Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2022/858 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/571
KARAR NO:2022/858

DAVA:Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ:01/09/2021
KARAR TARİHİ:22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01.10.2016 tarihinden itibaren davalı şirketin 50 paya karşılık 5.000,00 TL ile şirket ortağı olup aynı zamanda şirket müdürlüğü görevini üstlendiğini, fakat haklı sebeplerin aşağıda detaylı anlatılacağı üzere … 37. Noterliğinden 14.02.2017 tarih … sayı ile onaylı genel kurulu kararı doğrultusunda şirkette mevcut 50 paya karşılık 5.000,00 TL hissesini … 9. Noterliğinden 20.01.2017 tarih ve … sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket dışından …’ya devretmiş gördüğü lüzum üzerine 14.02.2017 tarih 4807 sayılı genel kurul kararı neticesinde şirket müdürlüğünden de istifa ederek 50 paya karşılık 5.000,00 TL ile şirket ortağı olarak devam ettiğini, şirket faaliyet gösterirken genel kurul toplantılarının çağrı usulüne uygun şekilde yapılmış olmasına rağmen toplantılar gerçekleştirilemediğini, şirketin uzun zaman önce faaliyetine son verildiğini, ancak resmi olarak devam eden şirketin, devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı gibi şirketin haklı nedenle feshine veyahut mahkemenizce resen gözetilecek hususlar doğrultusunda davacının şirket ortaklığından çıkarılmasını gerektirecek haklı sebeplerin olduğunun açıkça ortada olduğunu, yukarıda izah etmiş oldukları haklı nedenler ile şirket ortaklarından davacının görmüş olduğu lüzum üzerine şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını bu nedenle şirketin feshini aksi kanaat hasıl olursa şirket ortağı olan davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkarılmasını isteme zorunluluğu hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen ile mahkemenin resen dikkate alacağı nedenlerle şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığından haklı nedenlerin varlığından dolayı davalı şirketin feshine, aksi kanaat hasıl olursa davacı ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya çıkartılan davetiyenin usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafça cevap verilmediği görüldü.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; şirketin feshi olmadığı taktirde ortaklıktan çıkarılması talep edilmiş olmakla şirketin feshi için haklı sebebin bulunup bulunmadığı veya davacının ortaklıktan çıkarılıp çıkarılamayacağı noktasında toplanmış olduğu görüldü.
DELİLLER;
… 9.Noterliği tarafından 20.01.2017 tarih ve … yevmiye nolu limited şirket pay devri sözleşmesinin tasdikli sureti celp edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak …’nin sicil kayıtları ve tasfiye sürecine ilişkin belgeleri celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 20.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” davalı şirket … … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ait İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre, şirket ortaklarının … ve … olduğu,- Davalı şirketin 2016 yılında 17.149,13 TL., 2017 yılında 41.431,52 TL. ve 2018 yılında 7,67 TL. faaliyet karının olduğu, faaliyet karının net satışlara oranının ise, 2016 yılında 941,25, 2017 yılında 942,10 ve 2018 yılında 940 oranında kar elde ettiği, davalı şirket Yabancı Kaynaklarında toplam 229.200,71 TL. borç kaydettiği, davalı şirket bilançosundaki kaydi değerlere göre şirket aktif değerlerinden şirket pasif değerlerinin çıkarılması sonucu 62.562,86 TL. TL. Özkaynağa sahip olduğu, davalı şirketin 2019-2020-2021 yıllarında hiçbir satışının ve diğer gelirinin olmadığı, Gelir İdaresi Başkanlığı İnteraktif Vergi Dairesinin 26.08.2021 tarihli dilekçe cevap yazısında, davalı şirketin mükellefiyet terk tarihinin 30.11.2019 olduğu, davacı tarafın davalı şirket feshi veya davacı ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 636/3 maddesinde “haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyada bulunan ticaret sicil kayıtları, kurumlar vergisi beyannameleri ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin ortaklarının Sinem KESKİN ve … olduğu, davalı şirket bilançosundaki kaydi değerlere göre şirket aktif değerlerinden, şirket pasif değerlerinin çıkarılması sonucu 62.562,86 TL özkaynağa sahip olduğu, davalı şirketin 2019-2020-2021 yıllarında hiçbir satışının ve diğer gelirinin olmadığı, vergi dairesinin cevabi yazısında, davalı şirketin mükellefiyet terk tarihinin 30/11/2019 olduğu, şirket müdürü …’ın duruşmada alınan beyanında, diğer şirket müdürü olan …’nın şirket işleri ile uğraşmayıp, herhangi bir faaaliyette de bulunmadığı, şirketin kapatılmasına da onay vermediğinden şirketin pasif durumda olmasına rağmen faaliyetsiz olarak devam ettiği, şirketin 2017 yılından beri hiç bir faaliyeti olmayıp, genel kurul toplantısı, yönetim kurulu toplantısı gibi herhangi bir kurul toplantısı da yapılmadığı, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı ve bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, şirketi fesh etmek için bile bir araya gelemedikleri, şirketin herhangi bir mal varlığı yada aktifi bulunmadığı, şirket üzerine kayıtlı olan aracın …’nın zilyetliliğinde olup, aramalara rağmen ulaşılamadığı, şirketin öncesinde toptan gıda alım satım işi yapmakta iken, 2017 yılından beri faaliyet gerçekleştirmeyip, bundan sonrada gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, şirket iş yeri olarak kiralanan yerin de faaliyetin durdurulması sebebiyle 2018 yılında başkasına kiralandığı, işletme konusunun gerçekleştirilmesinin imkansız hale geldiği beyan edilmiş olup, şirketin 2017 yılından bu yana genel kurul toplantısı yapmadığı, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı, şirketin mevcut hali ile işletme konusunu gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiği, bu nedenle şirketin devamlılığında yarar görülmediği anlaşılmakla, şirketin feshi talebinin kabulü ile tasfiyesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-…Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nosunda kayıtlı …’nin fesih ve tasfiyesine,
2-Şirket müdürü …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için karar kesinleşip göreve başladığından tasfiyenin sonlandırılmasına kadar aylık 2.500,00 TL ücret takdiri ile bu ücretin davalı şirket aktiflerinden karşılanarak tasfiye memuruna ödenmesine,
4-Tasfiye gerçekleştikten sonra tasfiye memurunun durumunu bir raporla mahkememize bildirmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70TL maktu harcından peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile geri kalan 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 97,80 TL (59,30.TL BVH, 59,30.TL Peşin Harç, 8.50 TL VSH ) yargılama giderinin, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 1.669,32TL (469,32 TL Tebliğ ve posta, 1.200,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır