Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2022/751 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/550
KARAR NO :2022/751

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:18/08/2021
KARAR TARİHİ:29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafımızdan borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ve borçlu vekilinin itirazı ile takibin durduğu, davalı şirket İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/615 E. Sayılı dosyasından borca batıklık sebebiyle iflas talepli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği ve davalı borçlu şirketin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. HD’nin 24/06/2021 tarih ve 2021/796 K. Sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, takibe konu alacak 3 adet ödenmemiş faturadan kaynaklanmakta olup davalı ödemeden kaçınmak amacıyla haksız olarak takibe itiraz ettiğini, davacının, davalı şirketin yapımcısı olduğu programlara seyirci temin etme hizmeti verdiği, borçlu şirketin 26/12/2016, 27/12/2016, 04/01/2017, 18/01/2017, 26/01/2017, 08/02/2017, 23/02/2017, 02/03/2017, 07/03/2017, 09/03/2017 tarihlerinde çekimlerini yaptığı “…” programı çekimlerine temin ettiği seyirci ve ulaşım hizmetleri karşılığı 3 adet fatura düzenlemiş ancak fatura bedellerinin ödenmediği, borçlunun takibe konu alacak ile ilgili itirazı haksız ve mesnetsiz olduğu, alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu, bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalılar tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, 26/04/2022 tarihli ara karar ile davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin SMM aracılığı ile incelenerek, iddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
02/09/2022 tarihli raporunda bilirkişi; tarafların ticari defterlerinde dava dosyasında yer alan 31/01/2017 tarih A seri … sıra numaralı 38.350,00 TL, 27/02/2017 tarih A seri numaralı 15.340,00 TL, 21/03/2017 tarih, A seri numaralı … sıra numaralı 23.010,00 TL olmak üzere toplam 76.700,00 TL tutarındaki 3 adet faturanın, davacı ve davalı taraflarca kayıt altına alınmış olduğu, ticari defterlerine işlenmiş ve ilgili dönem beyanlarıyla beyan edilmiş olduğu, alacak ve dosya kapsamında, davacı tarafından “76.701,92-TL borç” bakiyesi, davalı tarafından da “76.700,00 TL alacak” bakiyesi verdiği görüldüğü, bu faturalara istinaden izlenen kayıtlarda, davalı tarafından ödeme kaydına, davacı tarafından da tahsilat kaydına rastlanamadığı, tarafların ticari defterlerinden anlaşıldığı, tarafların ticari defterlerinde, alacak ve dosya kapsamına göre: davacı taraf … Tic. Ltd. Şti., davalı taraf … Tic. Ltd. Şti.’den 76.701,92-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, faturadan kaynaklı ve …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası konu itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Fatura düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Bunun yanı sıra fatura tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı kabul edilmekte ve faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü ve bedeli gibi fatura mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine karine teşkil etmektedir. Ancak bu karinenin aksi elbetteki her türlü delil ile ispatlanabilir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlıkta; tarafların usulüne uygun ticari defter ve kayıtların sunulduğu ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla davacı yanın alacak miktarı tespit edilmiş olup; davalı yanca ödeme olgusu ispat edilemediğinden; davanın kabulü ile; davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin aynı koşullarla devamına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin aynı koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.239,38-TL nispi karar harcından peşin alınan 926,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.313,03-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.272,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam ‭2.000,65‬-TL’nin ( 59,30-TL BVH, 8,50-TL VH, 926,35-TL Peşin Harç, 106,50-TL Tebliğ ve Posta, 900,00-TL BK ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan arabulucu …’ya 1.320,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti’nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümlerine göre davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır