Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/481 E. 2022/295 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/481
KARAR NO:2022/295

ASIL DAVA:Menfi Tespit
KARŞI DAVA:Finansal Kiralama Sözleşmesine Konu Malın İadesi
ASIL DAVA TARİHİ:01/08/2011
KARŞI DAVA TARİHİ:02/11/2011
KARAR TARİHİ:24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit-Finansal Kiralama Sözleşmesine Konu Malın İadesi davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı şirket arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, akdedilmiş bulunan kiralama sözleşmesinin özel şartlar bölümüne konu iş makinesinin öngörülen toplam maliyet bedeli 243.828,95 TL olup, sözleşme süresi sonunda müvekkili şirketin malı satın alma bedeli 365.074 TL olarak hesaplandığını, bu hususun taraflar arasında akdedilmiş bulunan … 1.Noterliğinin 20.11.2006 tarih ve … yevmiye sayılı finansal kiralama sözleşmesi ile hüküm altına alındığını, müvekkili şirket tarafından ödenmesi gereken kira bedeli olarak 354.800.- TL kira bedelinin süresinde ödendiğini, müvekkili şirketin sözleşme edimini yerine getirdiğini, bu ödemelerin davalı şirket tarafından müvekkili şirkete verilen 6.6.2011 tarihli hesap tablosu ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin finansal kiralama sözleşmesi gereği davalı şirkete ödemesi gereken kira bedeli toplamı olan 354.800 TL bedeli süresinde ödediğini, hatta 25.121 TL fazla ödeme yaparak 379.921.02 TL olarak ödediğini, davalı şirketin müvekkilden fazla para tahsili yapmak istemekte olduğunu, davalı şirkete borçlarının olmadığı gibi fazla ödeme söz konusu olduğunu, bu bedelin istirdadını talep etmiş olup, satın alma bedeli olan 365.074 TL müvekkili şirket tarafından ödendiğinden malın mülkiyetinin devri davalı şirketten talep edilmiş olup bu taleplerinin davalı tarafından olumsuz karşılandığını, davalı şirket tarafından … 48. Noterliğinin 29.6.2011 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile müvekkili şirketten 47.395 TL finansal kiralama borçları ve 56.519.81 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 103.914.18 TL bedelin 60 günlük bir süre içinde ödenmesi, ödenmediği taktirde finansal kiralamaya konu malların 60 günlük sürenin sonunda 5 iş günü içinde iadesi talep edildiğini, bu ihtarnameye cevaben … 3. Noterliğinin 14.7.2011 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalının taleplerini kabul etmediklerini ve davalıya borçlarının bulunmadığını ihtaren bildirdiklerini, dava sonuna kadar davalı şirketin her türlü haciz ve davaya konu malın iadesine ilişkin taleplerine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespiti ile malın mülkiyetinin devri ile fazla ödenen 25.121.- TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, sözleşmeye aykırı ve kötü niyetle hareket eden davalı şirkete asıl alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı/Karşı davalı ile müvekkili şirket arasında … 1. Noterliğinden düzenlenerek tanzim olunan … yevmiye no.lu 20.11.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davalılara … 48.Noterliğinden 29.6.2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtar keşide edilerek 60 günlük yasal süre içinde kira borcunun ödenmesi, aksi taktirde sözleşmenin fesih edileceği ve fesih süresi sonundan itibaren 5 gün içinde sözleşme konusu malların teslimi ihtar edildiğini, ihtar davacı/karşı davalılara 8.7.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının bu ihtara rağmen borçlarını ödemediği gibi kendisine yüklenilen edimleri süresi içinde yerine getirmediğinden finansal kiralama sözleşmesinin münfesih olduğunu, sözleşmenin feshedilmiş olması davalı ile borç ilişkisini sona erdirdiğini ve davalının haksız zilyet durumuna düştüğünü, davalı … konusu malları iade etmediğinden kötü niyetli davacı/karşı tarafın kiralama konusu malları kaçırma ihtimali yüksek olduğundan dava sonuçlanıncaya kadar sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir yoluyla müvekkili şirkete teslimi ile mülkiyet haklarının kabulüyle malların taraflarına aynen iadesi için karşı davanın açılması zarureti doğduğunu, Davacı/karşı davalılar vekilince sözleşme dikkatli olarak incelenseydi sözleşme süresi sonunda satın alma bedeli olarak (bütün kira ve diğer bedellerin ödenmesinden sonra) 365.74 TL olarak cüzi bedel üzerinde tarafların anlaşmış olduklarının görüleceğini, davalı vekilinin bu bedeli yanlış gördüğünü, davacı/karşı davalı vekilinin kira bedeli olarak 354.800.-TL’yi nereden hesapladığını anlamanın mümkün olmadığını, bu bedelin sözleşmeye kefil olan kişilerden alınacak teminat miktarı olduğunu, davacı karşı davalıların müvekkili şirkete ödemesi gereken kira bedeli toplamının 380.316 TL olup, temerrüte ilişkin hükümlerin saklı olduğunu, davacı/karşı davalı 13.8.2007 tarihinden itibaren mütemadiyen temerrüde düştüğünü, davacı/karşı davalının zaman kazanmak ve malları kaçırmak maksadıyla dava açtığını, tedbir talebinin reddi gerektiğini beyanla davanın reddine, %40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, mülkiyeti müvekkile ait ekskavatörün üzerindeki haksız ve kötüniyetli zilyetliğe son verilmesine, dava sonuçlanıncaya kadar sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir yoluyla müvekkili şirkete teslimine, menkul malların teslim alındığı şekilde müvekkiline aynen iadesine, bu mümkün olmadığı taktirde dava tarihindeki değerinin sözleşmede belirtilen temerrüt faizi oranından hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili, karşı dava yönünden cevap dilekçesinde özetle; davalı/karşı davacı cevap dilekçesini süresinde vermediğinden, süresinde verilmeyen cevap dilekçesini kabul etmediklerini, karşı davanın da süresinde açılmadığından tefrik edilmesi gerektiğini, kira bedelleri, gecikme faizleri ve temerrüt faizlerinin müvekkilleri tarafından ödendiğini, müvekkillerinin ödenmemiş kira bedelinin olmadığını, bu hususun 06.06.2011 tarihinde verilen cari hesap kartonu ile sabit olduğunu, kira bedelleri, gecikme ve temerrüt faizlerinin davalı şirketin … Bankasındaki … nolu hesabına yatırıldığını, davalı/karşı davacı tarafından ihtarname ile talep edilen 103.914,99 TL tutarındaki borcu kabul etmediklerini, ayrıca gerek sözleşme dışı olması gerekse Yargıtay içtihatları gereğince faize faiz istenemeyeceğinin davalıya ihtar edildiğini, kiralama konusu malları kaçırma ihtimali bulunduğu iddiasının gerçek dışı olup tedbir taleplerinin yersiz olduğunu, geri alım bedelinin dava dilekçesinde sehven 365.074 TL olarak belirtilmiş olup malın alım bedelinin 365.74 TL. olduğunu, 25.121.- TL fazla ödemenin sözkonusu olup bu bedelin taraflarınca dava ile talep edildiğini, davalı/karşı davacıya borcu bulunmayan müvekkile malın mülkiyeti devredilmesi gerekirken malın iadesinin talep edilmesinin kötü niyetli bir talep olup karşı davanın reddi gerektiğini beyanla, dava ve taleplerinin kabulüne, süresinde açılmayan karşı davanın, davalı karşı davacının davasının ve tedbir taleplerinin reddine, %40 dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; asıl davacıların menfi tespit, istirdat ve kötü niyet tazminatına ilişkin istemlerinin reddi, karşı davanın finansal kiralama konusu malların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından dava dilekçesi ekinde dava konusu; dava konusu sözleşme, ihtarname dava dosyasına sunulmuştur.
Davalı karşı davacı vekili tarafından delil dilekçesi ekinde dava konusu; finansal kiralama sözleşmesi, faturalar ve tesellüm belgeleri, … 48. Noterliği’nin 29 Haziran 2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı karşı davalı şirket ile davalı karşı davacı şirket arasında Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiği, davacı karşı davalıları … ve …’in bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 354.800TL kefalet limiti üzerinden imzaladığı bu sözleşme doğrultusunda kiralama konusu ekskavatörün davacı karşı davalı şirkete teslim edildiği, kiralama bedellerinin gecikme faizlerinin ödenmemesi üzerine karşı davalılara ihtarname tebliğ edilerek Finansal Kiralama Kanununun 23. Maddesi gereği 60 günlük süre verildiği, bu süre sonunda davacı karşı davalıların gecikmeli ödedikleri taksitlerin gecikme faizlerini ödemediği gibi finansal kiralamaya konu ekskavatörü de davalı karşı davacı şirkete iade etmedikleri, fesih şartlarının oluştuğu, ilgili yasanın 25.maddesi uyarınca davacı karşı davalıların finansal kiralamaya konu ekskavatörü davalı karşı davacıya iade etmek yükümlülüğü altında oldukları, davacı karşı davalı … Nak. Ve Paz ve Dah. Tic. Ltd. Şti’nin asıl borçlu davacı karşı davalı … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu oldukları, bu nedenle davalı karşı davacının davacı karşı davalıları birlikte ve ayrı ayrı takip ve dava hakkının bulunduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 1.8.2011 ve 2.11.2011 karşı dava tarihleri itibariyle davalı karşı davacı …nın davalı asıl borçlu … Nakl. Ve Paz. Dah. Tic. Ltd. Şti firmasından 113.419,89TL temerrüt faizi, 273,78TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 29.639,49TL alacaklı bulunduğu, davacı karşı davalıların borçlu bulundukları, fazla ödemelerinin bulunmadığı, bu nedenle 25.121TL’lik istirdat taleplerinin yerinde olmadığı, kiralamaya konu ekskavatörün aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ekskavatörün karşı dava tarihindeki değeri üzerinden ve karşı dava tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği (aynen iade ile ilgili olarak sözleşmede talep edilebilecek faiz oranı ile ilgili bir düzenleme ve belirleme bulunmaması nedeniyle) tarafların masraf, vekalet ve benzeri diğer taleplerinin Mahkemenin takdirinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davanın 28/06/2012 tarihinde kısmen kabulüne karar verilmiş olup davacılar karşı davalılar tarafından temyiz edilmiş olup Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/3779 Esas 2021/1600 Karar sayılı 23/02/2021 tarihli ilamıyla; ” Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davacıda davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre karşı davada davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddinin gerektiği, karşı davada davalılar vekilinin temyiz istemine gelince, Mahkemece karşı davaya yönelik olarak hüküm kısmında a)Davaya konu malın ayne iadesine, b)aynen iadede imkansızlık halinde Ekskavatörün karşı dava tarihindeki değeri üzerinden ve karşı dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalı karşı davacıdan tahsiline yer verilmiş olup, aynen iadede imkansızlık halinde dava konusu ekskavatörün değeri belirtilmeksizin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili suretiyle infazda tereddüt yaratacak şekilde HMK 297.maddeye aykırı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Asıl davada davacılar vekilinin tüm temyiz istemlerinin reddi ile Mahkemece asıl davaya yönelik verilen kararın onanmasına, karşı davada davalılar vekilinin karşı davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, karşı davada davalılar vekilinin karşı davaya yönelik temyiz isteminin kabulü ile Mahkemece karşı davaya yönelik olarak verilen kararın bozulması” gerekmiştir gerekçeleriyle bozularak Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Asıl dava yönünden; mahkememizce verilen 2011/359 Esas 2012/150 Karar sayılı karar ile asıl davacının alacaklı olmadığı, borçlu olduğu tespiti ile menfi tespit ve istirdat taleplerinin reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/3779 Esas 2021/1600 Karar sayılı 23/02/2021 tarihli ilamı ile asıl davacının tüm temyiz itirazları reddedilerek, asıl davanın reddine dair hüküm onanmış ve kesinleşmiştir. Bu sebeple mahkememizce bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde; kesinleşen bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm oluşturulmuştur.
Karşı dava yönünden; Dava, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunun 26 ve 29. maddesi hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, finansal kiralama konusu malların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi, 3226 sayılı Yasa’nın 8.maddesi hükümüne uygun olarak ve düzenleme şeklinde yapılmıştır. Sözleşmede yazılı mallar davacı tarafından sunulan belgelere göre, kiralayan davacı tarafından kiracı-davalıya teslim edilmiştir. Finansal Kiralama konusu mal 3226 sayılı Yasa’nın 17. maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. Anılan Yasanın 13. maddesi hükmü gereğince de kiracı, sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 3226 sayılı Yasa’nın 21. maddesine göre, sözleşme süresinin dolması, 22. maddesine göre sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi ve 23. maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde aynı yasanın 24 ve 25.mad. gereğince kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek ve teslim etmekle yükümlüdür.
Dosyaya sunulan deliller ve bilirkişi kurulunun ayrıntılı ve denetime elverişli raporu değerlendirildiğinde, davacı karşı davalı kiracının finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen ödeme tablosu dahilinde kira bedelini ödemekte temerrüde düşerek Finansal Kiralama Sözleşmesini ihlal ettiği, davacı kiralayanın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği saptanmıştır. Davalı ise finansal kiralama bedelini ödediğini, yahut ödememesi gerektiğini, istenebilir olmadığını, Türk Medeni Kanunun 6. maddesi ve HMK. 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Yargılama sırasında davalı karşı davacı vekili, 29/04/2022 tarihli dilekçesinde; dava konusu malın teslim alındığını, 3. Kişiye kiralandığını , release bedelinin davacı karşı davalının borcundan düşüldüğünü beyan ederek ilgili belgeleri sunmuştur. Belirlenen bu hukuksal duruma göre; davalı karşı davacı vekilinin davasının kabulüne karar verilerek malın iadesine, mal teslim alındığından malın değerine yönelik talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
1-Asıl davanın reddine dair karar, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karşı davanın kabulü ile dava konusu malın iadesine, mal teslim alındığından malın değerine yönelik talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Taraflar arasındaki … sözleşme numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesine konu ” 1 ADET 2006 MODEL … MARKA … TESCİL PLAKALI … … TİPİ … MOTOR NUMARALI … ŞASİ NUMARALI EKSKAVATOR’IN” nin karşı davalılar …, … ve – … NAKL. PAZ. VE DAH. TİC. LTD. ŞTİ.’den alınarak alınarak davacı karşı davacı …O. İADESİNE;
4-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 2.049,30TL karar harcından peşin alınan 445,50TL harcın mahsubu ile eksik 1.603,80TL harcın karşı davalılar …, … ve … NAKL. PAZ. VE DAH. TİC. LTD. ŞTİ,’den tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
5-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin karşı davalılar …, … ve … NAKL. PAZ. VE DTAH. TİC. LTD. ŞTİ,’den alınarak DAVACI …O.’ya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davalı-Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır