Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/602 E. 2023/161 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/602
KARAR NO :2023/161

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:15/09/2021
KARAR TARİHİ:02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi müvekkili … Tekstil San ve Tic. A.Ş., lehtarı … İnş. San Tic. Ltd. Şti olan … Bankası Cumhuriyet Meydanı … şubesine ait, … nolu, gerçek keşide tarihi 30/06/2022, tutarı 500.000,00 TL çek ile, … nolu gerçek keşide tarihi 31/07/2022, tutarı 500.000,00 TL olan çekin ticari ilişki sebebiyle … ilinden İstanbul’a gönderilmek üzere … Kargo’ya verildiğini, bu iki çekin … Kargo’da kaybolduğunu ve kargo şirketiyle çekin bulunması için yazışmalar yapıldığını, söz konusu çeklerin dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve suç işleme amacıyla örgüt kurma suçundan haklarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/… Sor Nolu dosyasından (İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/… Sor Nolu dosyasının celbini talep ederiz) hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, şikayet edilenler tarafından ele geçirilmiş ve planlı bir dolandırıcılık faaliyeti kapsamında son olarak cirantalardan davalı şirket tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından takibe konu edildiğini,
kargoda kayboldu denildikten sonra takip alacaklısı davalı şirket tarafından takibe konu edilen çeklerin üzerinde birçok tahrifat yapılmış olup, müracaat hakkı olmayan şirket aleyhine işbu menfi tespit davasını açma zaruretinin hasıl olduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından kambiyo takibine konu edilen 2 adet çekin işbu dilekçeleri ekindeki … Bankası A.Ş’nin yazısından anlaşılacağı üzere bankaya ibraz edilmeden kambiyo takibine konu edildiğini, çekleri bankaya ibraz etmediğinden keşideci ve cirantalara müracat hakkı doğmayan alacaklının bu çekleri kambiyo takibine konu edemeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, kambiyo takibine dayanak çeklerin kambiyo vasfında olup olmadığının kamu düzenine ilişkin olduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından … Bankası Cumhuriyet Meydanı … şubesine ait … nolu, gerçek keşide tarihi 30/06/2022, tutarı 500.000,00 TL çek ile, … nolu, gerçek keşide tarihi 31/07/2022, tutarı 500.000,00 TL olan çeklerin kambiyo takibine konu edildiğini, … Kargo’da taşıma sırasında kaybolan çeklerin, planlı bir dolandırıcılık faaliyeti kapsamında ele geçirilerek ve üzerlerinde tahrifat yapılmak suretiyle keşide tarihlerinin değiştirildiğini, daha sonra ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmiş gibi banka kaşe ve imzası sahte şekilde çekin üzerine yazılarak müvekkili şirket aleyhine haksız ve hukuka aykırı şekilde kambiyo alacaklarına özgü ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini, somut olayda … Bankası Aş’nin çeklerin ibrazına ilişkin vermiş olduğu bilgiler göz önüne alındığında çeklerin gerçekte hiçbir zaman banakaya ibraz edilmemiş olduğunun açıkça görüleceğini, bankaya gerçekte ibraz edilmediği için kambiyo vasfında olmayan çekler için yapılan kambiyo takibinin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasını ve işbu çekler nedeniyle takipalacaklısına borçlu olmadıklarına karar verilmesini, … Bankası AŞ’nin dilekçeleri ekindeki yazısında, takip konusu çeklerin bankaya ibraz edilmediği bildirilmiş olduğundan bankaya ibraz edilmeksizin takip konusu edilen çekler bakımından kambiyo senetlerine özgü yolla başlatılan takibin iptalinin gerektiğini, iyi niyetli müvekkili şirketin haksız ve kötü niyetli haciz baskısı altında telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını, dolayısıyla; ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemece incelenmesini yargılamanın sonuna kadar takibin tedbiren geçici olarak durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini, akibe konu çekler üzerinde grafoloji konusunda uzman bir bilirkişiye teknik inleme yaptırılmış olup, taraflarınca alınan bu uzman görüşünde takibe konu çekler üzerindeki yazılarda tahrifat yapılmış olduğunu, kimyasal yöntemle keşide tarihlerinin silindiğini ve farklı bir el ürünü olan yazı ve kalem kullanılmak suretiyle başka keşide tarihi yazılmak suretiyle keşide tarihlerinin değiştirildiği hususunun açıkça tespit edildiğini, işbu uzman görüşü doğrultusunda kargo ile gönderilen çekleri hukuka aykırı şekilde eline geçirip, çekler üzerinde tahrifat yapan takip alacaklısı davalıya borçlu olmadıklarına karar verilmesini, takibe konu çeklerin … kargo ile çekin lehtarı … Tekstil ve İnşaat San Tic Ltd ŞTİ’ye gönderilirken kaybolduğundan çekin ciro silsilesinde yer alan lehtara ait kaşe ve imzanın da sahte olduğunu, bu sebeple; ilgili lehtar tarfından yapılan şikayet üzerine istanbul 28 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/367 E. sayılı dosyasından takibin geçici olarak durdurulması talebinin kabulüne karar verildiğini, buna göre; ciro silsilesinin bozuk olduğu çekteki sonraki cirolar da geçersiz olacağından çek hamilinin bu çeklere dayalı hak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davalı şirket ve haklarında savcılığa şikayette bulundukları ve çekin kargoda çalındıktan sonra çeki cirolayan şirket yetkililerinin, ciroları nedeniyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve suç işleme amacıyla örgüt kurma suçları nedeniyle cezai ve hukuki sorumluluktan kaçabilmek amacıyla yakın tarihlerde şirket yetkililerini değiştirdiklerini ve yeni şirketler kurduklarını, müvekkili şirket ile kaşe ve imzası sahte olarak çeke basılan …’un hiçbir ticari ve hukuki bağlantısı olmadığı halde haksız olarak çeki ele geçiren ve sanki aralarında ticari bir ilişki varmış gibi çeki elden ele cirolayan şirketlerin bu şekilde dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçunun sorumluluğundan kurtulmak ve savcılığı yanıltmak amacıyla aynı tarihlerde şirketlerdeki paylarını devrettiklerini, kötü niyetli ve haksız takip alacaklısı takibe konu çeklere dayalı hak sahibi olmadığı halde haciz işlemlerine devam ettiğini ve müvekkili şirketin bankalardaki parası üzerine haciz işlemi uyguladığını, gerek ulusal gerekse de uluslararası piyasada e-ticaret yapan müvekkili şirketin haciz işlemlerinden ciddi şekilde etkilenmiş olup, işçilerin ücret ödemelerinin dahi haksız ve hukuka aykırı bu takip nedeniyle sekteye uğradığını, bu sebeple; öncelikle teminatsız olarak takibin geçici olarak durdurulmasını, mahkemenizce aksi kanaatte olunması halinde iik 72/3 uyarınca teminat karşılığınca tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, açıklanan ve resen belirlenecek sebeplerle, davanın kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin HMK m392 hükmü uyarınca teminat alınmadan geçici olarak takibin durdurulmasını ve mahkemenizce aksi kanaatte olunması halinde İİK m72/3 uyarınca teminat karşılığı tedbiren takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını, müvekkil şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takip dayanağı olan 30.07.2021 tarihli, … seri nolu, 500.000 TL bedelli ve 31.07.2021 tarihli, … seri nolu, 500.000 TL bedelli toplam 2 adet çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame edilen menfi tespit davasının 6102 sayılı türk ticaret kanunu 5/a maddesi gereği konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepli olması dolayısıyla zorunlu arabuluculuğa tabi olup dava açılmadan önce başvurulması gerektiğini, yargıtayın muhtelif kararlarında da belirtildiği üzere davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile birlikte davalı müvekkilinin de alacaklı olup olmadığının tespiti yapılacağından huzurda görülmekte olan davanın arabuluculuğa tabi olduğunu, davacı tarafından usuli şartlara uyulmaksızın işbu dava ikame edilmiş olup bu sebepten davanın usulden reddini talep ettiklerini, somut olayda yaklaşık ispat dahi gerçekleşmemiş iken ihtiyati tedbir kararının verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, mahkemenizce oluşturulan 16.09.2021 tarihli ara karar ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi çek bedelinin %15’i oranında teminat sunulması halinde kabul edilerek icra dosyasına yapılan ödemelerin taraflarına ödenmemesine karar verilmiş ise de işbu karar usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davacı yanın dava dilekçesinden işbu çeklerin lehtar adına kendileri tarafından keşide edildiğini, aralarındaki borç ilişkisinin varlığını kabul ettiklerini ve buna bağlı olarak çeklerin altında bulunan imzaların da kendilerine ait olduğunu ikrar ettiklerinin anlaşıldığını, davacı tarafın kambiyo sorumluluğunun bulunduğu hususunda herhangi bir tartışma bulunmadığını, bu itibarla borca haksız yere itiraz eden davacının taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın ibraz iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalı müvekkili şirketin çeklerin vadesi geldiğinde muhatap banka olan … Bankası Eyüp Sultan Şubesi’ne çekleri ibraz ettiğini, sunulan belgenin muhatap bankaya ait bir belge olmadığını, davacı tarafça sunulan banka yazısında kaşenin ve imzanın sahte olduğu hususunda kesin bir tespit yapılmamış olmakla birlikte çekin ibraz edildiği şube olan Eyüp Sultan Şubesi değil Cumhuriyet Meydanı Şubesine ait evrak sunulduğunu, bu itibarla çekin ibraz edilmediği veya çekin ibraz edilmiş gibi gösterildiği hususlarının gerçek dışı olduğundan davacı tarafın itirazlarının dikkate alınmaması gerektiğini, davacı tarafın tahrifat iddialarının çeki iyi niyetle iktisap eden davalı müvekkilini bağlamadığını, davacı tarafın dilekçesinde işbu çekin kendileri tarafından keşide edildiğini, üzerindeki imza ve kaşelerin kendilerine ait olduğunu ve lehtar ile aralarındaki borç ilişkisinin bulunduğunu ikrar etmiş olup yetkili hamili ve meşru alacaklısı oldukları söz konusu çekin tarihi üzerinde tahrifat olduğunu beyan etmiş ise de çekin orjinal görüntüsünden hiçbir suretle anlaşılamayacak bu durumu müvekkili firmanın bilme ihtimali bulunmadığını, nitekim davacı taraf da bu hususu destekler nitelikte kesin bir delil sunamadığını, kanaatlerince çok yüksek ihtimal delil olarak sunulan belgeler üzerinde bu şekilde bir tahrifat yapıldığını, hiçbir suretle iddiaları kabul anlamına gelmemekle birlikte takibe konu ettikleri işbu çekin tarihinde tahrifat yapılmış olsa dahi davalı müvekkili şirketin bunu bilmesi veyahut kendisinden bilinmesinin beklenmesinin mümkün olmadığı, müvekkili şirketin söz konusu çeki ticari faaliyetleri neticesinde iktisap ettiğini ve akabinde nakit ihtiyacı sebebi ile iktisap etmiş olduğu söz konusu çeki yasaya ve usule uygun olarak tahsili yoluna gittiğini, çeklerin üzerindeki ciro silsilesi tam ve birbirini düzgünce takip eden cirolardan oluşmakta olup Türk Ticaret Kanunu madde 790 göz önüne alındığında davalı müvekkilinin çekin meşru hamili olduğu sarih olduğundan davanın reddinin gerektiğini, her ne kadar müvekkili şirketin çeki kendisine ciro eden şirket ile arasındaki ticari ilişkiyi ve çekin hangi ticari faaliyet ile ilgili olarak verildiğini ispat etmek gibi bir yükümlülüğü bulunmasa da durumun meşruiyetine ilişkin mahkeme nezdinde herhangi bir kuşku oluşmaması açısından müvekkili şirketin çeki ne suretle iktisap ettiğini ve çeki müvekkili şirkete ciro eden şirket ile arasındaki ticari ilişkiyi ve mal alım satımını gösterir fatura ve tahsilat makbuzu suretlerinin sunulduğunu, müvekkili tarafından dava konusu çekin tahsili amacıyla gerçekleştirilen tüm işlemlerin yasaların tanıdığı hak ve yetkiler kapsamında gerçekleştirilmiş olup söz konusu işlemlere dayanılarak müvekkilini kötü niyetli olmak ile itham etmenin mümkün olmadığını, haksız ithamlar yönelten davacı tarafın ise kargoya verilmesi mümkün olmayan dava konusu çekleri kargoya verdiğini iddia ederek büyük bir kusur içerisinde olmasına rağmen kendi kusurundan yararlanmaya çalışıp taraflarına borçlu olmadığının tespitini istediklerini, ayrıca sürekli ticari faaliyeti bulunan bir firmanın çekin bedelini tahsil etmek için yasal yollara sahip olmasına rağmen ilgili yasal yolları kullanmamasının akla ve mantığa olduğu kadar ticari hayatın işleyişine de aykırılık teşkil edecek olup nitekim müvekkilinin de ticari faaliyetinin devamı için nakit paraya ihtiyaç duyan tüm firmaların yapacağı şekilde senedin yasal yollardan tahsili yoluna gittiğini, asla kabul anlamına gelmemek ile birlikte işbu çekin üçüncü kişilerce çalınması veyahut tahrifatı halinde iyi niyetli, yetkili ve meşru hamil olan müvekkilinin bu durumu bilmesi veyahut kendisinden bilinmesinin beklenmesinin mümkün olmadığını, izah edilen ve mahkemece resen nazara alınacak sair nedenlere dayanarak, öncelikle mahkemece verilen 16.09.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak, davacı tarafça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın reddini, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20 oranında tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı kambiyo senetlerine dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminat taleplerinin sübut ve miktarı noktasında toplanmış olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; çeklerin y azıldığı ilk hali, kargı şirketi tarafından kargonun kaybolduğuna dair yazısı, davacı şirketin 30.07.2021-31.07.2021 tarihleri arasında … Bankası A.Ş nezdindeki hesap dökümü, Lehtar …’un gerçek imza ve kaşesini gösterir belge, … Kargo’da kaybedilen çekleri el geçiren şirketlerin pay senetleri ve yönetim devri ile sicile tescili gösterir belgeler, 09/09/2021 tarihli özel bilirkişi raporu mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
İstanbul CBS’ye müzekkere yazılarak 2021/… Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
T. … Bankası A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu 2 adet çekin ibraz edilip edilmediği hususları sorulmuştur.
İstanbul 28. İcra Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2021/368 Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 17/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu çeklerin her ikisinde de rakamla yazılı tarih kısmının çekin diğer yazılı
kısımlarından farklı bir mürekkepli kalemle yazılmış olduğu, yıl kısmındaki son iki rakam
üzerinden yapıştırıcı şeffaf bant geçmesi nedeni ile bu kısımda bir değişiklik olup olmadığının
tespitine gidilemediği, banka kaşesinin sahtecilik açısından değerlendirilmesi için ilgili bankanın
kaşe örneklerinin karşılaştırmalı analiz için gerektiği, bu kaşe üzerindeki imzaların aidiyet tespiti
için, yetkili banka görevlilerinin imza örneklerinin gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 06/01/2023 tarihli davanın tamamen ıslahı suretiyle sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davanın tamamen ıslahı ile yeni dava dilekçesinin sunulması, müvekkili şirketin 30.07.2021 tarihli, … seri nolu, 500.000 TL bedelli ve 31.07.2021 tarihli, … seri nolu, 500.000 TL bedelli toplam 2 adet (kambiyo vasfını yitirmiş) çeke dayalı başlatılan …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı kambiyo senetlerine dayalı takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini, takibin dava sonuçlanıncaya kadar HMK 209 kapsamında teminatsız olarak tedbir yoluyla durdurulmasını, mevcut hacizlerin kaldırılmasını, davanın kabulü ile takibin iptaline ve davalının %20den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Keşidecisinin davacı …ve Ticaret A.Ş, lehtarın … İnş. San. Tic. Ltd. Şti olduğu, … Bankası’na ait … nolu 500.000,00 TL bedelli çek ile … nolu 500.000,00 TL bedelli çeklerden kaynaklı alacağın tahsili talebi ile dosyamız davalısı olan hamil … San. Tic. Ltd. Şti tarafından keşideci ve cirantalara karşı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış olup, davacı açmış olduğu davada çeklerdeki gerçek keşide tarihinin sırasıyla 30/06/2022 ve 31/07/2022 olmasına rağmen keşide tarihleri tahrif edilerek 30/07/2021 ve 31/07/2021 tarihleri olarak değiştirildiğini, davacı tarafça keşide edilen çeklerin …’dan İstanbul’a gönderilmek amacıyla … Kargo’ya verildiği ve … Kargo’da kaybolduğu, söz konusu çeklerle ilgili davalının da içinde bulunduğu şüpheliler hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlamaları ile İstanbul CBS’nin 2021/… Soruşturma nolu dosyasında şikayette bulunulduğunu belirterek icra takibi dayanağı olan … ve … seri nolu çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti talebi ile açılan dava davacı tarafça tamamen ıslah edilmek suretiyle sunulan yeni dava dilekçesinde davacı, müvekkili şirketin kambiyo vasfını yitirmiş olan … ve … seri nolu çeklere dayalı olarak davalı tarafça başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ve %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça çeklerde tahrifat bulunduğu iddiası kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesinde inceleme konusu çeklerin her ikisinde de rakamla yazılı tarih kısmının çekin diğer yazılı kısımlarından farklı bir mürekkepli kalemle yazılmış olduğu, yıl kısmındaki son iki rakam üzerinden şeffaf bant geçmiş olması nedeniyle bu kısımda bir değişiklik olup olmadığının tespitine gidilemediği bildirilmiştir, esasen çıplak gözle yapılan incelemede de keşide tarihinde tahrifat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça çeklerin bankaya ibraz şerhlerinin sahte olduğu iddiası kapsamında ilgili banka şubesine müzekkere yazılmış, müzekkere cevabında takibe konu edilen … ve … nolu çeklerin banka tarafından işlem görmediği ve arkalarındaki şerhlerin banka tarafından atılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dava çekle ilgili başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
TTK 808/1.maddeye göre; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği, ibraz günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılan şerh ile ispat edilmesi gerekir. Süresinde ibraz edilen çekin ödenmediğinin TTK 808/2.maddesi gereği muhatap tarafından ibra günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla belirlenmesi halinde hamilin cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına başvurma hakkı bulunmaktadır. Aksi takdirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek adi havale niteliği taşıdığından borç ikrarını içermez. Borçlular hakkında bu belgeye dayanılarak takip yapılamaz.
Çek ibraz süresi içinde ibraz edilmediği takdirde hamil düzenleyene (keşideciye) ve cirantalara karşı başvuru (müracaat) hakkını kaybeder; çekin kambiyo senedi olma özelliği kalmaz. Başvuru hakkının, ibraz sürelerinin kaçırılması sebebi ile sona ermesi halinde senedin bir borç ikrarı, borç taahhüdü veya kefalet şeklinde değerlendirilmesi de mümkün değildir. Aksi takdirde TTK 808.maddenin; çekin keşidecisi yönünden bir anlamı kalmaz. ( Kıymetli Evrak Hukuku Prof. Dr. Fırat ÖZTAN 23.Basım, Syf 274)
Somut olayda alonj üzerine atılan ibraz şerhinin sahte olduğu, bankaya yazılan müzekkere cevabından anlaşılmakla birlikte keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve gerçek keşide tarihinde de çeklerin ibraz edilmediği, bu haliyle davalının çeklere dayalı olarak keşideciye başvuru hakkını kaybettiği, davacı tarafça takipten dolayı borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği hususları bir arada değerlendirildiğinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/3747 Esas 2022/5458 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere kambiyo niteliğinde olmayan bir belge ile kambiyo senetlerine mahsus bir takip yapılamayacağından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının kötü niyet tazminatı talebi yönünden davalının takibinde kötü niyetli olduğu bu aşamada ispat edilemediğinden kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
2-Davacının keşidecisi olduğu 31/07/2021 tarihli 500.000,00 TL bedelli ve 30/06/2022 tarihli 500.000,00 TL bedelli … Bankası’na ait çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 75.675,08 nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 18.918,78 TL harçtan mahsubu ile eksik 56.756,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılarken yatırılan toplam 18.986,58 TL (59,30TL BVH, 8,50TL VSH, 18.918,78 TL peşin harç, ) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.680,95TL ( 180,95TL tebliğler ve posta, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 136.625,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne; 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2023

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır