Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/573 E. 2023/7 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/573
KARAR NO :2023/7

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:02/09/2021
KARAR TARİHİ:10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bir faktoring şirketi olduğu davalılardan … ile müvekkil arasında 01.08.2014 tarihinde faktoring sözleşmesi tanzim edildiği Davalılardan … ise davalı … şirketinin yetkilisi olup faktoring sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı Faktoring sözleşmesine istinaden de davalılardan 16.12.2014 tarihinde aşağıda dökümü verilen iki adet çek temlik alındığı … seri numaralı 10.03.2015 keşide tarihli, 38.000 TL bedelli çek, – … seri numaralı 25.03.2015 keşide tarihli, 45.000 TL bedelli çek Çekler, günü geldiğinde bankaya ibraz edilmiş ise de hesapta karşılığının bulunmadığı nedeniyle çek bedelleri tahsil edilemediği Bu nedenle de söz konusu çekler ….İcra Müdürlüğü’nün … E ve …E sayılı dosyalarıyla icra takibine konu edilmiştir İcra takibi başlatıldıktan sonra davalılar müvekkille anlaşmak istemiş bu nedenle de davalılarla müvekkil arasında 21.04.2015 tarihinde bir protokol düzenlenmiştir. Protokol uyarınca davalılardan iki adet çek alınmış ve çeklerin vadesinde tahsil edilmesi durumunda ….İcra Müdürlüğü’nün … E ve …E sayılı dosya borçlarından mahsup edileceği; çeklerin ödenmemesi halinde ise tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla çeklerin her türlü icra takibine konu edilebileceği yönünde anlaşılmadığı Protokol uyarınca davalılardan alman çeklerin dökümü aşağıdaki Gibidir: ” … … şubesine ait … seri numaralı, 31.07.2015 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çek … … şubesine ait … seri numaralı, 31.08.2015 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çek Davalıların protokole riayet etmemesi üzerine … … şubesine ait … seri numaralı, 31.08.2015 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çekten kaynaklanan alacağı tahsili için çek borçluları hakkında ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı Ancak borçlular çekin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla itirazda bulunmuş bu nedenle de icra takibi durdurulmuştur. Zamanaşımı itirazı nedeniyle alacağını tahsil edemeyen müvekkil bu kez faktoring sözleşmesine dayanarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı Davalılar bu kez de borca itiraz etmiş bu nedenle de icra takibi durdurulduğu, Zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de davalılarla yapılan görüşmeler ne yazıkki anlaşmazlıkla sonuçlandığı bu nedenlerden ötürü haklı davamızın kabulü ile davalıların ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 28.278,00 TL anapara ve 22.484,74 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplamda 50.762,74 TL üzerinden devamına ve davalıların asıl alacağın e icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı diğer şirket ile davacı taraf arasında imzalandığı 01.08.2014 tarihli faktoring sözleşmesi kapsamında doğan borca ilişkin müvekkilinin kefil olduğu Davalı diğer şirket tarafından davacı tarafa … seri numaralı, 10.03.2015 keşide tarihli, 38.000,00 TL bedelli ve … seri numaralı, 25.03.2015 keşide tarihli, 45.000,00 TL bedelli çek temlik edilldiği Bu çeklerde müvekkil avalist konumundadır. Bu çeklerin karşılıksız çıkması sonucu işbu çekler …. İcra Müdürlüğü … E. ve …. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyalar ile icra takibine konu edilmiştir. Yine diğer davalı şirket tarafından davacı ile aralarında imzalanan sözleşmedeki borca ilişkin 21.04.2015 tarihli protokol akdedilmiş olup protokol kapsamında … seri numaralı, 31.07.2015 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli çek ile … seri numaralı, 31.08.2015 – keşide tarihli,50.000,00 TL bedelli çekler davacı tarafa verilmiştir. İşbu çeklerin de karşılıksız çıkmasından dolayı …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından 01.08.2014 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için birden fazla icra takibi başlatılması hukuka aykırı olduğundan sebeple mükerrer takibin iptal edilmesi ve işbu davanın usulden reddedilmesi gerekmektiği, Davacı taraf ile diğer davalı şirket arasında sözleşilen tutarda alacak …. İcra Müdürlüğü … E. ve …. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyalarda icra takibine konu çekler ile doğmuştur, dolayısıyla mücerret olarak tek başına genel faktoring sözleşmesi borç doğurmamadığı, Müvekkil, takibe konu çeklere aval vermiş olduğu için somut bir borç doğduğu, ancak davacı iş bu alacağını kanuni takibe konu etmişse de takipsiz bırakmış ve alacak zamanaşımına uğramıştır. Müvekkil çeklerde aval veren olduğu için, sözleşmede kefil olması nedeniyle aleyhine yeni bir borç doğmuş gibi takip yapılamayacağı, çünkü Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunun ilgili maddeleri gereğince “Poliçe bedelini ödeyen cirantanın başvuru hakkı, düzenleyene, kendisinin üstündeki diğer cirantalara ve onlara aval verenlere karşı altı ayda zamanaşımına uğrar. Avalist, senetten (Olayımızda çekten) sorumlu olan kişinin haklarına sahiptir.” Diğer bir deyişle çeki keşide eden, aval veren ve ciro eden herkesten alacağını talep edebilir ama zamanaşımı süresi dolmadan önce talep etmek zorundadır. Müvekkil tarafından kefil olunmuş, diğer davalı şirket ile davacı taraf arasında imzalanmış 01.08.2014 tarihli faktoring sözleşmesi kapsamında müvekkil şirket tarafından davacı tarafa … seri numaralı, 10.03.2015 keşide tarihli, 38.000,00 TL bedelli ve … seri numaralı, 25.03.2015 keşide tarihli, 45.000,00 TL bedelli çek temlik edilldiği, Yine diğer davalı şirket tarafından davacı ile aralarında imzalanan sözleşmedeki borca ilişkin 21.04.2015 tarihli protokol akdedilmiş olup protokol kapsamında … seri numaralı, 31.07.2015 keşide tarihli, S0.000,00 TL bedelli çek ile … seri numaralı, 31.08.2015 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli çekler davacı tarafa temlik edildiği bu çeklere ilişkin davacı taraf üzerine düşen takip ve sonuçlandırma yükümlülüğünü yerine getirmemiş, çekleri tahsil etmek için yapılması gereken işlemleri yapmamıştır. İşbu davaya konu çekler davacı taraf nezdinde bulunduğu için diğer davalı şirket veya müvekkil bu konuda herhangi bir işlem yapamamış, çekleri tahsil işlemleri tam ve eksiksiz şekilde süresinde yapılmadığı için eklerden doğan alacağın tahsili imkânsız hale gelmiştir. 01.08.2014 tarihli faktoring sözleşmesi kapsamında müvekkil şirket tarafından davacı tarafa … seri numaralı, 10.03.2015 keşide tarihli, 38.000,00 TL bedelli çeke ilişkin başlatılan …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibi 28.12.2017 tarihinde takipsizlikle kapatılmış ve hâlihazırda hiçbir işlem yapılmamıştır. Yine … seri numaralı, 25.03.2015 keşide tarihli, 45.000,00 TL bedelli çeke ilişkin başlatılan …. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı icra takibinde tahsile yönelik hiçbir işlem yapılmamış ve dosya atiye terkedildiği, Davacının kötü niyetli tutumu ortada olup, kendisine diğer davalı şirket ve müvekkil tarafından temlik edilen alacakları tahsil etmeye çalışmadan müvekkilden alacak talebinde bulunması dürüstlük ve iyi niyet kurallarıyla bağdaşmamadığı, Davacı taraf müvekkilin bu çeklere ilişkin alacağını tahsil etme imkânını ortadan kaldırmış, davalı müvekkillere maddi manevi zarar verdiğini , Davacı tarafından davalı müvekkile karşı başlatılan …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibinde 33.428,00 TL asıl alacak ve 28.276,15 TL faiz alacağı talep edildiği buna karşın işbu dava ile talep edilen 28.278,00 TL anapara ve 22.484,74TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere 50.762,74 TL’nin neye göre hesaplandığı belli olmadığı, davacı tarafın icra takibiyle talep ettiği tutar ile işbu dava ile talep ettiği tutar birbiriyle uygunluk arz etmemektedir. Yine davacının işbu alacak talebini neye göre hesapladığı, hangi alacak tutarı üzerinden faiz işlettiği, faizin hangi oran üzerinden hesaplandığı belli olmadığı, Müvekkil kefil sıfatında bulunmakta olup kefilin ticari ilişkisi bulunmadığından ticari faiz işletilmesi hukuka aykırıdır. Yine müvekkil davalılar tarafından icra takibine konu borç için ödeme yapılmış olup herhangi bir borcu bulunmadığı, alacaklı ile başka alacak doğuracak herhangi bir ticari işlem yapılmamış olup faktoring sözleşmesine konu borcun varlığının kabulü mümkün olmadığını beyan etmiştir.
Karşı davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından …. İcra Müdü ‘nün … E. Sayılı icra takibi ile talep edilen borcun varlığını bir an için kabul etsek dahi, müvekkilin gerçek borçlulara müracaat hakkı fiilen ve hukuken ortadan kaldırıldığı, rücu etme olanağı kalmadığı bu sebeple müvekkilin davacı taraftan borcu doğuran çek tutarları ve ferileri kadar tazmin etme hakkı doğduğu müvekkilin bu sebeple fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak koşuluyla davalılar tarafından temlik edilen …. İcra Müdürlüğü … E. ve …. İcra Müdürlüğü …E. Saydı dosyalarında icra takibine konu çekler nedeniyle rücu en alacak hakkına ilişkin fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’si için tazminat talep ediyoruz, bilirkişi incelemesi sonucunda dava miktarını değiştirme hakkımızı saklı tuttuklarını, Yanı sıra yukarıda izah ettiğimiz Yargılama sonucunda tespit edilerek müvekkil lehine tazminine karar verileceğine inandığımız davacıdan olan tazminat alacağının, müvekkili aleyhine borca hükmedilmesi halinde işbu davada takas-mahsup edilmesi talebinin olduğu davacının davasının her halükarda reddine, Müvekkilin rücu en alacak hakkının yitirilmesine sebebiyet verildiği için fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak koşuluyla şimdilik 10.000 TL tazminat alacağına ilişkin karşı davamızın kabulüne, Müvekkil aleyhine borca hükmedilmesi halinde işbu davada tazminat alacağının takas-mahsup edilmesine, karar verilmesini istemek bir zorunluk olduğu, İşbu davanın öncelikle usulden, her halükarda haksız ve kötü niyetli davanın esastan reddine, Her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak koşuluyla tazminata ilişkin fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL karşı davamızın kabulüne ve rücu en tazminat hakkımızın tahsiline, Müvekkil aleyhine borçlu olduğuna hükmedilmesi halinde iş bu davada hüküm altına alınacak olan tazminat alacağının takas-mahsup edilmesine, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinin iptaline, Davacı tarafın kötü niyetle başlatmış olduğu …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibine istinaden alacağın kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Karar verilmesini talep etmektedir.
Karşı davada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karşı dava dilekçesinde; rücuen alacak hakkının yitirilmesine sebebiyet verildiği için 10.000,00-TL tazminat talebinde bulunulduğu , TBK’nun 49.maddesinde; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu belirtilmiş, bunun için kusur, hukuka aykırılık ve zarar olmak üzere üç şartın birlikte gerçekleşmesi gertiğini, olayda müvekkilinin hukuka aykırı ya da kusurlu bir davranışı olmadığı gibi davalının uğramış olduğu bir zarar olmadığını bu nedenle tazminatın yasal koşulları oluşmadığını, Şöyle ki; Dava dilekçesinde belirttiği gibi davalı/karşı davacıyla müvekkil arasında faktoring sözleşmesi imzalandığı, Faktoring sözleşmesine istinaden temlik alınan çekler yasal süresi içinde bankaya ibraz edilmiş ancak karşılıksız çıktığı, Faktoring sözleşmesinin 3.maddesinde ‘Müşteri, devredilen alacakların ödenmemesi halinde ULUSAL’a karşı müşterek ve müteselsilen sorumludur.’ hükmü yer almakdığı Temlik alınan ve yasal süresi içinde bankaya ibraz edilen çekler karşılıksız çıktığından davalı/karşı davacı müvekkile karşı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu durumda müvekkil alacağını tahsil etmek için çeke dayalı olarak icra takibi başlatabileceği gibi faktoring sözleşmesine dayanarak da bu alacağını tahsil edebilir. Müvekkil, kanunun kendisine tanıdığı yetki çerçevesinde hareket ettiğinden hukuka aykırı bir davranışından söz edilemeyeceği, Kaldı ki, bir çek zamanaşımına uğramış olsa dahi alacaklının temel ilişkiden doğan alacağını her zaman için ileri sürebilme imkanı olduğu bu nedenle de müvekkilin elinde seçimlik bir hak mevcut olduğu, Çeke dayalı olarak başlatmış olduğu icra takibinden sonuç alamayan müvekkil, alacağını, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla faktoring sözleşmesine dayanarak tahsil etmek istediği bunun da da hiçbir hukuka aykırılık olmadığı Davalı/karşı davacı, müvekkile karşı hem çekten hem de faktoring sözleşmesinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan davalının uğramış olduğu bir zarardan da söz edilemeyeceği zarara uğrayan bir taraf varsa o da müvekkilinin olduğu çünkü davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itiraz karşısında alacağını tahsil edemediği, bu nedenle açıkça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmekteyiz.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, Mahkememizce 09/05/2022 tarihli ara karar ile Dosyanın Bilirkişiye tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine, Sonrasında Mahkememizce 20/09/2022 tarihli celse ara karar ile Dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek ve taraf itirazları değerlendirilmek üzere ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiştir.
11/08/22 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı taraf, 2014- 2015- 2016-2017 -2018 2019-2020-2021 yılı ticari defterlerini tarafımıza ibraz etmiştir. Davacının ibraz edilen ticari defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşımakla birlikte nihai karar sayın mahkemeye ait olduğu, davalıların borç verme sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını davacı şirkete ödemediği; davalılar tarafından ödendiği ifade edilmesi halinde somut bilgi ve belgenin ibraz edilmesi gerektiği, (davalı tarafa gönderilen e-mail rapor ekinde mevcuttur), İbraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının ….İcra Müdürlüğünün … dosya numarası ile davalılar aleyhine yaptığı icra takibinde davalılardan tahsilde mükerrerlik olmamak şartı ile takip tarihi itibariyle 50.762,74 .-TL alacağı olduğu ( talebe bağlı olarak ifade edilmiştir.), diğer davalı … faktöring sözleşmesindeki davalı … ARŞ. VE DAN. TİC. LTD. ŞTİ borçlarına 300.000,00.-TL kadar müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imza ettiği mevut davalının kefalet sıfatını takdir ve değerlendirilmesinin sayın mahkemeye ait olduğu, karşı dava yönünde ise davalı taleplerinin ispata muhtaç olduğu yönünde kanaat ve görüşe varılmıştır.
14/11/2022 tarihli ek raporunda; Şu halde davacı alacağı tutar 50.000,00.-TL asıl alacak 79.041,10.-TL hesaplanan faiz olmak üzere toplamda 129.041,10. TL hesaplanmış olup davacının huzurdaki davada talebinin ise 50.762,74.-TL olup talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı talebine bağlı kalınması gerekmektedir. Diğer önemli bir konu ise davalıların karşı dava talebidir. Karşı davada davalılar davacı şirketten tazminat talep etmektedir. Ancak ibraz edilen bilgi ve belgeler göre mevcut durum karşı dava bakımdan ispata muhtaç olduğu görülmektedir. Ticari defterinin incelenmesi görüşümüz aynı şekilde devam ettiği Dava dosyasına ibraz edilen bilgi ve belgeler ile davalı ve değerlendirilmesi sonucunda Kök raporda ifade edilen yönünde değerlendirme yapılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Asıl dava yönünden, faktoring sözleşmesinden kaynaklı ve 2004 sayılı İİK madde 67’ye göre açılmış itirazın iptali davası yasal şartları oluşup oluşmadığı ile karşı dava yönünden, …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas, ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas sayılı dosyalarından kaynaklı tazminat davası alacağının yasal şartları oluşup oluşmadığı hususunda olduğu görüldü.
6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesinde ise ”Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez” hükmünü içermektedir. Yasa metninden de anlaşılacağı üzere, faktoring şirketinin, faktoring işlemi ile devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Nitekim, faktoring işlemlerinde alacağın temliki hükümlerinin uygulandığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 E, 2010/557 K sayılı kararında da açıkça belirtilmiştir. Öte yandan aynı kararda faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu da açıklanmıştır. Faktoring işleminin bu tarafları arasındaki ilişkiler yönünden 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 ve 6098 sayılı TBK’nın 188/1. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre borçlu, faktoring işlemini öğrendiği sırada önceki alacaklısına karşı sahip olduğu def’ileri alacağı faktoring sözleşmesine dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecektir. 6361 sayılı Yasa’nın 9/2. ve TBK’nın 188/1. maddesi karşısında faktoring işleminin tarafları arasındaki ilişkiler yönünden şahsi def’ilerin ileri sürülebilmesinde faktoring şirketinin iyiniyetli ya da kötüniyetli olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. 6361 sayılı Yasa’nın 9/3. maddesi, faktoring işleminin yukarıda belirtilen tarafları dışında kalan kambiyo borçluları bakımından uygulanabilecek bir hükümdür. Başka bir anlatımla, faktoring işleminin dışında bir kambiyo borçlusu varsa (keşideci, lehdar veya ciranta) onlar hakkında 6361 sayılı Yasa’nın 9/3. maddesi hükmü uygulanacaktır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1264 E. 2022/2680 K.)
6361 sayılı Yasa’nın 9/3. Maddesinde “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı …Ş. İle davalı … Arş. ve Dan. TİC. LTD. ŞTİ arasında 01/08/2014 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığı, davalılardan …’nun ise faktoring sözleşmesin, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı faktoring sözleşmesine istinaden … seri numaralı, 10/03/2015 keşide tarihli, 38.000 TL bedelli çek ile … seri numaralı 25/03/2015 keşide tarihli, 45.000 TL bedelli çek alınmış akabinde ödeme alınmaması üzerine uyuşmazlığa konu takip dosyasından takip başlatılmış ve itiraz üzerine iş bu dava açılmıştır. Mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporuyla davacı yanın alacak olgusu ispat edilmiş ve davalı yanca da incelenen defter ve kayıtlar ile de ödeme olgusu ispat edilemediğinden; asıl dava yönünden; davanın kabulü ile; davalıların …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin aynı koşullarla devamına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine, yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karşı dava yönünden; tazminat davası yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A-) Asıl dava yönünden;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalıların …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin aynı koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
3-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
B-) Karşı dava yönünden;
Davanın REDDİNE;
Asıl dava yönünden;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.467,60-TL nispi karar harcının, peşin alınan 558,39-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.909,21-TL harcın davalı karşı davacılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı karşı davacılardan alınarak, asıl davada davacıya verilmesine,
6-Davacı- karşı davalı tarafından yapılan dava açılarken yatırılan toplam 626,19-TL (59,30-TL BVH, 8,50 VSH 558,39-TL peşin harç) harcın davalı-karşı davacılardan alınarak, davacı- karşı davalıya verilmesine,
7-Davacı-karşı davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1,995,50TL (195,5‬0-TL tebliğler ve posta, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalı- karşı davacılardan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1360-TL’nin davalı-karşı davacılardan alınarak, hazineye GELİR KAYDINA,
Karşı dava yönünden;
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 179,90-TL maktu red harcının davacı karşı davalı tahsiline, peşin alınan 300,00 TL harçtan mahsubu ile artan 120,1‬0-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacılara
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacılardan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
11-Karşı davada yapılan yargılama giderlerinin davalı-karşı davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 342 ve 345. Maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …

Hakim …