Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/466 E. 2022/325 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/466
KARAR NO :2022/325

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/10/2017
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “müvekkili bankanın … … Şubesi ile borçlu dava dışı … Parça Tic. Ltd. Şti. arasında kredi genel sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmeye istinaden söz konusu şirkete kredi kullandırıldığı diğer borçlunun davalının ise kredi sözleşmelesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları kullandırılan işbu kredi borçlarının, borçlular tarafından müvekkili bankaya geri ödenmediğini, bunun üzerine, hesap katı yapılarak, borçlulara … 51 .Noterliğinin 16.06.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek; kredi hesaplarının kesildiği ve fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere, 16.06.2017 itibariyle toplam 109.312,00TL kredi borcunun ödemenin yapılacağı güne kadar işleyecek temerrüt faizi ve diğer ferileriyle birlikte, ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir içinde gün ödenmesini, aksi halde kanuni takibe geçileceği ihtar ve ihbar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle borçlu firma ve kefilleri hakkında 05.07.2017 tarihinde bu tarih itibariyle 111.102.61.-TL üzerinden, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile Genel Haciz Yolu ile İlamsız İcra Takip başlatıldığını, borçlunun bu takibe itiraz ettiğini, aynı zamanda söz konusu dosya borçluları ile ilgili ….Asliye Ticaret Mahkemesi nin … D.İş sayılı dosyasınca tüm dosya borçlularının hak ve alacaklarının haczini teminen İhtiyati Haciz Kararı alındığını, bu kararın ….icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile infaz edildiğini, iş bu dosyanın ihtiyati haciz dosyası olması hasebiyle ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası işbu dosya ile birleştirildiğini, icra takibinde talep edilen faiz oranının, taraflar arasında aktedilen sözleşmeye göre talep edildiğini, bu nedenlerden dolayı, fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile; ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini ve birleştirilen ….İcra Müd…. Esas sayılı dosyadan takibin devamına, takibe haksız itirazda bulunan davalıların takip konusu borcun % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …. ile dava dışı borçlu … Parça Tic. Ltd. Şti. ile kredi genel sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin ise kredi sözleşmesini müşterek borçlu ye müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığının iddia edildiğini, işbu kredi genel sözleşmesi kapsamında dava dışı borçlu … Parça Tic. Ltd. Şti.’nin kredi borçlarını ödememesi nedeniyle hem dava dışı borçlu hem de müvekkili aleyhine …. icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını,takip konusu borçtan müvekkilinin sorumlu olmamasının bir başka deyişle müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcu olmaması sebebiyle takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından, itirazın iptali konulu işbu davanın ikame edildiğini ancak müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi, faiz ve feriler bakımdan da haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı dilekçesinde müvekkilinin müşterek müteselsili borçlu ve kefil olduğundan bahsettiğini, müvekkilinin müşterek yahut müteselsil borçlu ya da kefil olması mümkün değildir. Nitekim müvekkilimin sözleşmede bu yönde bir iradesi ve sözleşmede yer alan herhangi bir taahhüdü bulunmadığını, bir kimsenin sözleşme kapsamında müşterek müteselsil borçlu ve kefil olarak yer alması için Türk Borçlar Kanunu madde 583 ve devamı gereği bu durumun sözleşmede ayrıca el yazısı ile yazılması ve imzalanması gerektiğini, bu hususta herhangi bir taahhüdü olmayan müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacı tarafın dilekçesinde müvekkilinin kefil olarak sorumlu olduğundan bahsetmiş olsa da müvekkilinin gerek kefil sıfatı gerekse de buna dayalı olarak herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, izah edilen ve Sayın Mahkemece re’sen dikkate alınacak nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının hukuka aykırı tüm taleplerinin ve işbu davanın reddini, davacı aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmeşine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı banka ile dava dışı … parça ltd. Şti. Arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalının müteselsil kefil olup olmadığı, kefalet sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, davalının …. İcra Müdürlüğünün … ve İstanbul birleşen …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarına yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı,faizin türü ve başlangıcının ne olduğu,icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosyasının fotokopisi celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava konusu Mahkememiz dosyasına sunulmuş olup Mahkememizin … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 27/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takip tarihinden başlamak üzere 98.661,53TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %28.08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, ancak 5464 sayılı yasanın 26/2.maddesi gereği 01.06.2006’dan itibaren de TCMB 3’er aylık dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince 19/03/2019 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/1114 Esas 2021/632 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak Mahkememizce verilen ara karar gereğince 19/03/2019 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/1114 Esas 2021/632 Karar sayılı kararı ile kaldırılarakMahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bozma sonrası bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 24/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın temerrüt tarihlerinin aynı ve kefalet limiti dahilinde kalması nedeniyle dava dışı asıl borçlu ve davalı kefilden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari ile 108.968,50TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 98.661,53TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %28.08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisini davalıdan istenebileceği, bozma kararı doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre 109.142,53TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihiden başlamak üzere 98.661,53TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %33.12 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava itirazın iptali davası olup davacı banka ile dava dışı … Parça Tic.Ltd.Şti arasında 01/08/2011 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, davacı banka tarafından kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği ve temerrüdün oluştuğu, istinaf ilamı doğrultusunda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalının 109.142,53 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir
Yargılama aşamasında davalı vekili, asıl borçlu tarafından borcun tamamının ödendiği, müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını beyan etmiştir. Dava konusu icra dosyasının 16/02/2022 tarihinde haricen tahsil bildirimi ile işlemden kaldırıldığı görülmektedir. Bu bağlamda dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, ancak alacak sabit olup davalı taraf, dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı taraf lehine vekalet ücreti takdir etmek gerekmiş, ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 1.275,27TL harçtan mahsubu ile artan 1.194,37TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.316,93TL ( 31,40TL BVH, 4,60TLVSH, 80,70TL peşin harç, 200,23TL posta ve tebliğler, 1.000,00TL bilirkişi masrafı,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Bozmadan önce verilen 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı 19/03/2019 tarihli karar nedeniyle bakiye 6.168,37TL harcın tahsili için yazılan 12/05/2019 tarih ve 2019/271 harç tahsil nolu müzekkereye konu 6.168,37TL harcın tahsil edildiğine ilişkin makbuzun ibrazı halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.334,64TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır