Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2023/221 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/501 Esas
KARAR NO :2023/221

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/07/2021
KARAR TARİHİ:22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında akdedilen 19.11.2019 tarihli Dökme LPG İkmal ve Ariyet Tesis Teslim Sözleşmesi’ne binaen faaliyete başlandığını, Zamanla davalının borçlarını dava ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığını, davacı Şirket yetkililerince defalarca kere ihtar edilmesine rağmen davalının, elektrik enerjisi tüketiminden kaynaklı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davalının muaccel borcunu ödemekten imtina ettiğini ve bu sebeple muaccel 7.844,97- TL alacağın tahsili amacıyla aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi ikame edildiğini, davalının da icra takibine konu borca haksız ve mesnetsiz itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın iptali için öncelikli olarak 0l Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren Ticari Uyuşmazlıklarda dava şartı olarak yer alan arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmış olduğu, anlaşmama yönünde son tutanak tutulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede “işbu sözleşmeden doğacak ihtilafların çözümü için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır” kaydı bulunduğunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 17 ‘ye göre; Yetki sözleşmesi, MADDE 17- (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece açılır.” sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde her iki tarafın da tacir olduğundan işbu sözleşmenin yetki şartını içerir maddesinin taraflar için bağlayıcı olduğunu, ayrıca sözleşmelerde yetki şartı olmasa dahi davaya konu borç para borcu olduğunu ve BK. 73 ve HMK. 10. maddelerine binaen yetkili mahkeme ve icra dairelerinin, alacaklının ikametgahı mahkeme ve icra daireleri olduğunu, borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu itirazının iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi itibariyle 7.844,97- TL alacak için takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalı tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasındaki dökme LPG ikmal ve ariyet tesis teslim sözleşmesi kapsamında elektrik enerjisi tüketimi nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 24/11/20222 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın davalı tarafa 2020 yılı içerisinde 13 adet toplamı 26.716,31 TL. bedelli fatura düzenlemiş ve ticari defterlerine alacak olarak işlediği, davacı taraf davalı taraftan 18.258,45 TL. tahsilat yapmış, 7 adet toplamı 847,56 TL. Davalı taraftan iade faturası almış, 0,01 KR. Yuvarlama kaydı girmiş ve davalı taraf alacağından toplam 19.106,02 TL. Düştüğü, davacının davalı taraftan 09.11.2020 takip tarihi itibari ile, 26.716,31 TL. fatura alacağı- 19.106,02 TL. tahsilat ve iade faturası = 7.610,29 TL. alacaklı hale geldiği, davacı taraf ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, davacının davalı taraftan 09.11.2020 takip tarihi itibari ile 7.610,29 TL. alacaklı olduğu görüldüğü, davacı tarafın davalı taraftan olan 7.610,29 TL. alacağı, davacının davalı taraf adına düzenlemiş olduğu, 05.09.2020 tarihli … sıra numaralı 4.227,94 TL. ve 18.09.2020 tarihli … sıra numaralı 3.382,35 TL. bedelli olmak üzere 2 adet toplamı 7.610,29 TL bedelli e-fatura senaryo tipi temel faturalardan kaynaklanmakta olduğu, davacı taraf davalı taraf adına düzenlemiş olduğu alacağa konu aşağıda görüntü bulunan 05.09.2020 tarihli faturayı 07.09.2020 tarihinde, 18.09.2020 tarihli faturayı 18.09.2020 tarihinde davalı tarafa elektronik ortamda gönderildiği, davacı taraf …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 7.131,38 TL. cari hesap alacağı ve 113,59 TL. İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 7.844,97 TL. Alacak talebinde bulunduğu, davacı taraf ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, davacının davalı taraftan 7.610,29 TL. alacaklı olduğu görüldüğü, davacı taraf icra takibinde %13,75 avans faizi talep ettiği için hesaplama avans faiz oranı üstünden yapılacağı, avans faizi talep etmiş olduğu için hesaplama avans faiz taraflar arasında düzenlenen Dökme LPG (Sıvılaştırılmış Petrol Gazları) İkmal ve Ariyet Tesis Teslim Sözleşmesi 10 maddesinde, “LPG bedeli, LPG’nin teslim tarihini takip eden Onbeş (15) gün içerisinde nakten ödenecektir.” dendiği, davacının davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturalar üzerinde “irsaliye yerine geçer” yazmakta olup, irsaliye tarihinin 05.09.2020 ve 18.09.2020 olduğu görüldüğü, faiz hesabı fatura ve irsaliye tarihinden itibaren 15 gün sonrası olarak hesaplanacağı, davacı tarafın 09.11.2020 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 126,78 TL işlemiş faiz (talep 113,59 TL.) alacağının olduğu görüldüğü, davacı tarafın …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 7.131,38 TL. cari hesap alacağı ve 113,59 TL. İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 7.844,97 TL. Alacak talebinde bulunduğu, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelere göre, davacı tarafın davalı taraftan 09.11.2020 takip tarihi itibarı ile 7.610,29 TL. asıl alacak ve 113,59 TL. (hesaplanan 126,78 TL.) işlemiş faiz olmak üzere 7.723,88TL. alacaklı olduğu, davacı tarafın %20 inkâr tazminatı talebinin Mahkememizin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; taraflar arasındaki dökme LPG ikmal ve ariyet tesis teslim sözleşmesi kapsamında propan satımı nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Ayrıca bu durum HMK 222/5’te taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 21/2. Maddesine göre; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında Dökme LPG İkmal ve Ariyet Tesis Teslim Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme nedeniyle davalı yanın fatura borcu bulunduğunun mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu ve davacı yanın cari hesap ekstresi ile faturalarına göre alacağın varlığı ve miktarının tespit edildiği, ödeme olgusunun ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile; …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 7.610,29-TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 7.610,29-TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si (1.522,05-TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 519,86-TL nispi karar harcının, peşin alınan 94,76-TL harcın mahsubu ile geri kalan 425,09-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.610,29-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yatırılan toplam 162,56‬-TL (59,30-TL BHV, 8,50-TL VSH, 94,76-TL peşin harç-karar harcı) harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 2.119,00-TL (219,00-TL tebliğler ve posta, 1.900,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.055,61-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı kanun madde 18/A’ya göre davalı arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi. 22/03/2023

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır