Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/580 E. 2022/362 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/580
KARAR NO :2022/362

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:24/08/2021
KARAR TARİHİ:03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … işletme hakkı sahibi, davalının ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan gerçek kişi olan tacir olduğunu, işletme hakkı müvekkili olan şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; 15 günlük sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalının … plakalı araç ile 01/09/2016 – 04/11/2016 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan … ve bağlı otoyolundan ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini, davalının ise herhangi bir borcu olmadığı gerekçesiyle icra takibine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, delil olarak dayandıkları belgelerden, davalı borçlunun itirazının mesnetsiz olduğunu ve ücretli geçiş noktasından, ücret ödemeksizin ihlalli geçiş sağlamak suretiyle, işletmeci müvekkil şirkete borçlu hale geldiğinin aşikar olduğunu, davalının … ve bağlantılı otoyolundan geçiş yapmadığı yönünde bir savunmasının da bulunmadığını diğer taraftan geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükü, davalıya ait olup, davalının geçiş ücretlerini ödemediğini, icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğunun açıkça anlaşıldığını belirterek tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, … 6.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, icra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam (4.096,55 TL Asıl Alacak) ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş Faiz (311,88 TL) ve KDV (56,14 TL) yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile davacı şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu edilen alacak isteminin zaman aşımına uğradığını, TBK hükümleri doğrultusunda 5 yıllık alacak zaman aşımı süresinin dolduğunu, ihlalli ücret ödemeden geçiş yaptığı iddia olunan köprüyü birçok kez kullandığından her seferinde ödemeyi aynı şekilde HGS hesabında para bulundurmak suretiyle ödediğini ve ücretin otomatik olarak çekildiğini, iddia olunan şekilde ihlalli geçiş gerçekleştirmediğini, kendisine ait … plakalı araç ile ihlalli geçişinin söz konusu olmadığını, HGS hesabında bakiye söz konusu olup, her geçişinde ücret çekildiğini, alacak isteminin yerinde olmadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini, alacaklı davacı aleyhine takip tutarının %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, davalıya ait aracın davacı şirket tarafından işletilen köprü/otoyoldan kaçak geçiş yaptıkları nedeniyle kaçak geçiş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, Vergi müdürlüğü müzekkere cevabında davalının potansiyel mükellef ( gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef ) olarak vergi kaydının bulunduğunun bildirildiği, buna göre davalı tarafın tacir olmadığı, dosya içerisinde davalının tacir sıfatı bulunduğuna ilişkin hiçbir kayıt ve belge mevcut olmadığı davanın her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendiren ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır. İhlalli geçiş yaptığı iddia olunan aracın ruhsat bilgisi incelendiğinde Kamyonet panelvan olduğu, kullanım şeklinin yük nakli olduğu bu nedenle davalının tüketici olarak nitelendirilemeyeceği, aracın cinsi ve kullanım amacı dikkate alındığında uyuşmazlığa bakması gerekenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın HMK m. 114/1-c ve HMK 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmişir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK’nın 20.Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
3-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır