Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/499 E. 2022/319 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/499
KARAR NO :2022/319

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:16/07/2021
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin soğutma cihazları ve soğuk hava depoları imalatı, satışı alanında ticari faaliyetini sürdürmekte olduğunu, ihtiyaç doğması üzerine daha önce herhangi bir ticari ilişkisi bulunmayan davalı şirketten faturalarda mevcut kısaca “SAC” denilen malzemelerin alımını yapmak istediğini, bunun üzerine davalı tarafından müvekkilinin talep ettiği miktarda malın kendilerinde mevcut olduğunu belirterek henüz mallar teslim
edilmeden ve sipariş sözleşmesi imzalanmadan müvekkilinin bilgisi dışında 13.11.2020 tarihli, … nolu toplam 230.262,89 ₺ miktarlı e-arşiv faturalar düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete faturalara konu malların teslim edilmediğini bildirerek neden fatura düzenlendiğini sorduğunda malların en geç 30.11.2020 tarihinde teslim edileceğinin bildirildiğini, ancak devam eden süreçte fatura konusu malların müvekkiline teslim edilemediğini, davalı şirkete hiçbir şekilde ulaşılamadığını, müvekkili şirketi tarafından yapılan araştırmada davalının dava dilekçesinde yazılı adresinde ofis şeklinde küçük bir işyeri olduğunu, herhangi bir fabrikasının ya da müvekkilin talep ettiği miktarda malları stoklayacak deposunun bulunmadığını öğrendiğini, bu hususta Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, davalı şirketin irsaliye tutanaklarını ve teslim olgusunu ibraz edemediğini, ihtarnamelerinden sonra 29.05.2021 tarihinde …. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 99.084,60 ₺ asıl alacak yönünden icra takibi başlattığını, taraflarınca işbu takipte yetkiye, borca, faize ve ferilerine açıkça itiraz edildiğini, itiraz üzerine icra dosyasının yetkili İstanbul İcra Dairelerine gönderildiğini, …. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile açıldığını, müvekkili şirketin davalı şirkete, 13.11.2020 tarihli, … nolu, 16.11.2020 tarihli, … ve 18.11.2020 tarihli, … nolu toplam 230.262,89 ₺ miktarlı faturalar yönünden ve davaya konu 18.11.2020 tarihli fatura miktarınca başlatılan …. İcra Dairesi’nin … e. sayılı icra takibi yönünden borçlu olmadığının tespitini, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatılan davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346).Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen istemin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise, hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacı tarafa aittir. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış ve Mahkememizce 07/12/2021 tarihli celse kararı ile dosyanın SMM bilirkişiye verilerek tüm dosya kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.13/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı… İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin 2020 Yasal Defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, 2021 yılında 01.01.2021-31.10.2021 dönemlerine ilişkin olarak her ay yasal süresi içerisinde yasal defterlerin GİB’e gönderildiği ve onaylarının alındığı, dolayısıyla yasal defterlerin davacının lehine delil olarak kullanılabileceği Davalı tarafa ulaşılamadığı için yasal defterlerinin incelenemediği, Davacı tarafından davaya konu olan 16.11.2020 tarihli ve toplamı KDV dahil 230.262,89 TL olan 3 adet faturanın yasal kayıtlarına alındığı,
Davacı tarafından davalıya Gönderilen … 14. Noterliğinin 29.04.2021 Tarih, … Yevmiye Numaralı İhtarnamesine istinaden davacı tarafından davalı adına 28.04.2021 tarih ve … numaralı KDV dahil 230.262,89 TL tutarında iade faturası düzenlendiği, söz konusu iade faturasından sonra davacı tarafın davalı tarafa herhangi bir borcu kalmadığı, dosya kapsamında davaya konu olan fatura içeriğindeki ürünlerin davacı tarafa teslim edildiğini gösterir herhangi bir belgeye rastlanılmadığı görüşüne varılmıştır. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; uyuşmazlığa konu olan fatura içeriğindeki ürünlerin davacı tarafa teslim edildiğini gösterir herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, davacı yanın incelenen yasal defter ve kayıtlarına göre dava konusu borçla ilgili iade faturası düzenlediği, borcunun bulunmadığı, ispat yükü kendisinde olan davalının haklılığını ispat edemediği hususları da dikkate alınarak; davanın kabulü ile; davacının 13/11/2020 tarihli GIB … no’lu 16/11/2020 tarihli GIB … no’lu ve 18/11/2020 tarihli ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının 13/11/2020 tarihli GIB … no’lu 16/11/2020 tarihli GIB … no’lu ve 18/11/2020 tarihli ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu faturalardan dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 15.792,26-TL nispi karar harcından peşin alınan 3.932,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.796,94-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 24.568,40-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 5.069,12-TL’nin ( 59,30-TL BVH, 8,50-TL VH, 3.932,32-TL Peşin Harç, 900,00-TL BK, 169,00-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır