Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/6 E. 2022/52 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/6
KARAR NO:2022/52

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:08/07/2015
KARAR TARİHİ:08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketinin davacıya satmış olduğu baskı makinesinin iş yerine kurulup çalıştırılması yapılamadığı, kurulan makenenin çalışmaması üzerine davalı şirketin 15 gün sonra makineyi yenisi ile değiştirdiği, değiştirilen makinenin üst model makine olup fiyat farkının 38.389,83 TL + KDV olarak kararlaştırıldığı, bu makine ait faturanın 27/10/2011 tarihinde düzenlendiği, satın alınan bu makine karşılığı nakten ve çekler ile ödeme yapıldığı, davalı tarafça tahsil edildiği, bunun dışında borca karşılık çeşitli vadelerde 9 adet senet düzenlenerek davalıya verildiği ve bu senetlerin halen davalı elinde kaldığı, ancak fatura edilip satılan makine bedeli tahsil edildiği halde makinenin gizli ayıplı olması sebebi ile çalıştırılmasının ihtaren davalıya bildirildiği, ancak davalının kayıtsız kaldığı, bu sebeple sözleşmeden dönmek zorunda kaldıkları, bedel iadesi ile zararlarının tazminini talep ettikleri, Değişik İş tespit dosyası ile makinedeki ayıpları belirledikleri gerekçesi ile bu senetlerin davalı şirket ortağı tarafından … isimli diğer davalıya ciro edildiği ve diğer davalının da bu senetleri icra takibine konu ettiği, icra tehditi altında takibe konu edilen senetlerin bedellerinin ödendiği, davalıların birlikte hareket ettiği gerekçesi ile makine bedeli olarak ödenen 38.900,00 TL nin davalı şirketten tahsili ve şirket elinde bulunan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin istirdatı , icra takibine konu edilen ve diğer davalı tarafından takibe konulan senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine , ayıplı makine nedeni ile uğranılan iş ve kar kaybına ilişkin tazminatın satıştan itibaren işleyecek avans faizi ile .birlikte davalı şirketten tahsiline ve % 20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 21.03.2011 tarihli Satış Sözleşmesinin yetki başlıklı kısmında “İşbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkisini taraflar kabul ederler” denildiğini, dolayısıyla taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça yetki sözleşmesi ile belirlenen Mahkemelerin davaya bakmakla yetkili olduğunu, bu bağlamda görülen davaya bakmakla yetkili Mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olup öncelikle yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, davacı tarafından işbu huzurda görülen davada diğer davalı … Makine tarafından davacıya satılan makinenin gizli ayıplı olduğu iddiası ile makine bedelinin ödenmesini, müvekkilinde bulunan senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile bahse konu senetlerin istirdatını, … Makineden kar kaybı tazminatı talep edilmesini, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenecek bedelin müvekkiline tedbiren ödenmemesini ve nihayetinde davalı aleyhine denilerek icra inkar tazminatı istenilmesine karar verilmesini, müvekkili şirketin … marka dijital baskı makinesinin Türkiye distribütörü olarak Türkiye çapında iş bu makinenin satış ve servis hizmetlerini verdiklerini, işbu distribütörlük hakkını elinde bulunduran müvekkili şirketin söz konusu dijital baskı makinelerini ürüten … ….Ltd firması ile yaptığı anlaşmayı sunduklarını, müvekkili şirketin iş bu distribütörlük sözleşmesine istinaden davacıya 4 kafa 14 pikolitre 512 Nuzul … marka bir dijital baskı makinesi sattığını, müvekkili şirketin daha henüz sözleşme imzalanmadan gerek davacıya söz konusu makinenin çalıması konusunda eğitim vermek gerekse de taraflar arasındaki karşılıklı güven ilişkisine dayalı ticari ilişkiye istinaden 10.02.2011 tarihinde makineyi davacı işyerinde kurduğunu ve çalışır vaziyette davacıya teslim ettiğini, ancak davacının henüz kullanımı konusunda bir tecrübe sahibi olmaması nedeniyle kullanım hatalarından dolayı iki kez servis çağırdığını, müvekkili şirketinde 09.03.20211 ve 11.04.2011 tarihlerinde davacıya servis hizmeti verdiğini ve davacıya makineyi çalışır vaziyette teslim ettiğini, davacının da her iki servis formunda da makinenin çalışır halde olduğunu kabul ettiğini, daha sonra taraflarca 2011 yılı içerisinde tanzim edilmesi kararlaştırılan faturanın davacının talebi nedeniyle müvekkili şirket tarafından 27.10.2011 tarihinde davacı adına düzenlendiğini, söz konusu faturanın davalı şirkete tebliğ edildiğini ve davacı tarafından da iş bu faturaya herhangi bir itiraz olmadığını, nitekim makinenin tesliminden yaklaşık 8 ay sonra tanzim edilen faturaya davacının itiraz etmemiş olmasının dahi davacının kullandığı makineden memnuniyetini gösteren bir kanıt olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu baskı makinesinin Türkiye çapında tek satıcısı olması nedeniyle baskı boyalarının orjinal olanını piyasaya sattığını, nitekim müvekkili şirketin tüm Türkiye çapında makine satışı gerçekleştirirken yine aynı makinelerin boyalarının da satışını gerçekleştirdiğini, davacının da makinenin kendisine teslim edildiği tarihi izleyen 10.02.2011 – 13.12.2011 tarihleri arasında baskı makinesinin orjinal boyasını müvekkili şirketten tedarik ettiğini, ancak daha sonra davacının müvekkili şirket tarafından alması gereken dijital baskı makinesinin orjinal boyası dışında daha ucuza mal etmek ve kar oranını artırmak amacıyla bir takım fason üretim boyalar kullandığını, ayrıca davacının fason boya kullanımı dışında yetkisiz bir takım kişilere de imkan tanıyarak makineye müdahale etmesine izin verdiğini, işbu durumun bile makinenin garanti kapsamının dışına çıktığının göstergesi olduğunu, iş bu durumun da makineye ilişkin son servis hizmetinin verdiği tarihten itibaren tam 14 ay sonra 21.06.2012 tarihinde meydana gelen makinenin arızalanması hadisesiyle ortaya çıktığını, müvekkili şirketin servis elemanları tarafından bu durumun fark edildiğini ve kendisine gerekli uyarıların şifahen yapıldığını, ayrıca operatörün baskı yapacağı folyo topunu makineye takarken medya sargı gözünü kırdığını ve meydana gelen arızanın yenisinin değiştirilmesi ile onarıldığını, buna ilişkin olarak da müvekkili şirket tarafından davacı adına 29.06.2012 tarihinde onarıldığını, buna ilişkin olarak da müvekkili şirket tarafından davacı adına 29.06.2012 tarihinde yenisi takılan medya sargı gözü bedeli olarak fatura tanzim edildiğini, malın çalışır vaziyette tesliminin üzerinden 14 ay geçtikten sonra arıza meydana gelmesinin nedeninin de oldukça açık olduğunu, davacının makinenin kendisine tesliminden 13.12.2011 tarihine kadar müvekkili şirketten baskı makinesinin orjinal boyasını kullandığını ancak daha sonra fason ve 2.kalite boyaları kullandığını, keza davacının son boya aldığı tarihin 13.12.2011 iken ihtarname ile ayıp iddiasında bulunduğu tarihin ise 22.11.2012 tarihi olduğunu, yaklaşık bir yıl fason boyalar kullandığını, davacı tarafından ileri sürelen ödeme iddialarının kabulünün mümkün olmadığı gibi kambiyo hukuku gereği, senede ilişkin ödendiği ileri sürülen ödemelerin açıkça belirtilmiş olması veya senedin geri alınmış olmasının zorunlu olduğunu, davacıya yaptığı ve sunduğu bir takım ödeme belgelerini kabul etseler dahi ödemelerin müvekkili şirketten alınan boya bedelleri olduğunu, davacının ödeme iddialarına ilişkin olarak …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında icra takibine yaptığı itirazının da reddedildiğini, bu bağlamda davacının ödeme iddialarının farazi olup ispata muhtaç olduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın müvekkili … yönünden husumetten reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen davanın esastan reddini, kötü niyetli açılan iş bu dava nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının sözleşme ile davalıdan aldığı makinenin ayıplı çıkması sebebi ile ödenen makine bedelinin tahsili ve bu ilişki nedeni ile verilen senetlerin tespiti ve senetlerin istirdatı ile ayıplı teslime dayalı uğranılan zararların tazmini iddiasına karşılık davalının bahse konu dijital baskı makinesinin Türkiye distribütörü olarak satış ve servis hizmetlerini verdiği, bu makinelerin kullanılan orjinal boyalarının satışı ve yetkili ve tek donanıma sahip şirket olduğu, bu bağlamda makinenin kurulumu, çalışır teslimi yapılıp kullanım eğitimi verildiği halde, kullanım hatasından dolayı iki kez servis çağırıldığı, tazmini kararlaştırılan faturanın davacı talebi ile 2011 yılının 10.ayında düzenlendiği, satılan boyanın orjinal boya olduğu, ancak daha sonra talimatlara uygun orjinal boya yerine fason boya kullanımını tercih etmesi nedeni ile davacı hatasından dolayı garanti kapsamı dışına çıktığı ve hatanın meydana geldiği, uzun süre fason boyaların kullanıldığı ve arızanın buna dayandığı savunması sebebi ile makinenin imalatına ilişkin bir kusur bulunmadığından dolayı davanın reddi istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde; davalı şirkete ait sicil kayıtları, satış sözleşmesi, faturalar, davalıya verilen müşteri çekleri, davacı tarafından yapılan çek ile ödeme belgeleri, ihtarnameler Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
… 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … D. İş sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyası celp edilmiştir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında alınan 19/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu makinenin kablolarının kesilerek atıl durumda bırakıldığı, sistemi kumanda edecek bilgisayarın bulunmadığı, boyanın niteliğini, belirleyecek markalı boya kabına rastlanmadığı keşif sırasında … ‘un piyasada piç kimsenin orjinal boya kullanmadığını ifade ettiği , makine alımından sonra boya ve solvent alımının sürdüğü bunun makinenin çalıştığını gösterdiği, teknik servis formlarının ilk ikisinin kafa değişimi olup makineye bağlı arıza, üçüncüsünün ise kurulan medya sargı gözünün değişimi olup kullanıcı hatasından kaynaklanan arıza olduğu, davacı tarafça 21 ay boyunca makinenin kullanılmış olduğu tespit raporu içeriğinde 3.şahıslara koruyucu bakım yaptırıldığı, kafanın çerçeveyi tamamlamadığı ve bunun imalat hatasından kaynaklandığını belirtilmesine rağmen mekanizmanın neresinde ne tür bir arızanın olduğunun belirtilmediği, mekanik bir arızanın kendini ara ara göstermesinin olası olmadığı, kafa hareketini planlayan kısmın bilgisayar yazılımı olduğu bu nedenlerle digital baskı makinesinde gizli veya açık bir ayıbın bulunduğuna dair teknik bir kanıta rastlanmadığı yönünde görüş ve kanaate varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 07/06/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafın kök raporu itirazını destekleyecek bilimsel verilere uygun belge ve bilgi sunulmadığından kök raporda belirtilen kanaatte her hangi bir değişiklik olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın 23/02/2017 tarihinde reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından İstinaf Kanun yoluna başvurulmuş olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2018/162 Esas 2020/2198 Karar sayılı 17/12/2020 tarihli ilamı ile; “Dava, satıma konu makinenin ayıplı olduğu iddiasıyla ödenilen bedellerin ve uğranılan zararın tahsili ve tazmini ile ödenmeyen bono bedelleri yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı şirketten makine satın almış ve bu makinenin ayıplı olduğunu ileri sürmüştür. Davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mahallinde yapılan incelemede, makinenin elektrik güç kablolarının kesili ve atıl durumda bekletildiği, sisteme kumanda edecek bilgisayarın bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı taraf, mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi gününde makinenin çalışır duruma getirilmesi için gerekli hazırlıkları yapması gerekirken bu hususları yerine getirmemiştir. Somut dava, taraflarca hazırlama ilkesine tabi davalardan olup ve davacı tarafın bu konudaki görevini ihmal ettiğinden, makinenin incelenmesi gerektiği yönündeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte davacı taraf, bir CD’den bahsetmiş ve bu CD’nin incelenmediğini ileri sürmüştür. Gerçekten de tespit dosyası içerisinde herhangi bir CD olmamakla birlikte naylon dosya poşeti içerisinde sarı renkli bir adet flash bellek mevcut olup söz konusu flash belleğin incelenmesi yönünden bilirkişilerden ek rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırı olup bu yönden davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi gerekmiştir.” gerekçeleri ile kaldırılarak Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince istinaf ilamı doğrultusunda ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 11/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki kanaatlerini korudukları görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından sadece davalı … End.Ltd.Şti yönünden yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize geldiğinden; bu davalı yönünden davacının dava dilekçesindeki talepleri incelenecek olursa; taraflar arasındaki öncelikle çözülmesi gereken hususun davalı şirketçe 10/02/2011 tarihinde teslim edilerek kullanılmaya başlanan dijital baskı makinesinin ayıplı olup olmadığı hususudur. … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan 06/01/2013 tarihli bilirkişi raporunda sabit olduğu üzere, dijital baskı makinesinin garanti kapsamında olmasına rağmen 3.şahıslara tamir ettirilip parça değişimi yaptırıldığı, bu hususların koruyucu bakım olarak nitelendirildiği, kafanın çerçeveyi tamamlamadığı ve bu hususun imalat hatası olduğu kanaati belirtilmiş ise de; mekanizmaya ilişkin verilerin sunulmadığı, anlaşılmış, ayrıca makinenin tesliminden sonra 1 aylık deneme süresinden sonra makinenin arızasız çalışması nedeniyle davacı tarafından makinenin kabul edilip sözleşme yapıldığı, teknik servis formlarına göre 2 kez kafa değişimi 1 kez makine sargı sürgüsünün değiştirildiği , alınan kök ve ek raporlarda davacı tarafından 21 ay boyunca makinenin kullanıldığı boya ve solvent alımlarının sürdüğü, makineye bağlı arızanın 2 kez olduğu oysa imalat hatası olsa ara sıra arızanın oluşmasının mümkün olmadığı, kafa hareketini sağlayan mekanizmanın bilgisayar yazılımı olduğu gizli veya açık bir ayıp olduğuna ilişkin teknik bir kanıtın bulunmadığı, istinaf ilamına konu dosyada mevcut flash belleğin incelenmesi neticesinde; davacının iddia ettiği hususun bir imalat hatası ve ayıp olmayıp sadece kalibrasyonun zaman içinde bozulduğunu gösterdiği husususun bilirkişilerce açıklandığı anlaşılmış, ayrıca keşif esnasında makinenin çalışıp çalışmadığının tespiti yönünden davacı tarafça herhangi bir hazırlık yapılmadığı, kabloları kesilen ve bilgisayar donanımı bulunmayan makine olmasının ayıbı ispata yeterli olmadığı, ayıp ispatlanamadığından davacı tarafın davalı şirkete karşı açtığı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 944,40TL ve tamamlama harcı olarak alınan 104,05TL olmak üzere toplam 1.048,45 harçtan mahsubu ile artan 967,75TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.989,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır