Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/629 E. 2021/874 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/629 Esas
KARAR NO:2021/874

DAVA:Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ:26/09/2021
KARAR TARİHİ:08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Tekstil A.Ş.; kadınlara yönelik tekstil ürünlerinin, online ve/veya fiziki mağaza/lardan satışını gerçekleştirmek amacıyla, 13/01/2020 tarihinde tescil ve ilan edilerek kurulmuştur. Şirketin sermayesi 100.000,00TL olup, şirket sermayesinin tamamı, şirketin; %45 hissedarı …, %45 hissedarı … …, %5 hissedarı … ve %5 hissedarı ise …tarafından ödenmiş bulunmaktadır. Ayrıca şirketin … Şubesi mevcut olup, 04/11/2020 tarihinde tescil ve ilan edilmiştir.Şirketin Yönetim Kurulu üyeleri ise; … ve … … olup, 11/12/2020 tarihine kadar şirketi “münferiden” temsile, 11/12/2020 tarihinden itibaren ise “müştereken” temsile yetkili kılınmışlardır. Şirketin … Şubesi’nde ise, yalnızca … … “münferiden” temsile yetkili kılınmıştır. Şirketin; … A.Ş. (…), …. (…) ve …Türk Anonim Ortaklığı (…)’ta hesapları bulunmaktadır. Bu hesapların internet bankacılığı sisteminde; Yönetim Kurulu üyesi … …, tek başına tanımlı ve yetkilidir. Dolayısıyla, internet bankacılığı üzerinden şirketin hesaplarına tek başına erişim sağlamaktadır. Bu zamana kadar da şirketin ödemelerini/giderlerini internet bankacılığı üzerinden tek başına yürütmüştür.Ayrıca şirketin yukarıda anılan bankalardan, muhtelif zamanlarda aldığı 4 (dört) adet banka kredisi mevcuttur. Aşağıdaki tabloda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, 2021 yılı Ekim ayı itibariyle, ödenmesi gereken kredi borcu; aylık 26.500,97TL, toplamda ise; 439.825,34TL’dir. Bunların yanı sıra müvekkilim; şirket kurulduğundan bu yana, muhtelif zamanlarda olmak üzere, şirkete toplamda 377.764,19TL borç vermiştir. Bu süreç içerisinde şirket; bu borcun yalnızca 56.302,40TL’sini müvekkilime ödeyebilmiştir. Dolayısıyla, kesin olmamakla birlikte, halihazırda müvekkilimin şirketten 321.461,79TL alacağı mevcuttur. Müvekkilim ayrıca, kendi isminden oluşan “…” ve “…” markalarının şirket adına tescil edilmesine de müsaade etmiştir. Tüm bunlara karşın; müvekkilim ile aynı hisse oranına sahip … … ise, şirket kurulduğundan bu yana, yine muhtelif zamanlarda olmak üzere, şirkete toplamda 102.192,88TL borç vermiştir. Borcun 20.801,20TL’sinin şirket tarafından … …’ye ödenmesi neticesinde, … …’nin halihazırda şirketten yalnızca 81.391,68TL alacağı mevcuttur. Diğer hissedarlar … ile …’ın ise; muhtelif zamanlarda şirkete borç verip vermedikleri, verdiler ise şirketin onlara geri ödeme yapıp yapmadığı hususları bilinmemektedir. Zira müvekkilim; yukarıda anılan bu borç ve alacak hesaplamalarını, … 17. Noterliği aracılığı ile şirkete, şirket hissedarlarına ve şirketin muhasebecilerine gönderdiği 02/09/2021 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname sonrasında, “sınırlı” olarak edindiği bilgiler ile yapabilmiştir. Dolayısıyla hesaplamalar kesin olmayıp, müvekkilimin; aşağıda izah ettiğimiz üzere, halen daha şirket adına ödeme yapması nedeniyle, daha fazla alacağının olması muhtemeldir. Anılan nedenle; fazlaya dair hak ve alacak talebimizi saklı tuttuğumuzu bildiririz. Giyim sektöründe; sonbahar/kış, ilkbahar/yaz sezonu için yeni kreasyon oluşturarak, yeni kıyafetler ürettirmek; şirketin devamı, istikrarı ve müşterileri için; önemli ve zaruri bir husustur. Bu kapsamda, şirketin %45 hissedarı ve Yönetim Kurulu üyesi … …, yatırım arayışına girmiştir. Müvekkilim de elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışmıştır. Ancak ne yazık ki, şirkete yatırımcı bulunamamıştır. Bunun üzerine … …; şirketin birtakım ödemeler yapmasını gerektiğini; ancak şirket hesaplarında yeterli miktarda para bulunmadığını, bu nedenle şirkete kendisinin de borç verdiğini belirterek, müvekkilimin de şirkete borç vermesini talep etmiştir. Şirketin hesap hareketlerini takip edemeyen ve bu zamana kadar zaten yüklü bir miktarda şirkete borç veren müvekkilim; öncelikle şirketin bilgi, belge ve defterlerinin incelenmesini ve denetim yapılmasını talep etmiştir. Müvekkilimin bu talebi; ilk başta olumlu karşılanmış gibi görünse de; talep edilen bilgi, belge ve defterler bir türlü verilmemiştir. Bunun üzerine, şirketin tasfiye edilmesi konusu gündeme gelmiş ise de; … … buna da yanaşmamış ve artık şirketin hiçbir işiyle ilgilenmeyeceğini belirterek, bu hususta “istikrarlı” bir tutum sergilemiş ve şirketin Yönetim Kurulunu işlevsiz hale getirerek kilitlemiştir. İşbu davanın açıldığı tarih itibariyle … …; halen daha şirketin Yönetim Kurulu üyesi olup, bu görevinden istifa etmemiştir. Öte yandan şirketin hesaplarının internet bankacılığında da (sistemi kasıtlı bir şekilde bloke etmedi ise) halen daha tek başına tanımlı ve yetkilidir. Buna rağmen; şirketin hiçbir ödemesini yapmamaktadır. Yönetim Kurulu müştereken temsile yetkili olduğu için ve ancak bir araya gelerek karar alamadığı için şirket hiçbir ödemesini gerçekleştirememektedir. Bu nedenle de şirket; icra tehlikesi ile karşı karşıyadır. Nitekim şirketin her ay ödemekle yükümlü olduğu banka kredileri, çalışanların maaşları, kargo faturaları, işyeri aidat bedelleri, elektrik, su vb. ödemeleri söz konusudur. Bununla birlikte; şirketin …’deki Şubesinin yeni kira dönemi Kasım ayı olup, bununla ilgili de (sözleşmenin feshi ve işyerinin tahliye edilmesine dair) ivedi bir şekilde karar alınması gerekmektedir. Ne yazık ki, bunların hiçbiri yapılamamaktadır. Davanın KABULÜ ile ŞİRKETİN TASFİYE EDİLMESİNE,İleride telafisi güç zararların oluşmaması adına Şirkete ivedilikle Kayyım Atanmasına,Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça gösterilen deliller toplanmış, ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyası, Ticaret sicil müdürlüğü cevabi yazısı celp edilmiş,Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan ihtarname ve tebliğ şerhli asıllar mahkememiz kasasına alınmıştır.
Delillerin toplanması aşamasında; davacı vekili 05/11/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu saptandığından, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …