Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/562 E. 2022/392 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/562
KARAR NO :2022/392

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:26/08/2021
KARAR TARİHİ:14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan çek iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … vatandaşı olan davalı … …., davacı şirketin %50 hisse sahibi ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı …’in %50 hisse sahibi, şirket müdürü ve tek imza yetkilisi olduğunu, şirkete ilişkin ortaklık ön çalışma sürecinin 2017 yılında başlamış olup, şirketin resmi olarak …San. ve Tic. Ltd. Şti. adı ile … Vergi Dairesi’ne kaydedilerek … vergi numarası ile 29.04.2019 tarihinde kurulduğunu, şirketin kurulumundan sonra, 2019 yılının Ağustos ayında arıtma cihazlarının üretimi için diğer ortak … tarafından “… Mah. … Cad. … Sokak No:17-A/B …/…” adresinde bir fabrika binası kiralandığını, yine şirketin diğer ortağı …’in, şirket yetkilisi olarak arıtma sistemlerini üretecek fabrika makinalarını, gerekli teçhizatları ve ham maddeleri 2019 yılının Aralık ayında …’den ithal ettiğini ve Ambarlı gümrüğünden geçirilmesini sağlayıp fabrika adresine naklini sağlayarak istiflettiğini, bu süreç sonrasında fabrikayı faaliyete hazırlamak için …’den iki tane teknisyen ve mühendis ile gelmesi beklenen davalı …’in, 2020 yılının Şubat ayında tek başına geldiğini, pandemiden dolayı teknisyenleri getiremediğini söyledikten sonra hiç beklenmedik bir şekilde davacı şirketin diğer ortağı olan …’e ortaklığı bozmak istediğini bildirdiğini, üç yıl emek verildiğini ve her şey hazır hale geldiğinde fabrikanın kendisine teslim edilmesini isteyen davalının, hiçbir şekilde anlaşmaya yaklaşmadığını, davalının, ortaklığı bozmak için hukuki süreci başlatacağını bildirdiğini, bunun üzerine diğer ortak …’in, bu sürecin çok uzun süreciğini bu sebeple fabrikanın faaliyete sokulması ile bir başlangıç yapılması akabininde anlaşılamazsa ortaklığı bozabileceklerini aksi takdirde karşılıklı çok büyük kayıplara uğrayacaklarını ancak davalının olumsuz yönde karar vermesi durumunda hiçbir şey olmamış gibi ve kızgınlık söz konusu olmadan yola devam edebileceklerini bildirdiğini, bu teklif üzerine davalının sadece sessiz kaldığını, konaklama konusunda otele çok para verdiğini bu nedenle fabrikanın ofis bölümüne bir yatak koyarak …’e dönene kadar orada kalmak istediğini belirttiğini, diğer ortak …’in hiçbir kötü niyet aramadan bu isteği kabul ettiğini ve ofis ortamını yaşanabilir bir ortam yapmak için yatak, yorgan vs. aldığını, sonrasında elektrik, su tesisatı da yaptırdığını ve sonrasında davalı … fabrikanın bir odasına yerleştiğini, davalının orada sadece birkaç gün geçirdiğini ancak bu süre içinde fabrikanın kilitlerini değiştirdiğini, fabrikaya alarm ve sadece kendisinin gözetleyebileceği bir kamera sistemi yaptırdığını, sonrasında da binadaki tüm malzemeleri alarak bir günde ortadan kaybolduğunu, …’in ortağı davalı ile iletişime geçerek söz konusu hareketlerin suç teşkil ettiğini belirttiğini ve olumlu bir geri dönüş alamayınca suç duyurusunda bulunmak için … Polis Karakolu’na gittiğini, karakola fabrikada tespit yapılmasını talep ettiğini ancak kendisine bu konunun savcılığı ve mahkemeleri ilgilendirdiği gerekçesi ile müvekkilinin talibinin kabul edilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin …Cumhuriyet Başsavcılığının… Sor. Numaralı dosyasından şikayette bulunduğunu, Savcılığın yetkisizlik kararı sonrası soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/… Sor. numaralı dosyasında devam ettiğini, sonrasında davalının bir anlamda makinaları ve diğer tüm malzemelerin kendisinde olduğunu ikrar eder nitelikte ve tam makinelerin çalındığı tarihlerde ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… E. Sayılı dosyasından makinaların kendisine ait olduğunu iddia ederek tespit davası davası açtığını, bu davanın olması gerektiği gibi müvekkil şirket lehine sonuçlandığını, dosyanın karar yazımı aşamasında olduğunu, diğer yandan müvekkiline gönderdiği telefon mesajı ile makinalar çoktan …’e vardı şeklinde ifade de bulunduğunu (Mesaj delil listemizde mevcuttur), bu durumu bir çok yerde de tanıklar huzurunda da ikrar ettiğini, ayrıca davalının bu makine ve teçhizatı aldığına dair fabrikayı kiraya veren kişi ve çevreden kişilerin tanık olduğunu ve bu yönde beyanda bulunacaklarını, gelinen bu aşamada müvekkili şirketin, tüm makina ve diğer teçhizat bedellerinin davalıdan tahsili için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, makinaların ithaline ilişkin tüm evrakların delil listesinde yer aldığını, mevcut makine ve teçhizatların günce değerlerinin tespitinin ancak bilirkişi incelemesi ile belirlenecek durumda olduğunu, bu makinaların sıfır, hiç kullanılmamış durumda davalı tarafından çalındığını, ithal bedellerinin güncel kur üzerinden değerlendirilmesini, emsal makinaları değerlerine göre müvekkili firmanın zararının saptanacağını, bu anlamda makina değerleri bakımından belirsizlik olması nedeniyle fazlaya dair hakları saklı ve ileride arttırılmak kaydı ile dava açıldığını, bu durumun kazanç kaybı bakımından da aynı olduğunu, davacı şirkete ait makinalara davalı … tarafından haksız olarak el konulduğunu, hal böyleyken 2019 yılının Aralık ayında faaliyete geçmesi öngörülen fabrikanın açıklanan sebepler nedeniyle faaliyete geçememiş olması sonucunda büyük bir kazanç kaybına uğranıldığını, bu konuda davalının kötü niyeti ve kusuru bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kazanç elde etmek için ticari amaçla kullanılması planlanan makinaların 2019 yılının Aralık ayından itibaren kullanılamaması sebebiyle bu süreçte uğranılan zararın davalıdan tahsil edilmesini, taleplerinin fazlaya dair hakları saklı kalmak ve ileride artırılmak üzere 2019 yılı 15 Aralık’tan itibaren banka reeskont faizi ile birlikte şimdilik 5.000.00 TL olduğunu, makinaların bulunamama ihtimalinin çok yüksek olduğunu, davalının bu makineler için makineler çoktan …’e vardı ifadesini kullanmaktan çekinmediğini, müvekkili açısından önemli değer arz eden ülkemiz açısından da milli servet niteliğinde olan bu makinaların öyle hoyratça …’e gitmesinin mümkün olamayacağını düşündüklerini, bu işlemlerin uluslararası kabul gören ve uygulanmaya çalışılan İran Ambargosu ile ilgili sorunlar taşıdığının da yine bilgileri dahilinde olduğunu, bu davanın uluslararası ölçekte sonuç doğuracak nitelikte olduğunu, bu hususun müvekkili tarafından ayrıca takip edildiğini, 2017 ve 2019 tarihli faturalar ile o dönemdeki değerleri belirtilmiş olan makinalara harcanmış olan bedellerin toplamının yaklaşık olarak $90.000,00 civarında olduğunu, ayrıca … online alışveriş sitesinde bu makinelerin değerinin 98.0000-108.000.00 Dolar olarak verildiğini, bu noktada müvekkilinin zararının belirlenmesini, açıklanan nedenlerle huzurda kanıtlanacak davaları doğrultusunda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve ileride artırılmak üzere şimdilik; davalı tarafından el konan makinalar ve diğer teferruat için şimdilik 5.000.00 USD bedelin tahsil tarihindeki kur üzerinden dolar olarak ve 15.12.2019 tarihinden itibaren yasal dolar faizi ile birlikte tahsilini, 2019 yılı Aralık ayından itibaren uğranılan kazanç kaybından şimdilik 5.000.00 TL’nin davalıdan 01.12.2019 tarihinden itibaren banka reeskont faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/06/2022 tarihli dilekçesi ile; davadan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti olmaksızın feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde yetki durumu incelendiğinde davada feragata yetkili olduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın feragat sebebi ile REDDİNE;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gerekli 80,70TL harcın peşin alınan 800,09TL harçtan mahsubu ile artan 719,39TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
2-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …’e 680,00TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 118/A-13’e göre davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır