki hususlarında toplanmaktadır. Davalının yargı yolu itirazının sözleşmenin 9.maddesi gereğince reddine, zamanaşımı itirazının ise talebin hizmet sözleşmesinden kaynaklı olup 10 yıllık zamanaşımına tabi olması kaldı ki; işin tesliminden itibaren zamanaşımı süresinin de dolmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı … Yağ tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de; davalı … …’un diğer davalı … Yağ’ın yüzdeyüz iştiraki olması yanı sıra dosyaya sunulan mail yazışmalarından da davalı … Yağ’ın davacı ile davalı … … arasında imzalanan sözleşme kapsamında faaliyette bulunduğu buna göre; 06.05.2015 tarihinde davalı … Yağ AŞ’de İhracat Uygulama Müdürü sıfatı ile … tarafından gönderilen mail’de … adına ihracat işlemlerinin … Yağ tarafından yürütüleceği, … Yağ ile yapılan anlaşma hükümlerinin …’a da uygulanmasını talep ettiği, yine davalı … Yağ’ın da içinde bulunduğu dava dışı … Holding A.Ş’nin hukuk direktörü tarafından gönderilen 16.03.2015 ve 08.05.2015 tarihli maillerde, davacı … ile taşeronlar arasındaki sözleşmelerin hazırlanarak ve sözleşmelere son halinin verilerek denetiminin yapıldığı, bu doğrultuda … Yağ’ın yapmış olduğu 160.000 USD ödeme ile davacı vekilinin … Yağ ile uzun yıllar iş yaptığına dair anlatımları da göz önünde bulundurulduğunda davalı … Yağ’ın diğer davalı … … arasında organik bağ bulunduğu, bu iki şirketin birlikte sorumlu olacağı kanatine varıldığından davalı … Yağ’ın husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı ile davalı … … arasında 05.09.2014 tarihinde “Hizmet Alım Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu ve sözleşme konusu işin herhangi bir itirazı kayıt ileri sürülmeksizin 27/11/2017 tarihinde kabul edildiği, sözleşmenin süresinde yerine getirilmediği ya da işin uzamasının davacıdan kaynaklandığı ile ilgili herhangi bir ihtar ya da ispat vasıtası sunulmadığı davalı … … tarafından sözleşmenin ek sözleşmeler nedeniyle kadük kaldığı iddia olunmuş ise de; sözleşmenin feshine yönelik herhangi bir irade beyanına rastlanılmadığı anlaşıldığnıdan davalının sözleşmenin geçersiz olduğu iddiasına da itibar edilmemiş ve davacının 05/09/2014 tarihli sözleşmenin 5.maddesinin 6.fıkrası gereğince Eylül 2015 tarihinden teslimin yapıldığı 27/11/2017 tarihine kadar geçen 26 aylık süre yönünden her ay için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 780.000,00 TL davalılardan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. … 23. Noterliği’ne ait … numaralı 08 Ocak 2019 tarihli ihtarnamenin davalı … Yağ San. Ve Tic. A.Ş’ye 10/01/2019 tarihide tebliğ edildiği, davalı … …’a çıkarılan tebligatın ise iade edildiği dosyaya ibraz edilen ihtarname aslı ve tebligat şerhlerinden anlaşılmakla davalı … Yağ yönünden temerrüt tarihi 10/01/2019, davalı … … yönünden ise temerrüt tarihi dava tarihi olan 30/09/2021 olarak kabul edilmiş ve temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hükmedilen alacağın davalılardan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 780.000,00 TL alacağın davalı … Yağ San. Tic. A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 10/01/2019, davalı … yönünden dava tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 53.281,80 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 13.320,45 TL harçtan mahsubu ile eksik 39.961,35 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılarken yatırılan toplam 13.388,25 TL (59,30 TL BVH, 8,50 TL VSH, 13.320,45 TL peşin harç, ) harcın davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 3.945,00TL ( 345,00 TL tebliğler ve posta, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 103.800,00TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’ye 1.360,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır