Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/577 E. 2022/657 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/577 Esas
KARAR NO:2022/657

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:03/09/2021
KARAR TARİHİ:26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı şirket arasında Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığı davalı şirket adına sözleşmeyi … Hastane sorumlusu … tarafından imzalandığı sözleşmeye göre … ülkesi … kentinde yapımı davalı şirketçe üstlenilen ve inşaatı devam eden hastane işlerinin yapımını müvekkillerinin üstlendiğini sözleşmenin 4. Maddesine göre çalışılan ayın sonunda müvekkillerinin hazırlayacağı hak ediş sahada kontrol edilip onaylandıktan sonra takip eden ayın sonunda işin bedelinin ödenmesi gerekirken ödenmediği ve müvekkillerinin paralarını alamadığını alacak miktarının açıkça belirlenebilir nitelikte olmadığından alacağın tespiti bilirkişi incelemesi gerekmekte olduğunu fazlaya ait haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Müvekkili şirketin merkez adresi yönünden Beykoz ilçesi asliye ticaret mahkemesi yönünden İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresi içerisinde olduğunu davacının iddiasına göre işin ifa yerinin … ülkesi olduğu bu nedenle davada mahkemenin yetkili olmadığını mayıs 2014 tarihinde işi bitirdiğini ve alacaklarının muaccel hale geldiğini beyan etmiş olduğu bu nedenle beş yıllık süre geçmiş olmakla da davacının alacak taleplerini ve davasının zaman aşımı oluştuğunu davacıların müvekkili firmaya düzenlediği herhangi bir hak ediş olmadığını müvekkili firmaya düzenledikleri bir fatura da olmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davacıların alt yüklenici, davalının asıl yüklenici olduğu eser sözleşmesi kapsamında davacıların ödenmediğini iddia ettiği alacağının doğup doğmadığına ilişkin olup davalı tarafça sözleşmedeki imza inkar edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında;
Bila tarihli, imzası davalı tarafça inkar edilen eser sözleşmesi kapsamında davacıların ödenmediğini iddia ettiği alacağının doğup doğmadığına ilişkin iş bu davayı açtığı, davacıların bağlı bulundukları Vergi Dairelerinden gelen müzekkere yanıtlarında tacir olmadıkları ve adlarına kayıtlı ticari işletme kaydının da bulunmadığı, bu yönde dosyada bir delil bulunmadığı, uyuşmazlığa konu işin ticari olmadığı, davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görevsizlik sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nın 20.Maddesi uyarınca belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-HMK’nın 331. Maddesi uyarınca harç-vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2022

Katip … Hakim …
E imzalıdır E imzalıdır