Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/585 E. 2023/829 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/585 Esas
KARAR NO:2023/829

DAVA:Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ:08/09/2021
KARAR TARİHİ:30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davalı…A.Ş.’de pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 09/06/2021 tarihli 2020 yılına ait yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısında davalı şirket tarafından Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 10/05/2021 tarih ve 10326 sayılı nüshasında ilan etmiş olunan gündem maddeleri doğrultusunda görüşmelere başlandığını, toplantı sırasında bilgi talebinde bulunulduğunu, ancak davalı şirket tarafından yeterli, tatmin edici, somut denetime elverişli cevap verilmediğini, Yönetim Kurulu 2020 yılı Faaliyet Raporu, Karşılaştırmalı İşletme Ayrıntılı Bilançosu, Karşılaştırmalı İşletme Ayrıntılı Gelir Tablosu, Finansal Tablolar ve Denetleme Raporu gibi belgelerde tespit edilen çelişki ve eksiklikler hakkında Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 437. maddesi uyarınca bilgi verilmesi yönündeki taleplerinin karşılıksız kaldığını, müvekkili tarafından şirket merkezinde incelemeye açılmış olan belgelerde inceleme yapıldığını ve günümüz ekonomik koşullarında giderlerin yüksek bulunduğunu, giderler arasında çelişki tespit edildiğini bu hususta sorular sorulduğunu ancak davalı şirket tarafından söz konusu cevapların yönetim kurulu faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu gibi belgelerde yer aldığından bahisle cevap verilmediğini, bir kısım sorulara da eksik, hatalı ve çelişkili yanıtlar verildiğini, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu ve kuruluşundan beri kar dağıtımı yapmadığını, davalı şirketin kardeşi … tarafından yönetilmesi ve aralarındaki güven ilişkisine istinaden kendi çıkarlarının da bugüne kadar korunduğu inancında olduğunu bu nedenle kendi haklarını ihlal eden fiillerden habersiz kaldığını, müvekkilinin davalı şirketteki paylarının, pay defterine yanlış şekilde kaydedilmek suretiyle kademeli olarak azaltıldığını, pay kaydının tespiti için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. Sayılı dava ikame edildiğini, davalı şirket bünyesinde müvekkilinin vefat eden anne ve babasından intikal etmesi gereken payların müvekkilinin bilgisi dışında dava dışı hissedar …’ ye intikal etmiş olduğunu, müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı fiilden yıllar sonra haberdar olduğunu, 25 Nisan 2019 tarihli toplantı tutanağında toplantı esnasında pay defterinin hazır bulunduğu ifade edilmiş olmasına rağmen 2019 yılına ilişkin gerçekleşen genel kurul toplantısının açılışı esnasında, pay defterinin bulunamadığını ve davalı şirket tarafından zayi belgesi almak için dava açıldığının beyan edildiğini, 09/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında soru talebinde bulunulduğunu, yöneltilen soruların cevaplarının davalı şirketin avukatı ile muhasebecisi tarafından yanıtlandığını, görevleri dikkate alındığında yanıtlamaları mümkün olmayan kişilerce soruların yanıtlandığını, tüm bu nedenler sonucunda müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak engellendiğini tüm bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirketin haksız fiilleri nedeniyle zarara uğratılmış olduğundan bahisle müvekkili tarafından 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında yönelttiği soruların cevaplandırılması ve Toplantı Tutanağına düşülmüş Muhalefet şerhleri ile ilgili tüm bilgi ve belgeler üzerinde inceleme yapabilmesi adına davalı şirkete özel denetçi atanmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkili şirketin 09.06.2021 tarihinde gerçekleştirilen 2020 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında, TTK md. 437/1 hükmü uyarınca hissedarların incelemesine sunulması gereken tüm belge ve bilgilerin toplantının yapılmasından 15 gün önce şirket merkezinde ve şubelerde hazır bulundurulduğunu, bu durumun hissedarlara iadeli taahhütlü posta ile gönderilen toplantı davetiyelerinde açıklandığını ayrıca davacı vekiline bildirildiğini, davacı vekili aracılığıyla bu belgelerin birer örneğininin teslim alındığını, davacının toplantı sırasında yönelttiği sorulara da detaylı şekilde cevap verildiğini bu nedenle genel kurul toplantısı tutanağı 24 sayfadan oluştuğunu, davacının dilekçesinin 12 inci maddesinde yer alan bilgi talebi olduğunu ileri sürdüğü hususların şirketin kar/zarar tablosu ile bilançosunda son derece açık olarak yer aldığını davacı tarafından bilgi istenilen kasa hareketleri, personel maaşları, zarar kalemleri, yapılan maliyetler, maliyet analizleri ve hesaplamaları, satın alma kalemleri, detay mizan incelemeleri, bankalardan kullanılan kredilere ilişkin onaylı kredi hareketleri ve faiz oranları başlıkları altında müvekkili şirketin tüm iş ve işlemlerini kapsar şekildeki taleplerin bilgi alma talebi olarak kabul edilemeyeceğini, bu durumun bilgi edinme hakkı kapsamını aştığını, TTK’da pay sahiplerine şirket defter ve kayıtlarını doğrudan inceleme yetkisi verilmediğini, davalı şirketin tüm kayıtlarının kurumsal olarak ERP (kurumsal kaynak planlama) programı ile kayıt altına alındığını bu nedenle şirket kayıtlarında çelişki olma ihtimalinin bulunmadığını, davacının iddialarının aksine sermaye artışının gerekçelerinin, müvekkili şirketin yeminli mali müşaviri tarafından hazırlanan sermayenin ödendiğine dair raporda ve yönetim kurulu raporunda detaylarıyla yazılı olarak hissedarlara sunulduğunu, ayrıca olağanüstü genel kurul toplantısı sırasında hazır bulunan yönetim kurulu başkanı tarafından detaylı açıklamaların yapıldığını, dava dilekçesinde yer alan ve davacı tarafından genel kurulda yöneltilen soruların ticari sır niteliğinde olduğunu ve TTK m. 437/3 hükmü ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda bilgi alma hakkı dışında kaldığını, davacının ileri sürdüğü şirketin tek bir kişi tarafından tek kişilik yönetim kurulu olarak yönetildiğini ve genel kurulda bu kişiye TTK 395 ve 396 uyarınca yetki verildiğini, davacının bilgi alma hakkını kullanamadığını bu nedenlerle benzer iddialarının da tümüyle kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin tek kişilik yönetim kuruluna geçmesi için 18.12.2017 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında davacının bizzat katılarak asaleten kabul oyu kullandığını ve tüm hissedarların oy birliğiyle yapılan ana sözleşme değişikliğine dayandığını, davacının dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, davacının şirket işlemlerine ilişkin dava dilekçesinde ayrıntıları yazan konularda yeterli, bilgisi olmadığı iddiası ve genel talepler ile özel denetçi tayini talebinde bulunduğunu taleplerinin belirsiz olduğunu davacının şirket hissedarlığına ilişkin iddialarıyla ilgili açtığı davanın halen derdest olduğunu, 2 yıl içerisinde müvekkili aleyhine 20 tane dava açıldığını tüm bu davaların mesnetsiz ve kötüniyetli açılan davalar olduğunu, tüm bu nedenler ve yargılama sırasında re’sen tespit olunacak nedenlerle; haksız, mesnetsiz, hukuki yarardan yoksun ve MK 2’deki dürüstlük kuralına aykırı davanın reddine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından …’ nin ticaret sicil kayıtlarının, 09/06/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanakları, Hazirun Cetveli ve ilgili kayıt ve belgelerin mahkememize gönderilmiş olduğu görüldü.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyalarının uyap üzerinden gönderilmiş olduğu görüldü.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “, Özel denetçi atanmasını isteme hakkı, pay sahibinin, bilgi alma ve inceleme hakkının devamı niteliğindedir. Belirli olayların açıklığa kavuşturulmasına yöneliktir. Pay sahibinin, başta kâr payı olmak üzere haklarını kullanabilmesi için bilgi sahibi olması gerekir. Yine, genel kurul kararlarının iptali ya da yönetim kurulu üyelerine sorumluluk davası açma gibi hakların kullanılması bakımından da özel denetimin önemli işlevi bulunmaktadır. TTK m. 438 uyarınca, özel denetim isteme hakkında bulunulabilmesi için bilgi alma veya inceleme hakkının daha önce kullanılmış olması gerekir. Somut olayda bu şartı gerçekleşmiştir. Davacı, toplantı öncesinde şirket merkezinde incelemeye açılmış belgelerinde taraflarınca incelendiğini ve günümüz ekonomik koşullarda göz önüne alınarak yüksek bulunmuş giderler ile çelişki tespit edilmiş hususlar kapsamında sorular sorulduğunu ancak davalı şirket tarafından, söz konusu cevapların yönetim kurulu faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu gibi belgelerde yer aldığının ifade edildiğini, öte yandan bazı sorularına ise eksik, hatalı ve çelişkili yanıtlar verilmiş olup detay bilgi verilmekten kaçınıldığını belirtmiştir. Davacı ayrıca, bilgi talep edilen hususlar ile 2020 Yılına Ait Genel Kurul Toplantısında da ifade edilerek paylaşılması talep edilen şirketin kasa hareketleri, personel maaş listeleri, zarar kalemleri, yapılan maliyetler ile ilgili maliyet analizleri ve hesapları, satın alma kalemleri ve detay mizan incelemesine, temettü hakkına ilişkin soru taleplerinin karşılıksız kalması üzerine bu hususta özel denetçi talebinde bulunulduğu, ancak bu taleplerinin de reddedildiğini belirtmiştir. Özel denetçi tayini talebinin kabulü bakımından davacının özel denetim istemeye yönelik menfaati ile özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin davalı şirket menfaati değerlendirilmelidir. Özellikle şirketin sırların korunması önem taşımaktadır. TTK m. 442’de özel denetim sonunda hazırlanacak raporla ilgili olarak, şirket menfaatinin korunmasına yönelik hükümler sevkedilmiştir. Özel denetçinin, şirket sırlarını koruyarak rapor vereceği, mahkemenin raporu şirkete tebliğ edeceği ve şirketin raporun açıklanmasının şirket sırlarını veya şirketin korunmaya değer diğer menfaatlerini zarara uğratıp uğratmayacağına ve bu sebeple istem sahiplerine sunulmamasına ilişkin istemi hakkında karar vereceği düzenlenmiştir. Bu açıdan meseleye bakıldığında, davacının, 09.06.2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında yönelttiği sorular bakımındanözel denetçi tayin edilmesi halinde şirket menfaatinin zarar görmeyeceği, şirket sırları da korunarak davacı pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkına üstünlük tanınabileceği kanaati hâsıl olmuştur. Ayrıntıları yukarıdaki bölümlerde arz edilen davalı tarafından ibraz edilen ticari defterler ve tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan incelemelerde; davacının, 09.06.2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında yönelttiği sorular bakımından özel denetçi tayin edilmesi halinde şirket menfaatinin zarar görmeyeceği, şirket sırları da korunarak davacı pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkına üstünlük tanınabileceği kanaati hâsıl olmuştur.” şeklinde rapor tanzim ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Anonim Şirketlerde ortakların bilgi alma hakkını düzenleyen TTK’nun 437. Maddesinde “(1)Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. (2)Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz. (3)Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir. (4)Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir. (5)Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir. ()6Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz”hükmünü;
Özel Denetim isteme hakkı Genel kurulun kabulü başlıklı 438. Maddesinde; ” (1)Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. (2)Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü,
Genel kurulun reddi başlıklı 439. Maddesinde; “(1)Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir. (2)Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmünü haizdir.
Özel denetim ticaret hukukumuzda pay sahiplerine şirketin ekonomik durumu hakkında aydınlanma ve dolayısıyla yönetim kurulunu kontrol etme amacıyla yasanın ön gördüğü hallerde ve kapsamda tanınmış bir haktır. Yasamız her pay sahibine belirli olayları açıklığa kavuşturulmasını sağlamak amacıyla genel kurulda özel denetçi atanmasını isteme hakkı tanımıştır. Bu talep gündeme bağlılık ilkesine tabi değildir.
Yukarda metni verilen TTK 438/1 düzenlemesine göre Genel Kurulda özel denetçi atanmasının istenebilmesi için;
a) daha önce bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmış olmalı,
b) belirli olayların açıklığa kavuşturulması amaç edinilmiş olmalı,
c) özel denetim talebi pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olmalıdır. Bu düzenlemeye göre özel denetçi talep hakkı ikincil karakterde bir haktır. Bu hakkın kullanılması için daha önce bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olması şarttır. Amacı ise sorumluluk ve iptal davası gibi pay sahipliği haklarının kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla ortakların bilgi ve kontrol haklarını etkili şekilde kullanmasını sağlamaktır. Bu yapısıyla genel denetimin bir tekrarı olmayıp daha çok belirli olayların açıklanmasıyla ilgilidir.
Mahkemeden özel denetçi atanması isteminde bulunmanın şekli ve maddi koşulları bulunmaktadır. Şekli koşullar;
a) bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olmalı; genel kurulda bu hakkın fiilen
kullanılması, gündeme bağlılık kuralı olmasa da genel kurul toplantı tutanağına durumun geçirilmesi gerekir. Ayrıca bilgi alma ve inceleme hakkının mahkeme vasıtasıyla icra edilmesine gerek yoktur.
b) bilgi isteminin konusu ile özel denetim konusu aynı olmalı,
c) özel denetimle ilgili genel kurulun onay veya ret kararı olmalı,
d) red halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini, ya da payların itibari değerlerinin toplamı en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahipleri davacı olmalı,
e) dava genel kurulun kabulü halinde 30 gün, genel kurulun red kararı vermesi halinde 3 ay içinde açılmış olmalıdır.
Maddi koşullara gelince;
a) bazı belirli olayların özel denetçi vasıtasıyla açıklığa kavuşturulmasının pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olması,
b) davacının; kurucuların veya şirket organlarının kanun veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şeklide ortaya koyması,
c) davacının güncel hukuken korunması gereken bir menfaati olması şartları aranmaktadır.
Özel denetim isteyen pay sahibinin kendisinin aydınlatılmasının pay sahipliği haklarının kullanılması açısından objektif olarak yararlı ve gerekli olduğunu ispat etmesi gerekir.
Genel kurulda özel denetim isteminin kabulü halinde hem yönetim kurulu hem de her bir pay sahibi-genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olsun olmasın- mahkemeden özel denetçi atanamsını isteyebilir.
Genel kurulda özel denetim isteminin reddi halinde bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış paysahibi ile özel denetim isteyen pay sahibinin aynı kişi olmasının zorunlu olmadığı ancak konunun aynı olması gerektiği kabul edilmektedir. Hatta davacı pay sahiplerinin özel denetçi istemini reddeden genel kurula katılmış veya bu istem onay vermiş olması da gerekli değildir. Mahkemeden özel denetim isteminde bulunan pay sahibi payları genel kuruldan sonra özel denetim davası açılmasıyla ilgili 3 aylık süre içinde iktisap etmiş olabilir. Yasanın aradığı %10 veya %5 eşik oranların devamlılığı mahkemenin özel denetçi atanmasına ilişkin kararını verinceye kadar mevcut olmalıdır. Gerekli olan azınlık paysahibi sıfatının genel kuruldan sonra da iktisabı mümkündür. Şu kadar ki bilgi alma hakkı usulüne uygun olarak genel kurulda kullanılmış olması gerekir ve pay sahipliği sıfatının mahkemece özel denetçi atanmasına kadar devam etmesi zorunludur. Mahkemece özel denetçi atanmasından sonra payın devredilmesi halinde özel denetçinin raporu hazırlamasına engel değildir. Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir. Mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzman görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı tarafça davalı şirketin 2020 yılına ait olağan genel kurul toplantısının yapıldığı 09/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönelttiği soruların cevapları ve toplantı tutanağına düşülmüş muhalefet şerhleri ile ilgili tüm bilgi ve belgeler üzerinde inceleme yapabilmesi adına davalı şirkete özel denetçi atanması talebiyle eldeki davayı açmış olup davacının aynı tarihli genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak için TTK 437.maddesine dayalı olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında da dava açtığı, buraya açılan davanın 18/06/2021 tarihli olup bu tarihten sonra bu davanın sonucu beklenmeden 08/09/2021 tarihinde de mahkememize dava açıldığı, bilgi alma ve inceleme hakkıyla ilgili açılan davada 16/06/2022 tarihinde davanın reddine kesin olarak karar verildiği, TTK 437/5.maddesi kapsamında dava yoluyla bilgi edinme hakkının kullanılmasının talep edilmesi akabinde mahkemece verilecek karardan sonra incelenen bilgi ve belgelere göre yeterli bilgi edinilememesi halinde özel denetçi talebinin genel kurulda dile getirilerek reddedilmesi durumunda bu davanın açılması gerekirken davacı tarafça bu kurala uyulmadan dava açıldığı anlaşılmakla erken açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85-₺ maktu karar harcının peşin alınan 59,30-₺ harçtan mahsubu ile eksik 210,55-₺ harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince davalı vekili lehine takdir olunan 17.900,00-₺ vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının HMK md. 333 uyarınca hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023

Başkan …
e- imza
Üye …
e- imza
Üye …
e- imza
Katip …
e- imza