Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/470 E. 2022/230 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/772
KARAR NO :2022/209

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:29/08/2018
KARAR TARİHİ:13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … A.Ş. Emrine çek keşide edilerek iş bu şirkete teslim edilmek üzere … Kargo … Şubesi ile şube çalışanı …’e teslim edildiğini, çeki teslim alan … Kargo tarafından çeki taşıyan araca 17/04/2018 tarihinde hırsızlık yapıldığını, bir kısım eşyanın araçtan çalındığını, bunun üzerine çekin lehdara teslim edilmeden kargodayken kaybolması nedeniyle müvekkilinin rızası dışında elinden çıkmış olduğundan … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle çekin iptali davası açıldığını, çeke ödeme yasağı konulduğunu, … A.Ş.’nin alacağı istemiş üzerine muhatap bankanın da çekin ibraz edilmediğini bildirmesi nazara alınarak müvekkili şirket herhangi bir icra takibine uğramamak için 27/07/2018 tarihinde …bankası aracılığıyla … no’lu çek bedeli olan 82.944,00 TL’nin ödendiğini, çekin ödeme tarihinden önce çekin zayi olduğu konusunda mahkemece Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapılması karşısında çeki elinde bulunduran kişinin gazete ilanıyla birlikte durumdan haberdar olduğunu, öncelikle çeki mahkemeye ibraz etmeden doğrudan icra takibi başlatıldığını, bu nedenle başlatılan icra takibinin durdurulmasını, icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu çekte son hamil durumunda olduğunu, çekin veriliş koşullarını ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığını, kaybolan ve rızası dışında elden çıkan çekin istirdadının ancak çeki elinde bulunduran kişinin kötü niyetli veya ağır kusurlu olması halinde istenebileceği hüküm altına alındığını, davacının müvekkilinin kötü niyetli veya ağır kusurlu hareket ettiği iddiasının ispata dair sunabildiği bir delil olmadığını, muhatap bankanın çek bedelini ödemekle yükümlü olduğu halde ödeme yapmadığını, müvekkili yetkili hamil olarak çekte sorumluluğu olanlara karşı başvurma hakkını kazandığını, davacının dava konusu senede ilişkin borcunun bulunmadığına yönelik iddiası kabul edilse dahi senedin cirolandığını, müvekkilinin davacının isnat, iç ilişki ve ticaretini bilmesi , çekin ödeme aracı niteliğinden dolayı kendisinden beklenemeyeceği gibi hayatın olağan akışına göre mümkün olmadığını, senedi hukuka uygun ve yetkili bir şekilde elinde bulunduran müvekkiline karşı davacı tarafın iddialarının reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirketi arasında ticari ilişki çerçevesinde davacı şirket müvekkili şirkete olan borcunu çek ile ödemek istediğini, ancak bu çekin hiçbir zaman müvekkilinin eline geçmediğini, çekin kargo şirketinin aracından çalındığını, çekte yetkili hamil olduğunu iddia eden davalı … tarafından icra takibi başlatıldığını, çekte müvekkili şirkete ait olduğu iddia edilen kaşe ve imza müvekkili şirkete ait olmadığını, sahte olduğunu, borcu ve imzaya itiraz ettiklerini, bu nedenlerle müvekkili şirket yönünden davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen tensip zaptı ve dava dilekçesi davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de davalılar … Gıda İnş. San. A.Ş., …Ltd. Şti., … Şirketi tarafından mahkememiz dosyasına herhangi bir beyan veya cevap dilekçesi ibraz olunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu 82.944,00TL toplam bedelli çek dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda; davacının dava dilekçesi ile …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu 82.944,00TL çekin çalındığı, lehtar imza ve cirosunun taklit edildiği, davaya konu olaya ilişkin soruşturma dosyasının bulunduğu, bonolardan dolayı borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit isteminde bulunduğu, davalı taraf cevap dilekçesi ile, davalının iyi niyetli son hamil olduğu, senedi edinme yükümlülüğünü kanıtlama yükümlülüğünün bulunmadığı, iyi niyetli son hamil olarak keşideci ve cirantalara müracaat hakkını kullanmasına engel bulunmadığına ilişkin savunmada bulunduğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde takibe konu çekin keşidecisinin davacının olduğu, ciro silsilesinin aynı olduğu, davalının alacaklı sıfatıyla cirantalar ve keşideciye karşı icra takibi başlattığı, çekin lehdara teslim edilmesinden önce kargo sırasında kaybolması nedeniyle davacı tarafından … 1 .Asliye Ticaret Mahkemesinden ödeme yasağı kararı alındığı dosyasında … Kargo tarafından gönderilen çekin şirket merkezi önünden … Kargo aracındayken çalınması ile ilgili kıymetli evrakın iptali davası açıldığı, çekin bankaya ibrazı nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği, ciro zincirinde bulunan şirketlere ilişkin ticaret odası kayıtlarının dosya arasına alındığı, davalılar hakkında uyap dosya sorgulama kayıtlarının iş bu dosya arasına alındığı, İstanbul CBS dosyasında davacının diğer cirantalara karşı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık şikayetinde bulunduğu, davacının çekin keşidecisi olduğu, kendi imzasına ilişkin itirazının bulunmadığı, çekkte bulunan ciranta imzasının sahte olduğu savunmasına dayandığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 677. maddesi “bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” uyarınca, ticari senetteki geçersiz imzanın sadece kendisi yönünden hükümsüzlük sonucu doğuracağı, senetteki her imzanın, diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlayacağı, imzaların bağımsızlığı ilkesinin, poliçeye atılı her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığı, geçersiz imzaların sahiplerinin sorumlu tutulmamasına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığı, geçerli imzaların sahiplerinin, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamayacağı, geçersiz bir imzanın sahibini bağlamayıp, ciro zincirini de koparmayacağı, poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilkenin TTK’nın 778/2-d maddesi yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanacağı, soruşturma dosyasında taraf olan kişinin dava dışı lehtar olduğu, soruşturma konusunun sahteciliğe ilişkin olduğu, dosya sonucunun lehtarın hukuki durumunu etkileyeceği, dikkate alınarak soruşturma dosyasının sonucun beklenmesinde fayda görülmeyeceği değerlendirilerek açılan davanın reddine karar verilmekle dosyada tedbir kararı verilmiş ve davacının kötü niyetli olduğu ispat edilmediğinden şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 1.416,48-TL harçtan mahsubu ile artan ‭1.335,78‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 11.582,72 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı … A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır